\u0130MAN<\/strong><\/p>\n G\u00fcvenme, verilen bir habere kalbten inanma, haberi getireni tasdik etme; bir \u015feye teredd\u00fcde d\u00fc\u015fmeksizin inanmak.<\/p>\n “\u0130man” kelimesi; Arap\u00e7a’da “if’al” vezninde olup, asl\u0131 “emn” k\u00f6k\u00fcnden gelir. Dillere g\u00f6re, korkunun z\u0131dd\u0131 olan “emn-\u00fc em\u00e2n=emniyet, g\u00fcven” manas\u0131nda, “\u00e2mene” fiilinin masdar\u0131d\u0131r. Kelimenin asl\u0131 “emn” de “em\u00e2n” idi. Ba\u015f\u0131na “elif” gelince, “e’mene” oldu; sonra arap\u00e7a gramer kaidesine g\u00f6re “im\u00e2n” okundu. Kelimenin ba\u015f\u0131ndaki “hemze” Arap diline g\u00f6re “ta’diye” i\u00e7in “ge\u00e7i\u015fli” olursa, “eman vermek, emin k\u0131lmak” manas\u0131na gelir ki; “esm\u00e2\u00fcllah = Allah’\u0131n isimleri”nden olan “M\u00fcmin” bu manadan al\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r. Sayr\u00fbret (olmak) i\u00e7in kullan\u0131l\u0131rsa, iman; “emin olma, kalbi g\u00fcven ve s\u00fck\u00fbna kavu\u015fturma” manas\u0131na gelir. Buna lisan\u0131m\u0131zda “inanma” denir.<\/p>\n Allah cc Resulu vas\u0131tas\u0131yla bizlere bildirmi\u015f oldu\u011fu haberlere g\u00f6nl\u00fcnde hi\u00e7bir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymaks\u0131z\u0131n inanan kabul eden ve fiilende inanc\u0131nda ve ferdi ve i\u00e7timai amellerinde bunu uygulayan kimseyede\u00a0 m\u00fc\u2019min denir.<\/p>\n Bu esasa g\u00f6re s\u00f6zl\u00fckteki iman, mant\u0131k ilmindeki “tasavvur”un kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 olan “tasdik” ten ibaret olup, kavram\u0131ndaki iki unsur vard\u0131r: Biri “bilgi=marifet” unsuru; di\u011feri, irade ve ihtiyar (kesb)” unsuru. \u00c7\u00fcnk\u00fc, \u00f6nce neye, ni\u00e7in ve nas\u0131l inan\u0131laca\u011f\u0131 bilinmeden, bir \u015feye iman ve onu tasdik m\u00fcmk\u00fcn olmaz. Bu y\u00f6nden “marifet” unsurunun rol\u00fc a\u00e7\u0131k; iman\u0131n ak\u0131l, fikir, d\u00fc\u015f\u00fcnce ve nazar ile ilgisi a\u015f\u00eek\u00e2rd\u0131r. \u0130rade ve ihtiyar unsuru ise, bilinen bir \u015feyin tasdik edilerek iman haline gelmesi, terim ifadesiyle “iz’an ve kabul\u00fc” i\u00e7in \u015fartt\u0131r. Di\u011fer bir deyimle; bilinen ve iman konusu olan husus, bask\u0131 ve korkudan uzak, samimi bir g\u00f6n\u00fclle i\u00e7ten benimsenmeli, tam bir teslimiyet ile kabul ve itiraf edilmelidir. O halde imanda; bilgiye dayanan iradeli bir tasdik, kesb ve ihtiyar l\u00e2z\u0131md\u0131r. Her \u015feyi \u00e7ok iyi bilen \u015feytan\u0131n k\u00e2fir say\u0131lmas\u0131, bu ikinci unsurun bulunmamas\u0131ndand\u0131r<\/p>\n Rabbimiz, biz indirdi\u011fine inand\u0131k ve peygambere uyduk. B\u00f6ylece bizi \u015fahidlerle beraber yaz.(Ali imran 53)<\/p>\n <\/p>\n M\u00fc’minler ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah’a ve Rasul\u00fc’ne iman ettiler, sonra hi\u00e7bir ku\u015fkuya kap\u0131lmadan Allah yolunda mallar\u0131yla ve canlar\u0131yla cihad ettiler. \u0130\u015fte onlar, sad\u0131k (do\u011fru) olanlar\u0131n ta kendileridir.(H\u00fccurat 15)<\/p>\n Bu, kendisinde \u015f\u00fcphe olmayan, muttakiler i\u00e7in de k\u0131lavuz olan bir kitapt\u0131r. Ki onlar, gayba inan\u0131rlar, namaz\u0131 dosdo\u011fru k\u0131larlar ve kendilerine r\u0131z\u0131k olarak verdiklerimizden infak ederler. Ve (yine) onlar, sana indirilene, senden \u00f6nce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inan\u0131rlar. \u0130\u015fte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet \u00fczeredirler ve kurtulu\u015fa erenler de bunlard\u0131r.(Bakara 2,5)<\/p>\n C\u00fcnd\u00fcb \u0130bnu Abdillah (rad\u0131yallahu anh) anlat\u0131yor: “Biz erginlik \u00e7a\u011f\u0131na yakla\u015fm\u0131\u015f bir grup gen\u00e7, Resulullah (aleyhissal\u00e2tu vessel\u00e2m) ile\u00a0 beraberdik. Kur’an’\u0131 \u00f6\u011frenmezden \u00f6nce iman\u0131 \u00f6\u011frendik. Sonra da Kur’an’\u0131 \u00f6\u011frendik. Kur’an sayesinde iman\u0131m\u0131z daha da artt\u0131.[1]<\/a><\/p>\n \u0130slam akaidinde bu konu geni\u015f bir \u015fekilde incelenmi\u015ftir;<\/p>\n \u0130mam-\u0131 azam Ebu hanifeye g\u00f6re iman artmaz ve eksilmez. Fahreddin razi de \u2018\u0130man artmaz ve eksilmez.Zira o, dinden oldu\u011fu zorunlu olarak bilinen bir \u015feyi onaylaman\u0131n ad\u0131d\u0131r. B\u00f6yle olunca asla artmaz ve eksilme olmaz.\u201d O halde iman, iman edilmesi gereken hususlar bak\u0131m\u0131ndan artmaz ve eksilmez.<\/p>\n Bununla birlikte iman\u0131n muharrik g\u00fcc\u00fc kuvvetli ve zay\u0131f olmas\u0131 bak\u0131m\u0131ndan artar ve eksilir. Bu konuya gerek ayet-i Kerimelerde\u00a0 gerekse Hadis-i \u015feriflerde \u00e7ok\u00e7a i\u015faret edilmi\u015ftir.Hz \u0130brahim A.s Y\u00fcce Allah cc dan \u00f6l\u00fcleri nas\u0131l diriltece\u011fini g\u00f6stermesini istemesi buna en g\u00fczel \u00f6rnektir.[2]<\/a><\/p>\n \u0130man, s\u0131rf dille s\u00f6ylenen bir s\u00f6z de\u011fildir. iman, birtak\u0131m y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fckleri olan bir ger\u00e7ektir. Kendine \u00f6zg\u00fc a\u011f\u0131rl\u0131klar\u0131 bulunan bir emanettir. Sabretmeyi gerektiren bir cihadd\u0131r. Katlan\u0131lmas\u0131 zorunlu olan bir \u00e7abad\u0131r. Bu y\u00fczden, insanlar\u0131n “inand\u0131k” <\/strong>demeleri yeterli de\u011fildir.[3]<\/a><\/p>\n G\u00f6rmedin mi Allah nas\u0131l bir benzetme yapt\u0131: G\u00fczel s\u00f6z, k\u00f6k\u00fc yerin derinliklerinde sabit, dallar\u0131 ise g\u00f6\u011fe do\u011fru y\u00fckselmi\u015f bir a\u011fa\u00e7 gibidir ki Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. D\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcp ders \u00e7\u0131kars\u0131nlar diye Allah insanlara b\u00f6yle misaller getirir.(\u0130brahim 24,25)<\/p>\n \u0130man tavr\u0131 gerekli k\u0131lar. Bu tav\u0131rda teslimiyetin ifadesi olan\u00a0 salih amellerle i\u015ftigal etmektir.<\/p>\n Fakat iman edip s\u00e2lih amel i\u015fleyenler i\u00e7in eksilmeyen devaml\u0131 bir ecir vard\u0131r.(Tin 6)<\/p>\n Asra yemin olsun ki insan ger\u00e7ekten ziyan i\u00e7indedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller i\u015fleyenler, birbirlerine hakk\u0131 ve sabr\u0131 tavsiye edenler m\u00fcstesnad\u0131r. (Asr 1,3)<\/p>\n \u0130man edip salih amellerde bulunanlar, onlar da cennet halk\u0131d\u0131rlar, orada temelli kal\u0131c\u0131d\u0131rlar.( Bakara 82)<\/p>\n Kur’an-\u0131 Kerim’de hi\u00e7 bir yerde imans\u0131z amel zikredilmemi\u015ftir. Ayn\u0131 zamanda hi\u00e7bir yerde, iyi bile olsa imans\u0131z bir amele m\u00fckafaat \u00fcmidi verilmemi\u015ftir. Di\u011fer taraftan, faydal\u0131 ve muteber iman\u0131n, amel ile ispat edilmi\u015f iman oldu\u011fu belirtilmi\u015ftir. Yoksa, salih amel olmadan y\u00fcr\u00fct\u00fclen bir iman davas\u0131n\u0131 insan kendi kendine reddetmi\u015f olur. \u00c7\u00fcnk\u00fc o insan, iman iddias\u0131na ra\u011fmen Allah (c.c.) ve Rasul\u00fc’n\u00fcn g\u00f6sterdi\u011fi yoldan ba\u015fka bir yol takip etmektedir. \u0130man ve salih amel ili\u015fkisi, tohum ve a\u011fa\u00e7 ili\u015fkisi gibidir. E\u011fer toprakta tohum yoksa a\u011fa\u00e7 meydana gelmesi s\u00f6z konusu olamaz. Ama e\u011fer toprakta tohum oldu\u011fu halde a\u011fa\u00e7 meydana gelmiyorsa onun anlam\u0131 tohumun toprakta g\u00f6m\u00fcl\u00fc kalm\u0131\u015f olmas\u0131d\u0131r. Onun i\u00e7in Kur’an’da verilen m\u00fcjdeler, iman etmenin yan\u0131nda salih amel de i\u015fleyenler i\u00e7in ge\u00e7erlidir. Bu surede de, insan\u0131n h\u00fcsrandan kurtulmas\u0131 i\u00e7in imandan sonra salih amel i\u015flemesi gerekti\u011fi bildirilmi\u015ftir. Di\u011fer bir ifadeyle, salih amel olmadan sadece iman ile bir insan h\u00fcsrandan kurtulamaz.[4]<\/a><\/p>\n \u0130man ve \u0130slam:<\/strong>\u0130man ve islam birdir.\u0130slam s\u00f6zl\u00fckte itaat etmek teslim olmak boyun e\u011fmek ba\u011flanmak, M\u00fcsl\u00fcman olmak anlamlar\u0131na gelir.Terim olarak ise Allah\u2019u tealaya itaat etmek boyun e\u011fmek hz.Peygamber(sas)\u2019in din ad\u0131na bilidrmi\u015f oldu\u011fu \u015feyleri kalp ile tasdik edip dil ile s\u00f6ylemek inand\u0131klar\u0131n\u0131 s\u00f6zlerinde, davran\u0131\u015flar\u0131nda kabul edip benimsedi\u011fini g\u00f6stermek demektir.[5]<\/a><\/p>\n \u0130mam Maturidi bu konuda \u015f\u00f6yle diyor: \u201cBize g\u00f6re iman ve islam, hernekadar l\u00fcgat ve laf\u0131z itibariyle manalar\u0131 ayn\u0131 de\u011filsede kendileri ile kast edilen mahiyeti incelendi\u011finde ayn\u0131 oldu\u011fu g\u00f6r\u00fcl\u00fcr\u201d \u00e7\u00fcnk\u00fc b\u00fct\u00fcn mezhepler imandan \u00e7\u0131kan\u0131n islam s\u0131n\u0131r\u0131ndanda \u00e7\u0131km\u0131\u015f oldu\u011funda m\u00fcttefiktir.[6]<\/a><\/p>\n Nureddin es-sabuni bu iki kavram\u0131 dahada izah ederek \u015f\u00f6yle diyor: \u0130man ve islam terimleri biz ehli s\u00fcnnete g\u00f6re ayn\u0131d\u0131r.Ehli s\u00fcnnet g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcn ispat\u0131 \u015f\u00f6yledir: \u0130man y\u00fcze Allah\u2019\u0131 haber verdi\u011fi emir ve yasaklar\u0131nda tasdik etmektn ibarettir.\u0130slam ise onun\u00a0 uluhiyetine boyun e\u011fip itaat etmektir.Buda ancak onun emir ve yasaklar\u0131n\u0131 benimsemekle ger\u00e7ekle\u015fir.Ohalde ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 h\u00fck\u00fcm bak\u0131mdan \u0130man \u0130slamdan ayr\u0131lamaz.Aralar\u0131nda z\u0131tl\u0131k bulunamaz, \u0130man ile islam\u0131n birbirinden ayr\u0131 \u015feyler olduklar\u0131n\u0131 iddia eden kimselere sorulur: M\u00fc\u2019min olupta M\u00fcsl\u00fcman olmayan Yahutta M\u00fcslim olupta M\u00fc\u2019min olmayan kimsenin h\u00fckm\u00fc nedir? E\u011fer biri i\u00e7in mevcut olupta \u00f6teki i\u00e7in bulunmayan bir h\u00fck\u011fm ispat edilirse ne ala.Aksi taktirde s\u00f6z\u00fcn\u00fcn yanl\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131 ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015f olur.[7]<\/a><\/p>\n Ey iman edenler, Allah’a, Resul\u00fcne, Resul\u00fcne indirdi\u011fi Kitaba ve bundan \u00f6nce indirdi\u011fi kitaba iman edin. Kim Allah’\u0131, meleklerini, kitaplar\u0131n\u0131, peygamberlerini ve ahiret g\u00fcn\u00fcn\u00fc ink\u00e2r ederse, ku\u015fkusuz uzak bir sap\u0131kl\u0131kla sap\u0131tm\u0131\u015ft\u0131r. (Nisa 136)<\/p>\n Ey m\u00fc’minler! Allah’a ve Ras\u00fbl\u00fcne iman hususunda sebat ve devam ediniz.[8]<\/a><\/p>\n Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yara\u015f\u0131r \u015fekilde korkun ve ancak m\u00fcsl\u00fcmanlar olarak can verin.(Ali imran 102) \u0130man son nefese kadar ta\u015f\u0131nmas\u0131 gereken bir haldir. Ancak ki\u015finin b\u00f6yle olmas\u0131 ve kalabilmesi i\u00e7in ancak sa\u011flam ve kuvvetli bir iman gereklidir.<\/p>\n “Mallar\u0131n\u0131z ve canlar\u0131n\u0131zla Allah yolunda cihad edersiniz.”(Saf 10,11) Bu, surenin ele ald\u0131\u011f\u0131 temel konudur. Burada bu \u00fcslupla verilmektedir, b\u00f6yle tekrar edilmektedir, ve bu t\u00fcr bir anlat\u0131m i\u00e7inde de\u011finilmektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcce Allah insan\u0131n i\u00e7 d\u00fcnyas\u0131n\u0131n b\u00f6yle bir tekrara, b\u00f6yle bir \u00e7e\u015fitlemeye ve b\u00f6yle bir hat\u0131rlatmaya ihtiyac\u0131 oldu\u011funu bilmektedir. \u0130lahi sistemin yery\u00fcz\u00fcnde kurulmas\u0131 ve bunun bek\u00e7ili\u011fini yapmas\u0131 i\u00e7in; b\u00f6yle zorunlu ve ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz bir g\u00f6revi y\u00fcklenmesi i\u00e7in s\u00fcrekli te\u015fviklere ihtiyac\u0131 oldu\u011funu .bilmektedir.<\/p>\n “\u0130man edenlerin g\u00f6n\u00fcllerinin Allah’\u0131 zikretmek \u00fczere yumu\u015famas\u0131 ve ondan gelen hakikate ba\u011flanmas\u0131 zaman\u0131 daha gelmedi mi? Onlar, daha evvel kendilerine kitap verilip de \u00fczerlerinden uzun zaman ge\u00e7mi\u015f, art\u0131k kalbleri kararm\u0131\u015f bulunanlar gibi olmas\u0131nlar. Onlardan bir\u00e7o\u011fu fas\u0131klard\u0131” (Hadid, 16) Dolay\u0131s\u0131yla iman pas tutar s\u00fcrekli cilalanmas\u0131 parlamas\u0131na canl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 muhafaza etmesine sebep olur.<\/p>\n \u0130man\u0131 bozan haller:<\/strong> Me\u015fhur alim \u00d6mer Nesef\u00ee (Rh. A.), \u00abAka\u00eed\u00bb risalesinde insan\u0131 k\u00fcfre g\u00f6t\u00fcren hallerden yedi tanesini zikretmi\u015ftir:<\/p>\n 1 \u2014<\/strong> Naslar (Kitap ve S\u00fcnnet’-in h\u00fck\u00fcmleri), zahirleri \u00fczerine hamlolunurlar. Bunlar\u0131n zahirlerin\u00adden vazge\u00e7ip, bat\u0131n ehlinin \u0130ddia et\u00adti\u011fi m\u00e2n\u00e2lara sapmak, \u0130sl\u00e2m’dan \u00e7\u0131k\u0131p k\u00fcf\u00fcrle vas\u0131flanmak demek\u00adtir.<\/p>\n Kur’an ve S\u00fcnnet’\u0130n m\u00e2n\u00e2s\u0131 gizlidir. Bu giz\u00adli m\u00e2n\u00e2y\u0131 ancak \u00dcstad bilir, demek yanl\u0131\u015ft\u0131r, sap\u0131kl\u0131kt\u0131r.<\/p>\n 2 \u2014<\/strong> Naslar\u0131 reddetmek, k\u00fcf\u00fcrd\u00fbr. Yani kitap ve s\u00fcnnetin h\u00fck\u00fcmlerini yalanla\u00admak k\u00fcf\u00fcrd\u00fcr.<\/p>\n 3 \u2014<\/strong> \u0130ster b\u00fcy\u00fck, ister k\u00fc\u00e7\u00fck olsun; (haram ve) g\u00fcnah\u0131 hel\u00e2l say\u00admak, k\u00fcf\u00fcrd\u00fcr.<\/p>\n 4 \u2014 <\/strong>\u015eeriat \u0130le alay etmek, k\u00fc\u00adf\u00fcrd\u00fcr. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu hal tekzip al\u00e2metidir.<\/p>\n 5 \u2014<\/strong> Allah\u00fc Te\u00e2l\u00e2’n\u0131n rahmetinden \u00fcmit kesmek, k\u00fcf\u00fcrd\u00fcr. \u00c7\u00fcnk\u00fc Cen\u00e2b-\u0131 Hak, bu hususta, \u015f\u00f6yle buyu\u00adrur:<\/p>\n …Hakikat \u015fudur ki, k\u00e2firler g\u00fcruhundan ba\u015fkas\u0131 Al\u00adlah’\u0131n rahmetinden \u00fcmidini kesmez.(Yunus 87)<\/p>\n 6 \u2014<\/strong> Allah’\u0131n azab\u0131ndan emin olmak k\u00fcf\u00fcrd\u00fcr. Zira, Allah\u00fc Te\u00e2l\u00e2 buyurmaktad\u0131r ki:<\/p>\n …B\u00fcy\u00fck zarar\u0131 g\u00f6ze alan k\u00e2firler g\u00fcruhundan ba\u015fkas\u0131, Allah’\u0131n (kullar\u0131 hakk\u0131ndaki azab\u0131n\u0131) imha! (ve tehir)in\u2019den emin olmaz.(Araf 99)<\/p>\n 7 \u2014<\/strong> Gaybdan haber verdi\u011fi (iddia edilen adam\u0131n) haberini kabul) ile o k\u00e2hini tasdik etmek, k\u00fc\u00adf\u00fcrd\u00fcr.\u00bb<\/p>\n Bu hususta Peygamberimiz \u015f\u00f6yle\u00a0 buyurmu\u015f\u00adlard\u0131r:<\/p>\n \u00abKim, bir k\u00e2hine gelir ve onun s\u00f6ylediklerini tasdik ederse; Allah’\u0131n (C.C.), Hz. Muhammed’e (S.A.S.) indirmi\u015f olduklar\u0131m ink\u00e2r \u0130le k\u00fcfre girmi\u015f olur.[9]<\/a><\/p>\n Bat\u0131la iman: <\/strong><\/p>\n “Tek Allah’a ibadete \u00e7a\u011fr\u0131ld\u0131\u011f\u0131, dua edildi\u011fi zaman k\u00fcfrederdiniz. O’na \u015firk ko\u015fulunca (buna) iman ederdiniz. Art\u0131k h\u00fck\u00fcm y\u00fcceler y\u00fccesi Allah’\u0131nd\u0131r.” (M\u00fc’min: 40\/12)<\/p>\n “Onlar\u0131n \u00e7o\u011fu, ancak \u015firk ko\u015farak Allah’a iman ederler.” (Y\u00fbsuf: 12\/106)<\/p>\n Ba\u015fka ilahlar\u0131 Allah’a e\u015f ko\u015fmalar\u0131n\u0131n nedeni Allah’\u0131n S\u0131rat-\u0131 M\u00fcstakim’e giden yolu g\u00f6steren i\u015faret levhalar\u0131 mesabesindeki ayetlerinden y\u00fcz \u00e7evirmeleridir. B\u00f6ylece yoldan sapmakta ve dikenli \u00e7al\u0131lar aras\u0131nda yitip gitmektedirler. Ger\u00e7i \u00e7o\u011fu hakikat\u0131 b\u00fct\u00fcn\u00fcyle g\u00f6zden ka\u00e7\u0131rmam\u0131\u015ft\u0131r ve Allah’\u0131 bir yarat\u0131c\u0131, bir Rabb olarak inkar etmemekte ancak O’na \u015firk ko\u015fmaktad\u0131r. Yani, Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 inkar etmemekte fakat, O’nun zat\u0131na, s\u0131fatlar\u0131na, kudret ve haklar\u0131na ortak olan ba\u015fka ilahlara da inanmaktad\u0131r. E\u011fer g\u00f6kler ve yerdeki ayetleri bu bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131yla m\u00fc\u015fahade etselerdi hi\u00e7bir zaman \u015firke d\u00fc\u015fmezlerdi, zira her yer ve \u015feydeki bu ayetlerin, Allah’\u0131n birli\u011finin birer delili oldu\u011funu ke\u015ffedeceklerdi.[10]<\/a><\/p>\n “Allah’tan ba\u015fka kulluk etti\u011finiz \u015feyler, sizin ve atalar\u0131n\u0131z\u0131n uydurdu\u011fu putlardan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. Allah, onlar\u0131n do\u011fru oldu\u011funa dair bir delil indirmemi\u015ftir. H\u00fckmetmek, yaln\u0131zca Allah’a aittir. O’ndan ba\u015fkas\u0131na de\u011fil!” (Y\u00fbsuf: 12\/40)<\/p>\n H\u00fck\u00fcm koyma yetkisi, sadece ve sadece Allah’\u0131n olmal\u0131d\u0131r. \u0130lahl\u0131\u011f\u0131n\u0131n her \u015feye egemen olmas\u0131 gere\u011fince h\u00fck\u00fcm, sadece Allah’a \u00f6zg\u00fcd\u00fcr. Zira egemenlik \u0130lahl\u0131\u011f\u0131n niteliklerindendir. Egemenli\u011fin kendisine ait oldu\u011funu ileri s\u00fcren, ister bir birey, bir s\u0131n\u0131f, bir parti, ister bir grup, bir ulus, isterse uluslararas\u0131 bir \u00f6rg\u00fct \u015femsiyesi alt\u0131nda t\u00fcm insanlar olsun ilahl\u0131\u011f\u0131n nitelikleri noktas\u0131ndan herkesten \u00f6nce Allah’a sava\u015f a\u00e7m\u0131\u015f demektir. \u0130lahl\u0131\u011f\u0131n \u00a0ba\u015f niteli\u011fi durumundaki egemenlik noktas\u0131nda y\u00fcce Allah’a sava\u015f a\u00e7an ve egemenli\u011fin kendisine ait oldu\u011funu ileri s\u00fcren, y\u00fcce Allah’\u0131 apa\u00e7\u0131k bir bi\u00e7imde ink\u00e2r etmi\u015ftir. B\u00f6yle bir kimsenin k\u00e2fir oldu\u011fu noktas\u0131nda dinin kesin h\u00fckm\u00fc i\u00e7in, sadece bu ayetteki ifade bile yeterlidir![11]<\/a><\/p>\n [1]<\/a> K\u00fct\u00fcb-i sitte<\/p>\n [2]<\/a> \u00d6mer En-Nesefi Ehli s\u00fcnnet akaidi Ravza.Yay Sh.149 \u0130stanbul 2015<\/p>\n [3]<\/a> Fi zilali\u2019l Kur\u2019an (Ankebut 2.3)<\/p>\n [4]<\/a> Tefhimu\u2019l-Kur\u2019an(Asr 3)<\/p>\n [5]<\/a> \u00d6mer En-Nesefi ehli s\u00fcnnet akaidi ravza yay.Sh 153,154 \u0130stanbul 2015<\/p>\n [6]<\/a> Kitabut Tevhid 394<\/p>\n [7]<\/a> Nureddin es-sabuni Maturidiyye akaidi terc.184<\/p>\n [8]<\/a> Safvetu-t Tefasir<\/p>\n [9]<\/a> M\u00fcslim. 39\/35; Ebu Davud. 22\/21.<\/p>\n