B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

 <\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

140- O, size Kitapta: “Allah’\u0131n ayetlerine k\u00fcfredildi\u011fini ve onlarla alay edildi\u011fini i\u015fitti\u011finizde, onlar bir ba\u015fka s\u00f6ze dal\u0131p-ge\u00e7inceye kadar, onlarla oturmay\u0131n, yoksa siz de onlar gibi olursunuz” diye indirdi.(170) Do\u011frusu Allah, m\u00fcnaf\u0131klar\u0131n da, k\u00e2firlerin de t\u00fcm\u00fcn\u00fc cehennemde toplayacak oland\u0131r.<\/strong>
\n141- Onlar sizi g\u00f6zetleyip-durmaktalar. Size Allah’tan bir fetih (zafer ve ganimet) gelirse: “Sizinle birlikte de\u011fil miydik?” derler. Ama k\u00e2firlere bir pay d\u00fc\u015ferse: “Size \u00fcst\u00fcnl\u00fck sa\u011flamad\u0131k m\u0131, m\u00fc’minlerden size (gelecek tehlikeleri) \u00f6nlemedik mi?” derler.(171) Allah, k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc aran\u0131zda h\u00fckmedecektir. Allah, k\u00e2firlere m\u00fc’minlerin aleyhinde kesinlikle yol vermez..<\/strong>
\n142- Ger\u00e7ek \u015fu ki, m\u00fcnaf\u0131klar (s\u00f6zde) , Allah’\u0131 aldatmaktad\u0131rlar. Oysa O, onlar\u0131 aldatand\u0131r. Namaza kalkt\u0131klar\u0131 zaman, isteksizce kalkarlar. \u0130nsanlara g\u00f6steri\u015f yaparlar ve Allah’\u0131 ancak \u00e7ok az anarlar.(172)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

170. M\u00fcminlere \u0130slam’\u0131 alaya alan k\u00e2firlerle birlikte oturmama konusunda verilen emir, Nisa Sures’inden daha \u00f6nce nazil olan En’am Suresi’nin 68. ayetinde yer alm\u0131\u015ft\u0131r. Bu emir m\u00fcminlere, e\u011fer k\u00e2firleri Allah’\u0131n ayetlerini alaya ald\u0131klar\u0131 s\u0131rada so\u011fukkanl\u0131l\u0131kla dinlerlerse, bu k\u00fcf\u00fcrde onlar\u0131n da pay sahibi olacaklar\u0131n\u0131 bildirmektedir. Bu durumda onlarla k\u00e2firler aras\u0131nda hi\u00e7bir fark kalmayacakt\u0131r.
\n171. M\u00fcnaf\u0131klar her d\u00f6nemde dilleriyle M\u00fcsl\u00fcman olduklar\u0131n\u0131 s\u00f6yleyerek ve s\u00f6zde \u0130slam toplulu\u011funa kat\u0131larak \u0130slam’\u0131n sa\u011flad\u0131\u011f\u0131 kolayl\u0131klardan yararlanm\u0131\u015flard\u0131r. Ayn\u0131 zamanda k\u00e2firlerin aras\u0131na kar\u0131\u015f\u0131p; “Biz onlarla birlikte g\u00f6r\u00fcnsek de ger\u00e7ekte M\u00fcsl\u00fcman olmad\u0131k. K\u00fclt\u00fcrde, d\u00fc\u015f\u00fcncede, hayat tarz\u0131nda, size daha yak\u0131n\u0131z. Menfaatlerimiz ve ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131m\u0131z sizinkilerin ayn\u0131s\u0131. Bu nedenle \u0130slam ile k\u00fcf\u00fcr aras\u0131ndaki \u00e7at\u0131\u015fmada sizin yan\u0131n\u0131zda yer ald\u0131\u011f\u0131m\u0131zdan emin olun” diyerek onlardan da menfaat bak\u0131m\u0131ndan faydalan\u0131rlar.
\n172. Namaz\u0131 cemaatle k\u0131lmak samimi bir m\u00fcminle m\u00fcnaf\u0131\u011f\u0131 ay\u0131ran k\u0131stas olarak kabul edilmi\u015ftir. \u00c7\u00fcnk\u00fc Hz. Peygamber’in (s.a) zaman\u0131nda, bir ki\u015fi d\u00fczenli ve vaktinde namaz k\u0131lmad\u0131k\u00e7a \u0130slam toplulu\u011funun bir \u00fcyesi say\u0131lmazd\u0131. Her cemiyet ve kurulu\u015f nas\u0131l \u00e7ok \u00f6nemli bir neden olmaks\u0131z\u0131n, bu \u00fcyenin toplant\u0131ya kat\u0131lmamas\u0131n\u0131 ilgisizlik kabul eder ve s\u00fcrekli devams\u0131zl\u0131k halinde \u00fcyeyi cemiyetten uzakla\u015ft\u0131r\u0131rsa, bir m\u00fcminin cemaatle namaz k\u0131lmamas\u0131 da onun \u0130slam’a olan ilgisinin azl\u0131\u011f\u0131na i\u015faret eder. E\u011fer s\u00fcrekli olarak cemaatten uzak olursa, bu da onun \u0130slam’dan d\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fcne bir delil te\u015fkil eder. \u0130\u015fte bu nedenle o d\u00f6nemde m\u00fcnaf\u0131klar da g\u00fcnde be\u015f vakit namaz\u0131 kat\u0131lmak zorundayd\u0131lar. Aksi takdirde \u0130slam toplumunun birer \u00fcyesi say\u0131lmazlard\u0131. Fakat ger\u00e7ek m\u00fcminlerle m\u00fcnaf\u0131klar\u0131 ay\u0131ran nokta, m\u00fcminlerin mescide b\u00fcy\u00fck bir \u015fevkle vaktinden \u00f6nce gitmeleri ve namazdan sonra bile orada kalmalar\u0131yd\u0131. Bu da onlar\u0131n ne kadar samimi olduklar\u0131n\u0131 g\u00f6steriyordu. Di\u011fer taraftan ezan sesi m\u00fcnaf\u0131\u011fa \u00f6l\u00fcm habercisi kadar korkun\u00e7 geliyordu. Yine de isteksizce cemaate kat\u0131lmak \u00fczere kalk\u0131yordu, fakat onun t\u00fcm davran\u0131\u015flar\u0131 namaz\u0131 isteksizce k\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6steriyordu. Daha sonra da sanki hapishaneden ka\u00e7ar gibi mescidden aceleyle ayr\u0131l\u0131yordu. Onun b\u00fct\u00fcn davran\u0131\u015flar\u0131, bir m\u00fcminin aksine, onun Allah’\u0131 anmaya hi\u00e7bir ilgi duymad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6steriyordu..<\/p>\n

143- Arada bocalay\u0131p dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi sapt\u0131r\u0131rsa, art\u0131k sen ona yol bulamazs\u0131n.(173)<\/strong>
\n144- Ey iman edenler, m\u00fc’minleri b\u0131rak\u0131p k\u00e2firleri veliler (dostlar) edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah’a apa\u00e7\u0131k olan kesin bir delil vermek ister misiniz?<\/strong>
\n145- Ger\u00e7ekten m\u00fcnaf\u0131klar, ate\u015fin en al\u00e7ak tabakas\u0131ndad\u0131rlar. Onlara bir yard\u0131mc\u0131 da bulamazs\u0131n.<\/strong>
\n146- Ancak tevbe edenler, \u0131slah edenler, Allah’a s\u0131ms\u0131k\u0131 sar\u0131lanlar ve dinlerini kat\u0131ks\u0131z olarak Allah i\u00e7in (halis) k\u0131lanlar ba\u015fka;(174) i\u015fte onlar m\u00fc’minlerle beraberdirler. Allah, m\u00fc’minlere b\u00fcy\u00fck bir ecir verecektir.<\/strong>
\n147- E\u011fer \u015f\u00fckreder(175) ve iman ederseniz, Allah azab\u0131n\u0131zla ne yaps\u0131n? Allah \u015f\u00fckr\u00fcn kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 verendir,(176) bilendir.<\/strong>
\n148- Allah, zulme u\u011frayanlar d\u0131\u015f\u0131nda, k\u00f6t\u00fc s\u00f6z\u00fcn a\u00e7\u0131k\u00e7a s\u00f6ylenmesini sevmez. Allah i\u015fitendir, bilendir.<\/strong>
\n149- Bir hayr\u0131 a\u00e7\u0131klar ya da gizli tutarsan\u0131z veya bir k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc ba\u011f\u0131\u015flarsan\u0131z, \u015f\u00fcphesiz Allah, affedicidir, g\u00fc\u00e7 yetiricidir.(177)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

173. Hi\u00e7 kimse, Kitap ve S\u00fcnnet’ten y\u00fcz\u00e7evirip, kendi y\u00f6neldi\u011fi yanl\u0131\u015f yolda Allah’\u0131n kendisini terketti\u011fi, illa da sapmak istedi\u011fi i\u00e7in Allah’\u0131n b\u00fct\u00fcn hidayet kap\u0131lar\u0131n\u0131 kendisine kapatt\u0131\u011f\u0131 bir kimseyi hidayete ula\u015ft\u0131ramaz. Allah’\u0131n s\u00fcnnetinde herkes aray\u0131p kazanmak istedi\u011fi \u015feye kavu\u015fur. \u00d6rne\u011fin, bir kimse r\u0131zk\u0131n\u0131 hel\u00e2l yoldan kazanmak istiyor ve buna \u00e7abal\u0131yorsa, Allah ona hel\u00e2l yollar\u0131 a\u00e7ar ve onun niyetinin samimili\u011fi nisbetince haram yollar\u0131 kapat\u0131r. Bunun aksine e\u011fer bir kimse r\u0131zk\u0131n\u0131 haram yoldan kazanmak istiyor ve buna \u00e7abal\u0131yorsa Allah ona haram yollar\u0131 a\u00e7ar ve hi\u00e7 kimse onu do\u011fru yola ula\u015ft\u0131ramaz. \u0130stedi\u011fi ki\u015fiyi istedi\u011fi \u015fekilde hidayete ula\u015ft\u0131rmak Allah’a mahsustur, hi\u00e7 kimse O’nun yard\u0131m\u0131 ve izni olmaks\u0131z\u0131n hi\u00e7 bir yola koyulamaz. Bil\u00e2kis o herkese kendisi i\u00e7in se\u00e7ti\u011fi yolda yard\u0131m eder. E\u011fer bir kimse Allah’\u0131 seviyor, Hakk’\u0131 ar\u0131yor ve O’nun yolundan gitmek i\u00e7in samimi bir \u00e7aba harc\u0131yorsa, Allah ona, do\u011fru yola ula\u015ft\u0131ran d\u00fc\u015f\u00fcnce ve hareketlerde yard\u0131m eder, izin verir ve ona bu yolda ilerlemesi i\u00e7in destek sa\u011flar. Fakat e\u011fer bir kimse yanl\u0131\u015f yolu se\u00e7er ve o sap\u0131k yolda ilerlemek isterse, Allah ona hidayet kap\u0131s\u0131n\u0131 kapar ve ona kendisinin se\u00e7mi\u015f oldu\u011fu sap\u0131k yollar\u0131 a\u00e7ar. Hi\u00e7 kimse b\u00f6yle bir ki\u015fiyi yanl\u0131\u015f d\u00fc\u015f\u00fcncelerden, k\u00f6t\u00fc amellerden ve enerjisini sap\u0131k yolda harcamaktan al\u0131koyma g\u00fcc\u00fcne sahip de\u011fildir. O halde kendi isteyerek do\u011fru yolu kaybeden ve isteyerek sapt\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in Allah’\u0131n da kendisini sapt\u0131rd\u0131\u011f\u0131 zavall\u0131 ki\u015fiyi, hi\u00e7 kimseler do\u011fru yola ula\u015ft\u0131ramaz.
\n174. \u0130man\u0131n\u0131 Allah’a has k\u0131lan ki\u015fi b\u00fct\u00fcn hayat\u0131n\u0131 O’nun yoluna feda eder, ihlasla sadece O’na ba\u011flan\u0131r ve t\u00fcm ba\u011fl\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131, ilgilerini ve sevgisini sadece O’na hasreder. K\u0131sacas\u0131, onun Allah’a olan ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131 o kadar kuvvetlidir ki, herhangi bir \u015feyi veya kimseyi O’nun yoluna feda etmeye haz\u0131rd\u0131r.
\n175. Yani, “E\u011fer Allah’a ihlasla \u015f\u00fckreder de O’nun verdi\u011fi nimet ve r\u0131z\u0131klara kar\u015f\u0131l\u0131k O’na nank\u00f6rl\u00fck edip kar\u015f\u0131 yolu se\u00e7mezseniz, Allah’\u0131n sizi cezaland\u0131rmas\u0131 i\u00e7in hi\u00e7bir sebep olmaz.”.
\n\u015e\u00fckr\u00fcn belirtisi ihlasla Allah’\u0131n l\u00fctfetti\u011fi nimetlerin kadrini bilmek ve bunu dil ile ikrar edep davran\u0131\u015flarla sergilemektir. Bu da \u00fc\u00e7 \u015feyi ifade eder: Birincisi, \u015f\u00fckreden kimse kendisine nimet verenin l\u00fctfunu iyice de\u011ferlendirmeli ve \u015f\u00fck\u00fcrde ba\u015fkas\u0131n\u0131 O’na ortak kabul etmemelidir. \u0130kincisi, kendisine nimet veren varl\u0131\u011fa sevgi ve ba\u011fl\u0131l\u0131k duymal\u0131 ve bu t\u00fcr duygular\u0131 O’nun d\u00fc\u015fmanlar\u0131na kar\u015f\u0131 beslememelidir. \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fcs\u00fc, kendisine nimet verene itaat etmeli ve O’nun iste\u011fine ayk\u0131r\u0131 hareketlerde bulunmamal\u0131d\u0131r.
\n176. Arap\u00e7a \u015f\u00e2kir kelimesi, Allah kastedildi\u011finde, Allah’\u0131n kulunun hizmetlerini kabul etti\u011fi anlam\u0131na gelir. Kullar kastedildi\u011finde ise kulun, verdi\u011fi nimetler kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda Allah’a \u015f\u00fckretti\u011fi anlam\u0131na gelir. Allah kullar\u0131n\u0131n kendi yolunda yapt\u0131\u011f\u0131 hizmetlerin nitelik ve niceli\u011fini \u00e7ok iyi bilir ve hepsine hakk\u0131 olan kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 verir, hatta onlar\u0131n hak etti\u011finin kat kat fazlas\u0131n\u0131 verir. Elbette O’nun kullar\u0131na kar\u015f\u0131 tutumu, insanlar\u0131n di\u011fer insanlara kar\u015f\u0131 olan tutumlar\u0131ndan farkl\u0131d\u0131r. \u0130nsanlar ba\u015fka bir insan\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131 hizmetin kadrini pek bilmezler ve yapt\u0131\u011f\u0131 bir hatay\u0131 b\u00fcy\u00fct\u00fcrler. Allah ise rahmeti ile kendi yolunda hizmet eden kullar\u0131n\u0131n amellerini c\u00f6mertce takdir eder; ayr\u0131ca kullar\u0131n\u0131n hizmette yapt\u0131klar\u0131 kusurlar\u0131 g\u00f6rmezden gelme konusunda \u00e7ok halim ve affedicidir.
\n177. Bu ayete bahsedilen ahl\u00e2k\u00ee de\u011ferler, en y\u00fcce de\u011ferlerdir. M\u00fcsl\u00fcmanlara faziletli olmalar\u0131, en az\u0131ndan sinirli anlar\u0131nda sabretmeleri gerekti\u011fi \u00f6\u011fretiliyor. Bu ayet nazil oldu\u011fu d\u00f6nemde m\u00fcnaf\u0131klar, Yahudiler ve m\u00fc\u015frikler m\u00fcmk\u00fcn olan her y\u00f6nden \u0130slam’a kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131k\u0131yorlar ve M\u00fcsl\u00fcmanlara her f\u0131rsatta k\u00f6t\u00fc davran\u0131yorlard\u0131. Bu nedenle M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n nefret ve k\u0131zg\u0131nl\u0131k hisleriyle dolu olmalar\u0131 tabiiydi. Allah kalplerindeki duygu f\u0131rt\u0131nas\u0131na kar\u015f\u0131 onlar\u0131 uyar\u0131yor ve zulmedilmi\u015f, yani hakl\u0131 olsalar bile nefret duygular\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131\u011fa vurup k\u00fcfreden ve duygular\u0131n\u0131n esiri olan kimseleri sevmedi\u011fini belirtiyor. \u0130nk\u00e2rc\u0131lara kar\u015f\u0131 M\u00fcsl\u00fcmanlar olarak gizli veya a\u015fik\u00e2r iyilik yapmalar\u0131 veya en az\u0131ndan k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011fe kar\u015f\u0131 k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapmamalar\u0131 gerekti\u011fi \u00f6\u011fretiliyor: “Siz de Allah’\u0131n Rahman ismini kendi karakterinizle yo\u011furmal\u0131s\u0131n\u0131z. \u00c7\u00fcnk\u00fc Allah o kadar ba\u011f\u0131\u015flay\u0131c\u0131d\u0131r ki, en asi kullar\u0131n\u0131 bile affeder ve onlara r\u0131zk verir. Bu nedenle \u00e7ok halim davran\u0131p, en sinirli ve kritik anlar\u0131n\u0131zda bile ba\u011f\u0131\u015flayabilmelisiniz.”<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M   Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 140- O, size Kitapta: “Allah’\u0131n ayetlerine k\u00fcfredildi\u011fini ve onlarla alay edildi\u011fini i\u015fitti\u011finizde, onlar bir ba\u015fka s\u00f6ze dal\u0131p-ge\u00e7inceye kadar, onlarla oturmay\u0131n, yoksa siz de onlar gibi olursunuz” […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":7186,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n