<\/p>\n\n\n\n

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

1- Bir isteyen, inecek azab\u0131 istedi.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

2- Kafirlerin ba\u015f\u0131na; ki onu savacak\nyoktur.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

3- Y\u00fckselme derecelerinin sahibi\nAllah’tand\u0131r.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

4- Melekler ve ruh, miktar\u0131 elli bin\ny\u0131l s\u00fcren bir g\u00fcn i\u00e7inde O’na y\u00fckselir.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

5- \u015eimdi sen g\u00fczelce sabret.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

6- Onlar onu uzak g\u00f6r\u00fcyorlar.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

7- Biz ise onu yak\u0131n g\u00f6r\u00fcyoruz.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

8- O g\u00fcn g\u00f6k, erimi\u015f bak\u0131r gibi olur.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

9- Da\u011flar, at\u0131lm\u0131\u015f renkli y\u00fcn gibi\nolur.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

10- Dost dostun halini sormaz.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

11- birbirlerine g\u00f6sterirler. Su\u00e7lu\nister ki o g\u00fcn\u00fcn azab\u0131ndan kurtulmak i\u00e7in fidye versin: o\u011fullar\u0131n\u0131,<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

12- e\u015fini ve karde\u015fini,<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

13- kendisini bar\u0131nd\u0131ran, i\u00e7inde\nyeti\u015fti\u011fi t\u00fcm ailesini.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

14- Ve yery\u00fcz\u00fcnde bulunanlar\u0131n hepsini\nversin de tek kendisini kurtars\u0131n.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

15- Hay\u0131r! O alevden bir ate\u015ftir.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

16- Deriler kavurur, soyar.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

17- Kendine \u00e7a\u011f\u0131r\u0131r; s\u0131rt\u0131n\u0131 d\u00f6n\u00fcp\ngideni.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

18- Mal toplay\u0131p kasada y\u0131\u011fan\u0131.<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

Her hal\u00fbklarda sure, azab\u0131n ne zaman\nger\u00e7ekle\u015fece\u011fini soran ve bu konuda olduk\u00e7a aceleci davranan bir ki\u015fiden s\u00f6z\nediyor. Yine bu azab\u0131n fiilen ger\u00e7ekle\u015fti\u011fini anlat\u0131yor. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu azap bir a\u00e7\u0131dan\ny\u00fcce Allah’\u0131n evrensel plan\u0131nda fiilen ger\u00e7ekle\u015fmi\u015f gibidir. Bir di\u011fer a\u00e7\u0131dan\nda ger\u00e7ekle\u015fmemi\u015ftir. Fakat geli\u015fi yak\u0131nd\u0131r. Yine sure, hi\u00e7 kimsenin bu azab\u0131\nsavamayaca\u011f\u0131n\u0131, engelleyemeyece\u011fini vurguluyor. Azap ger\u00e7ekle\u015fti\u011fi ve geri\nsavma imkan\u0131 da olmad\u0131\u011f\u0131 halde azab\u0131n ne zaman ger\u00e7ekle\u015fece\u011fine ili\u015fkin soru,\n\u00fcstelik bir an \u00f6nce ger\u00e7ekle\u015fmesi i\u00e7in acele etmek, bu soruyu soran aceleci\nfert veya toplumun iyiden iyiye ku\u015fku i\u00e7inde k\u0131vranmas\u0131n\u0131n g\u00f6stergesidir.<\/p>\n\n\n\n

Azap b\u00fct\u00fcn kafirleri kapsamaktad\u0131r… B\u00fct\u00fcn\nkafirleri kapsam\u0131na ald\u0131\u011f\u0131 gibi bu soruyu soran acelecileri de kaps\u0131yor. Bu\nazab\u0131 “Y\u00fckselme derecelerine” <\/strong>sahip Allah ger\u00e7ekle\u015ftirecektir.\nBu ifade y\u00fcksekli\u011fi, y\u00fcceli\u011fi anlatmaktad\u0131r. Nitekim bir di\u011fer surede de \u015f\u00f6yle\ndenmektedir: “Dereceleri \u00e7ok y\u00fcksek, ar\u015f\u0131n sahibi.”<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Azap konusu, ger\u00e7ekle\u015fmesi, azab\u0131\nhakkedenler, azab\u0131n kayna\u011f\u0131, kayna\u011f\u0131n y\u00fcceli\u011fi ve \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fc ile ilgili kesin ve\ndoyurucu ifadeler i\u00e7eren ve azapla ilgili karar\u0131 y\u00fcce, ge\u00e7erli, kar\u015f\u0131 konulmaz\nve geri \u00e7evirilmez bir olgu olarak sunan bu giri\u015ften sonra, surenin ak\u0131\u015f\u0131,\ni\u00e7inde bu azab\u0131n ger\u00e7ekle\u015fece\u011fi g\u00fcn\u00fcn niteliklerini s\u0131ralamaya ba\u015fl\u0131yor. Bu g\u00fcn\n\u00e7ok yak\u0131nlar\u0131nda oldu\u011fu halde acele ediyorlar ve ne zaman gelecek diye\nsoruyorlar. Ne var ki, Allah’\u0131n de\u011ferlendirmesi insanlar\u0131nkinden farkl\u0131d\u0131r.\nOnun koydu\u011fu \u00f6l\u00e7\u00fcler insanlar\u0131n \u00f6l\u00e7\u00fclerine benzemez:<\/p>\n\n\n\n

“Melekler ve ruh, miktar\u0131 elli bin\ny\u0131l s\u00fcren bir g\u00fcn i\u00e7inde O’na y\u00fckselir. \u015eimdi sen g\u00fczelce sabret. Onlar onu\nuzak g\u00f6r\u00fcyorlar. Biz ise onu yak\u0131n g\u00f6r\u00fcyoruz.” <\/strong>Burada i\u015faret edilen g\u00fcn\u00fcn, k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc olmas\u0131 kuvvetle\nmuhtemeldir. \u00c7\u00fcnk\u00fc surenin ak\u0131\u015f\u0131nda bu anlam adeta belirginle\u015ftiriliyor. \u0130\u015fte\nbu g\u00fcnde melekler ve ruh Allah’\u0131n kat\u0131na y\u00fckseliyorlar. B\u00fcy\u00fck bir ihtimalle\nburada s\u00f6z\u00fc edilen ruh, Hz. Cebrail’dir. Nitekim ba\u015fka yerlerde de Hz. Cebrail\nbu isimlerle an\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Burada meleklerden ayr\u0131 olarak an\u0131lmas\u0131 \u00f6zel\nstat\u00fcs\u00fcnden kaynaklan\u0131yor. \u00d6te yandan bu g\u00fcnde. Meleklerin ve ruhun Allah’\u0131n\nkat\u0131na \u00e7\u0131k\u0131\u015f\u0131ndan s\u00f6zedilmi\u015f olmas\u0131 da bu olay\u0131n o g\u00fcn i\u00e7in son derece \u00f6nemli\nve \u00f6zel oldu\u011funu g\u00f6stermektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc melekler ve ruh bu g\u00fcn\u00fcn \u00f6nemli\nmeseleleri i\u00e7in Allah’\u0131n kat\u0131na \u00e7\u0131k\u0131yorlar. Ama bu \u00f6nemli meselelerin\nmahiyetini bilmiyoruz -bilmek zorunda da de\u011filiz-. Meleklerin nas\u0131l ve nereye\n\u00e7\u0131kt\u0131klar\u0131n\u0131 da bilmiyoruz. Bunlar\u0131n hepsi gayb\u0131n kapsam\u0131na giren\nayr\u0131nt\u0131lard\u0131r. Ayetin arka plan\u0131nda yatan hikmetin anla\u015f\u0131lmas\u0131 konusunda bir\nkatk\u0131s\u0131 da olmaz. \u00fcstelik bu hikmeti kavrama imkan\u0131na ve bu konuda yolumuzu\nayd\u0131nlatacak bir kan\u0131ta da sahip de\u011filiz. Dolay\u0131s\u0131yla bu sahne arac\u0131l\u0131\u011f\u0131 ile o\ng\u00fcn\u00fcn \u00f6nemini kavramam\u0131z yeterlidir. Bu b\u00fcy\u00fck g\u00fcn\u00fcn \u00f6nemli olaylar\u0131 ile u\u011fra\u015fan\nmeleklerin ve ruhun davran\u0131\u015flar\u0131ndan yola \u00e7\u0131karak o g\u00fcn\u00fcn \u00f6nemli ve b\u00fcy\u00fck\nbirg\u00fcn oldu\u011funu kavrayabiliriz. istenen de budur.<\/p>\n\n\n\n

“Miktar\u0131 elli bin y\u0131ld\u0131r.” <\/strong>deyimine gelince; bununla o g\u00fcn\u00fcn uzunlu\u011fu vurgulanm\u0131\u015f\nolabilir. Nitekim araplar bir zaman diliminin uzunlu\u011funu vurgulamak i\u00e7in b\u00f6yle\nifadeler kullan\u0131rlar. Bununla o g\u00fcn\u00fcn ger\u00e7ek miktar\u0131 da anlat\u0131lm\u0131\u015f olabilir.\nAsl\u0131nda bir g\u00fcn oldu\u011fu halde s\u00fcresi d\u00fcnyadaki zaman \u00f6l\u00e7\u00fc birimlerine g\u00f6re elli\nbin y\u0131l olabilir. \u015eu anda bu ger\u00e7e\u011fi kavramak daha kolayd\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc d\u00fcnyadaki\nbir zaman \u00f6l\u00e7\u00fc birimi olarak g\u00fcn, d\u00fcnyan\u0131n yirmid\u00f6rt saatte bir kendi ekseni\netraf\u0131nda d\u00f6nmesi sonucu olu\u015fur. Oysa kendi eksenleri etraf\u0131nda d\u00f6n\u00fc\u015fleri\nbinlerce g\u00fcn (d\u00fcnya g\u00fcn\u00fc) olan y\u0131ld\u0131zlar mevcuttur. Burada s\u00f6zkonusu edilen\nelli bin g\u00fcnle ama\u00e7 budur, demek istemiyorum. Fakat iki ayr\u0131 g\u00fcn aras\u0131ndaki\n\u00f6l\u00e7\u00fcm farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmeyi kolayla\u015ft\u0131rmak i\u00e7in bu ger\u00e7e\u011fi hat\u0131rlatt\u0131k.<\/p>\n\n\n\n

Allah kat\u0131ndaki bir tek g\u00fcn elli bin seneye\ne\u015fit oldu\u011funa g\u00f6re onlar\u0131n \u00e7ok uzak g\u00f6rd\u00fckleri k\u0131yamet g\u00fcn\u00fcn\u00fcn azab\u0131 Allah’a\ng\u00f6re yak\u0131nd\u0131r demektir. Bu y\u00fczden y\u00fcce Allah, kafirlerin acele etmelerine ve\n\u00e7ok yak\u0131n bir zamanda ger\u00e7ekle\u015fecek olan bu azaba yakalanmalar\u0131na kar\u015f\u0131\npeygamberini g\u00fczelce sabretmeye \u00e7a\u011f\u0131r\u0131yor:<\/p>\n\n\n\n

“\u015eimdi sen g\u00fczelce sabret. Onlar onu\nuzak g\u00f6r\u00fcyorlar. Biz ise<\/strong> onu yak\u0131n\ng\u00f6r\u00fcyoruz.”<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Sabretmeye ili\u015fkin \u00e7a\u011fr\u0131 ve direktif, her\ndavet hareketi ile birlikte g\u00fcndeme gelmi\u015f, her peygamberin g\u00f6nderili\u015fi ile bu\n\u00e7a\u011fr\u0131 tekrarlanm\u0131\u015f ve peygambere uyan her m\u00fcminden sabretmesi istenmi\u015ftir.\n\u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fck\u00fcn a\u011f\u0131rl\u0131\u011f\u0131, yolun me\u015fakkati kar\u015f\u0131s\u0131nda sab\u0131r bir zorunluluktur. Uzak\nbir hedefe y\u00f6nelmi\u015f, engin ufuklara do\u011fru yol alan ruhlar\u0131 ho\u015fnut ve birbirine\nba\u011fl\u0131 tutmak i\u00e7in sab\u0131r ka\u00e7\u0131n\u0131lmazd\u0131r. G\u00fczel sab\u0131r, insana huzur veren\nsab\u0131rd\u0131r. \u00d6fkenin, s\u0131k\u0131nt\u0131n\u0131n, vaadin do\u011frulu\u011funa ili\u015fkin herhangi bir ku\u015fkunun\ninsan\u0131n i\u00e7inde yer etmedi\u011fi sab\u0131rd\u0131r. Sonu\u00e7tan emin olarak, Allah’\u0131n kaderinden\nho\u015fnut olarak imtihan\u0131n arka plan\u0131nda bir hikmetin yatt\u0131\u011f\u0131n\u0131n bilinci ile,\nher\u015feyin ondan geldi\u011fini hesap ederek ve Allah’a ba\u011fl\u0131 kalarak sabretmektir.<\/p>\n\n\n\n

\u0130\u015fte dava adam\u0131na yak\u0131\u015fan bu t\u00fcr bir\nsab\u0131rd\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu dava Allah’\u0131nd\u0131r. \u00c7a\u011fr\u0131 Allah’a y\u00f6neliktir. Dava adam\u0131n\u0131n\nbir \u00e7\u0131kar\u0131 s\u00f6zkonusu de\u011fildir. Bu \u00e7a\u011fr\u0131n\u0131n arka plan\u0131nda dava adam\u0131n\u0131n \u015fahs\u0131na\nili\u015fkin bir ama\u00e7 yatmaz. \u015eu halde bu hedefe do\u011fru yol al\u0131rken kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131\nher\u015fey Allah yolundad\u0131r. Dava ile ilgili olan her\u015fey Allah’\u0131n emridir. \u015eu halde\ng\u00fczel sab\u0131r hem bu ger\u00e7ekle, hem de vicdan\u0131n derinliklerinde yer alan bu\nger\u00e7e\u011fe ili\u015fkin bilin\u00e7 ile uyu\u015fmaktad\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Yalanlayanlar\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na dikildi\u011fi davan\u0131n\nsahibi Allah’t\u0131r. Kafirlerin bir an \u00f6nce ger\u00e7ekle\u015fmesini istedikleri, bu arada\nyalanlad\u0131klar\u0131 vaadin sahibi de O’dur. Kendi belirledi\u011fi bir hikmete ve\nevrensel plana g\u00f6re olaylar\u0131 ve olaylar\u0131n vakitlerini planlayan O’dur. Fakat\ninsanlar bu plan\u0131 ve tasar\u0131y\u0131 bilmezler, bu y\u00fczden acele ederler. Uzun s\u00fcre\nbeklediler mi ku\u015fkuya d\u00fc\u015ferler. Zaman zaman dava adamlar\u0131n\u0131n i\u00e7ine de s\u0131k\u0131nt\u0131\nd\u00fc\u015febilir. Allah’\u0131n vaadinin bir an \u00f6nce ger\u00e7ekle\u015fmesi arzu ve temennisi\nonlar\u0131nda hat\u0131r\u0131na gelebilir. \u0130\u015fte b\u00f6yle bir durumda her \u015feyden haberdar olan\nulu Allah’tan bunun gibi g\u00fcvenceler ve direktifler gelir. “Sen g\u00fczelce\nsabret.”<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Burada hitap Peygamber Efendimize y\u00f6neliktir.\nAma\u00e7, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131 k\u0131t anlay\u0131\u015fl\u0131ktan, kaypakl\u0131ktan ve yalanlamadan dolay\u0131\nkalbine g\u00fcven a\u015f\u0131lamakt\u0131r. Bunun yan\u0131s\u0131ra bir ba\u015fka ger\u00e7ek de vurgulan\u0131yor:\nBuna g\u00f6re y\u00fcce Allah’\u0131n olaylara ili\u015fkin plan\u0131 insanlar\u0131nkinden farkl\u0131d\u0131r. Onun\ns\u0131n\u0131rs\u0131z \u00f6l\u00e7\u00fcleri insanlar\u0131n dar kapsaml\u0131, k\u00fc\u00e7\u00fck \u00f6l\u00e7\u00fclerine benzemez:<\/p>\n\n\n\n

“Onlar onu uzak g\u00f6r\u00fcyorlar. Biz ise\nonu yak\u0131n g\u00f6r\u00fcyoruz: <\/strong>‘<\/p>\n\n\n\n

Ard\u0131ndan, ger\u00e7ekle\u015fmesi ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz olan o\nkorkun\u00e7 azab\u0131n yer ald\u0131\u011f\u0131, onlar\u0131n uzak, ama Allah’\u0131n yak\u0131n g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc k\u0131yamet\ng\u00fcn\u00fcnden baz\u0131 sahneler sunuluyor. Busahneler evrenin u\u00e7suz bucaks\u0131z\nalanlar\u0131nda, insan ruhunun dipsiz derinliklerinde g\u00f6steriliyor. Bunlar hem\nevrende, hem de insan ruhunda \u015fa\u015f\u0131rt\u0131c\u0131 ve sars\u0131c\u0131 etki b\u0131rakan deh\u015feti g\u00f6zler\n\u00f6n\u00fcne seren sahnelerdir:<\/p>\n\n\n\n

“O g\u00fcn g\u00f6k, erimi\u015f bak\u0131r gibi olur.\nDa\u011flar at\u0131lm\u0131\u015f renkli y\u00fcn gibi olur.”<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Ayetin orijinalinde ge\u00e7en “el-Muhl”\n<\/strong>kelimesi; madenlerin erimi\u015f halidir, t\u0131pk\u0131 ya\u011f\u0131n tortusu gibi.\n“el-ihn” ise, da\u011f\u0131n\u0131k, kabar\u0131k y\u00fcn demektir. Kur’an-\u0131 Kerim, bir\u00e7ok\nyerde, k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc ola\u011fan\u00fcst\u00fc olaylar\u0131n meydana gelece\u011finden, evrensel\ncisimlerin yer, nitelik, dayanak ve ba\u011flant\u0131lar\u0131n\u0131n de\u011fi\u015fece\u011finden s\u00f6zeder.\nK\u0131yamet g\u00fcn\u00fc ger\u00e7ekle\u015fecek olaylardan biri de g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn erimi\u015f madenlere\nbenzeyecek olmas\u0131d\u0131r. Do\u011fa ve astronomi bilimleri ile u\u011fra\u015fanlar\u0131n bu ayetler\n\u00fczerinde d\u00fc\u015f\u00fcnmeleri gerekir. \u00c7\u00fcnk\u00fc onlarca genel kabul g\u00f6ren g\u00f6r\u00fc\u015fe g\u00f6re g\u00f6k cisimleri\ngaz d\u00fczeyine gelene kadar eriyen madenlerden meydana gelmi\u015fler. -Bu, belli bir\ns\u00fcre\u00e7 i\u00e7inde ger\u00e7ekle\u015fen erime ve akma a\u015famalar\u0131ndan sonraki bir a\u015famad\u0131r-.\nBelki de bu cisimler k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc s\u00f6neceklerdir. Nitekim y\u00fcce Allah \u015f\u00f6yle\nbuyuruyor: “Y\u0131ld\u0131zlar karar\u0131p d\u00f6k\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc zaman.”<\/strong> (Tekvir suresi\n2) So\u011fuyup \u0131s\u0131nan madenler h\u00e2line geleceklerdir. B\u00f6ylece \u015fimdiki durumlar\u0131,\nyani gaz h\u00e2linde olmalar\u0131 durumu ortadan kalkacak yeni bir \u015fekil alacaklard\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Her hal\u00fckarda bu, do\u011fa ve astronomi bilimleri\nile u\u011fra\u015fanlar\u0131n yararlanabilecekleri bir ihtimaldir. Bize gelince; bu ayetin\n\u00f6n\u00fcnde duruyor, g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn erimi\u015f maden tortusuna d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc, da\u011flar\u0131n etrafa\nsa\u00e7\u0131lm\u0131\u015f kabar\u0131k y\u00fcnler gibi savrulup at\u0131ld\u0131\u011f\u0131, bu deh\u015fet verici sahneyi\nd\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyoruz. Bu sahnenin arka plan\u0131nda ruhlar\u0131 k\u0131sk\u0131vrak yakalayan, \u015fa\u015fk\u0131na\n\u00e7eviren korkuyu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyoruz. Kur’an-\u0131 Kerim bu korkuyu \u015fu derinlikli ifadeyle\ndile getiriyor:<\/p>\n\n\n\n

“Dost dostun halini sormaz.\nBirbirlerine g\u00f6sterirler. Su\u00e7lu ister ki o g\u00fcn\u00fcn azab\u0131ndan kurtulmak i\u00e7in fidye\nversin: o\u011fullar\u0131n\u0131, hayat arkada\u015f\u0131m ve karde\u015fini, kendisini bar\u0131nd\u0131ran, i\u00e7inde\nyeti\u015fti\u011fi t\u00fcm ailesini ve yery\u00fcz\u00fcnde bulunanlar\u0131n hepsini versin de tek\nkendisini kurtars\u0131n.”<\/strong><\/p>\n\n\n\n

insanlar\u0131n dertleri ba\u015flar\u0131ndan a\u015fk\u0131n.\nKendisinden ba\u015fkas\u0131na ald\u0131racak durumu olmaz. Zaten kafas\u0131nda da Kendisinden\nba\u015fkas\u0131na yer yoktur. “Dost dostun halini sormaz.” <\/strong>\u00c7\u00fcnk\u00fc\ndeh\u015fet sa\u00e7an korku b\u00fct\u00fcn ba\u011flar\u0131 koparm\u0131\u015ft\u0131r. Her ki\u015fiyi, kendi can\u0131n\u0131n\ntela\u015f\u0131na d\u00fc\u015f\u00fcrm\u00fc\u015ft\u00fcr. Ba\u015fkas\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmesine imkan kalmam\u0131\u015ft\u0131r. O deh\u015fetli g\u00fcnde\ndostlar kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya getirilirler: “Birbirlerine g\u00f6sterilirler.” <\/strong>Sanki\nbilerek ve kasden birbirlerine g\u00f6sterilirler. Ne yaz\u0131k ki her birinin ba\u015f\u0131ndan\na\u015fk\u0131n derdi vard\u0131r. Her birinin vicdan\u0131 kendi haliyle me\u015fgul. Dostunun durumunu\nsormak veya yard\u0131m\u0131n\u0131 istemek hi\u00e7 kimsenin akl\u0131na gelmez. \u00c7\u00fcnk\u00fc s\u0131k\u0131nt\u0131 hepsini\nku\u015fatm\u0131\u015ft\u0131r. Deh\u015fet t\u00fcm\u00fcn\u00fc \u00e7epe\u00e7evre sarm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Acaba “su\u00e7lu” ne durumdad\u0131r?\nKorkudan donakalm\u0131\u015f, duygusuz hale gelmi\u015ftir. Deh\u015fetten kendini kaybetmi\u015ftir.\n\u015eu anda azaptan kurtulmak i\u00e7in en \u00e7ok sevdi\u011fi; u\u011fruna hayat\u0131n\u0131 feda etmeye\nhaz\u0131r oldu\u011fu, onlar i\u00e7in m\u00fccadele etti\u011fi, onlar i\u00e7in ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 o\u011flunu, kar\u0131s\u0131n\u0131,\nkarde\u015fini, i\u00e7inde yeti\u015fti\u011fi kendisini bar\u0131nd\u0131ran yak\u0131n a\u015firetini fidye vermek\nister. Daha do\u011frusu kurtulu\u015f \u00e7\u0131rp\u0131nmalar\u0131, kendisinden ba\u015fkas\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnme\nduygusunu ortadan kald\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Bu y\u00fczden yery\u00fcz\u00fcnde bulunan her \u015feyi vermek\nister, tek kendisi kurtulsun diye. Burada \u00f6n\u00fc al\u0131nmaz bir h\u0131rs\u0131n, insan\u0131\n\u015fa\u015fk\u0131na \u00e7eviren bir pani\u011fin ve ipini koparm\u0131\u015f serke\u015f bir arzunun tablosu\n\u00e7iziliyor. Derin anlamlar y\u00fckl\u00fc Kur’an ayetlerinin sat\u0131r aralar\u0131nda \u00fczerine\nkorku sinmi\u015f, s\u0131k\u0131nt\u0131 bula\u015fm\u0131\u015f, deh\u015fetle renklendirilmi\u015f bir tablo\ncanland\u0131r\u0131l\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Su\u00e7lu bu durumdayken, ger\u00e7ekle\u015fmesi m\u00fcmk\u00fcn\nolmayan bu dilekte bulunuyor. Ama i\u00e7ini karartan, t\u00fcm \u00fcmidini yok eden veya\ni\u00e7inde ge\u00e7en ve kendisine g\u00fc\u00e7 veren t\u00fcm yan\u0131lt\u0131c\u0131 s\u00f6zleri silip s\u00fcp\u00fcren bir\ncevap i\u015fitiyor. Onunla birlikte herkes ortam\u0131n ger\u00e7ek mahiyetini, olup\nbitenlerin \u00f6z\u00fcn\u00fc ortaya koyan bu a\u00e7\u0131klamay\u0131 i\u015fitiyor:<\/p>\n\n\n\n

“Hay\u0131r! O alevlenen bir ate\u015ftir.\nDerileri kavurur soyar. \u00c7a\u011f\u0131r\u0131r; s\u0131rt\u0131n\u0131 d\u00f6n\u00fcp gideni, mal toplay\u0131p kasada\ny\u0131\u011fan\u0131!”<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Ortam\u0131n s\u0131k\u0131nt\u0131 ve deh\u015fetinden \u015fa\u015fk\u0131na\nd\u00f6nd\u00fckten sonra insan ruhunun her ayd\u0131nl\u0131k \u00fcmidiyle ko\u015ftu\u011fu bir sahnedir bu.\nAma “Hay\u0131r!” Bu sahne onun ger\u00e7ekle\u015fmesi imkans\u0131z olan arzusunu\ns\u00f6nd\u00fcr\u00fcyor. O\u011fullar\u0131n\u0131, e\u015fini, karde\u015fini, a\u015firetini ve yery\u00fcz\u00fcnde bulunan\nherkesi fidye verip azaptan kurtulma \u00fcmidini k\u0131r\u0131yor. “Hay\u0131r! O\nalevlenen bir ate\u015ftir.” <\/strong>Alevlenen ve yakan bir ate\u015ftir. “Derileri\nkavurur <\/strong>soyar.” Y\u00fcz ve kafa derilerini soyar. Bu, deh\u015feti ile insan\u0131\n\u00e7\u0131ld\u0131rtan bir ate\u015ftir. Canl\u0131 bir ki\u015fili\u011fi vard\u0131r. isteyerek ve kasden korku ve\nazap atmosferine katk\u0131da bulunuyor: “\u00c7a\u011f\u0131r\u0131r; s\u0131rt\u0131n\u0131 d\u00f6n\u00fcp gideni, mal\ntoplay\u0131p kasada y\u0131\u011fan\u0131.”<\/strong> Daha \u00f6nce do\u011fru yola girmeye \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131 ve bu\n\u00e7a\u011fr\u0131ya s\u0131rt\u0131n\u0131 d\u00f6n\u00fcp gitti\u011fi gibi \u00e7a\u011f\u0131r\u0131r onu. Fakat bug\u00fcn cehennem onu\n\u00e7a\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131 zaman arkas\u0131n\u0131 d\u00f6n\u00fcp gidemez. D\u00fcnyadayken mal toplay\u0131p kasalarda\nsaklamakla me\u015fgul oldu\u011fu i\u00e7in Allah’\u0131n dinine uymaya ili\u015fkin \u00e7a\u011fr\u0131ya kulak\nvermemi\u015fti. Fakat bu g\u00fcn cehennemin \u00e7a\u011fr\u0131s\u0131n\u0131 kulak ard\u0131 edemez. Yery\u00fcz\u00fcndeki\nher \u015feyi verip te ondan kurtulma olana\u011f\u0131na da sahip de\u011fildir.<\/p>\n\n\n\n

Bu surede, \u00f6nceki “Hakka” ve\n“Kalem” surelerinde k\u00fcf\u00fcr, Allah’\u0131n ayetlerini yalanlama ve Allah’\u0131n\nemrine kar\u015f\u0131 gelmenin yan\u0131s\u0131ra \u0131srarla iyili\u011fe engel olmaktan, yoksulu\ndoyurmaya te\u015fvik etmemekten, mal y\u0131\u011f\u0131p kasalarda toplamaktan s\u00f6zedilmesi, islam\ndavas\u0131n\u0131n Mekke ortam\u0131nda k\u00fcf\u00fcr, yalanlama ve sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n yan\u0131s\u0131ra cimrilik, mal\nh\u0131rs\u0131 ve a\u00e7g\u00f6zl\u00fcl\u00fck unsurlar\u0131n\u0131 da bar\u0131nd\u0131ran \u00f6zel durumlarla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131\nortaya koymaktad\u0131r. O kadar ki bu duruma s\u0131k s\u0131k i\u015faret edilmesi, ak\u0131betinin\nkorkun\u00e7lu\u011funun vurgulanmas\u0131. Allah’a ortak ko\u015fmaktan ve k\u00fcf\u00fcrden sonra azab\u0131\nhakkeden bir su\u00e7 oldu\u011funun belirtilmesini gerektirmi\u015ftir.<\/p>\n\n\n\n

Bu anlam\u0131 peki\u015ftiren, islam davas\u0131n\u0131n\nkar\u015f\u0131s\u0131na dikildi\u011fi Mekke toplumunun karakteristik \u00f6zelliklerini yans\u0131tan ba\u015fka\ni\u015faretler de vard\u0131r surede. Mekke toplumu ticaret ve faiz yoluyla mal toplama\npe\u015findeydi. Bu i\u015fleri de kurey\u015f kabilesinin ileri gelenleri tekellerine\nalm\u0131\u015ft\u0131. Ticaret ama\u00e7l\u0131 yaz ve k\u0131\u015f yolculuklar\u0131na \u00e7\u0131kan kervanlar onlara aitti.\nServete y\u00f6nelik azg\u0131n istek ve cimrilik fakirleri yoksun, duruma d\u00fc\u015f\u00fcrm\u00fc\u015ft\u00fc.\nYetimler her \u015feylerini kaybetmi\u015flerdi. Bu y\u00fczden meselenin \u00fczerinde \u0131srarla\nduruluyor, bu tutum i\u00e7inde olanlar sak\u0131nd\u0131r\u0131l\u0131yorlard\u0131. Kur’an-\u0131 Kerim\nMekke’nin fethinden \u00f6nce ve sonra ruhlar\u0131n derinliklerindeki ihtiras ve\ndoyumsuzlu\u011fa kar\u015f\u0131 sava\u015ft\u0131\u011f\u0131 gibi kesintisiz olarak mal h\u0131rs\u0131na ve a\u00e7g\u00f6zl\u00fcl\u00fc\u011fe\nkar\u015f\u0131 da sava\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Faizden uzak durmaya, haks\u0131z yere insanlar\u0131n mallar\u0131n\u0131\nyememeye, yetimlerin mallar\u0131n\u0131 onlar\u0131n b\u00fcy\u00fcmelerini beklemeden har vurup harman\nsavurmamaya, yetim k\u0131zlara zorbal\u0131k etmemeye, mallar\u0131na konmak i\u00e7in onlar\u0131\nisteksizce evlenmeye zorlamamaya ili\u015fkin uyar\u0131lar\u0131 inceleyenler bunu a\u00e7\u0131k\u00e7a\ng\u00f6rebilirler. Yine, ihtiyac\u0131ndan dolay\u0131 isteyeni reddetmemeye, yetimi itip\nkakmamaya, yoksullar\u0131n haklar\u0131na el koymamaya ili\u015fkin uyar\u0131lar da bu y\u00f6nde\nba\u015flat\u0131lan sava\u015f\u0131n belirtileridirler. Bu sava\u015fta bunun gibi toplumun\nkarakteristik \u00f6zelliklerine i\u015faret eden daha bir \u00e7ok sert karakterli sald\u0131r\u0131lar\nardarda s\u0131ralanm\u0131\u015ft\u0131r. Bunlar ayn\u0131 zamanda her toplum i\u00e7in ge\u00e7erli olan\npsikolojik tedavi ama\u00e7l\u0131 direktiflerdir. Mal sevgisi, servet h\u0131rs\u0131, cimrilik ve\ns\u00fcslenme arzusu insan ruhuna dizgin vuran bir afettir. Bu afetin dizgininden,\nkementinden, boyunduru\u011fundan kurtulmak gerekir. Bunun i\u00e7inde kesintisiz bir sava\u015fa,\nuzun bir tedaviye ihtiya\u00e7 vard\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Bununla surenin ak\u0131\u015f\u0131 o g\u00fcnk\u00fc sahnelerin ve o g\u00fcnk\u00fc azab tablosunun tasvirini tamamlam\u0131\u015f oluyor. \u015eimdi de, insan ruhunun m\u00fcmin veya imans\u0131z olmas\u0131 durumunda k\u00f6t\u00fcl\u00fck ve iyilik kar\u015f\u0131s\u0131ndaki tutumuna ili\u015fkin bir ger\u00e7e\u011fi dikkatimize sunuyor. Bu arada m\u00fcminlerin ak\u0131betini de vurguluyor. Nitekim bundan \u00f6nce su\u00e7lular\u0131n u\u011frayacaklar\u0131 ak\u0131beti vurgulam\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

ELHAMDUL\u0130LLAH\u0130RABB\u0130LALEM\u0130N<\/strong><\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M 1- Bir isteyen, inecek azab\u0131 istedi. 2- Kafirlerin ba\u015f\u0131na; ki onu savacak yoktur. 3- Y\u00fckselme derecelerinin sahibi Allah’tand\u0131r. 4- Melekler ve ruh, miktar\u0131 elli bin y\u0131l s\u00fcren bir g\u00fcn i\u00e7inde O’na y\u00fckselir. 5- \u015eimdi sen g\u00fczelce sabret. 6- Onlar onu uzak g\u00f6r\u00fcyorlar. 7- Biz ise onu yak\u0131n g\u00f6r\u00fcyoruz. 8- O g\u00fcn g\u00f6k, erimi\u015f bak\u0131r […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":4966,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[251],"tags":[],"yoast_head":"\n