B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

41- Ey Peygamber, kalpleri inand\u0131\u011f\u0131 halde a\u011f\u0131zlar\u0131yla “inand\u0131k” diyenlerle Yahudiler’den k\u00fcf\u00fcr i\u00e7inde \u00e7aba harcayanlar seni \u00fczmesin. Onlar, yalana kulak tutanlar,(62) sana gelmeyen di\u011fer topluluk ad\u0131na kulak tutanlar (haber toplayanlar) d\u0131r.(63) Onlar, kelimeleri yerlerine konulduktan sonra sapt\u0131r\u0131rlar,(64) “Size bu verilirse onu al\u0131n, o verilmezse ondan ka\u00e7\u0131n\u0131n”(65) -(66) derler. Allah, kimin fitne(ye d\u00fc\u015fme) sini isterse, art\u0131k onun i\u00e7in sen Allah’tan hi\u00e7 bir \u015feye malik olamazs\u0131n.(67) \u0130\u015fte onlar, Allah’\u0131n kalplerini ar\u0131tmak istemedikleridir.(68) D\u00fcnyada onlar i\u00e7in bir a\u015fa\u011f\u0131lanma, ahirette de onlar i\u00e7in b\u00fcy\u00fck bir azab vard\u0131r.<\/strong>
\n42- Onlar, yalana kulak tutanlard\u0131r, haram yiyicilerdir.(69) Sana gelirlerse aralar\u0131nda h\u00fckmet ya da onlardan y\u00fcz \u00e7evir. E\u011fer onlardan y\u00fcz \u00e7evirecek olursan, sana hi\u00e7 bir \u015feyle kesin olarak zarar veremezler. Aralar\u0131nda h\u00fckmedersen de adaletle h\u00fckmet. \u015e\u00fcphesiz, Allah, adaletle h\u00fck\u00fcm y\u00fcr\u00fctenleri sever.(70)<\/strong>
\n43- Allah’\u0131n h\u00fckm\u00fcn\u00fcn bulundu\u011fu Tevrat yanlar\u0131nda oldu\u011fu halde, seni nas\u0131l hakem k\u0131l\u0131yorlar ve sonra bunun pe\u015finden y\u00fcz \u00e7eviriyorlar?(71) \u0130\u015fte onlar, inanm\u0131\u015f olanlar de\u011fildir.<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

62. Burada \u0130sl\u00e2m’\u0131n \u0131slah edici \u00e7abalar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda cahil\u00ee durumu korumak i\u00e7in t\u00fcm zihinsel enerji ve g\u00fc\u00e7lerini harcayan ki\u015filere de\u011finilmektedir. Bunlar Hz. Peygamber’in (s.a) aleyhinde her t\u00fcrl\u00fc ba\u011fnazca tuzaklar kuruyorlar, bilerek ger\u00e7e\u011fi sapt\u0131r\u0131yorlar; Hz. Peygamber (s.a) hi\u00e7 ki\u015fisel \u00e7\u0131kar g\u00f6zetmeden insanl\u0131\u011f\u0131n ve kendilerinin iyili\u011fi i\u00e7in \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131na ra\u011fmen yalan, hile, aldatma ve benzer \u015feylerle O’nu kutsal g\u00f6revinde ba\u015far\u0131s\u0131zl\u0131\u011fa u\u011fratmak i\u00e7in ellerinden gelen k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc yap\u0131yorlard\u0131. Tabi\u00ee olarak bu al\u00e7ak ve soysuz adamlar\u0131n, asil g\u00f6revini yerine getirmemesi i\u00e7in baya\u011f\u0131 taktiklere ba\u015fvurmalar\u0131 Hz. Peygamber’i (s.a) \u00fcz\u00fcyordu. Allah burada \u015f\u00fcphesiz, O’na “Bu \u00fcz\u00fcnt\u00fcy\u00fc b\u0131rak” demek istemiyor; Ras\u00fbl\u00fcn\u00fc bu \u015ferli d\u00fczenleri nedeniyle cesaretinin k\u0131r\u0131lmamas\u0131 i\u00e7in teselli ediyor ve kendilerinden ba\u015fka t\u00fcrl\u00fc davranmalar\u0131 beklenemeyecek ki\u015filerin \u0131slah\u0131 yolunda \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131n\u0131 sab\u0131rla s\u00fcrd\u00fcrmesi i\u00e7in \u00f6\u011f\u00fct veriyor.
\n63. Burada iki anlam yatmaktad\u0131r:
\n1) Bu ki\u015filer \u015fehvetlerinin, hevalar\u0131n\u0131n tutsa\u011f\u0131d\u0131rlar. \u0130lgileri Hakk’a de\u011fil, yaln\u0131zca B\u00e2t\u0131l’a y\u00f6neliktir. B\u00e2t\u0131l’a olan i\u015ftahlar\u0131n\u0131 yaln\u0131zca yalanlar doyurdu\u011fu i\u00e7in, ancak arzuyla yalana kulak vermektedirler.
\n2) Kendilerini yaralamak i\u00e7in haklar\u0131nda yalan haberler yayma amac\u0131yla Hz. Peygamber (s.a) ve m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n toplant\u0131lar\u0131na kat\u0131lmaktad\u0131rlar.
\n64. Burada iki anlam yatmaktad\u0131r.
\n1) \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015fmanlar\u0131n\u0131n yarar\u0131na bir tak\u0131m gizli bilgiler edinebilmek i\u00e7in Hz. Peygamber (s.a) toplant\u0131lar\u0131na ve m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n toplant\u0131lar\u0131na casus olarak gelmektedirler.
\n2) Hz. Peygamberle (s.a) ve m\u00fcsl\u00fcmanlarla do\u011frudan ba\u011flant\u0131 kurma f\u0131rsat\u0131 bulamayanlar aras\u0131nda yanl\u0131\u015f anlamlara meydan vermek i\u00e7in Hz. Peygamber (s.a) ve ba\u011fl\u0131lar\u0131 aleyhinde sahte su\u00e7lama ve iftiralarda bulunmak amac\u0131yla malzeme toplayabilsinler diye d\u00fc\u015fmanca niyetlerle gelmektedirler.
\n65. Tevrat’\u0131n kelimelerini yerlerinden \u00e7\u0131karmak ve hevalar\u0131 do\u011frultusunda anlamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirmekte teredd\u00fct etmeyen bu adamlar\u0131n davran\u0131\u015flar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda cesaretinin ve \u015fevkinin k\u0131r\u0131lmamas\u0131 i\u00e7in Allah Hz. Peygamber’i (s.a) teselli ediyor.
\n66. Yani, “Yahudi bilginleri okuma-yazma bilmeyen Yahudilere, Hz. Peygamber’in (s.a) \u00f6\u011fretileri kendilerinkilerle uyu\u015fursa kabul etmelerini, aksi takdirde reddetmelerini s\u00f6ylemektedirler.”
\n67. Allah k\u00f6t\u00fc e\u011filimler ta\u015f\u0131yan bir ki\u015fiyi, acaba i\u00e7inde iyilikten bir eser kalm\u0131\u015f m\u0131 kalmam\u0131\u015f m\u0131 diye \u00f6n\u00fcne bir tak\u0131m i\u011fva edici \u015feyler koyarak denemektedir. E\u011fer o ki\u015fide iyilikten hi\u00e7 bir iz kalmam\u0131\u015fsa, \u00f6n\u00fcne konan her \u015feyi bir ‘f\u0131rsat’ bilir ve i\u00e7indeki k\u00f6t\u00fcl\u00fck kendisine bask\u0131n gelerek, onu her t\u00fcrl\u00fc i\u011fva edici \u015feyin basit bir yemi haline getirir. B\u00f6ylesi bozulmu\u015f bir durumda, art\u0131k bu adam\u0131 sap\u0131kl\u0131ktan kurtarmak iyi niyetli herhangi bir ki\u015finin g\u00fcc\u00fc d\u0131\u015f\u0131ndad\u0131r. Bu ba\u011flamda, bireylerin ve toplumlar\u0131n Allah taraf\u0131ndan imtihan edildiklerini (fitneye d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcld\u00fcklerini) belirtmeliyiz.
\n68. Kendisini ar\u0131nd\u0131rmak istemedi\u011fi i\u00e7in, Allah b\u00f6yle bir ki\u015fiyi ar\u0131nd\u0131rmaz. E\u011fer insan ar\u0131nmak isterse ve bu yolda \u00e7al\u0131\u015f\u0131rsa, onu bundan yoksun b\u0131rakmak Allah’\u0131n s\u00fcnnetinden de\u011fildir. Allah ancak kendisini ar\u0131nd\u0131rmak niyetinde olmayan ki\u015fiyi ar\u0131nd\u0131rmak istemez.
\n69. Burada \u00f6zellikle kendilerinden r\u00fc\u015fvet ald\u0131klar\u0131 ve gayri me\u015fru kazan\u00e7 bekledikleri ki\u015filer lehine yalan \u015fahitli\u011fi kabul edip, haks\u0131zca karar veren Yahudi yarg\u0131\u00e7 ve fakihlerine i\u015faret edilmektedir.
\n70. O zaman Yahudiler i\u00e7 i\u015flerinde serbesttiler ve aralar\u0131ndaki davalarda, hen\u00fcz \u0130sl\u00e2m Devleti’nin uyru\u011fu olmay\u0131p, yaln\u0131zca onunla anla\u015fma i\u00e7inde bulunduklar\u0131ndan, kendi kanunlar\u0131na g\u00f6re, kendi yarg\u0131\u00e7lar\u0131 karar verirlerdi.
\nBu bak\u0131mdan davalar\u0131n\u0131 Hz. Peygamber’e (s.a) ve O’nun atad\u0131\u011f\u0131 yarg\u0131\u00e7lara getirmek zorunda de\u011fildiler. Ne ki, kendi kanunlar\u0131na g\u00f6re verilecek h\u00fck\u00fcm i\u015flerine gelmedi\u011fi zaman, belki daha lehlerine bir h\u00fck\u00fcm ortaya \u00e7\u0131kar \u00fcmidiyle Hz. Peygamber’e (s.a) gelirlerdi.
\nBurada, Hayber Yahudilerinden sayg\u0131de\u011fer ailelere ait bir kad\u0131nla bir erkek aras\u0131ndaki gayri me\u015fru ili\u015fkinin neden oldu\u011fu bir davaya de\u011finilmektedir. Tevrat’a g\u00f6re (Tesniye: 22:23-24) ikisinin de cezas\u0131 ‘recm’di. Yahudiler bu cezay\u0131 vermek istemediklerinden, davay\u0131 Hz. Peygamber’e (s.a) getirmeye ve recmden ba\u015fka ceza verirse h\u00fckm\u00fc kabul etmeye karar verdiler. Hz. Peygamber (s.a) davay\u0131 dinleyince, recm edilmelerine h\u00fckmetti; fakat Yahudiler reddettiler. Bunun \u00fczerine Hz. Peygamber (s.a) kendilerine cezan\u0131n Tevrat’ta ne oldu\u011funu sordu. “Su\u00e7lular\u0131 kam\u00e7\u0131lamak, y\u00fczlerini siyaha boyamak ve bir e\u015fe\u011fe bindirilmektir.” dediler. Hz. Peygamber (s.a) zina eden evli bir \u00e7iftin cezas\u0131n\u0131n ger\u00e7ekten dedikleri gibi olup olmad\u0131\u011f\u0131na dair yemin etmelerini istedi. Biri d\u0131\u015f\u0131nda hepsi yemin etti. Ses \u00e7\u0131karmayan, bizzat Yahudilerce Tevrat’\u0131n en b\u00fcy\u00fck \u00e2limi say\u0131lan \u0130bn S\u00fcrya idi. Hz. Peygamber (s.a) ona d\u00f6nerek: “Kavmini Firavun’dan kurtaran ve Tur’da size Kanun’u veren Allah’a yeminle, Tevrat’ta zinaya verilen cezan\u0131n ger\u00e7ekten bunlar\u0131n dedi\u011fi gibi olup olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6ylemeni istiyorum senden” dedi. \u0130bn S\u00fcrya \u015f\u00f6yle cevap verdi: “Bana b\u00f6ylesine a\u011f\u0131r bir yemin vermeseydin, zina cezas\u0131n\u0131n, su\u00e7lular\u0131 recmetmek oldu\u011funu asla itiraf etmeyecektim. Ger\u00e7ek \u015fu ki, zina edenler i\u00e7imizden b\u00fcy\u00fck kabul edilen ki\u015filer oldu\u011funda, yarg\u0131\u00e7lar\u0131m\u0131z su\u00e7lular\u0131m\u0131z\u0131 sal\u0131verirlerdi. Fakat, bu haks\u0131zlak halk aras\u0131nda b\u00fcy\u00fck ho\u015fnutsuzlu\u011fa yol a\u00e7\u0131nca Kanun’da de\u011fi\u015fiklik yapt\u0131k ve \u015fimdi su\u00e7lular\u0131 recmetmek yerine kam\u00e7\u0131l\u0131yor ve y\u00fczlerini siyaha boyay\u0131p, bir e\u015fe\u011fe bindiriyoruz.” Bunun \u00fczerine Yahudilerin yapaca\u011f\u0131 bir \u015fey kalmad\u0131 ve su\u00e7lular Hz. Peygamber’in (s.a) emriyle recmedildiler.
\n71. Bu ayette, Allah dine dayanarak Arabistan’da otorite sa\u011flayan bu ‘dini cemaat’in samimiyetsizli\u011fini b\u00fct\u00fcn\u00fcyle a\u00e7\u0131\u011fa vurmaktad\u0131r. Allah’\u0131n kitab\u0131 olarak inand\u0131klar\u0131 Kitab’\u0131 arkalar\u0131na at\u0131p, davalar\u0131n\u0131 Peygamber oldu\u011funa inanmad\u0131klar\u0131 Hz. Peygamber’e (s.a) getirmekle, Kitab’a olan imanlar\u0131n\u0131n, bo\u015f oldu\u011funu g\u00f6stermi\u015flerdir. Yine g\u00f6stermi\u015flerdir ki, onlar hevalar\u0131ndan ba\u015fka hi\u00e7bir \u015feye samimi olarak inanmamaktad\u0131rlar. H\u00fckm\u00fc, hevalar\u0131na ayk\u0131r\u0131 d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc i\u00e7in Allah’\u0131n Kitab’\u0131 olarak inand\u0131klar\u0131 Kitab’\u0131 arkalar\u0131na atm\u0131\u015flar ve hevalar\u0131na uygun gelecek bir h\u00fck\u00fcm verir \u00fcmidiyle, sahte peygamber olarak kabul ettikleri bir ki\u015fiye ba\u015fvurmu\u015flard\u0131r.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 41- Ey Peygamber, kalpleri inand\u0131\u011f\u0131 halde a\u011f\u0131zlar\u0131yla “inand\u0131k” diyenlerle Yahudiler’den k\u00fcf\u00fcr i\u00e7inde \u00e7aba harcayanlar seni \u00fczmesin. Onlar, yalana kulak tutanlar,(62) sana gelmeyen di\u011fer topluluk ad\u0131na kulak tutanlar […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":7460,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n