B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n

Rahman Rahim olan Allah\u2019\u0131n ad\u0131yla<\/strong><\/p>\n

1- \u0130ncire ve zeytine(1) andolsun,<\/strong>
\n2- Sina(2) da\u011f\u0131na,<\/strong>
\n3- Ve \u015fu emin beldeye (g\u00fcvenilir \u015fehre) .<\/strong>
\n4- Do\u011frusu, biz insan\u0131 en g\u00fczel bir bi\u00e7imde yaratt\u0131k.(3)<\/strong>
\n5- Sonra da a\u015fa\u011f\u0131lar\u0131n a\u015fa\u011f\u0131s\u0131na \u00e7evirdik.(4)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

1. Bunun tefsirinde m\u00fcfessirler aras\u0131nda ihtilaf vard\u0131r. Hasan Basr\u00ee, \u0130krime, Ata b. Ebi Rebah, Cabir b. Zeyd, M\u00fccahid ve \u0130brahim Neha\u00ee diyorlar ki: “\u0130ncir”den kas\u0131t bilinen incirdir. “Zeytin”de, ya\u011f \u00e7\u0131kar\u0131lan, bilinen zeytindir. \u0130bni Ebi Hatim ve Hakim, Abdullah b. Abbas’tan bunu teyid eden bir kavil nakletmi\u015flerdir. Bu tefsiri kabul eden m\u00fcfessirler, incir ve zeytinin \u00f6zelliklerini, faydalar\u0131n\u0131 beyan ederek kendi g\u00f6r\u00fc\u015flerini \u015f\u00f6yle a\u00e7\u0131klam\u0131\u015flard\u0131r: “Allah, iyi \u00f6zellikleri dolay\u0131s\u0131yla bu iki meyvan\u0131n \u00fczerine yemin etmi\u015ftir.” Ku\u015fkusuz, Arap\u00e7ada “tin” ve “zeytun” kelimelerini duyan insan bu iki meyvay\u0131 Arap\u00e7a’da bilinen anlam\u0131 \u00fczerine anlar. Ancak bu tefsiri kabul etmeye iki sebep engeldir. Birisi, “Sina Da\u011f\u0131” ve “Mekke \u015eehri”ne de yemin edilmi\u015f olmas\u0131d\u0131r. Az \u00f6nceki tefsire g\u00f6re meyva ve iki yere birarada yemin edilmesi uygun d\u00fc\u015fmemektedir. Kur’an-\u0131 Kerim’de bir \u015fey \u00fczerine yemin edilen yerlerde bu yemin, o yerlerin hizmet veya faydas\u0131 nedeniyle de\u011fildir. Her yemin, kendisinden sonraki konuya delil getirilmek i\u00e7indir. Bu nedenle, iki meyvaya \u00f6zellikleri dolay\u0131s\u0131yla yemin edilmi\u015f olunamaz.
\nDi\u011fer baz\u0131 m\u00fcfessirler “tin” ve “zeytun”dan kas\u0131t olarak baz\u0131 yerleri kabul etmi\u015flerdir. Ka’b b. Ahbar, Katade ve \u0130bn Zeyd diyor ki, “tin”den kas\u0131t D\u0131me\u015fk (\u015eam) ‘d\u0131r. “Zeytun”dan kas\u0131t da Kud\u00fcs’t\u00fcr. \u0130bn Cerir, \u0130bn Hatim ve \u0130bn Merduye’nin \u0130bn Abbas’tan naklettikleri bir kavle g\u00f6re “tin”den kas\u0131t, Hz. Nuh’un Cudi Da\u011f\u0131 \u00fczerinde in\u015fa etti\u011fi bir mesciddir, “zeytin”den kas\u0131t da Kud\u00fcs’t\u00fcr.
\nAma, “tin” ve “zeytun” kelimelerini duyan bir Arab\u0131n akl\u0131na bu manalar gelmez. O zaman Kur’an’a muhatap olan Araplar nezdinde “tin” ve “zeytun” yer olarak bilinmiyordu. Fakat Araplar aras\u0131nda baz\u0131 b\u00f6lgeleri, orada yeti\u015fen bitkiler ile isimlendirmek adetti. Onun i\u00e7in “tin” ve “zeytun” kelimelerinden kas\u0131t \u015fu olabilir. Bu meyvalar\u0131n yeti\u015fti\u011fi yerler. Bu yerler \u015eam ve Filistin idi. \u00c7\u00fcnk\u00fc o zamanlar Araplar aras\u0131nda incir ve zeytin yeti\u015ftiren yerler olarak bu b\u00f6lgeler me\u015fhurdur. \u0130bni Teymiye, \u0130bn Kayy\u0131m, Zemah\u015fer\u00ee ve Al\u00fbs\u00ee de ayn\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015ftedirler. \u0130bn Cerir her ne kadar birinci kavli tercih etmi\u015fse de, ayn\u0131 zamanda “tin” ve “zeytun”dan murad\u0131n meyvalar\u0131n yeti\u015fti\u011fi b\u00f6lgeler olabilece\u011fini de kabul etmi\u015ftir. Haf\u0131z \u0130bni Kesir de ayn\u0131 tefsiri kabul etmi\u015ftir.<\/p>\n

2. “Tur-i Sin\u00een” buyurulmu\u015ftur. Bu, Sina yar\u0131madas\u0131n\u0131n di\u011fer ismidir. Sena veya Sina ya da S\u00een\u00een de denir. Kur’an’da bir yerde de “Tur-i Sina” kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. \u015eimdi orada Tur da\u011f\u0131 bulunan bu b\u00f6lge “Sina” ismi ile me\u015fhurdur. Bu nedenle, terc\u00fcmemizde ayn\u0131 me\u015fhur ismi tercih ettik.<\/p>\n

3. Tin ve Zeytun yeti\u015ftiren yere, yani \u015eam ve Filistin’e, bir de Tur Da\u011f\u0131 ve Emin olan Mekke \u015fehri \u00fczerine yemin edilmi\u015ftir. \u0130nsan\u0131n en g\u00fczel \u015fekilde yarat\u0131lmas\u0131n\u0131n anlam\u0131 \u015fudur: Ona en iyi cisim ve di\u011fer mahluklardan daha iyi \u00f6zellik verilmi\u015ftir. Ayr\u0131ca ona d\u00fc\u015f\u00fcnce, anlay\u0131\u015f, ilim ve ak\u0131l gibi y\u00fcksek kabiliyetler de ba\u011f\u0131\u015flanm\u0131\u015ft\u0131r. Bunlar di\u011fer mahlukatta bulunmamaktad\u0131r. Bunun yan\u0131s\u0131ra insanlar\u0131n en y\u00fcksek ve kemal derecedeki fazilet sahibi olanlar\u0131 peygamberlerdir. Mahlukat\u0131n, peygambere ba\u011f\u0131\u015flanan bu makamdan daha y\u00fcksek dereceye ula\u015fmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. Onun i\u00e7in, insan\u0131n “ahsen-i takvim” olmas\u0131na \u015fahit olarak peygamberlere nisbet olunan \u015eam ve Filistin \u00fczerine yemin edilmi\u015ftir. Orada Hz. \u0130brahim”den Hz. \u0130sa’ya kadar pek \u00e7ok peygamberler gelmi\u015ftir. Tur-i Sina Hz. Musa’ya n\u00fcb\u00fcvvet verilen yerdir. Mekke ise Hz. \u0130brahim ve \u0130smail eliyle temeli at\u0131lan tevhid dininin merkezidir. Bundan dolay\u0131 Arabistan’\u0131n en kutsal ve merkez\u00ee \u015fehri olmu\u015ftur. Hz. \u0130brahim bu yer hakk\u0131nda Allah’a \u015f\u00f6yle dua etmi\u015ftir: “Rabb’im! Bu \u015fehri g\u00fcvenli bir \u015fehir yap…” (Bakara 126) . B\u00fct\u00fcn Arabistan’\u0131n her yerinde anar\u015fi varken, bu duan\u0131n bereketiyle yaln\u0131zca bu \u015fehir 2500 senedir emin merkezdi. “Ahsen-i tavkim”den kas\u0131t \u015fudur: Biz insan\u0131 \u00f6yle g\u00fczel \u015fekilde yaratt\u0131k ki, onlardan y\u00fcksek r\u00fctbeli ve n\u00fcb\u00fcvveti y\u00fcklenen insanlar \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

4. Burada m\u00fcfessirler genelde iki anlam beyan etmi\u015flerdir. Birincisi, “onu ya\u015fl\u0131 duruma d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrd\u00fck” \u015feklindedir. Buna g\u00f6re, onun \u00e7al\u0131\u015fmaya, d\u00fc\u015f\u00fcnmeye, anlamaya mecali kalmam\u0131\u015ft\u0131r. \u0130kincisi, “Onu cehennemin en alt\u0131na sevkettik” \u015feklindedir. Ancak bu iki mana da surenin bunlar\u0131 ispatlamak i\u00e7in indi\u011fine delil olmaz.
\nS\u00f6zkonusu bu surenin maksad\u0131 olan ceza ve m\u00fckafaat\u0131n hak oldu\u011funun delili olarak ileri s\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr. Yoksa insanlar\u0131n a\u015f\u0131r\u0131 ya\u015flan\u0131nca zay\u0131f duruma d\u00fc\u015feceklerine ve bu nedenle de bir grup insan\u0131n cehenneme sevkedilece\u011fine delalet etmez. Birincisi iyi olsun k\u00f6t\u00fc olsun, her insana ya\u015fl\u0131l\u0131k gelece\u011finden bu, ceza ve m\u00fckafaat i\u00e7in sebep olamaz. Ya\u015fl\u0131l\u0131k haline ula\u015ft\u0131 diye bir kimsenin amellerine ceza verilece\u011fi d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemez. \u0130kincisi, bu hal ahiret ile ilgilidir. Bu olay k\u0131yamette vuku bulaca\u011f\u0131na g\u00f6re, ahiretteki ceza ve m\u00fckafaat\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kafirlere kabul ettirmek i\u00e7in bunun delil olarak ileri s\u00fcr\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc s\u00f6ylenemez. Bize g\u00f6re ayetin do\u011fru a\u00e7\u0131klanmas\u0131 \u015fudur: Bir insan en g\u00fczel \u015fekilde yarat\u0131ld\u0131ktan sonra cismani ve zihni kuvvetlerini k\u00f6t\u00fcl\u00fck i\u00e7in kullan\u0131yorsa o zaman Allah (c.c.) da ona ancak k\u00f6t\u00fcl\u00fck yolunda tevfik eder. Bundan dolay\u0131 o insan al\u00e7ak duruma d\u00fc\u015fer ve \u00f6yle bir noktaya ula\u015f\u0131r ki, hi\u00e7bir mahluk ahlak bak\u0131m\u0131ndan o kadar a\u015fa\u011f\u0131ya d\u00fc\u015fmez. Bu insanl\u0131k toplumunda a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6r\u00fclebilecek bir ger\u00e7ektir. H\u0131rs, tamah, bencillik, \u015fehvet d\u00fc\u015fk\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fc, esrarke\u015flik, al\u00e7akl\u0131k, gazab ve benzeri di\u011fer adetler nedeniyle insan ahlaki bak\u0131mdan ger\u00e7ekten en d\u00fc\u015f\u00fck seviyeye d\u00fc\u015fer. Olaya \u015fu a\u00e7\u0131dan da bakabiliriz; bir kavim di\u011fer bir kavme d\u00fc\u015fmanl\u0131kta bazen o kadar ileri gider ki, s\u00f6zkonusu kavme davran\u0131\u015f\u0131nda vah\u015fi bir hayvandan da ileridir. Vah\u015fi bir hayvan, ba\u015fka hayvanlar\u0131 kendi yeme\u011fi olarak avlar. Di\u011fer hayvanlara katliam uygulamaz. Ama insan kendi cinsinden olanlara katliam uygular. Vah\u015fi hayvan yaln\u0131zca pen\u00e7e ve di\u015flerini kullan\u0131r. Ama en g\u00fczel \u015fekilde yarat\u0131lm\u0131\u015f olan insan, akl\u0131n\u0131 da kullanarak yerle\u015fim b\u00f6lgelerini bir anda yok etmek i\u00e7in top, t\u00fcfek, tank, u\u00e7ak, atom bombas\u0131, hidrojen bombas\u0131 ve di\u011fer say\u0131s\u0131z silah\u0131 icat eder. Vah\u015fi hayvan yaln\u0131zca yaralar ve yokeder. Ama insan, hayvanlar\u0131n hi\u00e7 birinin yapmayaca\u011f\u0131 \u015fekilde, kendi cinsine eziyet ve i\u015fkence ara\u00e7lar\u0131 geli\u015ftirir. Ayr\u0131ca insan d\u00fc\u015fmanlar\u0131na olan intikam ate\u015fini s\u00f6nd\u00fcrmek i\u00e7in kad\u0131nlar\u0131n\u0131 \u00e7\u0131plak y\u00fcr\u00fctecek kadar a\u015fa\u011f\u0131ya d\u00fc\u015fer. Bir kad\u0131n\u0131 bir \u00e7ok erkek kendi hevesine alet eder. Babalar\u0131n\u0131n, bac\u0131lar\u0131n\u0131n ve karde\u015flerinin g\u00f6z\u00fc \u00f6n\u00fcnde kad\u0131nlar\u0131n ismini rezil eder. Masum \u00e7ocuklar\u0131 ana ve babalar\u0131n\u0131n \u00f6n\u00fcnde katleder. Kad\u0131nlar\u0131 kendi \u00e7ocuklar\u0131n\u0131n kan\u0131n\u0131 i\u00e7meye mecbur eder. \u0130nsanlar\u0131 diri diri g\u00f6mer veya yakar. D\u00fcnyadaki en vah\u015fi hayvanlar dahi bu gibi vah\u015fetleri i\u015flemezler. Ayn\u0131 hal, ba\u015fka k\u00f6t\u00fc amellere y\u00f6neldi\u011finde de s\u00f6zkonusudur. Bu sahada da mahlukat\u0131n d\u00fc\u015femeyece\u011fi al\u00e7ak seviyeye d\u00fc\u015fer. Hatta en mukaddes \u015feyi olan dinden sapt\u0131\u011f\u0131 zaman o kadar a\u015fa\u011f\u0131 d\u00fc\u015fer ki, a\u011fa\u00e7lara, hayvanlara, ta\u015flara, erkek ve kad\u0131nlara, cinsi organlara tapmaya ba\u015flar. Tanr\u0131lar\u0131n\u0131 memnun etmek i\u00e7in mabetlerde kad\u0131nlar g\u00f6revlendirir ve sevap alaca\u011f\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncesiyle onlarla zina yap\u0131l\u0131r. Mabut edindikleri tanr\u0131 ve tanr\u0131\u00e7alara ahlaki bak\u0131mdan o kadar rezil amellerle y\u00f6nelir ki, en zelil insan bile ondan utan\u0131r.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. Rahman Rahim olan Allah\u2019\u0131n ad\u0131yla 1- \u0130ncire ve zeytine(1) andolsun, 2- Sina(2) da\u011f\u0131na, 3- Ve \u015fu emin beldeye (g\u00fcvenilir \u015fehre) . 4- Do\u011frusu, biz insan\u0131 en […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":31256,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n