Hak; S\u00f6zl\u00fckte bat\u0131l\u0131n z\u0131dd\u0131, yerine getirilen h\u00fck\u00fcm, adalet, varl\u0131\u011f\u0131 sabit olan, do\u011fruluk, ger\u00e7eklik(Hakikat), \u0130slam, mal-m\u00fclk, vacip, sad\u0131k, yara\u015f\u0131r , kesin \u015fey manas\u0131ndad\u0131r. F\u0131k\u0131hta ise hak hukukun ba\u015fka \u015fekilde \u015feriat\u0131n bir yetki veya y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fck olmak \u00fczere benimsedi\u011fi ki\u015fiye ait olan \u015feydir.<\/p>\n
\u0130slami \u0131st\u0131lahta ise hak; asl\u0131nda sabit ve akl\u0131n inkar edemeyece\u011fi derecede ger\u00e7ek olan \u015fey demektir. O ayn\u0131 zamanda do\u011frudur, isabetlidir, maksada uygundur, arzu edilene dek d\u00fc\u015fen \u015feydir.Bu bak\u0131mdan her an ve her yerde sabit olan (mevcut olan) Allah cc ger\u00e7ek Hak\u2019t\u0131r.O cc yaratt\u0131klar\u0131n\u0131 Hak \u00fczere yaratt\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in, Onlarda Allah\u2019a g\u00f6re hakt\u0131rlar.Hak\u2019tan gelen O cc\u2019dan kaynaklanan her \u015fey t\u0131pk\u0131 onun zat\u0131 gibi hakt\u0131r.O cc\u2019dan gelen vahiyde hakt\u0131r O cc\u2019n\u0131n g\u00f6nderdi\u011fi dinde hakt\u0131r.[1]<\/a><\/p>\n <\/p>\n Bat\u0131l; S\u00f6zl\u00fckte bo\u015f, bo\u015fa giden, do\u011fru ve hak olmayan, devaml\u0131 olmayan bo\u015fu bo\u015funa, yok olan, ge\u00e7ersiz, h\u00fck\u00fcms\u00fcz, haks\u0131z gibi manalara gelir.<\/p>\n \u0130slami \u0131st\u0131lahta ise ibadetlerin ge\u00e7erli(sahih)yani kabul edilebilir olmas\u0131 i\u00e7in o ibadete ait rukun ve \u015fartlar\u0131n yerine getirilmedi\u011finde olu\u015fan \u015fartlard\u0131r. Buna g\u00f6re nas\u0131lki bir evlilikte nikah\u0131n \u015fartlar\u0131 yerine gelmemi\u015f ise ge\u00e7ersiz yani bat\u0131l olur. Bir yerde Allah\u2019\u0131n h\u00fckm\u00fcn\u00fcn d\u0131\u015f\u0131nda kal\u0131nan her yol, d\u00fc\u015f\u00fcnce ve fikir bat\u0131ld\u0131r.<\/p>\n \u0130lmin oldu\u011fu yerde cehaletin, adaletin bulundu\u011fu yerde zulm\u00fcn tutunamad\u0131\u011f\u0131 gibi, hakk\u0131n oldu\u011fu yerde de bat\u0131l tutunamaz.<\/p>\n D\u00fcnya hayat\u0131nda s\u00fcrekli olarak hak ve bat\u0131l kavgas\u0131 devam etmektedir. S\u00f6zl\u00fck anlamlar\u0131 ile hak; yerine getirilen, Bat\u0131l ise; bo\u015fa giden manalar\u0131ndad\u0131r. Zaman zaman bat\u0131l kazansa da g\u00fc\u00e7l\u00fc gibi g\u00f6z\u00fcksede hak bat\u0131la galabe \u00e7alm\u0131\u015ft\u0131r yani bazen bat\u0131l taraftarlar\u0131, bazende hak taraftarlar\u0131 kazanm\u0131\u015ft\u0131r. As\u0131l olarak Hak s\u00fcrekli kazanmaktad\u0131r. \u0130sra s\u00fcresinin 81. Ayetinde buyruldu\u011fu \u00fczere \u201cDe ki: \u201cHak geldi, bat\u0131l yok oldu. \u015e\u00fcphesiz bat\u0131l, yok olmaya mahk\u00fbmdur.\u201d<\/p>\n <\/p>\n Yine Kur\u2019an\u2019\u0131 Kerimde Allah cc insan\u0131n yery\u00fcz\u00fcndeki sorumlulu\u011fun kenisine verilmesinden bahsederken;<\/p>\n \u201cAllah, \u015f\u00f6yle dedi: \u201cBirbirinize d\u00fc\u015fman olarak hepiniz oradan inin. E\u011fer taraf\u0131mdan size bir yol g\u00f6sterici (kitap) gelir de, kim benim yol g\u00f6stericime uyarsa art\u0131k o, ne (d\u00fcnyada) sapar ne de (ahirette) s\u0131k\u0131nt\u0131 \u00e7eker.\u201d(Taha 123)<\/p>\n Dolay\u0131s\u0131yla \u00c2dem a.s ve Havva validemizle ba\u015flayan insanl\u0131k \u00e2lemi o zaman diliminden sonra Habil ve Kabil aras\u0131nda ge\u00e7en meseleyle birlikte saflar ikiye ayr\u0131l\u0131r ve Hak taraftarlar\u0131 ile bat\u0131l taraftarlar\u0131n\u0131n \u00e7izgisi belirginle\u015fmi\u015ftir.<\/p>\n \u0130slam ulemas\u0131 \u00c2dem a.s ile ba\u015flayan tevhid m\u00fccadelesini a\u00e7\u0131klarken insan topluluklar\u0131n\u0131 iki s\u0131n\u0131fta incelemi\u015ftir; el-Milel ven-Nihal. El-Milel; Vahye tabi olan onun g\u00f6sterdi\u011fi istikamette hayatlar\u0131n\u0131 ikame eden topluluk. en-Nihal; Kupkuru zan manas\u0131na gelen n\u0131hle kelimesi olarak nefse ve hevaya dayanan topluluklar\u0131 ifade eder.<\/p>\n Hz.\u0130brahim a.s ile Nemrud k\u00e2firinin aras\u0131nda ge\u00e7en, Musa a.s ile Firavn k\u00e2firinin aras\u0131nda meydana gelen m\u00fccadele bunun en a\u00e7\u0131k \u00f6rneklerindendir ki Hz.Muhammed (sas) ile Kurey\u015fin az\u0131l\u0131 m\u00fc\u015frikleri aras\u0131nda ge\u00e7en meseleler, siyer kitaplar\u0131na bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda Allah cc tek \u0130lah olarak kabul etmek ya da etmemek, saflar\u0131n aras\u0131ndaki belirgin \u00e7izgi olan \u0130nan\u00e7 ve teslimiyetin m\u00fccadelesiydi. Bununla beraber insanl\u0131\u011f\u0131n d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f oldu\u011fu en b\u00fcy\u00fck hatalardan bir taneside Allah\u2019a ortak ko\u015farken nas\u0131l ko\u015ftu\u011funu fark edememektir.Kur\u2019an-\u0131 kerimde bir ayeti kerimede\u00a0 bu konuyla ilgili \u015f\u00f6yle bildirilmektedir.<\/p>\n Onlar\u0131n \u00e7o\u011fu Allah\u2019a ancak ortak ko\u015farak inan\u0131rlar.(Yusuf 106)<\/p>\n “Onlar\u0131n \u00e7o\u011fu,” putlara ibadet ederek “\u015firk ko\u015fmadan” Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131, O’nun yaratan ve nz\u0131kland\u0131ran oldu\u011funu ikrar edip “iman etmezler.” Yani onlar, hem putlara ibadet ederler hem de Allah’\u0131n yarat\u0131c\u0131 ve r\u0131z\u0131k verici oldu\u011funu s\u00f6ylerler. M\u00fc\u015frikler, telbiyelerinde \u015f\u00f6yle derlerdi: “Lebbeyk, Senin hi\u00e7 orta\u011f\u0131n yoktur. Lebbeyk, ancak bir orta\u011f\u0131n vard\u0131r ki o Senindir. Sen, hem onun hem de sahib oldu\u011fu \u015feylerin sahibisin”. Veya onlar Allah’\u0131 b\u0131rak\u0131p, hahamlar\u0131 rabbleri olarak kabul ederek, Allah’\u0131n \u00e7ocuk edindi\u011fini s\u00f6yleyerek ya da n\u00fbr ve karanl\u0131k s\u00f6zleriyle \u015firk ko\u015fuyorlard\u0131.<\/p>\n Allah Teala, b\u00f6yle davranmay\u0131 yasak ederek Rasulullah (sav)\u2019in davet yolunun Tevhid akidesine davet etmek oldu\u011funu bildirmi\u015f ve b\u00fct\u00fcn \u00e7e\u015fit ve \u015fekilleriyle \u015firki reddetmi\u015ftir.[2]<\/a><\/p>\n Hakk\u0131 Gizlemek<\/strong><\/p>\n <\/p>\n \u201cHakk’\u0131 bat\u0131la kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131p da, bile bile hakk\u0131 gizlemeyin.\u201d(Bakara\/42)<\/p>\n \u201c\u0130ndirdi\u011fimiz apa\u00e7\u0131k delilleri ve hidayetin kendisi olan \u00e2yetleri insanlar i\u00e7in biz kitapta a\u00e7\u0131klad\u0131ktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler.\u201d(Bakara\/159)<\/p>\n Yahudiler ile h\u0131ristiyanlar, Peygamberimizin peygamberli\u011finin ne kadar ger\u00e7ek oldu\u011funu ve insanlara tebli\u011f etti\u011fi emirlerin ne kadar do\u011fru oldu\u011funu ellerindeki kutsal kitab\u0131n verdi\u011fi bilgilere dayanarak kesinlikle biliyorlard\u0131. Fakat b\u00f6yle olmas\u0131na ra\u011fmen y\u00fcce Allah’\u0131n kutsal kitaplar\u0131nda kendilerine a\u00e7\u0131klam\u0131\u015f oldu\u011fu ger\u00e7ekleri gizli tutuyorlard\u0131. Gerek onlar ve gerekse tarihin herhangi bir d\u00f6nemindeki benzerleri, y\u00fcce Allah taraf\u0131ndan indirilen ger\u00e7e\u011fi, \u00e7e\u015fitli sebeplerin d\u00fcrt\u00fcs\u00fc ile, gizli tutarlar. \u0130nsanlar b\u00f6ylelerine \u00e7e\u015fitli d\u00f6nemlerde ve \u00e7e\u015fitli yerlerde rastl\u0131yorlar. Bunlar\u0131n ortak tutumu \u015f\u00f6yle \u00f6zetlenebilir: Bunlar bile bile hakk\u0131, ger\u00e7e\u011fi s\u00f6ylemezler; ger\u00e7e\u011fi anlatan s\u00f6zleri, belgeleri, kesinliklerinden emin olmalar\u0131na ra\u011fmen sakl\u0131 tutarlar; y\u00fcce Allah’\u0131n kitab\u0131nda yeralan kimi ayetlerden uzak dururlar, onlar\u0131 g\u00fcny\u00fcz\u00fcne \u00e7\u0131karmazlar, tersine onlar\u0131 sessizce ge\u00e7i\u015ftirirler, dikkatlerden saklarlar. Bunu, s\u00f6zkonusu ayetlerin i\u00e7erdi\u011fi ger\u00e7ekleri sapt\u0131rmak, onu insanlar\u0131n kulaklar\u0131ndan ve di\u011fer duyu organlar\u0131n\u0131n alg\u0131s\u0131ndan gizlemek i\u00e7in yaparlar. Bu tutumlar\u0131n\u0131n ard\u0131nda mutlaka d\u00fcnyalar\u0131na d\u00f6n\u00fck bir menfaat yatar. Bu tutumu biz bir\u00e7ok durumlarda ve bu dinin bir\u00e7ok ger\u00e7ekleriyle ilgili olarak s\u0131k s\u0131k g\u00f6r\u00fcyoruz. \u0130\u015fte, “Onlara hem Allah ve hem de b\u00fct\u00fcn l\u00e2net edebilenler l\u00e2net eder.”[3]<\/a><\/p>\n <\/p>\n Allah\u2019\u0131n ayetlerini gizleyen ve onu\u00a0 az bir paha kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda satan kimsenin durumuyla ilgili Kur\u2019an bize \u015fu misali veriyor;<\/p>\n “Onlara \u015fu adam\u0131n(Bel\u2019am b. Baura) olay\u0131n\u0131 anlat: Adama ayetlerimizi sunduk, fakat o onlar\u0131n i\u00e7inden s\u0131yr\u0131l\u0131p \u00e7\u0131kt\u0131. Arkas\u0131ndan onu \u015feytan pe\u015fine takt\u0131 da azg\u0131nlardan oldu. “(A\u2019raf\/175)<\/p>\n Sanki o, etine yap\u0131\u015f\u0131k bulunan deriden s\u0131yr\u0131l\u0131r gibi bu ayetlerden s\u0131yr\u0131l\u0131yor. \u00c7\u0131rp\u0131narak, zorlanarak ve b\u00fcy\u00fck bir \u00e7abayla ancak bunu \u00fczerinden atabiliyor. Bedenine yap\u0131\u015f\u0131k halde bulunan derisinden bir canl\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fclmesi gibi bir s\u0131yr\u0131l\u0131\u015ft\u0131r bu. \u0130nsan\u0131n b\u00fcnyesi derinin bedeni sarmas\u0131 gibi Allah’a iman duygusuyla sar\u0131lm\u0131\u015f de\u011fil miydi? \u0130\u015fte o, buna ra\u011fmen g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz gibi Allah’\u0131n ayetlerinden s\u0131yr\u0131l\u0131yor, kendisini koruyan \u00f6rt\u00fcy\u00fc, bedenini muhafaza eden z\u0131rh\u0131 at\u0131yor, arzu ve isteklere uymak i\u00e7in do\u011fru yoldan sap\u0131yor, ayd\u0131nl\u0131k ufuklardan yuvarlan\u0131yor, kapkaranl\u0131k \u00e7amura g\u00f6m\u00fcl\u00fcyor. Ve art\u0131k \u015feytan\u0131n bir oyunca\u011f\u0131 durumuna d\u00fc\u015f\u00fcyor. \u015eimdi art\u0131k hi\u00e7bir koruyucu onu korumuyor. Kimse \u015feytandan onu muhafaza etmiyor. Ve o, \u015feytana uyuyor. \u015eeytana ba\u011flan\u0131yor. \u015eeytan ona egemen oluyor.[4]<\/a><\/p>\n [1]<\/a> H.Ece- \u0130slam\u2019\u0131n Temel Kavramlar\u0131 sh :235-236<\/p>\n [2]<\/a> Vehbe Zuhayli\/Tefsiru\u2019l Munir Yusuf\/106<\/p>\n [3]<\/a> Seyyid Kutub\/Fi Zilali\u2019l Kur\u2019an Bakara\/159<\/p>\n