B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n 4- G\u00f6klerde ve yerde olanlar\u0131n t\u00fcm\u00fcn\u00fc bilir; sizin sakl\u0131 tutmakta olduklar\u0131n\u0131z\u0131 da, a\u00e7\u0131\u011fa vurduklar\u0131n\u0131z\u0131 da bilir.(8) Allah, sinelerin \u00f6z\u00fcnde sakl\u0131 duran\u0131 bilendir.(9)<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 8. Di\u011fer anlam\u0131, “Gizlice veya a\u00e7\u0131ktan her ne yaparsan\u0131z onu bilir” \u015feklinde de olabilir.<\/p>\n 9. Yani, O sadece insan\u0131n ba\u015fkalar\u0131n\u0131n da g\u00f6rebilece\u011fi fiillerine de\u011fil, ba\u015fkalar\u0131n\u0131n g\u00f6remeyece\u011fi fiillerine de vak\u0131ft\u0131r. 10. Yani onlar\u0131n d\u00fcnyada \u00e7ektikleri ceza, su\u00e7lar\u0131n\u0131n tam kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 de\u011fildir. As\u0131l ceza onlara ahirette verilecektir. Ancak onlar\u0131n \u00e7arpt\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131 cezadan, ba\u015fka insanlar; Allah’a isyan eden toplumlar\u0131n sonlar\u0131n\u0131n nas\u0131l oldu\u011funu g\u00f6rmeleri bak\u0131m\u0131ndan bir ders alabilirler. (\u0130zah i\u00e7in bkz. A’raf an: 5-6, Hud an:105)<\/p>\n 11. “Beyyinat” kelimesinin anlam sahas\u0131 \u00e7ok geni\u015ftir. Lugatta a\u00e7\u0131kl\u0131k ve sarahat anlam\u0131nda kullan\u0131l\u0131r. a) Peygamberlerin “Beyyinat” ile g\u00f6nderilmeleri, onlar\u0131n Allah taraf\u0131ndan a\u00e7\u0131k i\u015faretler ile g\u00f6nderildiklerine ve bu a\u00e7\u0131k i\u015faretlerin kendilerinin Allah taraf\u0131ndan g\u00f6revli k\u0131l\u0131nd\u0131klar\u0131na \u015fehadet etti\u011fi anlam\u0131na gelir. b) Peygamberlerin s\u00f6yledikleri tamam\u0131yla makuld\u00fcr ve delillere dayanmaktad\u0131r. c) Peygamberlerin getirdi\u011fi \u00f6\u011freti, \u00fcst\u00fc kapal\u0131, anla\u015f\u0131lmaz de\u011fildir. Bilakis Hak ve Bat\u0131l’\u0131n, Haram ve Hel\u00e2lin Dal\u00e2letin ve Hidayetin ne oldu\u011funu a\u00e7\u0131k\u00e7a beyan ederler.<\/p>\n 12. Bu onlar\u0131n hel\u00e2k olmalar\u0131n\u0131n ilk ve temel nedeniydi. \u0130nsano\u011flunun, bu d\u00fcnyada Allah’\u0131n yol g\u00f6stermesi olmaks\u0131z\u0131n do\u011fru yolu bulmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. Allah insanlar\u0131n do\u011fru yolu bulabilmeleri amac\u0131yla i\u00e7lerinden birisi vas\u0131tas\u0131yla talimatlar g\u00f6ndermi\u015f ve peygamberlerine “beyyinat” vererek, insanlar\u0131n, onlar\u0131n hak \u00fczere olduklar\u0131n\u0131 anlamalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. 13. Yani, onlar Allah’\u0131n hidayetinden y\u00fcz \u00e7evirirlerse, hangi dal\u00e2lete d\u00fc\u015ferlerse d\u00fc\u015fs\u00fcnler, Allah da onlarla ilgilenmez. Allah’\u0131n onlardan bir menfaati yoktur. E\u011fer onlar Allah’a inanmazlar ise, O’nun h\u00fck\u00fcmranl\u0131\u011f\u0131 y\u0131k\u0131lmaz. Allah’\u0131n onlar\u0131n ibadetine ihtiyac\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 gibi, hamd\u00fc senalar\u0131na da ihtiyac\u0131 yoktur. Allah onlara kendi menfaatleri i\u00e7in do\u011fru yolu g\u00f6stermektedir. \u015eayet onlar Allah’tan y\u00fcz \u00e7evirirlerse, Allah da onlar\u0131 kendi haline b\u0131rak\u0131r, onlar\u0131 muhafaza etmez ve dal\u00e2lete d\u00fc\u015fmekten onlar\u0131 korumaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar Allah’\u0131n hidayet ve velayetine talip de\u011fillerdir.<\/p>\n 14. Bu (ahireti ink\u00e2r) , onlar\u0131n helak olmalar\u0131n\u0131n ve dal\u00e2lete d\u00fc\u015fmelerinin ikinci temel nedeniydi. Oysa ahireti ink\u00e2r edenlerin ellerinde kesin hi\u00e7bir delil yoktur. Nitekim g\u00fcn\u00fcm\u00fczde de b\u00f6yledir. Ve hi\u00e7bir zaman da \u00f6l\u00fcmden sonra ba\u015fka bir hayat\u0131n olmayaca\u011f\u0131na delil bulunamayacakt\u0131r. Fakat buna ra\u011fmen bu ak\u0131ls\u0131zlar \u00e7ok iddial\u0131 bir \u015fekilde ahiretin olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6ylerler. Ancak bu iddialar\u0131n\u0131n akli ve bilimsel bir dayana\u011f\u0131 yoktur.<\/p>\n 15. Bununla \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc kez Allah, peygamberine, “De ki: Hay\u0131r, Rabbim hakk\u0131 i\u00e7in muhakkak diriltileceksiniz” diye buyurmu\u015ftur. \u0130lki, Yunus: 53’te, “Sahiden bu ger\u00e7ek midir? diye senden haber soruyorlar, de ki: Evet, Rabbim hakk\u0131 i\u00e7in o ger\u00e7ektir. Siz onu \u00f6nleyemezsiniz.” \u0130kincisi, Sebe: 3’te, “\u0130nkar edenler, K\u0131yamet saati bize gelmez” dediler. De ki: Hay\u0131r gayb\u0131 bilen Rabbim hakk\u0131 i\u00e7in o mutlaka size gelecektir” buyurulmu\u015ftur. 16. \u0130nsano\u011flunun yeniden diriltilmesinin amac\u0131, yapt\u0131klar\u0131ndan hesaba \u00e7ekilece\u011fi i\u00e7indir. Bu surenin ilk d\u00f6rt ayeti g\u00f6z\u00f6n\u00fcnde tutuldu\u011funda, hak ve adalet \u00fczere yarat\u0131lan kainatta, insan\u0131n k\u00fcf\u00fcr ve iman se\u00e7iminde serbest b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011fu anla\u015f\u0131l\u0131r. Ayr\u0131ca kainattaki pek \u00e7ok \u015fey insano\u011flunun tasarrufu alt\u0131na verilmi\u015ftir. O bunlar\u0131 hayat\u0131 boyunca, k\u00fcf\u00fcr ve isyan i\u00e7in kullan\u0131r ve b\u00f6ylece d\u00fcnyaya fesat yay\u0131l\u0131r yahut bunlar\u0131 iman\u0131 do\u011frultusunda kullan\u0131r ve d\u00fcnyay\u0131 g\u00fczellik kaplar. \u00d6l\u00fcmden sonra hesap sorulmayaca\u011f\u0131n\u0131 sanmak ve iyili\u011fe m\u00fckafat, k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011fe ceza verilmeyece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnmek ak\u0131ls\u0131zl\u0131kt\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc b\u00f6yle d\u00fc\u015f\u00fcnen bir kimse, ya kainat\u0131n yarat\u0131lmas\u0131n\u0131n bir hikmete dayand\u0131\u011f\u0131n\u0131 ama, insan\u0131n ba\u015f\u0131bo\u015f ve sorumsuz b\u0131rak\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 san\u0131yordur, ya da bu kainat\u0131n bir tesad\u00fcf eseri olu\u015ftu\u011funu ve ard\u0131nda bir hikmetin bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyordur. Birinci \u015fekilde, kullan\u0131lan mant\u0131kta \u00e7eli\u015fki vard\u0131r; zira bu kainat\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 bir hikmete dayan\u0131yorsa, insan gibi varl\u0131\u011f\u0131n ba\u015f\u0131bo\u015f ve sorumsuz b\u0131rak\u0131lmas\u0131, hikmet ve adaletle uyu\u015fmaz. \u0130kinci \u015fekilde, kainat\u0131n tesad\u00fcfen olu\u015ftu\u011fu gibi bir iddian\u0131n kabul edilmesi m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir; zira tesad\u00fcfen olu\u015fmu\u015f bu kainatta, ak\u0131l sahibi bir varl\u0131\u011f\u0131n yarat\u0131lm\u0131\u015f olmas\u0131 izah edilemez. Yine bu varl\u0131\u011f\u0131n akl\u0131na, adalet d\u00fc\u015f\u00fcncesini (adaleti talep etmeyi) kim koymu\u015ftur? Ak\u0131ls\u0131z bir varl\u0131k, ak\u0131ll\u0131 bir varl\u0131k yaratamaz. Bu kadar sa\u00e7ma bir d\u00fc\u015f\u00fcnce \u00fczerinde hala \u0131srar eden bir kimse ya \u00e7ok inat\u00e7\u0131 biridir ya da felsefenin i\u00e7inde bo\u011fularak, akl\u0131n\u0131 kaybetmi\u015ftir. B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 4- G\u00f6klerde ve yerde olanlar\u0131n t\u00fcm\u00fcn\u00fc bilir; sizin sakl\u0131 tutmakta olduklar\u0131n\u0131z\u0131 da, a\u00e7\u0131\u011fa vurduklar\u0131n\u0131z\u0131 da bilir.(8) Allah, sinelerin \u00f6z\u00fcnde sakl\u0131 duran\u0131 bilendir.(9) 5- Bundan \u00f6nce k\u00fcfre […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":27854,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n
\n5- Bundan \u00f6nce k\u00fcfre sapm\u0131\u015f bulunanlar\u0131n haberi size gelmedi mi? \u0130\u015fte onlar, i\u015flerinin vebalini tadd\u0131lar.(10) Onlar i\u00e7in ac\u0131 bir azab vard\u0131r.<\/strong>
\n6- Bu, kendilerine apa\u00e7\u0131k belgelerle(11) peygamberler geldi\u011fi halde onlar\u0131n “bizi bir be\u015fer mi hidayete ula\u015ft\u0131racak?”(12) demeleri ve bu y\u00fczden k\u00fcfre saparak y\u00fcz \u00e7evirmeleri nedeniyledir. Allah da (onlara kar\u015f\u0131) m\u00fcsta\u011fni oldu\u011funu (hi\u00e7 bir \u015feye ihtiyac\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131) g\u00f6sterdi. Allah \u011eaniy’dir, Hamid’dir.(13)<\/strong>
\n7- K\u00fcfre sapm\u0131\u015f bulunanlar, kendilerinin kesin olarak diriltmeyeceklerini \u00f6ne s\u00fcrd\u00fcler.(14) De ki: “Hay\u0131r, Rabbim ad\u0131na andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz,(15) sonra mutlaka yapt\u0131klar\u0131n\u0131z size haber verilecektir.(16) Bu da Allah’a g\u00f6re olduk\u00e7a kolayd\u0131r.(17)<\/strong><\/p>\n
\nAyr\u0131ca Allah insan\u0131n yapt\u0131klar\u0131n\u0131n sadece zahirini de\u011fil, gizli niyet ve ger\u00e7ek maksatlar\u0131n\u0131 da bilir. Bu \u00f6yle bir ger\u00e7ektir ki insan biraz d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrse, as\u0131l adaletin k\u0131yamet g\u00fcn\u00fcnde Allah’\u0131n huzurunda tecelli edebilece\u011fini kabul etmeye mecbur kal\u0131r. Ak\u0131l, insan\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131 her su\u00e7un cezas\u0131n\u0131n verilmesini gerektirir. Oysa insan\u0131n i\u015fledi\u011fi pek \u00e7ok su\u00e7un gizli kald\u0131\u011f\u0131 veya \u015fahit olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in ceza verilmedi\u011fi ya da a\u00e7\u0131k\u00e7a su\u00e7 i\u015flemesine ra\u011fmen g\u00fcc\u00fcnden dolay\u0131 kendisinin cezaland\u0131r\u0131lmad\u0131\u011f\u0131 gibi hususlar, i\u015flenen bir su\u00e7un zahirine bak\u0131larak karar vermekle kal\u0131nmamas\u0131, su\u00e7lunun s\u00f6zkonusu su\u00e7u i\u015flerken niyetin ne oldu\u011fu, nas\u0131l bir ortamda o su\u00e7u i\u015fledi\u011fi, niyetinin ger\u00e7ekten su\u00e7 i\u015flemek mi oldu\u011fu, bilerek mi yapt\u0131\u011f\u0131 vs. gibi hususlar\u0131n da ara\u015ft\u0131r\u0131larak bilinmesi gerekmektedir. Zaten s\u0131rf bu gereklilik nedeniyle d\u00fcnyadaki yarg\u0131 organlar\u0131 bile, karar vermeden \u00f6nce bu \u015fartlar\u0131 ara\u015ft\u0131r\u0131rlar. Ancak bu d\u00fcnyada bir olay\u0131 t\u00fcm y\u00f6nleriyle \u00f6\u011frenebilmek ne derece m\u00fcmk\u00fcn olabilir? Bu bak\u0131mdan, s\u00f6zkonusu ayet ile g\u00f6klerin ve yerin hak ile yarat\u0131lmas\u0131n\u0131 beyan eden ayet aras\u0131nda kuvvetli bir ba\u011f mevcuttur. \u00c7\u00fcnk\u00fc adaletin yerini bulmas\u0131 i\u00e7in, yap\u0131lan fiilin her y\u00f6n\u00fcyle ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131 gerekir ki b\u00f6ylece o fiili i\u015fleyenin niyeti, iradesi i\u00e7inde bulundu\u011fu ortam vs. bilinebilsin. Kainat\u0131n yarat\u0131c\u0131s\u0131ndan ba\u015fka hi\u00e7 kimsenin b\u00f6yle bir bilgiye sahip olamayaca\u011f\u0131 a\u015fikard\u0131r. Binaenaleyh h\u00fck\u00fcm verebilir. Allah’\u0131 ve ahireti inkar eden kimseye gelince, asl\u0131nda o b\u00f6yle d\u00fc\u015f\u00fcnmekle kainat\u0131n haks\u0131zl\u0131k ve adaletsizlik \u00fczerine kuruldu\u011funu idda etmi\u015f olmaktad\u0131r. B\u00f6ylesine ak\u0131ls\u0131zca \u00f6ne s\u00fcr\u00fclen bir faraziyeyi de sadece hayas\u0131z olan kimseler kabul edebilir. Ne tuhaft\u0131r ki, bu t\u00fcr kimseler kendilerini ilerici ve ak\u0131ll\u0131, Kur’an’\u0131n kainat telakkisine inananlar\u0131 da utanmadan gerici ve karanl\u0131k kafal\u0131 zannederler.<\/p>\n
\nAncak onlar, bir be\u015ferin peygamber olabilece\u011fini dahi kabul etmekten ka\u00e7\u0131nm\u0131\u015flard\u0131r. B\u00f6ylece onlar\u0131n, hidayeti bulmalar\u0131na yard\u0131mc\u0131 olabilecek bir vas\u0131talar\u0131 kalmam\u0131\u015ft\u0131r. (\u0130zah i\u00e7in bkz. Yasin an: 11) \u0130nsan\u0131n bu konudaki sapk\u0131nl\u0131\u011f\u0131n ve bilgisizli\u011fi \u00e7ok \u015fa\u015f\u0131rt\u0131c\u0131d\u0131r. \u00d6yle ki bir peygambere inanmaktan ka\u00e7\u0131n\u0131rken, ba\u015fka insanlar\u0131n \u00f6nderli\u011fini, a\u011fa\u00e7 ve ta\u015flar\u0131n ilahl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabullenmede teredd\u00fct dahi etmez. Hatta bir be\u015ferin Allah’\u0131n o\u011flu oldu\u011funa bile inan\u0131r. \u0130nsano\u011flu b\u00f6yledir. Dal\u00e2lette olan \u00f6nderlerini taklid ederek acaip hallere d\u00fc\u015ferken, Allah taraf\u0131ndan hak \u00fczere gelen, \u00e7\u0131karlar\u0131n\u0131 g\u00f6zetmeksizin, kar\u015f\u0131l\u0131ks\u0131z kendisine hakk\u0131 tebli\u011f eden bir peygamber i\u00e7in, “Bir be\u015fer mi bizi do\u011fru yola iletecek” diyebilmektedir. Bu, \u015fu demektir: \u015eayet bir be\u015fer kendilerini dal\u00e2lete g\u00f6t\u00fcr\u00fcrse kabul edilmelidir, ama hak yola g\u00f6t\u00fcrmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rsa reddedilmelidir!<\/p>\n
\nBurada, “Ahireti ink\u00e2r edenler i\u00e7in Allah ad\u0131na yemin edilip edilmemesi ne anlam ta\u015f\u0131yabilir?” \u015feklinde bir soru akla gelebilir. Buna \u015f\u00f6yle cevap verilebilir. Hz. Peygamber’in (s.a) muhataplar\u0131 kendi tecr\u00fcbe ve bilgileri dolay\u0131s\u0131yla \u00e7ok iyi biliyorlard\u0131 ki O, hayat\u0131 boyunca yalan s\u00f6ylememi\u015ftir. Yine onlar Hz. Peygamber’e (s.a) ne kadar iftira atsalar da, g\u00fcnl\u00fck hayat\u0131nda dahi hi\u00e7bir surette yalan s\u00f6ylememi\u015f b\u00f6yle bir insan\u0131n, yak\u00een has\u0131l etmeden Allah ad\u0131n\u0131 anarak asla yalan s\u00f6ylemeyece\u011fini hi\u00e7 de\u011filse vicdanlar\u0131nda biliyorlard\u0131.
\nAyr\u0131ca O sadece ahiret akidesini tebli\u011f etmekle kalm\u0131yor, ayn\u0131 zamanda bu inanc\u0131 destekleyen makul deliller de \u00f6ne s\u00fcr\u00fcyordu. \u0130\u015fte bu noktada bir peygamber ile bir filozof aras\u0131ndaki fark ortaya \u00e7\u0131kar: Filozof ahiret ile ilgili \u00e7ok sa\u011flam deliller \u00f6ne s\u00fcrebilir, ama onun yapt\u0131\u011f\u0131 ahiretin vukubulaca\u011f\u0131n\u0131 daha makul delillerle ispat etmekten \u00f6te bir \u015fey de\u011fildir. Oysa bir peygamber, bir filozoftan daha \u00fcst\u00fcnd\u00fcr. \u00c7\u00fcnk\u00fc bir peygamber akli delillerle ahireti ispatlamak konumunda de\u011fildir.
\nBilakis O, bu konuda ilim sahibidir ve elde etti\u011fi yak\u00een ile “Ahiret mutlaka vuku bulacakt\u0131r” diyebilme konumundad\u0131r. Fakat bir filozof yemin edemez; zira onun ahiret hakk\u0131ndaki iman\u0131 (bilgisi) yine bir peygamberin verdi\u011fi haberle meydana gelmi\u015ftir. Ayr\u0131ca bir filozofun s\u00f6zleri, de\u011fil ba\u015fkalar\u0131n\u0131, kendisini bile ikna edecek derecede ve iman\u0131na temel olacak kuvvette de\u011fildir. En ak\u0131ll\u0131 filozof dahi, “b\u00f6yle olmal\u0131d\u0131r” demekten \u00f6tesini s\u00f6yleyemez ve ancak bir peygamber “mutlaka vuku bulacakt\u0131r” diyebilir.<\/p>\n
\n17. Bu, ahiretin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ispatlayan ikinci bir delildir. Birincisi, “Ahiret hayat\u0131 vuku bulmal\u0131d\u0131r” \u015feklindeydi. \u0130kincisi de, “Ahiret hayat\u0131n\u0131n vuku bulmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr” \u015feklindedir. Kainat gibi koca bir nizam\u0131 ve i\u00e7inde insan\u0131 yaratan Allah’a, insanlar\u0131 yeniden diriltip sorguya \u00e7ekmek ni\u00e7in g\u00fc\u00e7 olsun?<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"