B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n

Rahman Rahim olan Allah\u2019\u0131n ad\u0131yla<\/strong><\/p>\n

1- K\u0131yamet-saati yak\u0131nla\u015ft\u0131 ve ay da yar\u0131ld\u0131.(1)<\/strong>
\n2- Onlar bir ayet (mucize) g\u00f6rseler, s\u0131rt \u00e7evirirler ve: “(Bu,) S\u00fcregelen bir b\u00fcy\u00fcd\u00fcr”(2) derler.<\/strong>
\n3- Yalanlad\u0131lar ve kendi heva (istek ve tutku) lar\u0131na uydular;(3) oysa her i\u015f sonunda kendi amac\u0131na var\u0131p karar k\u0131lacakt\u0131r.(4)<\/strong>
\n4- Andolsun, onlara (kendilerini \u015firkten ve bozulmalardan) cayd\u0131r\u0131p vazge\u00e7irtecek nice haberler geldi.<\/strong>
\n5- (Ki her biri) Doru\u011funda-olgunla\u015fm\u0131\u015f hikmettir. Fakat uyar\u0131p-korkutmalar bir yarar sa\u011flam\u0131yor.<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

1. “Ay yar\u0131ld\u0131” ifadesi k\u0131yametin meydana gelece\u011fi saatin yak\u0131n olu\u015funu ve bu kainat\u0131n \u00e7\u00f6k\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcn ba\u015flad\u0131\u011f\u0131na bir i\u015farettir. Ayr\u0131ca Ay gibi b\u00fcy\u00fck bir k\u00fcrenin yar\u0131lmas\u0131, meydana gelece\u011fi bildirilen k\u0131yametin apa\u00e7\u0131k bir delilidir. \u00c7\u00fcnk\u00fc Ay yar\u0131labiliyorsa e\u011fer, y\u0131ld\u0131zlar\u0131n da bulunduklar\u0131 eksenden ayr\u0131lmalar\u0131 m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Dolay\u0131s\u0131yla kainattaki nizam her an alt-\u00fcst olabilir. Kainat nizam\u0131 i\u00e7erisinde hi\u00e7bir \u015fey, bir di\u011ferinden ba\u011f\u0131ms\u0131z olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in sonsuza de\u011fin devam etmesi, bu nizam i\u00e7in m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. \u0130\u015fte k\u0131yamet, bu imkans\u0131zl\u0131\u011f\u0131n do\u011fal bir sonucudur.
\nBaz\u0131lar\u0131 bu ifadeden “Ay yar\u0131lacak” \u015feklinde bir anlam \u00e7\u0131karm\u0131\u015flard\u0131r. Ger\u00e7i Arap\u00e7a bak\u0131m\u0131ndan b\u00f6yle bir anlam m\u00fcmk\u00fcn g\u00f6r\u00fcl\u00fcyorsa da, ayetin siyak ve sibak\u0131ndan bu anlam \u00e7\u0131kmaz.
\n\u00c7\u00fcnk\u00fc birincisi, b\u00f6yle bir anlam verdi\u011fimizde, birinci c\u00fcmle (K\u0131yamet yakla\u015ft\u0131) manas\u0131z olur. \u015eayet Ay, bu ayetin indi\u011fi zamana kadar yar\u0131lmam\u0131\u015fsa ve gelecekte yar\u0131lacaksa, o takdirde “K\u0131yamet yakla\u015ft\u0131” demek bir anlam ifade etmez. Zira, gelecekte meydana gelecek bir olay, k\u0131yametin gelece\u011fine nas\u0131l delil te\u015fkil eder? \u0130kincisi, b\u00f6yle bir anlam verdi\u011fimizde, \u00f6nceki c\u00fcmle ile daha sonraki c\u00fcmle aras\u0131nda ba\u011flant\u0131 kopar ve ilk ayet ile irtibat kesilir. Nitekim ilerideki ibareden, s\u00f6zkonusu mucizenin k\u0131yametin vukuuna delil olmak \u00fczere a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6sterildi\u011fi anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. Ancak kafirler, bu mucizeden bir ders almad\u0131klar\u0131 gibi, \u00fcstelik onu bir sihir olarak nitelemi\u015fler ve k\u0131yametin vukuunu inkar etmi\u015flerdir. Dolay\u0131s\u0131yla ifadeyi (asl\u0131nda oldu\u011fu gibi) “Ay yar\u0131ld\u0131” \u015feklinde kabul edersek \u015fayet, o zaman siyak ve sibaktan anlaml\u0131 bir c\u00fcmle ortaya \u00e7\u0131kar. Aksi takdirde, a\u015fa\u011f\u0131daki gibi anlams\u0131z olur.
\n“K\u0131yamet yakla\u015ft\u0131, Ay yar\u0131lacak (!) Bir mucize g\u00f6rseler hemen y\u00fcz \u00e7evirirler ve “s\u00fcregelen bir b\u00fcy\u00fcd\u00fcr” derler. Yalanlad\u0131lar, nefislerinin arzusuna ve heveslerine uydular. Halbuki her i\u015f, yerini bulacakt\u0131r.”
\n\u00d6zetlersek, Kur’an’\u0131n ayetlerinden, Ay\u0131n yar\u0131lmas\u0131 hadisesinin vuk\u00fb buldu\u011fu, yani Ay\u0131n yar\u0131ld\u0131\u011f\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. Nitekim, bu konuda gelen rivayetleri dikkate almasak dahi, Kur’an’\u0131n kendi ifadelerinden bile, bu olay\u0131n vuku buldu\u011funu anlayabiliriz. Yine, hadis ve tefsir kitaplar\u0131n\u0131n bu olay\u0131n vuku buldu\u011funu bize aktard\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmeliyiz. Bu rivayetler, Buhari, \u0130bn Cerir, Beyhaki, Taberani, \u0130bni Merduye, Ebu Naim el-\u0130sfehani gibi bir \u00e7ok muhaddisten Hz. Ali, \u0130bn Mes’ud, \u0130bn Abbas, \u0130bn \u00d6mer, Huzeyfe, Enes b. Malik ve C\u00fcbeyr b. Mutim gibi bir \u00e7ok sahabe kanal\u0131yla nakledilmi\u015ftir. Bu sahabelerden \u00fc\u00e7\u00fc (\u0130bn Mes’ud, Huzeyfe ve C\u00fcbeyr) hadiseyi bizzat g\u00f6rm\u00fc\u015flerdir. \u0130ki sahabeden biri (\u0130bn Abbas) o d\u00f6nemde daha do\u011fmam\u0131\u015ft\u0131 ve di\u011feri (Enes b. Malik) k\u00fc\u00e7\u00fck bir \u00e7ocuktu. Ancak her ikisi de Hz. Peygamber’in (s.a) sahabesi olmas\u0131 nedeniyle, bu bilgilerini di\u011fer sahabelerden alm\u0131\u015f olmal\u0131d\u0131r.
\nT\u00fcm bu rivayetler, birlikte ele al\u0131nd\u0131\u011f\u0131nda bu olay\u0131n hicretten 5 y\u0131l \u00f6nce vuku buldu\u011fu anla\u015f\u0131l\u0131r. Olay\u0131n vuku buldu\u011fu g\u00fcn ay\u0131n ond\u00f6rd\u00fc idi ve ay yeni yeni y\u00fckseliyordu. Aniden ikiye ayr\u0131l\u0131p bir par\u00e7a, da\u011f\u0131n bir taraf\u0131nda, di\u011fer par\u00e7a, da\u011f\u0131n \u00f6b\u00fcr taraf\u0131nda g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015f ve bu manzara bir saniye kadar s\u00fcrm\u00fc\u015ft\u00fcr.
\nBu esnada Hz. Peygamber (s.a) Mina’da bulunuyordu ve halka bu manzaray\u0131 i\u015faret ederek, “\u015eahit olunuz” dedi. Ancak kafirler, “Muhammed bizi b\u00fcy\u00fcledi\u011fi i\u00e7in ay bize bu \u015fekilde g\u00f6r\u00fcld\u00fc” dediler. Fakat baz\u0131lar\u0131 da, “Muhammed bizleri (buradakileri) etkileyebilir, ama herkesi etkileyemez. B\u00f6yle bir hadiseye \u015fahit olup olmad\u0131klar\u0131n\u0131 d\u0131\u015far\u0131dan gelenlere soral\u0131m dediler ve ba\u015fkalar\u0131na bu olay\u0131 g\u00f6r\u00fcp g\u00f6rmediklerini sordular. Onlar bu olay\u0131 g\u00f6rd\u00fcklerini s\u00f6ylediler.
\nEnes b. Malik’den rivayet edilen hadislerde, bu hadisenin iki kez vuku buldu\u011funa dair baz\u0131 yanl\u0131\u015f anlamalar vard\u0131r. Onun d\u0131\u015f\u0131nda sahabeden hi\u00e7kimse bu hadisenin iki kez vuku buldu\u011funa dair bir \u015fey s\u00f6ylememi\u015ftir. Enes’in (r.a) rivayet etti\u011fi hadislerde “merreteyn” (iki kez) , “f\u0131rkateyn” (iki par\u00e7a) “\u015fakkateyn” gibi ifadeler kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Kur’an ise, bir kez vuku buldu\u011funu \u00f6ne s\u00fcrer. Do\u011frusu da, bu olay\u0131n bir kez vuku bulmas\u0131d\u0131r. Ayr\u0131ca, Hz. Peygamber’in (s.a) bir parma\u011f\u0131n\u0131 Ay’a do\u011fru uzatt\u0131\u011f\u0131 ve Ay’\u0131n ikiye b\u00f6l\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fc, bir par\u00e7as\u0131n\u0131n Ras\u00fblullah’\u0131n (s.a) yakas\u0131ndan i\u00e7eri girip kolundan \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 \u015feklindeki efsanelere gelince, bunlar\u0131n asl\u0131 yoktur.
\nBu ba\u011flamda \u015fu t\u00fcr sorular sorulabilir:
\na) Bu mucizenin hakikati nedir?
\nb) Bu, Rasululah’\u0131n peygamberli\u011fini ispat sadedinde bir mucize miydi?
\nc) Bu, Allah taraf\u0131ndan ger\u00e7ekle\u015ftirilen bir hadise olup, Ras\u00fblullah’\u0131n (s.a) bu olayla k\u0131yametin vuku bulmas\u0131 ve yak\u0131n olmas\u0131 konusunda halk\u0131n dikkatini \u00e7ekti\u011fi bir delil midir?
\n\u0130sl\u00e2m alimlerinin \u00f6nemli bir b\u00f6l\u00fcm\u00fc, bu olay\u0131, kafirlerin iste\u011fi \u00fczerine Ras\u00fblullah’\u0131n (s.a) g\u00f6sterdi\u011fi bir mucize olarak niteler. Bu g\u00f6r\u00fc\u015f Enes b. Malik’ten gelen rivayetlere dayanmaktad\u0131r. Oysa Enes’in d\u0131\u015f\u0131nda hi\u00e7bir sahabe olay\u0131 bu \u015fekilde rivayet etmemi\u015ftir. \u0130bn-i Hacer Fethu’l-Bari adl\u0131 eserinde, “Enes’in d\u0131\u015f\u0131nda hi\u00e7bir sahabeden Ras\u00fblullah’\u0131n (s.a) bu mucizeyi kafirlerin iste\u011fi \u00fczerine g\u00f6sterdi\u011fi \u015feklinde bir rivayete rastlamad\u0131m.” demektedir. (\u015eakk’ul-Kamer Bab\u0131) Ayr\u0131ca Ebu Naim el-\u0130sfehani, “Delail\u00fc’n-N\u00fcb\u00fcvve” adl\u0131 eserinde, bu konuda \u0130bn Abbas’dan bir rivayet nakletmi\u015ftir, ama senet bak\u0131m\u0131ndan zay\u0131ft\u0131r. Sa\u011flam senedlerle bu konuda \u0130bn Abbas’tan ne kadar hadis rivayet edilmi\u015fse, hi\u00e7birinde bu mucizenin kafirlerin iste\u011fi \u00fczerine vuku buldu\u011fundan bahsedilmemi\u015ftir. \u00dcstelik Enes b. Malik ve \u0130bn Abbas, bu olay\u0131n \u00e7a\u011fda\u015f\u0131 de\u011fillerdir. \u00c7a\u011fda\u015f olan sahabeden hi\u00e7birisi de (\u0130bn Mes’ud, Huzeyfe, Hz. Ali, C\u00fcbeyr b. Mutim, \u0130bn \u00d6mer) bu mucizenin, kafirlerin Hz. Peygamber’den (s.a) n\u00fcb\u00fcvvetini ispat etmesi i\u00e7in mucize talebinde bulunmalar\u0131 \u00fczerine meydana geldi\u011fini zikretmemi\u015flerdir.
\nZaten bu olay\u0131n, Kur’an’da n\u00fcb\u00fcvvetin (peygamberli\u011fin) bir delili olarak vuku bulmas\u0131, Kurey\u015flilere k\u0131yametin gelece\u011fini haber veren Hz. Muhammed’in (s.a) n\u00fcb\u00fcvvetini dolayl\u0131 olarak do\u011frular.
\nBu mucizeye kar\u015f\u0131 itiraz edenler, iki \u015fekilde itiraz etmi\u015flerdir.
\na) Koskoca Ay K\u00fcresinin ikiye ayr\u0131lmas\u0131 ve y\u00fczbin millik bir mesafeden sonra, tekrar birle\u015fmesi m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.
\nb) \u015eayet bu hadise vuku bulmu\u015f olsayd\u0131 D\u00fcnya Tarihi ve Y\u0131ld\u0131z Bilimleri kitaplar\u0131nda olmas\u0131 gerekirdi.
\nFakat bu her iki itiraz da \u00e7ok y\u00fczeyseldir. \u0130lk itiraz, insan bug\u00fcnk\u00fc bilgi seviyesinde olmasayd\u0131, belki teredd\u00fctte kabul edebilirdi, ancak elimizde bug\u00fcnk\u00fc bilimsel veriler varken, bu itiraz\u0131 kabul etmek imkans\u0131zd\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc son bilimsel verilere g\u00f6re, b\u00fcy\u00fck y\u0131ld\u0131zlar patlama dolay\u0131s\u0131yla koca par\u00e7alara ayr\u0131labilir ve sonra tekrar \u00e7ekim kuvvetiyle birle\u015febilirler. Bu hadise oldu\u011funda patlama vs. \u015feklinde bir tezah\u00fcr s\u00f6zkonusu olmad\u0131\u011f\u0131ndan her yerde ve ayn\u0131 anda g\u00f6r\u00fclmesi gerekmeyece\u011finden, ikinci itiraz da anlams\u0131zd\u0131r. Zaten bu olay, Arabistan ve di\u011fer do\u011fu \u00fclkeleri taraf\u0131ndan g\u00f6r\u00fclebilirdi. Ayr\u0131ca tarih bilimleri ve teknoloji \u015fimdiki kadar geli\u015fmedi\u011finden, bu olay\u0131n hemen kay\u0131tlara ge\u00e7mesi ve bu kay\u0131tlar\u0131n incelenerek kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rma yap\u0131lmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. Fakat yine de, Hindistan’\u0131n bir vilayeti olan Malabar tarihinde bu olay kaydedilmi\u015ftir. Olaya bir Reca (h\u00fck\u00fcmdar) \u015fahit olmu\u015ftur. Bu noktada takvimlerin de\u011fi\u015fmedi\u011fi sorusuna, ay\u0131n h\u0131z\u0131nda bir de\u011fi\u015fme olmad\u0131\u011f\u0131 ve meteoroloji biliminin \u015fimdiki gibi an\u0131nda olay\u0131 tespit edebilecek derecede geli\u015fmedi\u011finden dolay\u0131, olay\u0131n kaydedilmedi\u011fi \u015feklinde cevap verebiliriz.<\/p>\n

2. Bu, birka\u00e7 anlama gelebilir:
\na) Gece ve g\u00fcnd\u00fcz Muhammed’in elindedir ve bu bir sihirdir.
\nb) Bu, \u00e7ok m\u00fckemmel ve sa\u011flam bir sihirdir.
\nc) Her sihir ge\u00e7ici oldu\u011fu gibi bu da ge\u00e7icidir.<\/p>\n

3. Yani, onlar k\u0131yameti inkar etmekte kararl\u0131d\u0131rlar ve apa\u00e7\u0131k mucizeleri g\u00f6rd\u00fckten sonra bile yalanl\u0131yorlar. \u00c7\u00fcnk\u00fc k\u0131yameti kabul etmek, onlar\u0131n nefsani arzu ve heveslerinin pe\u015flerinden gitmelerine engel olur.
\n4.Yani, Ras\u00fblullah’\u0131n (s.a) hak davetine kar\u015f\u0131, s\u00fcrd\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz inat\u00e7\u0131 tav\u0131r, sonsuza de\u011fin s\u00fcremez. Her i\u015f gibi bunun da bir sonu vard\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla Ras\u00fblullah (s.a) ile aran\u0131zdaki tart\u0131\u015fma sona erecek ve neticede onun Hak, sizlerin ise bat\u0131l \u00fczerinde oldu\u011funuz ispatlanacakt\u0131r.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. Rahman Rahim olan Allah\u2019\u0131n ad\u0131yla 1- K\u0131yamet-saati yak\u0131nla\u015ft\u0131 ve ay da yar\u0131ld\u0131.(1) 2- Onlar bir ayet (mucize) g\u00f6rseler, s\u0131rt \u00e7evirirler ve: “(Bu,) S\u00fcregelen bir b\u00fcy\u00fcd\u00fcr”(2) derler. 3- […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":26163,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n