B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n \u0130SL\u00c2M’IN MESC\u0130D ANLAYI\u015eI<\/strong><\/p>\n Okudu\u011fumuz ayetlerin devam\u0131nda Peygamberimizin emir ve tebli\u011flerinin bunlar\u0131n i\u00e7inde \u00f6zellikle k\u0131ble y\u00f6n\u00fcn\u00fcn de\u011fi\u015ftirilmesi ile ilgili olan\u0131n\u0131n- do\u011frulu\u011fu hakk\u0131nda M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n zihinlerini buland\u0131rmay\u0131 ama\u00e7layan yahudi kampanyalar\u0131n\u0131n k\u0131nanmas\u0131na d\u00f6n\u00fcl\u00fcyor ve bu tutum y\u00fcce Allah’\u0131n mescidlerinde O’nun ad\u0131n\u0131n an\u0131lmas\u0131n\u0131 engelleme ve bu mescidleri y\u0131kma giri\u015fimi say\u0131l\u0131yor:<\/p>\n \u00a0<\/strong><\/p>\n 114- Allah’\u0131n mescidlerinde O’nun ad\u0131n\u0131n an\u0131lmas\u0131n\u0131 engelleyen ve oralar\u0131 y\u0131kmaya \u00e7al\u0131\u015fanlardan daha zalim kim olabilir? Oysa oralara ancak korkulu bir sayg\u0131 i\u00e7inde girmeleri yak\u0131\u015f\u0131k al\u0131r. Bunlar\u0131, d\u00fcnyada rezil olmak, Ahirette de b\u00fcy\u00fck bir azap beklemektedir.<\/strong><\/p>\n 115- Do\u011fu da Bat\u0131 da Allah’\u0131nd\u0131r. Ne tarafa d\u00f6nerseniz, Allah’\u0131n y\u00f6n\u00fc o tarafa do\u011frudur. \u015e\u00fcphesiz Allah’\u0131n kudreti her \u015feyi kapsar ve o her \u015feyi bilir.<\/strong><\/p>\n Akla en yak\u0131n ihtimal; yukardaki iki ayetin, k\u0131ble de\u011fi\u015ftirilmesi ve yahudilerin, m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 yery\u00fcz\u00fcne in\u015fa edilen ilk Allah evi ve ilk k\u0131ble olan K\u00e2be’ye y\u00f6nelmekten al\u0131koymaya \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131 dolay\u0131s\u0131yla inmi\u015f olabilece\u011fidir. Ancak bu ayetlerin n\u00fczul (ini\u015f) sebebi hakk\u0131nda bu s\u00f6yledi\u011fimizin d\u0131\u015f\u0131nda daha pek\u00e7ok de\u011fi\u015fik g\u00f6r\u00fc\u015f de vard\u0131r.<\/p>\n Bu yorumlar\u0131n hangisi do\u011fru olursa olsun ayetteki ifadenin mutlak olu\u015fu, onun mescidlerde Allah’\u0131n ad\u0131n\u0131n \u00e0n\u0131lmas\u0131na engel olmak ve oralar\u0131 y\u0131kmaya \u00e7al\u0131\u015fmakla ilgili genel bir h\u00fck\u00fcm oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcr\u00fcr. Bu \u00e7irkin davran\u0131\u015fa kar\u015f\u0131l\u0131k olarak belirlenen ve bu davran\u0131\u015fa uygun tek ceza oldu\u011fu belirtilen a\u015fa\u011f\u0131daki h\u00fck\u00fcm de genel karakterlidir.<\/p>\n “Oysa oralara ancak korkulu bir sayg\u0131 i\u00e7inde girmeleri yak\u0131\u015f\u0131k al\u0131r.”<\/p>\n Yani bar\u0131nma dile\u011fi ile, gerekli sayg\u0131 ifadesini tak\u0131narak ve eman diyerek y\u00fcce Allah’\u0131n evi olan mescidlere s\u0131\u011f\u0131nmad\u0131k\u00e7a kovulmay\u0131, kovalanmay\u0131 ve g\u00fcvenden yoksun b\u0131rak\u0131lmay\u0131 hak ederler. (T\u0131pk\u0131 Mekke’nin fethinden sonra oldu\u011fu gibi. Bilindi\u011fi gibi Mekke’nin M\u00fcsl\u00fcmanlar taraf\u0131ndan fethedildi\u011fi g\u00fcn Peygamberimizin s\u00f6zc\u00fcs\u00fc “Kim Mescid-i Haram’a (K\u00e2be) girerse g\u00fcven i\u00e7indedir” diye seslenmi\u015f ve bunun \u00fczerine can g\u00fcvenli\u011fi istemeye karar veren baz\u0131 Kurey\u015f zorbalar\u0131 oraya s\u0131\u011f\u0131nm\u0131\u015flard\u0131. Oysa bu kimseler daha \u00f6nce Peygamberimiz ve arkada\u015flar\u0131n\u0131n K\u00e2be’yi ziyaret etmelerine engel olmu\u015flard\u0131.)<\/p>\n Ayet-i celile, bu h\u00fckme, b\u00f6ylelerinin d\u00fcnyada peri\u015fanl\u0131\u011fa ve Ahirette b\u00fcy\u00fck bir azaba \u00e7arpt\u0131r\u0131lacaklar\u0131 kara haberini eklemektedir:<\/p>\n “Bunlar\u0131 d\u00fcnyada rezil olmak, Ahirette de b\u00fcy\u00fck bir azap beklemektedir.” “Oysa oralara ancak korkulu bir sayg\u0131 i\u00e7inde girmeleri yak\u0131\u015f\u0131k al\u0131r” c\u00fcmlesinin bir ba\u015fka a\u00e7\u0131klamas\u0131 da \u015f\u00f6yledir: Yani “Onlar\u0131n, ancak Allah korkusu ve O’nun ululu\u011funun \u00fcrpertisi i\u00e7inde Allah su ve O’nun ululu\u011funun \u00fcrpertisi i\u00e7inde Allah’\u0131n mescidlerine girmeleri yak\u0131\u015f\u0131r. Y\u00fcce Allah’\u0131n evlerine yara\u015fan, O’nun b\u00fcy\u00fck heybet ve ululu\u011funa uygun d\u00fc\u015fen edep \u015fekli budur.” Bu yorum \u015fekli de konunun ak\u0131\u015f\u0131na uygundur.<\/p>\n Bu iki ayetin k\u0131ble y\u00f6n\u00fcn\u00fcn de\u011fi\u015ftirilmesi olay\u0131 ile ilgili olarak indi\u011fi g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcn\u00fc tercih etmemizin gerek\u00e7esi, bu ayetlerin ikincisidir. Okuyal\u0131m:<\/p>\n “Do\u011fu da Bat\u0131 da Allah’\u0131nd\u0131r. Ne tarafa d\u00f6nerseniz, Allah’\u0131n y\u00f6n\u00fc o tarafa do\u011frudur. Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz Allah’\u0131n kudreti her \u015feyi kapsar ve o her \u015feyi bilir.” M\u00fcsl\u00fcmanlar, k\u0131blenin de\u011fi\u015ftirilmesi olay\u0131na kadar Beyt’\u00fcl-Mukaddes’e (Kud\u00fcs’teki Mescid-i Aksa) y\u00f6nelerek namaz k\u0131l\u0131yordu. K\u0131ble’nin Kabe’ye do\u011fru d\u00f6nd\u00fcr\u00fclmesiyle yahudiler M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n zihnini buland\u0131ran \u015fiddetli bir propaganda ba\u015flatt\u0131lar. Buna g\u00f6re M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n a g\u00fcne kadar k\u0131ld\u0131klar\u0131 namazlar ge\u00e7ersizdi ve Allah kat\u0131nda hesaplar\u0131na hi\u00e7bir sevap yaz\u0131lmayacakt\u0131. \u0130\u015fte bu ayet yahudilerin bu iddialar\u0131na cevap veriyor, ini\u015f sebebinin ana nedeni de bu as\u0131ls\u0131z propagandalard\u0131. Bu ayet, yahudilerin bu sakat yorumlar\u0131na kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131karak asl\u0131nda her y\u00f6n\u00fcn bir k\u0131ble oldu\u011funu, buna g\u00f6re ibadete duran kul ne tarafa d\u00f6nerse y\u00fcce Allah’\u0131n y\u00f6n\u00fcn\u00fcn o tarafa do\u011fru oldu\u011funu, herhangi bir y\u00f6n\u00fcn k\u0131ble olarak belirlenmesinin y\u00fcce Allah taraf\u0131ndan bir y\u00f6nlendirme olay\u0131 oldu\u011funu ve o tarafa d\u00f6nmenin O’na itaat etme anlam\u0131 ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131n\u0131, yoksa bunun Allah’\u0131n o tarafta de\u011fil de bu tarafta oldu\u011fu manas\u0131na gelmedi\u011fini belirtiyor. Allah kullar\u0131n\u0131 s\u0131k\u0131nt\u0131ya ve \u00e7\u0131kmaza sokmaz, onlar\u0131n sevaplar\u0131n\u0131 k\u0131smaz; O kullar\u0131n\u0131n kalplerini, niyetlerini herhangi bir y\u00f6ne do\u011fru durmalar\u0131n\u0131n i\u00e7 gerek\u00e7elerini bilir, Allah’\u0131n emrinde kolayl\u0131k esast\u0131r, niyet Allah i\u00e7indir. Zira “Allah’\u0131n kudreti her \u015feyi kapsar ve o her \u015feyi bilir.”<\/p>\n ALLAH’A O\u011eUL \u0130SNAD EDENLER<\/strong><\/p>\n Bu ayetlerin devam\u0131nda, yahudilerin il\u00e2hl\u0131\u011f\u0131n \u00f6z\u00fc ile ilgili d\u00fc\u015f\u00fcncelerinin (sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131), y\u00fcce Allah’\u0131n dininin dayana\u011f\u0131 ve b\u00fct\u00fcn peygamberlerin mesajlar\u0131n\u0131n s\u00e2\u011fl\u0131kl\u0131 temeli olan Tevhid ilkesinden uzak d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f olduklar\u0131 g\u00f6zler \u00f6n\u00fcne seriliyor, bunlar\u0131n y\u00fcce Allah’\u0131n zat\u0131 ve s\u0131fatlar\u0131 ile ilgili sap\u0131k d\u00fc\u015f\u00fcnceleri ayn\u0131 konulardaki cahiliye d\u00fc\u015f\u00fcnceleri ile kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131larak m\u00fc\u015frik Araplar ile Ehl-i Kitab’\u0131n m\u00fc\u015frikleri aras\u0131ndaki inan\u00e7 benzerli\u011fine parmak bas\u0131l\u0131yor, b\u00fct\u00fcn bu gruplar\u0131n m\u00fc\u015frikli\u011fe y\u00f6nelik yan\u0131lg\u0131lar\u0131 d\u00fczeltilerek kendilerine, ger\u00e7ek iman kavram\u0131n\u0131n temel ilkesi a\u00e7\u0131klan\u0131yor:<\/p>\n <\/p>\n 116- Onlar; “Allah o\u011ful edindi ” dediler. O b\u00f6yle bir \u015feyden m\u00fcnezzehtir. G\u00f6klerdeki ve yery\u00fcz\u00fcndeki varl\u0131klar\u0131n t\u00fcm\u00fc O’nundur, hepsi O’na boyun e\u011fmi\u015flerdir.<\/strong><\/p>\n 117 O, g\u00f6klerin ve yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn yoktan varedicisidir. O bir\u015feyin varolmas\u0131n\u0131 dileyince ona sadece “ol ” der ve o da olur.<\/strong><\/p>\n 118- Bilmeyenler “Allah bizimle konu\u015fmal\u0131 ya da bize bir mucize gelmeliydi ” dediler. Onlardan \u00f6ncekiler de onlar\u0131n dedikleri gibi s\u00f6ylemi\u015flerdi. Kalpleri birbirine benzedi. Kesin iman sahiplerine ayetleri apa\u00e7\u0131k g\u00f6stermi\u015fizdir.<\/strong><\/p>\n Bu, “Allah o\u011ful edindi” \u015feklindeki sakat iddia, sadece h\u0131ristiyanlar\u0131n Hz. \u0130sa (sel\u00e2m \u00fczerine olsun) ile ilgili iddialar\u0131 de\u011fildir, yahudiler de Hz. \u00dczeyir i\u00e7in ayn\u0131 \u015feyi s\u00f6yl\u00fcyorlard\u0131. T\u0131pk\u0131 bunlar gibi m\u00fc\u015frikler (putperestler) de melekler hakk\u0131nda ayn\u0131 iddiay\u0131 ileri s\u00fcr\u00fcyorlard\u0131. Bu ayet s\u00f6z konusu gruplar\u0131n iddialar\u0131n\u0131 ayr\u0131 ayr\u0131 anlatm\u0131yor. \u00c7\u00fcnk\u00fc konunun ak\u0131\u015f\u0131 o g\u00fcn\u00fcn Arap yar\u0131madas\u0131nda \u0130sl\u00e2m’a kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kan bu \u00fc\u00e7 grubu ana hatlar\u0131 ile tan\u0131tmak amac\u0131n\u0131 ta\u015f\u0131yor. Ne tuhaft\u0131r ki, bu \u00fc\u00e7 grup uluslararas\u0131 Siyonizm, d\u00fcnya Hristiyanl\u0131\u011f\u0131 ve evrensel Kom\u00fcnizm \u015femsiyeleri alt\u0131nda g\u00fcn\u00fcm\u00fczde de \u0130sl\u00e2m’a k\u0131yas\u0131ya kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kan ak\u0131mlar\u0131 olu\u015fturuyorlar. Yaln\u0131z, milletleraras\u0131 Kom\u00fcnizm o g\u00fcn\u00fcn m\u00fc\u015friklerinden \u00e7ok daha koyu bir k\u00fcf\u00fcr ak\u0131m\u0131d\u0131r. Ayetin, bu \u00fc\u00e7 grubu ayn\u0131 kategoride birle\u015ftirmesi, yahudiler ile hristiyanlar\u0131n s\u0131rf kendilerinin do\u011fru yolda oldu\u011fu bi\u00e7imindeki iddialar\u0131n\u0131 bo\u015fa \u00e7\u0131kar\u0131c\u0131 niteliktedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu iki grubun her ikisinin de m\u00fc\u015frikler (putperestler) ile ayn\u0131 d\u00fczeyde olduklar\u0131 g\u00f6r\u00fcl\u00fcyor.<\/p>\n Ayetlerin devam\u0131nda, bu gruplar\u0131n y\u00fcce Allah ile ilgili di\u011fer sakat g\u00f6r\u00fc\u015flerine ge\u00e7ilmeden \u00f6nce hemen y\u00fcce Allah’\u0131n bu sap\u0131k d\u00fc\u015f\u00fcnceden m\u00fcnezzeh oldu\u011fu vurgulanmakta ve y\u00fcce Allah ile t\u00fcm yarat\u0131klar\u0131 aras\u0131ndaki ili\u015fkinin ger\u00e7ek mahiyeti a\u00e7\u0131klanmaktad\u0131r:<\/p>\n “O, b\u00f6yle bir \u015feyden m\u00fcnezzehtir. G\u00f6klerdeki ve yery\u00fcz\u00fcndeki varl\u0131klar\u0131n t\u00fcm\u00fc O’nundur, hepsi O’na boyun e\u011fmi\u015flerdir.<\/p>\n O, g\u00f6klerin ve yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn yoktan varedicisidir. O bir \u015feyin var olmas\u0131n\u0131 dileyince ona sadece “ol” der ve o da olur.”<\/p>\n \u015eimdi s\u00f6z s\u0131ras\u0131 \u0130sl\u00e2m’\u0131n y\u00fcce Allah ile ilgili, yarat\u0131c\u0131 ile yaratt\u0131klar\u0131 aras\u0131ndaki ili\u015fkinin t\u00fcr\u00fc ile ilgili ve yarat\u0131klar\u0131n yaradandan nas\u0131l sad\u0131r olduklar\u0131 ile ilgili soyutlay\u0131c\u0131 ve eksiksiz d\u00fc\u015f\u00fcncesine geldi. Bu d\u00fc\u015f\u00fcnce, s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz realiteleri bir arada ifade eden en seviyeli ve a\u00e7\u0131k g\u00f6r\u00fc\u015f tarz\u0131d\u0131r.<\/p>\n Bu g\u00f6r\u00fc\u015fe g\u00f6re k\u00e2inat, \u00fcst\u00fcn ve mutlak iradenin “K\u00fcn feyek\u00fcn (ol der ve oluverir)” ilkesi uyar\u0131nca yarat\u0131c\u0131s\u0131ndan sad\u0131r olur. Bu iradenin herhangi bir varl\u0131\u011f\u0131 yaratmaya y\u00f6nelmesi, arac\u0131 bir g\u00fcc\u00fcn ya da maddenin bulunmas\u0131na gerek duyulmaks\u0131z\u0131n s\u00f6z konusu varl\u0131\u011f\u0131n \u00f6nceden belirlenen bi\u00e7imde var olmas\u0131n\u0131 tek ba\u015f\u0131na sa\u011flay\u0131c\u0131 niteliktedir.<\/p>\n Peki mahiyetini bilmedi\u011fimiz bu \u00fcst\u00fcn irade, kendisinden sad\u0131r olmas\u0131n\u0131 murad etti\u011fi s\u00f6z konusu varl\u0131kla nas\u0131l ili\u015fki kuruyor? Bu nokta, insan idrakinin kavrayamad\u0131\u011f\u0131, i\u00e7y\u00fcz\u00fcn\u00fc a\u00e7\u0131klayamad\u0131\u011f\u0131 bir s\u0131rd\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc insan kapasitesi bu noktay\u0131 idrak etmeye elveri\u015fli ve yatk\u0131n de\u011fildir. Zira bu noktay\u0131 kavramak, insan\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f amac\u0131 olan yery\u00fcz\u00fc halifeli\u011fi ve yery\u00fcz\u00fcn\u00fc imar etme g\u00f6revi a\u00e7\u0131s\u0131ndan gerekli de\u011fildir. Y\u00fcce Allah insano\u011fluna yery\u00fcz\u00fcndeki g\u00f6revinde yararlanaca\u011f\u0131 k\u00e2inat kanunlar\u0131n\u0131 ke\u015ffetme ve bunlar\u0131 pratikte kullanma yetene\u011fi verdi\u011fi oranda ona bu \u00f6nemli halifelik g\u00f6revi ile ilgisi olmayan ba\u015fka bir alemin s\u0131rlar\u0131n\u0131 kapal\u0131 tutmu\u015ftur.<\/p>\n \u00c7e\u015fitli felsefi ak\u0131mlar hi\u00e7bir yol g\u00f6sterici \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131n bulunmad\u0131\u011f\u0131 u\u00e7suz-bucaks\u0131z bir \u00e7\u00f6lde taban tepmi\u015flerdir. Ama\u00e7lar\u0131 ise bu s\u0131rlar\u0131 ke\u015ffetmekti. Bu u\u011furda, s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz alanla ilgili hi\u00e7bir yap\u0131sal yatk\u0131nl\u0131\u011fa sahip olmayan, bu alan\u0131 kavrama ve bilme ara\u00e7lar\u0131 ile kesinlikle donat\u0131lmam\u0131\u015f olan insan idrakinden kaynaklanm\u0131\u015f bir\u00e7ok faraziyeler ve varsay\u0131mlar ortaya koymu\u015flard\u0131r. Bu faraziyelerin en y\u00fcksek seviyeleri bile insan\u0131 hayrete d\u00fc\u015f\u00fcrecek ona “Nas\u0131l olur da bir filozof b\u00f6yle bir \u015fey ileri s\u00fcrer?” dedirtecek derecede g\u00fcl\u00fcn\u00e7 oluyor. Bunun tek sebebi, s\u00f6z konusu filozoflar\u0131n insan idrakini do\u011fal yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131n\u0131n d\u0131\u015f\u0131na \u00e7\u0131karmaya, onu yetki alan\u0131n\u0131n d\u0131\u015f\u0131na ta\u015f\u0131rmaya kalk\u0131\u015fmalar\u0131d\u0131r.<\/p>\n B\u00f6yle oldu\u011fu i\u00e7in hi\u00e7bir tatmin edici sonuca varamam\u0131\u015flar, daha do\u011frusu bu konudaki \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015f\u00fcncesini bilen ve onun etkisi alt\u0131nda kalan bir kimsenin sayg\u0131 duyabilece\u011fi hi\u00e7bir sonu\u00e7 elde edememi\u015flerdir. \u0130sl\u00e2m bu konudaki realist yakla\u015f\u0131m\u0131 sayesinde inanm\u0131\u015f ba\u011fl\u0131lar\u0131n\u0131 bu u\u00e7suz-bucaks\u0131z \u00e7\u00f6lde k\u0131lavuzsuz olarak taban tepmekten, daha ba\u015ftan yanl\u0131\u015f metoda dayanan bu karanl\u0131k maceraya at\u0131lmaktan korumu\u015ftur. Fakat baz\u0131 taklit\u00e7i \u0130sl\u00e2m felsefecileri \u00f6zellikle eski Yunan felsefecilerinin etkisiyle bu y\u00fcksek doruklara t\u0131rmanmaya kalk\u0131\u015f\u0131nca eski Yunanl\u0131 \u00fcstadlar\u0131 gibi karma\u015f\u0131k ve yan\u0131lg\u0131l\u0131 varsay\u0131mlardan ba\u015fka bir\u015fey elde edemediler. Onlar bu hareketleriyle \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015f\u00fcncesine bu d\u00fc\u015f\u00fcncenin tabiat\u0131 ile ba\u011fda\u015fmayan, \u00f6z\u00fc ile uyu\u015fmayan yabanc\u0131 unsurlar bula\u015ft\u0131rd\u0131lar. Bu durum insan akl\u0131n\u0131 yetki alan\u0131 d\u0131\u015f\u0131na ta\u015f\u0131rmay\u0131, yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131ndaki \u00f6zelli\u011fin \u00f6tesine \u00e7\u0131karmay\u0131 ama\u00e7layan her giri\u015fimin kar\u015f\u0131la\u015faca\u011f\u0131 kesin ak\u0131bettir.<\/p>\n \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015f\u00fcncesine g\u00f6re varl\u0131klar\u0131n yarat\u0131c\u0131s\u0131, yaratt\u0131\u011f\u0131 varl\u0131klar\u0131n hi\u00e7birine benzemez, O tektir. Bunun do\u011fal bir sonucu olarak \u0130sl\u00e2m\u00ee d\u00fc\u015f\u00fcnce, M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n d\u0131\u015f\u0131ndaki birtak\u0131m inan\u00e7 mensuplar\u0131n\u0131n anlad\u0131\u011f\u0131 gibi “vahdet-i v\u00fccud (varl\u0131klar\u0131n birli\u011fi)” kavram\u0131n\u0131 reddeder. Yani “varl\u0131klarla yarat\u0131c\u0131 birle\u015fik bir b\u00fct\u00fcnd\u00fcr” ya da “Varl\u0131k alemi yarat\u0131c\u0131n\u0131n zat\u0131ndan kaynaklanan \u0131\u015f\u0131nlardan ibarettir” veya “varl\u0131k alemi, yarat\u0131c\u0131s\u0131n\u0131n g\u00f6r\u00fclebilen bir sureti, bir yans\u0131mas\u0131d\u0131r” \u015feklinde ifade edebilece\u011fimiz yahut ayn\u0131 esasa dayal\u0131 ba\u015fka bir bi\u00e7imde anlat\u0131labilen “vahdet-i v\u00fccud” kuram\u0131 \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015f\u00fcncesi ile ba\u011fda\u015fmaz.<\/p>\n Fakat bununla birlikte \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015f\u00fcncesinde de “Tevhid” diye tan\u0131mlanan varl\u0131k b\u00fct\u00fcn\u00fcn\u00fc kapsam\u0131na alan bir birlik vard\u0131r. Bu birlik, varl\u0131k aleminin ayn\u0131 yarat\u0131c\u0131 iradeden meydana gelmi\u015f olmas\u0131, geli\u015fimini d\u00fczenleyen kanunlar sisteminin bir olu\u015fu; yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131n\u0131n, koordinasyonunun, kullukta ve sayg\u0131da Rabbine y\u00f6neli\u015finin bir olmas\u0131 anlam\u0131ndad\u0131r. Okuyal\u0131m:<\/p>\n “G\u00f6klerdeki ve yerdeki varl\u0131klar\u0131n t\u00fcm\u00fc O’nundur, hepsi O’na boyun e\u011fmi\u015flerdir.”<\/p>\n G\u00f6klerdeki ve yerdeki varl\u0131klar i\u00e7inde onun evl\u00e2d\u0131 oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcrecek hi\u00e7bir gerek\u00e7e ortada yoktur. \u00c7\u00fcnk\u00fc var olan her \u015fey ayn\u0131 derecede ve ayn\u0131 arac\u0131n sonucu olarak O’nun yarat\u0131\u011f\u0131d\u0131r. Tekrarl\u0131yoruz:<\/p>\n “O g\u00f6klerin ve yerin yoktan varedicisidir. O bir \u015feyin var olmas\u0131n\u0131 dileyince ona sadece “ol” der ve o da olur”<\/p>\n \u0130l\u00e2h\u00ee iradenin varl\u0131klara y\u00f6nelmesi olay\u0131 insan idrakinin bilemeyece\u011fi bir \u015fekilde ger\u00e7ekle\u015fiyor. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu olay, insan idrak kapasitesinin d\u0131\u015f\u0131nda kal\u0131r. Buna g\u00f6re, bu s\u0131rr\u0131n k\u00fcnh\u00fcne ermeye \u00e7al\u0131\u015fmak, bo\u015funa enerji harcamak ve u\u00e7suz bucaks\u0131z bir \u00e7\u00f6lde k\u0131lavuzsuz olarak taban tepmektir.<\/p>\n Yukardaki ayetlerde Kitap Ehli’nin, y\u00fcce Allah’\u0131n evl\u00e2d\u0131 oldu\u011funu iddia eden s\u00f6zleri sunulduktan ve bu sa\u00e7ma s\u00f6zler d\u00fczeltilip reddedildikten sonra m\u00fc\u015friklerin ayn\u0131 t\u00fcrdeki s\u00f6zlerine ge\u00e7iliyor. Bu s\u00f6zler, aynen Ehl-i Kitab’\u0131n benzer s\u00f6zlerine kaynakl\u0131k eden yanl\u0131\u015f d\u00fc\u015f\u00fcnceye dayan\u0131yor:<\/p>\n “Bilmeyenler; ‘Allah bizimle konu\u015fmal\u0131 ya da bize bir mucize gelmeliydi’ dediler. Onlardan \u00f6ncekiler de onlar\u0131n dediklerinin benzerini s\u00f6ylemi\u015flerdi.”<\/p>\n Buradaki “bilmeyenler” okuma-yazmas\u0131z m\u00fc\u015frikler, yani putperestlerdir. Bunlar\u0131n hi\u00e7bir kitap kaynakl\u0131 bilgileri yoktu. S\u0131k s\u0131k Peygamberimizin (sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun) kar\u015f\u0131s\u0131na dikilerek y\u00fcce Allah’\u0131n kendileri ile do\u011frudan konu\u015fmas\u0131n\u0131 ya da kendilerine somut, mucizenin g\u00f6sterilmesini istiyorlard\u0131. Onlar\u0131n bu s\u00f6zlerinin burada hat\u0131rlat\u0131lmas\u0131n\u0131n nedeni, kendilerinden \u00f6ncekilerin -yani yahudiler ile di\u011fer kitap ehlinin- de vaktiyle kendi peygamberlerinden ayn\u0131 isteklerde bulunmu\u015f olduklar\u0131 ger\u00e7e\u011fini vurgulamakt\u0131r. Bilindi\u011fi gibi Hz. Musa’n\u0131n (sel\u00e2m \u00fczerine olsun) kavmi y\u00fcce Allah’\u0131 a\u00e7\u0131ktan a\u00e7\u0131\u011fa g\u00f6rmeyi istemi\u015f, ayr\u0131ca kendilerine mucize g\u00f6sterilmesinde \u0131srar etmi\u015flerdi. Demek oluyor ki, bunlar ile onlar aras\u0131nda karakter, zihniyet ve sap\u0131kl\u0131k bak\u0131m\u0131ndan benzerlik vard\u0131r.<\/p>\n “Kalpleri birbirine benzedi.”<\/p>\n Bana g\u00f6re yahudilerin, m\u00fc\u015frikler (putperestler) kar\u015f\u0131s\u0131nda bir \u00fcst\u00fcnl\u00fckleri yok. Bunlar zihniyet, inat\u00e7\u0131l\u0131k ve sap\u0131kl\u0131k bak\u0131m\u0131ndan benzer kalpler, benzer duygular ta\u015f\u0131maktad\u0131rlar. Devam ediyoruz:<\/p>\n “Kesin iman sahiplerine ayetleri apa\u00e7\u0131k g\u00f6stermi\u015fizdir.”<\/p>\n Kalplerinde kesin iman bulunanlar, y\u00fcce Allah’\u0131n -c.c- ayetlerinde bu kesin imanlar\u0131n\u0131 do\u011frulayan ve vicdanlar\u0131n\u0131 tatmin eden gerek\u00e7eleri bulurlar. Yani kesin iman\u0131 bu ayetler meydana getirmez. Tersine bu ayetlerin anlamlar\u0131n\u0131 kavramay\u0131, i\u00e7erdikleri ger\u00e7eklerle tatmin olmay\u0131, do\u011fruyu ve Allah’a ula\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 olan\u0131 alg\u0131lamaya kalpleri haz\u0131rlayan fakt\u00f6r, kesin imand\u0131r.<\/p>\n <\/p>\n <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. \u0130SL\u00c2M’IN MESC\u0130D ANLAYI\u015eI Okudu\u011fumuz ayetlerin devam\u0131nda Peygamberimizin emir ve tebli\u011flerinin bunlar\u0131n i\u00e7inde \u00f6zellikle k\u0131ble y\u00f6n\u00fcn\u00fcn de\u011fi\u015ftirilmesi ile ilgili olan\u0131n\u0131n- do\u011frulu\u011fu hakk\u0131nda M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n zihinlerini buland\u0131rmay\u0131 ama\u00e7layan yahudi kampanyalar\u0131n\u0131n […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":5398,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n
