B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n 1- De ki: “Ey k\u00e2firler.(1)<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 1. Bu ayetteki birka\u00e7 nokta \u00fczerinde \u00f6zellikle d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclmelidir:<\/p>\n a) Bu emir “Kafirlere a\u00e7\u0131kca de!” \u015feklinde Rasulullah’a verilmi\u015ftir. Ama sonraki muhteva bu emrin b\u00fct\u00fcn M\u00fcsl\u00fcmanlara oldu\u011funa ve kafirlere, bu ayette g\u00f6sterildi\u011fi \u015fekilde y\u00f6nelmeleri gerekti\u011fine i\u015faret etmektedir. Hatta k\u00fcf\u00fcrden tevbe ederek iman edenlerin de, k\u00fcf\u00fcr dininden ve ilahlar\u0131ndan bu \u015fekilde beraat etmeleri gereklidir. \u00c7\u00fcnk\u00fc buradaki “De!” emrinin ilk olarak muhatab\u0131 Rasulullah olmas\u0131na ra\u011fmen, asl\u0131nda muhatab b\u00fct\u00fcn M\u00fc’minlerdir. 2. Bu ifade, kafirlerin ibadet etti\u011fi ve halen de ibadet etmekte olduklar\u0131 b\u00fct\u00fcn mabudlar\u0131 \u015famildir. Onlar; melekler, cinler, neb\u00eeler, veliler, \u00f6lm\u00fc\u015f insanlar\u0131n ruhlar\u0131, g\u00fcne\u015f, ay, y\u0131ld\u0131z, hayvanlar, a\u011fa\u00e7lar, nehirler, hayal\u00ee ilahlar ve ilah\u00e7alar da olabilir. Burada, Arap m\u00fc\u015friklerin Allah’\u0131 da mabud olarak tan\u0131d\u0131klar\u0131 itiraz\u0131 ileri s\u00fcr\u00fclebilir. Ayr\u0131ca d\u00fcnyadaki di\u011fer m\u00fc\u015friklerin de en eski d\u00f6nemlerden bug\u00fcne kadar Allah’\u0131n mabud oldu\u011funu inkar etmedikleri de s\u00f6ylenebilir. Bunun yan\u0131s\u0131ra Ehl-i Kitab’\u0131n da mabudlu\u011fu eklenebilir. Bu durumda, hi\u00e7 istisna yapmadan b\u00fct\u00fcn ilahlara ibadetten beraat etmek nas\u0131l do\u011fru olabilir? Bu ilahlar i\u00e7inde Allah (c.c.) da yok mudur? Bunun cevab\u0131 \u015fudur: \u0130\u00e7inde Allah (c.c.) da bulunsa, pek \u00e7ok ilaha topluca ibadet etmek, Tevhid’e inanan ki\u015finin beraat etmesi gereken ibadet \u015feklidir. \u00c7\u00fcnk\u00fc Tevhid’e inanan bir ki\u015fi i\u00e7in Allah, mabudlardan bir mabud de\u011fil, ancak ve ancak tek mabuddur. \u0130lahlara topluca ibadet etmenin i\u00e7ine Allah’a ibadet de girse bile, bu asl\u0131nda Allah’a ibadet de\u011fildir. Kur’an-\u0131 Kerim’de a\u00e7\u0131k\u00e7a Allah’a ibadetin O’nunla birlikte bir ba\u015fka \u015feye ibadet etmemek oldu\u011fu bildirilmi\u015f ve sadece Allah’a ihlasla y\u00f6nelmek emredilmi\u015ftir: “Oysa kendilerine, dini yaln\u0131z Allah’a h\u00e2lis k\u0131larak, B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 1- De ki: “Ey k\u00e2firler.(1) 2- “Ben sizin tapt\u0131klar\u0131n\u0131za tapmam.”(2) 3- “Benim tapt\u0131\u011f\u0131ma da siz tapacak de\u011filsiniz.”(3) A\u00c7IKLAMA 1. Bu ayetteki birka\u00e7 nokta \u00fczerinde \u00f6zellikle d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclmelidir: […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":32069,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n
\n2- “Ben sizin tapt\u0131klar\u0131n\u0131za tapmam.”(2)<\/strong>
\n3- “Benim tapt\u0131\u011f\u0131ma da siz tapacak de\u011filsiniz.”(3)<\/strong><\/p>\n
\nb) Buradaki “kafirler” kelimesi, kafirlere hakaret olsun diye de\u011fil, bir ger\u00e7e\u011fi ifade etmek i\u00e7in kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Arap\u00e7a’da kafir kelimesi inkar eden ve inanmayanlar i\u00e7in kullan\u0131l\u0131r. (Unbeliever) Bunun kar\u015f\u0131 kelimesi de “M\u00fc’min”dir. Yani kabul eden ve teslim oland\u0131r. (Believer) Allah’\u0131n (c.c) onlara “Ey kafirler” demeyi Rasulullah’a emretmesi, asl\u0131nda “Ey risaletimi inkar edenler ve getirdi\u011fim talimattan y\u00fcz \u00e7evirenler” anlam\u0131ndad\u0131r. Ayn\u0131 \u015fekilde “m\u00fc’min” kelimesi kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda da bundan murad, “Muhammed’e (s.a) iman edenler”dir.
\nc) “Ey kafirler” denilmi\u015f, “Ey m\u00fc\u015frikler” denilmemi\u015ftir. Bu nedenle ayetin muhatab\u0131 yaln\u0131z m\u00fc\u015frikler de\u011fil, Resulullah’\u0131 Allah’\u0131n el\u00e7isi olarak kabul etmeyen ve getirdi\u011fi talimat\u0131n Allah’tan oldu\u011funu reddeden herkestir. Bunlar; Yahudiler, Hristiyanlar, Mecusiler veya m\u00fc\u015frikler olabilir. Bu hitab\u0131n muhatab\u0131 sadece Kurey\u015f veya Arabistan’daki kafir ve m\u00fc\u015frik Araplar de\u011fil, d\u00fcnyadaki b\u00fct\u00fcn kafirler ve m\u00fc\u015friklerdir.
\nd) \u0130nkarc\u0131lara “Ey kafirler” diye hitap etmek, bir kimseye “Ey d\u00fc\u015fmanlar, ey muhalifler” \u015feklinde hitap etmek gibidir. Onun i\u00e7in, bu \u015fekilde hitap edildi\u011finde, muhataplar\u0131n z\u00e2t\u0131n\u0131n de\u011fil s\u0131fatlar\u0131n\u0131n hedef al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 bilinmelidir.
\nDolay\u0131s\u0131yla o ki\u015fi, “kafir” s\u0131fat\u0131n\u0131 ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131 s\u00fcrece ayetin muhatab\u0131d\u0131r. Muhalif ve d\u00fc\u015fmanl\u0131\u011f\u0131 b\u0131rakarak dost veya himaye eden oldu\u011funda bu hitab\u0131n muhatab\u0131 olmaktan kurtulur. Yani burada “Ey kafirler” diyerek hitap edilmesi onlar\u0131n k\u00fcfr\u00fc nedeniyledir, z\u00e2tlar\u0131 nedeniyle de\u011fildir. Onlardan \u00f6lene kadar k\u00fcf\u00fcr \u00fczerinde devam edenler bu ayetin muhatab\u0131d\u0131r. Ama iman edenler art\u0131k bu ayetin muhatab\u0131 de\u011fildirler.
\ne) M\u00fcfessirlerden pek \u00e7oklar\u0131, bu surede kullan\u0131lan “Ey kafirler” hitab\u0131n\u0131n, Kurey\u015f’ten, Rasulullah’a uzla\u015fma teklif eden bir ka\u00e7 ki\u015fiye \u00f6zel olarak geldi\u011fini s\u00f6ylerler. Allah (c.c.) bu ki\u015filer hakk\u0131nda olmak \u00fczere Rasulullah’a, onlar\u0131n iman etmeyeceklerini bildirmi\u015ftir. Baz\u0131 m\u00fcfessirlerin b\u00f6yle d\u00fc\u015f\u00fcnmelerinin iki sebebi vard\u0131r. Birincisi, suredeki “\u0130badet ettiklerinize ibadet etmem” ayetinin Yahudi ve Hristiyanlar i\u00e7in uygun d\u00fc\u015fmedi\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnmeleridir. Onlar, Yahudi ve Hristiyanlar\u0131n da Allah’a ibadet ettiklerini s\u00f6ylemi\u015flerdir. \u0130kincisi, ileride g\u00f6r\u00fclece\u011fi gibi, “Sizler benim ibadet etti\u011fime ibadet edenler de\u011filsiniz” buyurulmas\u0131n\u0131n bu sure nazil oldu\u011funda kafir olup daha sonra iman edenler i\u00e7in ge\u00e7erli olmayaca\u011f\u0131n\u0131 belirtmi\u015flerdir. Ancak bu iki g\u00f6r\u00fc\u015f de do\u011fru de\u011fildir. Bu konudaki a\u00e7\u0131klamay\u0131 ileride yapacak ve bu ayetlerin anlamlar\u0131n\u0131n, onlar\u0131n anlad\u0131\u011f\u0131 gibi olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6sterece\u011fiz. O m\u00fcfessirlerin yan\u0131lg\u0131lar\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131klamak i\u00e7in burada sadece, nazil oldu\u011fu d\u00f6nemde ge\u00e7erli olup sonrakileri muhatap almad\u0131 ise bu surenin bu kadar zamand\u0131r ni\u00e7in til\u00e2vet edildi\u011fini ve k\u0131yamete kadar da ni\u00e7in til\u00e2vet edilece\u011fini sormakla yetiniyoruz.<\/p>\n
\nAllah’\u0131 birleyenler olarak O’na kulluk etmeleri (…) emredilmi\u015fti.” (Beyyine, 5) Bu konuya Kur’an-\u0131 Kerim’de pek \u00e7ok yerde de\u011finilerek a\u00e7\u0131kl\u0131k getirilmi\u015f ve \u00fczerinde \u015fiddetle durulmu\u015ftur. Mesela bkz. Nisa 145, 146, A’raf 29, Z\u00fcmer 2-3-11-14, M\u00fc’min 14-64-65-66. Ayn\u0131 konuya Hadis-i Kuds\u00ee’de de de\u011finilmi\u015ftir. Rasulullah buyurmu\u015ftur ki, Allah (c.c.) (c.c) \u015f\u00f6yle diyor: “Ben b\u00fct\u00fcn ortaklar\u0131n \u015firkinden m\u00fcnezzehim. E\u011fer birisinin amelinde benden ba\u015fkas\u0131na da niyet varsa, ben ondan beriyim. O amel, bana ortak ko\u015ftu\u011fu \u015fey i\u00e7indir.” (M\u00fcsned-i Ahmed, \u0130bni Mace) Asl\u0131nda Allah’\u0131 iki veya \u00fc\u00e7 ya da pek \u00e7ok ilahdan birisi kabul etmek, ibadette O’na ba\u015fkalar\u0131n\u0131 ortak ko\u015fmak k\u00fcf\u00fcrd\u00fcr. Bu \u015firkten beraat etmek ise, Kafirun suresinin n\u00fczul maksad\u0131d\u0131r.
\n3. Buradaki kelime “ma a’budu”dur. Arap\u00e7a’da “ma” kelimesi genellikle cans\u0131z ve ak\u0131ls\u0131z e\u015fya i\u00e7in kullan\u0131l\u0131r. Canl\u0131 ve ak\u0131ll\u0131lar i\u00e7in “men” kullan\u0131l\u0131r. Onun i\u00e7in burada ni\u00e7in “men a’budu” de\u011fil de “ma a’budu” denildi\u011fi sorulabilir. M\u00fcfessirler bu soruya d\u00f6rt cevap vermi\u015flerdir. Birincisi, buradaki “ma”n\u0131n, “men” manas\u0131na oldu\u011fudur. \u0130kincisi, “ma”n\u0131n “elleri” manas\u0131nda kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131d\u0131r. \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fcs\u00fc, iki c\u00fcmlede de “ma”n\u0131n mastar olarak kullan\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011fudur. Yani “sizin ibadet etti\u011finize ibadet etmem” manas\u0131nda kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Bu, m\u00fc\u015friklerinki gibi ibadet etmemeyi ifade eder. “Siz de benim ibadet etti\u011fime ibadet etmezsiniz” ise, m\u00fc\u015friklerin Tevhid\u00ee \u015fekilde ibadet yapmad\u0131klar\u0131n\u0131 ifade eder. D\u00f6rd\u00fcnc\u00fcs\u00fc, birinci c\u00fcmlede “ma ta’budu” buyuruldu\u011fudur. Ama “ma’n\u0131n kullan\u0131l\u0131\u015f\u0131 iki yerde de ayn\u0131 de\u011fildir. Bunun \u00f6rnekleri Kur’an-\u0131 Kerim’in de\u011fi\u015fik yerlerinde bulunmaktad\u0131r. Mesela Bakara 194’te \u015f\u00f6yle buyurulmu\u015ftur: “… Size tecav\u00fcz edenlere, size tecav\u00fcz ettikleri kadar kar\u015f\u0131l\u0131k verin, a\u015f\u0131r\u0131 gitmeyin.” Yani size yap\u0131lan kadar\u0131yla tecav\u00fcz, kar\u015f\u0131l\u0131k verin anlam\u0131ndad\u0131r. Burada ‘\u00ee’teda’ (tecav\u00fcz) kelimesi, birincide “tecav\u00fcz” anlam\u0131nda, ikincide “kar\u015f\u0131l\u0131k” anlam\u0131nda kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Tevbe suresi 67’de \u015f\u00f6yle buyurulmu\u015ftur: “Onlar Allah’\u0131 unuttular, Allah (c.c.) da onlar\u0131 unuttu.” Oysa Allah (c.c.) unutmaz. \u00d6yleyse buradaki maksat, Allah’\u0131n onlara iltifat etmemesidir. Onlar\u0131n unutmas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k olarak Allah (c.c.) i\u00e7in “nisyan” (unutmak) kullan\u0131lmas\u0131, sadece lafz\u00ee bir benzerlik olup, anlam tamamen farkl\u0131d\u0131r.
\nBu d\u00f6rt te’vil bir bak\u0131mdan do\u011frudur. O da, Arap\u00e7a’da bu manalar\u0131n hepsinin ihtimal dahilinde olmas\u0131d\u0131r. Ama, “men a’budu” yerine “ma a’budu” kullan\u0131lmas\u0131n\u0131n nedenini bu teviller a\u00e7\u0131klayamamaktad\u0131rlar. Arap\u00e7a’da bir \u015fah\u0131s i\u00e7in “men” kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda o ki\u015fiye bir \u015fey soruldu\u011fu akla gelir; “ma” kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman ise o \u015fahs\u0131n z\u00e2t\u0131 de\u011fil, s\u0131fat\u0131 hakk\u0131nda soru soruldu\u011fu veya a\u00e7\u0131klamada bulunuldu\u011fu anla\u015f\u0131l\u0131r. Bizim bir ki\u015fi i\u00e7in “kimdir” diye sordu\u011fumuzda, o \u015fah\u0131s hakk\u0131nda bilgi almak isteyi\u015fimiz gibi. Bir ki\u015fi hakk\u0131nda “nedir?” diye soruldu\u011funda maksat, o ki\u015finin s\u0131fat\u0131n\u0131 \u00f6\u011frenmektir. Mesela askerse r\u00fctbesi nedir, \u00fcniversitede ise makam\u0131 nedir, asistan m\u0131, do\u00e7ent mi, profes\u00f6r m\u00fc veya hangi dalda g\u00f6revlidir, ne gibi bir diplomas\u0131 vard\u0131r vs. gibi.
\nE\u011fer ayette, “la entum \u00e2bid\u00fbne men a’bud” denseydi o zaman anlam\u0131, “Benim ibadet etti\u011fim z\u00e2ta sizler ibadet etmezsiniz” olurdu. Bu durumda m\u00fc\u015frikler, “Biz de Allah’a inan\u0131yor ve Ona ibadet ediyoruz” diyebilirlerdi. Ama “la entum \u00e2bid\u00fbne ma a’bud”, yani, “Benim ibadet etti\u011fim, belli \u00f6zellik ve s\u0131fatlara sahip olana sizler ibadet etmezsiniz” dendi\u011fi i\u00e7in b\u00f6yle s\u00f6yleyemediler. Rasulullah’\u0131n dini, m\u00fc\u015friklerin dininden bundan dolay\u0131 ayr\u0131 bir dindi. \u00c7\u00fcnk\u00fc Rasulullah’\u0131n getirdi\u011fi dinin \u0130lah’\u0131 di\u011fer dinlerin inand\u0131\u011f\u0131 ilahlardan farkl\u0131 s\u0131fatlara sahipti. Baz\u0131lar\u0131n\u0131n dinine g\u00f6re ilah alt\u0131 g\u00fcnde d\u00fcnyay\u0131 yaratt\u0131ktan sonra yedinci g\u00fcn dinlenmeye ihtiya\u00e7 duymu\u015ftur. Bu ilah, Rabbu’l Alemin de\u011fil, Rabbu’l \u0130srail’dir. Bu ilah\u0131n bir tek \u0131rkla, di\u011fer \u0131rklarla olmayan ili\u015fkisi vard\u0131r. O ilah Yakub ile g\u00fcre\u015fmi\u015f ama yenememi\u015ftir. O ilah\u0131n \u00dczeyr isminde bir de o\u011flu vard\u0131r. Baz\u0131lar\u0131na g\u00f6re \u0130sa Mesih ad\u0131nda bir tek erkek \u00e7ocu\u011fun babas\u0131d\u0131r. Ba\u015fkalar\u0131n\u0131n g\u00fcnah\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k olarak o\u011flunu \u00e7arm\u0131ha g\u00f6ndermi\u015ftir. Baz\u0131lar\u0131n\u0131n ilah\u0131 da aile ve \u00e7oluk \u00e7ocuk sahibidir. Ama o\u011flu yoktur, o zavall\u0131 ilah\u0131n\u0131n b\u00fct\u00fcn \u00e7ocuklar\u0131 k\u0131zd\u0131r. Baz\u0131lar\u0131n\u0131n ilah\u0131 ise insan \u015feklinde d\u00fcnyaya gelir ve insan cismi ile bu insanlar aras\u0131nda ya\u015far. Baz\u0131lar\u0131n\u0131n ilah\u0131 da sadece vacibu’l v\u00fccudtur. Veya illet-i \u00fbl\u00e2d\u0131r (first cause) . Kainat\u0131n d\u00fczenine bir kere hareket vermi\u015f ve kenara \u00e7ekilmi\u015ftir ve bu kainat nizam\u0131, belli kanunlara g\u00f6re kendi kendine y\u00fcr\u00fcmektedir. \u015eimdi ise insanlar\u0131n o ilahla, o ilah\u0131n da insanlarla bir ilgisi yoktur. Has\u0131l\u0131, Allah’a inanan kafirler asl\u0131nda b\u00fct\u00fcn kainat\u0131n yarat\u0131c\u0131s\u0131, sahibi, idare edeni ve hakimi olan Allah’a inanmamaktad\u0131rlar. O Allah (c.c.) ki, bu nizam\u0131 sadece yaratmakla kalmam\u0131\u015ft\u0131r, her an idare etmektedir. Emirleri her an uygulanmaktad\u0131r. Her t\u00fcr noksanl\u0131k, zaaf ve yenilgiden m\u00fcnezzehtir. O, her t\u00fcr benzerlik ve tecsimden beridir. Her t\u00fcr e\u015f ve emsalden m\u00fcnezzehtir. Ortakdan beridir. O’nun zat\u0131nda, s\u0131fatlar\u0131nda, kudretinde ve mabud olmas\u0131nda orta\u011f\u0131 yoktur. O’nun \u00fcst\u00fcnde kimse yoktur. \u00c7ocuk edinmekten m\u00fcnezzehtir. Belli bir kavimle \u00f6zel ili\u015fkisi de yoktur. O, mahlukunun her biriyle, r\u0131z\u0131kland\u0131rma, rahmet etme, terbiye etme ve koruma nedeniyle yak\u0131n ili\u015fkidedir. O, dualar\u0131 duyar ve dualara cevap verir. \u00d6l\u00fcm ve hayat, fayda ve zarar, k\u0131smeti d\u00fczenleme ve bozma yaln\u0131z ve yaln\u0131z O’nun elindedir. O, yaratt\u0131klar\u0131n\u0131 sadece r\u0131z\u0131kland\u0131rmaz, seviyelerine ve ihtiya\u00e7lar\u0131na g\u00f6re yol g\u00f6sterir. O’nun bizimle ili\u015fkisi sadece, O mabud ve biz de ibadet eden, \u015feklinde de\u011fildir. Ayn\u0131 zamanda, peygamberler arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla kitap g\u00f6ndererek emir ve nehiy bildirmesi, bizim de o emir ve nehyin erk\u00e2n\u0131na uymam\u0131z \u015feklindedir. Buna kar\u015f\u0131l\u0131k O da yapt\u0131klar\u0131m\u0131z\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 verecektir. Yapt\u0131klar\u0131m\u0131zdan sorumlu tutacakt\u0131r. \u00d6l\u00fcmden sonra bizi dirilterek yapt\u0131klar\u0131m\u0131z\u0131n muhasebesini yapacak, ceza ve m\u00fckafaat verecektir. Bu s\u0131fatlar\u0131 ta\u015f\u0131yan Mabud’a, Rasulullah ve O’nu takip edenlerden ba\u015fkas\u0131 ibadet etmez. Kafirler bir ilaha ibadet etmekte iseler de, asl\u0131nda ger\u00e7ek \u0130lah’a, Allah’a ibadet etmemektedirler. \u0130badet ettikleri ilahlar, kendi icat ettikleri hayal \u00fcr\u00fcn\u00fc ilahlard\u0131r.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"
