B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n

26- Dediler ki: “Biz do\u011frusu daha \u00f6nce, ailemiz (yak\u0131n akrabalar\u0131m\u0131z) i\u00e7inde endi\u015fe edip-korkanlard\u0131k.”(20)<\/strong>
\n27- “\u015eimdi Allah, bize l\u00fctufta bulundu ve bizi, ‘h\u00fccrelere kadar i\u015fleyen kavurucu’ azabdan korudu.”(21)<\/strong>
\n28- “Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, biz bundan \u00f6nce O’na dua (kulluk) ederdik. Ger\u00e7ekten O, iyili\u011fi bol, esirgemesi \u00e7ok olan\u0131n ta kendisidir.”<\/strong>
\n29- \u015eu halde sen, \u00f6\u011f\u00fct verip-hat\u0131rlat; \u00e7\u00fcnk\u00fc sen, Rabbinin nimetiyle ne bir k\u00e2hinsin, ne de bir mecnun.(22)<\/strong>
\n30- Yoksa onlar: “Bir \u015fairdir, biz ona zaman\u0131n fel\u00e2ketlerini g\u00f6zl\u00fcyoruz” mu diyorlar?(23)<\/strong>
\n31- De ki: “Siz g\u00f6zetleyip-durun; \u00e7\u00fcnk\u00fc ben de sizinle birlikte g\u00f6zetleyenlerdenim.”(24)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

20. Yani, “Biz orada zevku sefaya kap\u0131l\u0131p, kendi alemimize g\u00f6m\u00fcl\u00fcp gaflette ya\u015fam\u0131yorduk. Bilakis Allah’\u0131n bizi mes’ul tutaca\u011f\u0131 bir i\u015f yapmayal\u0131m diye daima i\u00e7imizde korku ta\u015f\u0131rd\u0131k.”
\n\u0130nsana en \u00e7ok g\u00fcnah i\u015fleten \u015feyin, ki\u015finin \u00e7oluk \u00e7ocu\u011funu rahat ya\u015fatmas\u0131 ve onlara iyi bir servet b\u0131rakmas\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncesi oldu\u011fundan dolay\u0131 bu ayette; bilhassa “Kendi ev halk\u0131 aras\u0131nda korkarak hayat ge\u00e7irme” olarak zikredilmi\u015ftir.
\nBu y\u00fczden o haram kazan\u0131r, ba\u015fkalar\u0131n\u0131n hakk\u0131na tecav\u00fcz eder ve \u00e7e\u015fitli haram yollara sapar. Bundan dolay\u0131 cennet ehli aralar\u0131nda \u015f\u00f6yle diyecekler: Akibetimizin k\u00f6t\u00fc olmas\u0131ndan bizi bilhassa kurtaran \u015fey, \u00e7ocuklar\u0131m\u0131z\u0131n aras\u0131nda ya\u015farken onlar\u0131n hayat\u0131n\u0131 m\u00fcreffeh yapmak, muhte\u015fem bir istikbal haz\u0131rlamak d\u00fc\u015f\u00fcncesinde olmay\u0131\u015f\u0131m\u0131zd\u0131r.
\nBu d\u00fc\u015f\u00fcnce onlar\u0131n u\u011fruna ahiretimizi mahvedecek dereceye ula\u015fan bir yolu se\u00e7memize kadar bizi zorlamam\u0131\u015ft\u0131. Ve \u00e7ocuklar\u0131m\u0131z\u0131 azaba lay\u0131k k\u0131lacak bir yola itmedik.<\/p>\n

21. Ayette “Semum” kelimesi ge\u00e7mektedir, \u00e7ok s\u0131cak r\u00fczgar demektir. Bu kelimeyle anlat\u0131lmak istenen, cehennemden y\u00fckselecek olan yak\u0131c\u0131 alevlerin s\u0131cak r\u00fczgarlar\u0131d\u0131r.<\/p>\n

22. Yukar\u0131da ahireti g\u00f6zler \u00f6n\u00fcnde canland\u0131rd\u0131ktan sonra hitap y\u00f6n\u00fc Mekke kafirlerinin k\u00f6t\u00fc tutumlar\u0131na y\u00f6neltilmi\u015ftir. Bu k\u00f6t\u00fc tutumlar\u0131 ile onlar Hz. Peygamber’in (s.a.) davetine kar\u015f\u0131 koyuyorlard\u0131. Ayette hitap d\u0131\u015f g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015f\u00fc ile Hz. Peygambere’dir. Ama asl\u0131nda onun vas\u0131tas\u0131 ile bu s\u00f6zlerin Mekke kafirlerine duyurulmas\u0131 istenmi\u015ftir. Her ne zaman Peygamberimiz (s.a) onlar\u0131n \u00f6n\u00fcnde k\u0131yamet, ha\u015fir, ne\u015fir, hesap ve kitap, azap ve m\u00fckafat, cennet ve cehennem hakk\u0131nda s\u00f6z s\u00f6ylese ve bu konular\u0131 i\u00e7ine alan Kur’an-\u0131 Kerim ayetlerini; bu bilgiler bana Allah taraf\u0131ndan verildi ve Allah’\u0131n \u015fu buyruklar\u0131 bana vahiy yolu ile indi diyerek onlara duyursa, Mekkeli m\u00fc\u015friklerin liderleri, dini \u00f6nderleri ve azg\u0131n adamlar\u0131 bu s\u00f6zlere ehemmiyet verip \u00fczerinde durmad\u0131klar\u0131 gibi, halk\u0131n da ilgi g\u00f6stermesini istemezlerdi. Bu bak\u0131mdan onlar Peygamberimiz’e bazen o bir kahin, bazen o bir deli, bazen o bir \u015fair bazen de o kendi kendine bu enteresan s\u00f6zleri, s\u0131rf kendi otoritesini kurmak i\u00e7in uydurarak, bunlar Allah’\u0131n indirdi\u011fi vahiydir diyerek bizi aldat\u0131yor diyorlard\u0131. Onlar bu \u00e7e\u015fit iftiralarla halk\u0131 Peygamber’e kar\u015f\u0131 \u015f\u00fcpheye d\u00fc\u015f\u00fcreceklerini ve b\u00f6ylece b\u00fct\u00fcn s\u00f6zlerinin bo\u015fa gidece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorlard\u0131. Onlar\u0131n bu s\u00f6zleri \u00fczerine Allah \u015f\u00f6yle buyurmaktad\u0131r: Ey Peygamber! Ger\u00e7ek olan \u015feyler surenin ba\u015f\u0131ndan buraya kadar anlat\u0131lanlard\u0131r. E\u011fer bu insanlar h\u00e2l\u00e2 sana kahin ve mecnun diyorlarsa \u00f6nem vermemeye devam et. \u00c7\u00fcnk\u00fc Allah’\u0131n l\u00fctfu ile sen ne bir kahinsin, ne de bir mecnun.
\nK\u00e2hin, Arap\u00e7a’da falc\u0131, gaipten haber veren, d\u00fczenbaz m\u00e2n\u00e2lar\u0131nda kullan\u0131l\u0131r. Cahiliyet d\u00f6neminde bu apayr\u0131 bir meslekti. Kahinler y\u0131ld\u0131zlar\u0131 tan\u0131y\u0131p onlara m\u00e2n\u00e2 verdiklerini iddia ediyorlard\u0131. \u0130tikad\u0131 bozuk adamlar da onlar\u0131n b\u00f6yle olduklar\u0131n\u0131, ruhlar, \u015feytanlar ve cinlerle \u00f6zel temasa ge\u00e7melerinden dolay\u0131 gizli bilgileri \u00f6\u011frendiklerini zannediyorlard\u0131. Kaybolan bir \u015feyi ve nerede oldu\u011funu g\u00f6sterebileceklerine, \u00e7al\u0131nan bir \u015feyin kim taraf\u0131ndan \u00e7al\u0131nd\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildireceklerine, talihini soranlara talihinde ne yazd\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildiklerine inan\u0131yorlard\u0131.
\n\u0130\u015fte bu maksatlarla halk onlara gidiyor, onlar da halktan bir\u015feyler alarak kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda geleceklerine ait gayb haberleri s\u00f6yl\u00fcyorlard\u0131. \u00c7ok kere bu kahinler, mahallelerde halk\u0131n ilgisini \u00e7ekmek i\u00e7in y\u00fcksek sesle ba\u011f\u0131rarak dola\u015f\u0131rlard\u0131.
\nAyr\u0131 bir s\u0131n\u0131f olarak tan\u0131nd\u0131klar\u0131 k\u0131l\u0131k k\u0131yafetleri vard\u0131. Dilleri de genel konu\u015fma tarz\u0131ndan ayr\u0131 idi. Kafiyeli, seci’li c\u00fcmleleri kendilerine haz leh\u00e7e ile yar\u0131 terenn\u00fcmle s\u00f6ylerler ve genellikle herkesin kendi niyetine g\u00f6re anlayaca\u011f\u0131 yuvarlak m\u00e2n\u00e2l\u0131 c\u00fcmleler kullan\u0131rlard\u0131. Kurey\u015f ileri gelenleri halk\u0131 aldatmak i\u00e7in Hz. Peygamber’e kahin olma iftiras\u0131n\u0131 yaln\u0131zca halk\u0131n g\u00f6z\u00fcnden sakl\u0131 olan hakikatleri haber verdi\u011finden dolay\u0131 yapm\u0131\u015flard\u0131. \u00c7\u00fcnk\u00fc Hz. Peygamber’in (s.a.) iddias\u0131 Allah taraf\u0131ndan bir melek gelerek kendisine vahiy indirildi\u011fi idi. Hz. Peygamber’in (s.a.) \u00f6ne koydu\u011fu Allah’\u0131n kelam\u0131 da kafiyeli idi, ama Arabistan’da hi\u00e7 kimse onlar\u0131n bu iftiras\u0131na kanamazd\u0131. \u00c7\u00fcnk\u00fc kahinlerin mesle\u011fini, k\u0131l\u0131k k\u0131yafetini, dillerini ve i\u015flerini herkes biliyordu. Onlar\u0131n ne yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131, ne maksatla insanlar\u0131n onlar\u0131n yan\u0131na u\u011frad\u0131\u011f\u0131n\u0131, onlar\u0131n da onlara neler s\u00f6yledi\u011fini, seci’li, kafiyeli c\u00fcmlelerin nas\u0131l oldu\u011funu ve hangi konular\u0131 i\u00e7ine ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 bilmeyen yoktu. Daha \u00f6nemlisi hi\u00e7bir kahinin i\u015fi o halk\u0131n o vakitte yayg\u0131n olan inan\u00e7lar\u0131na kar\u015f\u0131 bir inanc\u0131 ele alarak gece g\u00fcnd\u00fcz onu yaymak i\u00e7in can\u0131n\u0131 tehlikeye atmas\u0131 ve onun u\u011fruna b\u00fct\u00fcn halk\u0131n d\u00fc\u015fmanl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kazanmas\u0131 de\u011fildi. Bu bak\u0131mdan Hz. Peygamber’e (s.a) kahinlik iddias\u0131n\u0131n, laftan ibaret olsa da hi\u00e7bir yak\u0131\u015f\u0131k alacak taraf\u0131 yoktu. Bu yak\u0131\u015ft\u0131rman\u0131n Hz. Peygamber’e yak\u0131\u015fabilece\u011fini, Arabistan’\u0131n en geri zekal\u0131 adam\u0131 bile kabul edemezdi. Bu \u015fekilde Peygamberimiz’e, Mekke kafirleri kendi g\u00f6n\u00fcllerini teselli i\u00e7in mecnun iftiras\u0131n\u0131 da yap\u0131yorlard\u0131. Nitekim bu devrin baz\u0131 Bat\u0131l\u0131 utanmaz yazarlar\u0131, \u0130slama kar\u015f\u0131 kin ate\u015flerini s\u00f6nd\u00fcrebilmek i\u00e7in Peygamberimiz’e sar’a n\u00f6beti geldi\u011fini (h\u00e2\u015f\u00e2) ve bu n\u00f6bet s\u0131ras\u0131nda onun a\u011fz\u0131ndan \u00e7\u0131kan s\u00f6zleri insanlar\u0131n vahiy zannettiklerini iddia etmi\u015flerdir. B\u00f6yle m\u00e2n\u00e2s\u0131z iddia ve iftiralar\u0131 ak\u0131l sahibi bir kimse, ne o zaman de\u011fer verilecek bir iddia kabul etmi\u015fti, ne de bu g\u00fcn hi\u00e7bir kimse Kur’an’\u0131 okuyup Hz. Peygamber’in (s.a) liderli\u011finin hayret edilecek zaferini g\u00f6rd\u00fckten sonra, bunlar\u0131n hepsini sar’a n\u00f6betlerinin meydana getirdi\u011fi bir tezah\u00fcr oldu\u011funa inan\u0131r.<\/p>\n

23. Yani “Biz bu adama bir felaketin gelmesini ve herhangi bir \u015fekilde bizim pe\u015fimizi b\u0131rakmas\u0131n\u0131 bekliyoruz. Galiba onlar, Muhammed ilahlar\u0131m\u0131za kar\u015f\u0131 geldi\u011finden ve onlar\u0131n iyiliklerini inkar etti\u011finden dolay\u0131 ya ilahlar\u0131m\u0131zdan biri O’na bir darbe indirecek veya bir kahraman ortaya \u00e7\u0131k\u0131p, bu s\u00f6zleri duyarak kendinden ge\u00e7ecek ve onu \u00f6ld\u00fcrecek hayalinde idiler.<\/p>\n

24. Bunun iki m\u00e2n\u00e2s\u0131 olabilir. Biri: “Ben de sizin bu arzunuzun yerine gelip gelmeyece\u011fine bak\u0131yorum.” Di\u011feri: “Musibet size mi yoksa bana m\u0131 gelecek, bekliyorum.”<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 26- Dediler ki: “Biz do\u011frusu daha \u00f6nce, ailemiz (yak\u0131n akrabalar\u0131m\u0131z) i\u00e7inde endi\u015fe edip-korkanlard\u0131k.”(20) 27- “\u015eimdi Allah, bize l\u00fctufta bulundu ve bizi, ‘h\u00fccrelere kadar i\u015fleyen kavurucu’ azabdan korudu.”(21) […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":25760,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n