\n

“Elif, L\u00e2m, Mim. \u0130nsanlar: inand\u0131k’ demekle s\u0131nanmadan b\u0131rak\u0131l\u0131vereceklerini mi san\u0131rlar? Oysa biz, kendilerinden \u00f6ncekileri de s\u0131nam\u0131\u015f\u0131zd\u0131r. Allah elbet do\u011frular\u0131 ortaya \u00e7\u0131karacak ve elbet yalanc\u0131lar\u0131 ay\u0131racakt\u0131r. Yoksa<\/strong><\/div>\n

g\u00fcnah i\u015fleyenler bizden ka\u00e7abileceklerini mi san\u0131rlar ? Ne k\u00f6t\u00fc yarg\u0131da bulunuyorlar!<\/strong><\/div>\n

Allah’a kavu\u015fmay\u0131 uman bilsin ki, Allah’\u0131n koydu\u011fu vakit elbet gelecektir. O, herseyi i\u015ftir ve bilir. Cihad eden ancak kendisi i\u00e7in cihad etmi\u015f olur. Ku\u015fkusuz Allah’\u0131n alemlere hi\u00e7 ihtiyac\u0131 yoktur. \u0130nan\u0131p yaral\u0131 i\u015fler yapanlar\u0131n andolsun g\u00fcnahlar\u0131n\u0131 \u00f6rteriz. Onlar\u0131 yapt\u0131klar\u0131ndan daha g\u00fczeli ile m\u00fck\u00e2fatland\u0131r\u0131r\u0131z\u2026insanlardan: ‘Allah’a inand\u0131k’ diyenler vard\u0131r; ama Allah yolunda ez\u00e2ya u\u011frat\u0131l\u0131nca insanlar\u0131n verdi\u011fi i\u015fkenceyi Allah’\u0131n azab\u0131 gibi sayarlar. Rabbinden bir y\u00e2rdim gelecek olsa andolsun: ‘Biz de sizinle birlikteydik’ derler. Allah, herkesin kalplerinde olan\u0131 en iyi bilen de\u011fil midir?” <\/strong>(Ankebut\/1-10)<\/div>\n<\/blockquote>\n

<\/div>\n

Art\u0131k insan , bu ayetlerin ak\u0131\u015f\u0131n\u0131 ve i\u00e7erdikleri ibret verici \u015feyleri ve hikmet hazinelerini iyice d\u00fc\u015f\u00fcns\u00fcn. Zira insanlar, kendilerine peygamberler g\u00f6nderildigi zaman \u015fu iki sey aras\u0131ndad\u0131rlar: Ya birileri “inand\u0131k” diyecek , ya<\/div>\n

da b\u00f6yle demeyip g\u00fcnahlar ve k\u00fcf\u00fcr \u00fczerinde devam edecektir. “\u0130nand\u0131k”<\/div>\n

diyenleri Rabbi imtihan etmis, denemi\u015f ve fitneye d\u00fc\u015f\u00fcrm\u00fc\u015ft\u00fcr. Fitne, do\u011fru olan yalanc\u0131dan ayr\u0131ls\u0131n diye yap\u0131lan deneme ve s\u0131namaya denir. “inand\u0131k” demeyen, Allah’\u0131 aciz b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131n\u0131, O’nun elinden ka\u00e7\u0131p kurtuldu\u011funu sanmas\u0131n.<\/div>\n

\u015eafii (r.h.); ” Ki\u015fi i\u00e7in , yolunda kararl\u0131 k\u0131l\u0131nmas\u0131 m\u0131 yoksa denenmesi mi daha iyidir?” diye sormuslar, o da: “Denenmeden yolunda kararl\u0131 k\u0131l\u0131nmaz.” cevab\u0131n\u0131 vermi\u015ftir. Allah Te\u00e2l\u00e2, ul\u2019ul-azm peygamberleri denemis, sabrettikleri vakit onlar\u0131 yollar\u0131nda kararl\u0131 k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r . Hi\u00e7 kimse asla, elemden kurtulaca\u011f\u0131n\u0131 sanmas\u0131n. Eleme u\u011frayanlar, ancak ak\u0131l bak\u0131m\u0131ndan birbirinden ayr\u0131l\u0131rlar. En ak\u0131ll\u0131lar\u0131 b\u00fcy\u00fck ve s\u00fcrekli<\/div>\n

olan bir elemi, devam\u0131 olmayan az bir eleme satand\u0131r. En bedbahtlar\u0131 da devam\u0131 olmayan az elemi, s\u00fcrekli olan b\u00fcy\u00fck eleme satand\u0131r.<\/div>\n

Ak\u0131ll\u0131 bir kimse bunu nas\u0131l tercih eder?<\/div>\n

Cevap: Onu, buna s\u00fcr\u00fckleyen pe\u015fin ve veresidir.<\/div>\n

“Nefis, pe\u015fin olan\u0131n sevgisine ba\u011f\u0131ml\u0131d\u0131r.”<\/div>\n

“Hay\u0131r, hay\u0131r! Sizler acil olan (d\u00fcnya nimetlerini) sever, ahireti bir kenara b\u0131rak\u0131rs\u0131n\u0131z.”K\u0131yamet\/20-21<\/div>\n

“Do\u011frusu onlar acil olan (d\u00fcnya nimetlerini) sever, arkalar\u0131nda a\u011f\u0131rl\u0131\u011f\u0131na dayan\u0131lmaz bir g\u00fcn b\u0131rak\u0131rlar.”Dehr\/27<\/div>\n

Bu durum herkeste ortaya \u00e7\u0131kar. Zira insan tabiat\u0131 itibariyle sosyal bir varl\u0131kt\u0131r. \u0130nsanlarla birlikte yasamak zorundad\u0131r. \u0130nsanlar\u0131n ise irade ve tasavvurlar\u0131 vard\u0131r. Bu irade ve tasavvurlar konusunda, ki\u015fiden, kendilerine uymas\u0131n\u0131 isterler. \u015eayet insan onlara kat\u0131lmazsa ona eziyet eder, i\u015fkence ederler. Onlara kat\u0131l\u0131r ve uyarsa kimi zaman onlar taraf\u0131ndan ve kimi zaman da ba\u015fkalar\u0131 taraf\u0131ndan o ki\u015fi eziyet ve i\u015fkenceye u\u011frat\u0131l\u0131r .<\/div>\n

<\/div>\n

Mesel\u00e2, iman ehli ve takva sahibi bir kimsenin zalim ve g\u00fcnahk\u00e2r bir topluluk aras\u0131na<\/div>\n

d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc varsayal\u0131m. B\u00f6yle bir topluluk, zul\u00fcmlerine ve i\u015fledikleri g\u00fcnahlar\u0131na onu da katmadan yahut o kimse yapt\u0131klar\u0131na ses \u00e7\u0131karmaz hale gelmeden rahat etmezler. \u015eayet bu kimse onlara kat\u0131lsa yahut yapt\u0131klar\u0131na ses \u00e7\u0131karmasa i\u015fin ba\u015f\u0131nda onlar\u0131n \u015ferrinden sel\u00e2mette olur. Ama sonra ba\u015flang\u0131\u00e7-ta korktu\u011fundan kat kat daha fazla k\u00fc\u00e7\u00fcmseyerek ve eziyet ederek onun ba\u015f\u0131na \u00e7ullan\u0131rlar . \u015eayet onlar\u0131 yapt\u0131klar\u0131ndan vazge\u00e7irmeye calissa ve onlara<\/div>\n

kar\u015f\u0131 dursa -onlardan kurtulsa bile- ba\u015fkalar\u0131n\u0131n elinden ceza g\u00f6rmesi ve alay konusu olmas\u0131 ka\u00e7\u0131n\u0131lmazd\u0131r. O halde tam anlam\u0131yla ihtiyatt\u0131l\u0131k, m\u00fc’ minlerin annesi Hz. Ai\u015fe’ nin Muaviye’ ye s\u00f6yledi\u011fi \u015fu s\u00f6ze tutunmakt\u0131r: “\u0130nsanlar\u0131 k\u0131zd\u0131rarak Allah \u2018\u0131 ho\u015fnut eden kimseye insanlardan gelebilecek s\u0131k\u0131nt\u0131lara kar\u015f\u0131 Allah o kimsenin imdad\u0131na yeti\u015ftir. Allah’\u0131 k\u0131zd\u0131rarak insanlar\u0131 ho\u015fnut eden kimseyi, insanlar, Allah’tan hi\u00e7bir \u015fekilde m\u00fcsta\u011fni k\u0131lamazlar.” Tirmiz\u2019i,2416<\/div>\n

D\u00fcnyan\u0131n hallerini iyi d\u00fc\u015f\u00fcnen kimse, cezaland\u0131rmalar\u0131ndan ka\u00e7mak i\u00e7in<\/div>\n

bozuk ama\u00e7lar konusunda reislere yard\u0131m eden ve bid’atleri konusunda bid’-at\u00e7ilerin yard\u0131m\u0131na ko\u015fan kimselerde bu durumu \u00e7ok\u00e7a g\u00f6r\u00fcr. Allah’\u0131n hidayete erdirdi\u011fi kendisine dogru yolu ilham ettigi ve nefsinin \u015ferrinden korudu\u011fu kimse haram\u0131 i\u015flemeye kat\u0131lmaktan ka\u00e7\u0131n\u0131r ve o kimselerin zul\u00fcmlerine sabreder. Sonra peygamberlerin kavu\u015ftu\u011fu ve \u00e2lim-<\/div>\n

ler, \u00e2bidler, salihler ve daha ba\u015fkalar\u0131 gibi peygamberlerin takip\u00e7ilerinin kavu\u015ftu\u011fu d\u00fcnya ve ahiretteki mutlu sona kavusur.<\/div>\n

Elemden asla kurtulu\u015f olmad\u0131\u011f\u0131ndan \u00f6t\u00fcr\u00fc Allah Te\u00e2l\u00e2 s\u00fcreksiz ve az olan elemi s\u00fcrekli ve b\u00fcy\u00fck olan eleme tercih edenleri; “Allah’\u00e0 kavu\u015fmay\u0131 uman bilsin ki, Allah’\u0131n koydugu vakit elbet gelecektir. O, herseyi i\u015ftir ve bilir.”Ankebut\/5 buyurarak teselli etti. Bu elemin s\u00fcresi i\u00e7in bir vakit tayin etti. O vaktin gelmesi ka\u00e7\u0131n\u0131lmazd\u0131r. O vakit de Allah’ a kavusma g\u00fcn\u00fcd\u00fcr. Kul, Allah i\u00e7in ve Allah r\u0131zas\u0131 i\u00e7in katland\u0131\u011f\u0131 eleme kar\u015f\u0131l\u0131k en b\u00fcy\u00fck lezzeti tadacakt\u0131r. Zevki, sevinci ve ne\u015fesi Allah yolunda, Allah i\u00e7in katland\u0131\u011f\u0131 elem miktar\u0131nca olacakt\u0131r. Rabbine ve Dostuna kavusma i\u015ftiyak\u0131, kulu, bu d\u00fcnyadaki elemin me\u015fakkatine katlanmaya sevketsin diye bu teselli ve sabra te\u015fviki Allah’a kavu\u015fmay\u0131 umma ile takviye etti. Hatta kimi zaman O’na kavu\u015fma arzusu, ki\u015fiye elemin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fclmez ve hissedilmez hale getirir. Bundan dolay\u0131 Hz. Peygamber (s.a.) Rabbinden, O’na kavu\u015fma arzusu dilemi\u015f, Ahmed ve ibn Hibb\u00e2n’in rivayet ettikleri bir duada s\u00f6yle niyazda bulunmus-<\/div>\n

tur:<\/div>\n

“Allah’\u0131m! Gaybi bilmen ve yaratmaya g\u00fc\u00e7 yetirmen h\u00fcrmetine \u015fayet hayat benim i\u00e7in daha hay\u0131rl\u0131<\/div>\n

<\/div>\n

ise ya\u015fat, \u00f6l\u00fcm benim i\u00e7in daha hay\u0131rl\u0131 ise can\u0131m \u0131 al. Gizli-a\u00e7\u0131k her yerde kalbimi Senin korkunla doldur, isterim. Gerek \u00f6fke, gerek ho\u015fnutluk halinde hak s\u00f6z s\u00f6ylememi sa\u011fla, isterim. Hem fakirlikte, hem zenginlikte senden tutumluluk dilerim. Senden t\u00fckenmeyen bir nimet, ard\u0131 kesilmeyen bir mutluluk dilerim. Kaz\u00e2’ dan sonra Senden r\u0131za dilerim. \u00d6l\u00fcmden sonra Senden tatl\u0131 bir ya\u015fam dilerim. Y\u00fcz\u00fcne bakma zevkini tatmak dilerim. Senden, zarar veren bir mihnet ve sapt\u0131ran bir fitne hali bulunmaks\u0131z\u0131n sana kavu\u015fma arzusu dilerim. Allah\u2019\u0131m ! Bizi, iman zineti ile s\u00fcsle.<\/div>\n

Bizi dogru yola ermi\u015f, do\u011fru yolun rehberleri eyle.” Nesai 3\/54-55<\/div>\n

Allah, basiretsiz olarak imana gelenin halini anlat\u0131p b\u00f6yle kimsenin Allah yolunda ez\u00e2ya u\u011frat\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda insanlar\u0131n fitnesini, Allah’\u0131n azablyla bir tuttu\u011funu haber verdi.<\/div>\n

(Burada \u015fu ayete i\u015faret edilmektedir: Insanlardan “Allah’a inandik” diyenler vard\u0131r. Fakat Allah u\u011frunda eziyet g\u00f6rd\u00fcklerinde insanlar\u0131n fitnesini (eziyetini) Allah’\u0131n azab\u0131 gibi tutarlar. Rabbinden bir yard\u0131m gelecek olsa: “Biz de sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde olanlar\u0131 en iyi bilen degil midir? (Ankebut, 29\/10).)<\/div>\n

<\/div>\n

“\u0130nsanlar\u0131n fitnesi” demek, o ki\u015finin peygamberlerin ve onlara uyanlar\u0131n ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz bir \u015fekilde muhalifleri taraf\u0131ndan u\u011frat\u0131ld\u0131klar\u0131 elem ve mihnete u\u011frat\u0131lmas\u0131 , insanlardan ez\u00e2 g\u00f6rmesi demektir. \u0130ste bu durumu onlardan ka\u00e7ma ve ba\u015f\u0131na eza getirecek sebebi terk etme konusunda, m\u00fcminlerin, imanlar\u0131yla kendisinden ka\u00e7t\u0131klar\u0131 Allah’\u0131n azab\u0131yla bir tutmu\u015ftur. M\u00fc’minler m\u00fckemmel basiretlerden dolay\u0131 Allah’\u0131n azab\u0131ndan imana ka\u00e7m\u0131\u015flar ve yak\u0131nda ayr\u0131lacak, yok olacak bir elemi i\u00e7inde bar\u0131nd\u0131ran hale tahamm\u00fcl etmi\u015flerdir. Oysa di\u011feri basiretinin zay\u0131fl\u0131\u011f\u0131ndan \u00f6t\u00fcr\u00fc peygamberlerin d\u00fc\u015fmanlar\u0131n\u0131n azab\u0131n\u0131n eleminden o. peygamber d\u00fc\u015fmanlar\u0131na muvafakat g\u00f6stermeye, onlara uymaya ka\u00e7m\u0131\u015ft\u0131r. B\u00f6ylece onlar\u0131n azab\u0131n\u0131n eleminden Allah’\u0131n azab\u0131n\u0131n elemine ka\u00e7m\u0131\u015f, ondan ka\u00e7ma konusunda insanlar\u0131n fitnesinin elemini Allah’\u0131n azab\u0131n\u0131n elemiyle bir tutmu\u015f, g\u00fcne\u015ften \u0131s\u0131nan yerden ka\u00e7\u0131p kurtulay\u0131m derken ate\u015fe d\u00fc\u015fmek suretiyle de tamamen aldanm\u0131\u015f ve bir saatlik elemden sonsuz eleme ka\u00e7m\u0131\u015ft\u0131r. Allah, ordusuna ve dostlar\u0131na yard\u0131m edip onlar\u0131 zafere eri\u015ftirince de ortaya \u00e7\u0131k\u0131p : “Ben de sizinle birlikteydim” demi\u015ftir. Oysa Allah o kimsenin g\u00f6\u011fs\u00fcnde ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131 m\u00fcnaf\u0131kl\u0131\u011f\u0131 \u00e7ok iyi bilir.<\/div>\n

S\u00f6z\u00fcn \u00f6z\u00fc; hikmeti icabi Allah Te\u00e2l\u00e2, nefisleri imtihan eder, dener ve b\u00f6ylece imtihanla iyilerini k\u00f6t\u00fclerinden, dostlu\u011funa ve ikramlar\u0131na lay\u0131k olan\u0131 olmayan\u0131ndan ay\u0131r\u0131r, buna lay\u0131k olan nefisleri imtihan k\u00f6r\u00fc\u011f\u00fcnde temizler, ar\u0131t\u0131r. Nitekim alt\u0131n da c\u00fcrufundan ancak ate\u015fte imtihan (= tasfiye) suretiyle ar\u0131n\u0131r, saf hale gelir. Nefis asl\u0131nda cahil ve zalimdir. Cehalet ve zul\u00fcm sebebiyle nefiste, \u00e7\u0131kar\u0131lmas\u0131 , eritme ve tasfiyeye muhta\u00e7 bir pislik meydana gelmi\u015ftir. Bu pislik ya \u015fu d\u00fcnyada \u00e7\u0131kar (ki\u015fi kurtulur), ya da cehennem k\u00f6r\u00fc\u011f\u00fcnde \u00e7\u0131kart\u0131l\u0131r Allah cc dilerse cennetine koyar.<\/div>\n

Elhamdulillahirabbilalemin<\/div>\n

Selam ve dua ile<\/div>\n<\/div>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

Hamd \u00c2lemlerin rabbi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Sal\u00e2t ve sel\u00e2m Hz. Peygamber Efendimiz (sav) \u2018e, \u00e2line, ashab\u0131na ve O\u2019na tabi olan M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n \u00fczerine olsun. Amin “Elif, L\u00e2m, Mim. \u0130nsanlar: inand\u0131k’ demekle s\u0131nanmadan b\u0131rak\u0131l\u0131vereceklerini mi san\u0131rlar? Oysa biz, kendilerinden \u00f6ncekileri de s\u0131nam\u0131\u015f\u0131zd\u0131r. Allah elbet do\u011frular\u0131 ortaya \u00e7\u0131karacak ve elbet yalanc\u0131lar\u0131 ay\u0131racakt\u0131r. Yoksa g\u00fcnah i\u015fleyenler bizden ka\u00e7abileceklerini […]<\/p>\n","protected":false},"author":38,"featured_media":36994,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1,251],"tags":[],"yoast_head":"\n