B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun<\/strong><\/p>\n

1- \u015e\u00fcphesiz, biz sana apa\u00e7\u0131k bir fetih verdik.(1)<\/strong>
\n2- \u00d6yle ki Allah, senin ge\u00e7mi\u015f ve gelecek (her) g\u00fcnah\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flas\u0131n,(2) \u00fczerindeki nimetini tamamlas\u0131n (3) ve seni dosdo\u011fru bir yola y\u00f6neltip-iletsin.(4)<\/strong>
\n3- Ve Allah, sana ‘\u00fcst\u00fcn ve onurlu’ bir zaferle yard\u0131m etsin.(5)<\/strong>
\n4- M\u00fc’minlerin kalplerine s\u00fck\u00fcnet indirdi(6) ki imanlar\u0131na iman kats\u0131nlar.(7) G\u00f6klerin ve yerin ordular\u0131 O’nundur. O Allah her \u015feyi bilendir. Ve hikmet sahibidir.(8)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

1. Hudeybiye bar\u0131\u015f\u0131ndan sonra Allah taraf\u0131ndan zafer m\u00fcjdesi bildirilince, m\u00fcsl\u00fcmanlar bu bar\u0131\u015f\u0131n nas\u0131l bir fetih (zafer) olabilece\u011fi konusunda hayrete d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdi. \u0130manlar\u0131ndan dolay\u0131 Allah Teala’n\u0131n buyru\u011funa inanmalar\u0131na ra\u011fmen, onun bir fetih olmas\u0131 fikri kimsenin idrakine s\u0131\u011fm\u0131yordu.
\nHz. \u00d6mer (r.a) bu ayeti dinleyince \u015f\u00f6yle sordu: “Ey Allah’\u0131n el\u00e7isi! Bu bir zafer midir?” Hz. Peygamber de (s.a) “Evet” dedi. (\u0130bn Cerir.)
\nBa\u015fka bir Sahabi gelerek o da ayn\u0131 soruyu sordu. Hz. Peygamber (s.a) \u015f\u00f6yle buyurdu: “Muhammed’in varl\u0131\u011f\u0131 elinde olan Allah’a yemin olsun ki, \u015f\u00fcphesiz bu bir fetihtir.” (M\u00fcsned-i Ahmed, Ebu Davud)
\nMedine’ye ula\u015ft\u0131ktan sonra bir ba\u015fka Sahabi de arkada\u015flar\u0131na: “Bu nas\u0131l bir fetihtir? Kabe’yi ziyaret etmemiz yasakland\u0131; kurbanl\u0131k develerimiz daha ileri gidemedi, Allah’\u0131n Rasul\u00fc Hudeybiye’de durmak zorunda kald\u0131 ve bu bar\u0131\u015f y\u00fcz\u00fcnden iki mazlum karde\u015fimiz (Ebu Cendel ve Ebu Basir) zalimlerin eline terk edildi.” diye serzeni\u015fte bulundu. Bu s\u00f6zler Peygamber’e (s.a) ula\u015f\u0131nca \u015f\u00f6yle buyurdu: “\u00c7ok yanl\u0131\u015f s\u00f6z s\u00f6ylenmi\u015ftir. Bu, ger\u00e7ekte \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir zafer ve fetihtir, siz m\u00fc\u015friklerin yurtlar\u0131na kadar ilerlediniz, onlar da gelecek y\u0131l Umre yapman\u0131z konusunda s\u00f6z vererek sizi geri d\u00f6nmeye raz\u0131 ettiler. Onlar sava\u015fa son vermeyi ve bar\u0131\u015f yapmay\u0131 kendiliklerinden istediler. Halbuki onlar\u0131n kalplerinin size kar\u015f\u0131 ne kadar kinle dolu oldu\u011funu biliyorsunuz. Allah sizi onlara \u00fcst\u00fcn k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r ve galibiyet lutfetmi\u015ftir. Siz Uhud Sava\u015f\u0131’ndan ka\u00e7arken ben de arkan\u0131zdan ba\u011f\u0131r\u0131yordum. O g\u00fcn\u00fc unuttunuz mu? Hendek Sava\u015f\u0131’nda her taraftan d\u00fc\u015fman\u0131n korkun\u00e7 bir manzara ile sald\u0131r\u0131ya ge\u00e7ti\u011fi g\u00fcn\u00fc unuttunuz mu?” (Beyhaki-Urve b. Z\u00fcbeyr’in rivayetiyle)
\nFakat uzun zaman ge\u00e7meden bu bar\u0131\u015f\u0131n bir fetih ve zafer oldu\u011fu tamamen a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kt\u0131. Herkes a\u00e7\u0131k\u00e7a anlad\u0131 ki, ger\u00e7ekten Hudeybiye Anla\u015fmas\u0131’yla \u0130slam fethi de ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r.
\nHz. Abdullah ibn Mes’ud, Hz. Cabir ibn Abdullah ve Hz. Bera b. Azib’ten ayr\u0131 ayr\u0131 fakat a\u015fa\u011f\u0131 yukar\u0131 ayn\u0131 manadaki \u015fu s\u00f6zler rivayet edilmi\u015ftir: “\u0130nsanlar, Mekke’nin fethine zaferdir diyorlar, halbuki biz as\u0131l zafer olarak Hudeybiye bar\u0131\u015f\u0131n\u0131 kabul ediyoruz” (Buhari, M\u00fcslim, M\u00fcsned-i Ahmed, \u0130bn Cerir)<\/p>\n

2. Bu ayetin nazil oldu\u011fu yer-durum g\u00f6z \u00f6n\u00fcne al\u0131n\u0131rsa, a\u00e7\u0131kca anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r ki burada zikri ge\u00e7en ba\u011f\u0131\u015flanan g\u00fcnahlardan maksat, ge\u00e7mi\u015f 19 sene i\u00e7erisinde Hz. Peygamber (s.a) \u00f6nderli\u011finde \u0130slam’\u0131n yay\u0131lmas\u0131 i\u00e7in yap\u0131lan m\u00fccadeleler, \u00e7al\u0131\u015fmalar ve sava\u015flarda m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131 bir tak\u0131m hatalard\u0131r. Bu hatalar\u0131 hi\u00e7 kimse bilmemektedir. Hatta insan akl\u0131, bu samimi gayretler i\u00e7inde bir eksiklik aray\u0131p bulmakta da acizdir. Ama Allah Teala nazar\u0131nda, en g\u00fczel ve en y\u00fcce olma \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fcne g\u00f6re bu \u00e7al\u0131\u015fmalarda \u00f6yle bir tak\u0131m kusurlar oluyordu ki bunlardan dolay\u0131 m\u00fcsl\u00fcmanlara m\u00fc\u015friklere kar\u015f\u0131 kesin bir zafer nasib olmuyordu.
\nAllah Teala’n\u0131n buyru\u011funda \u015fu denmek istenmektedir: “E\u011fer siz bu hatalarla \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131za ve cihad\u0131n\u0131za devam etseydiniz, m\u00fc\u015frik Arablar\u0131 yenmeniz, onlar\u0131 alt etmeniz i\u00e7in daha uzun zaman gerekirdi. Ama biz b\u00fct\u00fcn bu kusurlar\u0131 ve hatalar\u0131 ba\u011f\u0131\u015flayarak, sadece kendi kerem ve l\u00fctfumuzla onlar\u0131 gidererek, Hudeybiye denen yerde size bu fetih ve zafer kap\u0131s\u0131n\u0131 a\u00e7t\u0131k. Bu zaferi kendi gayretinizle ba\u015faramazd\u0131n\u0131z.
\nBurada \u015fu nokta iyice anla\u015f\u0131lmal\u0131d\u0131r: Herhangi bir gaye u\u011fruna bir topluluk bir \u00e7aba g\u00f6steriyorsa, bu \u00e7aban\u0131n eksiklikleri, kusurlar\u0131, hatalar\u0131, o toplulu\u011fun liderine y\u00f6nelir. Bu kusurlar ve hatalar, liderin \u015fahsi hatalar\u0131d\u0131r anlam\u0131na gelmez. Asl\u0131nda bu hatalar b\u00fct\u00fcn o topluluk taraf\u0131ndan i\u015flenir. Bizatihi o toplulu\u011fun hareketlerinin sonucudur. Ama sorumluluk liderde oldu\u011fu i\u00e7in su\u00e7lamalar lidere y\u00f6neltilir ve “Davran\u0131\u015flar\u0131nda \u015fu kusurlar var” denir.
\nNitekim s\u00f6z Peygamber’edir (s.a) ve “Allah senin gelmi\u015f ge\u00e7mi\u015f b\u00fct\u00fcn g\u00fcnahlar\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flam\u0131\u015ft\u0131r”, diye buyurulmu\u015ftur. Bu bak\u0131mdan bu genel ifadeden \u015fu mana da \u00e7\u0131kar: Allah nezdinde masum Peygamber’in (s.a) b\u00fct\u00fcn s\u00fcr\u00e7meleri -onun y\u00fcksek makam ve mevkiinden dolay\u0131 s\u00fcr\u00e7me denir- ba\u011f\u0131\u015flanm\u0131\u015ft\u0131r. Daha sonra Sahabe-i Kiram, Hz. Peygamber (s.a) ibadet yaparken a\u011f\u0131r me\u015fakkatlere ve tahamm\u00fcl\u00fc g\u00fc\u00e7 uzun s\u00fcreli ibadetlere katland\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6rd\u00fcklerinde: “Sizin gelmi\u015f ge\u00e7mi\u015f b\u00fct\u00fcn g\u00fcnahlar\u0131n\u0131z affedilmi\u015ftir. O halde kendi can\u0131n\u0131za bu kadar eziyeti ni\u00e7in y\u00fckl\u00fcyorsunuz?” demi\u015flerdi ve Peygamber (s.a) cevap olarak: “\u015e\u00fckreden bir kul olmayay\u0131m m\u0131?” diye cevap vermi\u015fti. (M\u00fcsned-i Ahmed, Buhari, M\u00fcslim, Ebu Davud)<\/p>\n

3. Nimetin tamamlanmas\u0131ndan maksat; m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n kendi yurtlar\u0131nda her tehlike, endi\u015fe ve d\u0131\u015f m\u00fcdahaleden korunmu\u015f bir halde tam olarak \u0130slam medeniyeti, ahlak\u0131 ve \u0130slam kanunlar\u0131 ve h\u00fck\u00fcmlerine uygun olarak ya\u015famalar\u0131 i\u00e7in h\u00fcr ve serbest olmalar\u0131 ve onlar\u0131n, Allah’\u0131n dinini, Kelime-i Tevhid’i y\u00fckseltebilmeleri i\u00e7in g\u00fc\u00e7l\u00fc olmalar\u0131d\u0131r. Allah’a kulluk yolunda bir engel ve Kelime-i Tevhid’i yayma gayretine kar\u015f\u0131 bir zorluk olan k\u00fcfr ve fas\u0131kl\u0131\u011f\u0131n \u00fcst\u00fcn gelmesi, Kur’an-\u0131 Kerim’in “fitne” diye isimlendirdi\u011fi olay m\u00fcsl\u00fcmanlar i\u00e7in b\u00fcy\u00fck bir musibettir. M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n bu fitneden kurtularak Allah’\u0131n dininin eksiksiz olarak ya\u015fan\u0131p tatbik edildi\u011fi bir \u0130slam beldesine (Dar-\u00fcl \u0130slam’a) sahip olmalar\u0131, bununla birlikte Allah’\u0131n arz\u0131nda k\u00fcfr ve fas\u0131kl\u0131k yerine iman ve takvan\u0131n yerle\u015febilece\u011fi f\u0131rsat ve vas\u0131talar\u0131n ellerine ge\u00e7mesi, Allah’\u0131n nimetinin onlar \u00fczerine tamamlanmas\u0131 anlam\u0131na gelir.
\nBu nimetin m\u00fcsl\u00fcmanlara Allah’\u0131n Rasul\u00fc y\u00fcz\u00fc suyu h\u00fcrmetine verilmesine i\u015faret olarak, Allah, Peygamber’e (s.a) “Biz sana nimetimizi tamamlamak istedik, bundan dolay\u0131 da bu fethi lutfettik” buyurmu\u015ftur.<\/p>\n

4. Burada, Peygamber’e (s.a) do\u011fru yolu g\u00f6stermekten maksat, fetih ve zafer yolunu g\u00f6stermektir. Di\u011fer bir ifade ile Allah Teala Hudeybiye’de bu bar\u0131\u015f anla\u015fmas\u0131n\u0131 yapt\u0131rarak, \u0130slam’\u0131n yay\u0131lmas\u0131na engel olan b\u00fct\u00fcn g\u00fc\u00e7leri ma\u011flub edebilecekleri en uygun ve en g\u00fczel yolu g\u00f6stermi\u015ftir.<\/p>\n

5. Di\u011fer bir terc\u00fcme de \u015fu olabilir: “Sana emsalsiz bir yard\u0131m (zafer) lutfetti (bah\u015fetti) “. Burada “Nasran Azizen” ifadesi kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. “Aziz”, \u00e7ok g\u00fc\u00e7l\u00fc ve benzersiz anlam\u0131na gelir. Ayr\u0131ca emsalsiz ve nadir anlamlar\u0131nda da kullan\u0131l\u0131r. \u0130lk anlam\u0131na ba\u011fl\u0131 olarak bu ifadeden kastedilen anlam \u015fudur: Allah size bu bar\u0131\u015f sebebiyle d\u00fc\u015fmanlar\u0131n\u0131z\u0131 aciz b\u0131rakacak bir yard\u0131m yapm\u0131\u015ft\u0131r. Kelimenin ikinci anlam\u0131 g\u00f6z\u00f6n\u00fcne al\u0131nd\u0131\u011f\u0131nda kastedilmek istenen \u015fu olabilir: “\u00c7ok nadir de olsa bazen birine yard\u0131m etmek i\u00e7in \u00f6yle ilgin\u00e7 bir yol se\u00e7ilir ki, insanlara g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fte sadece ma\u011flup say\u0131lan bir bar\u0131\u015f antla\u015fmas\u0131 gibi geldi\u011fi halde ger\u00e7ekte kesin bir zaferin ve fethin ba\u015flang\u0131c\u0131 olabilir.<\/p>\n

6. “Sekinet” Arap\u00e7a’da sakinlik, g\u00f6n\u00fcl huzuru, itminan ve kalb huzuru anlam\u0131na gelir. Bu ayette Allah, m\u00fc’minlerin kalbine sekineti, kalb huzurunu indirmesini, Hudeybiye’de m\u00fcsl\u00fcmanlara nasip etti\u011fi o fethin sonu\u00e7lar\u0131ndan biri olarak zikretmektedir.
\nO g\u00fcnk\u00fc durumlara birazc\u0131k dikkat edilirse bunun nas\u0131l bir sakinlik ve kalb huzuru oldu\u011fu ve bu huzurun da nas\u0131l bu fethin sonucu oldu\u011fu iyice anla\u015f\u0131lacakt\u0131r.
\nHz. Peygamber (s.a) , Umre i\u00e7in Mekke-i Muazzama’ya gitme arzusunu a\u00e7\u0131klad\u0131\u011f\u0131nda, m\u00fcsl\u00fcmanlar korku ve endi\u015feye kap\u0131larak m\u00fcnaf\u0131klar gibi bunun apa\u00e7\u0131k \u00f6l\u00fcme gitmek demek oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnselerdi veya daha yolda iken Kurey\u015flilerin zorlu bir sava\u015fa haz\u0131r olduklar\u0131n\u0131 \u00f6\u011frenip bundan dolay\u0131 i\u00e7lerine bir korku d\u00fc\u015fse idi, \u015f\u00fcphesiz Hudeybiye’de ortaya \u00e7\u0131kan sonu\u00e7lar asla olmayacakt\u0131.
\nHudeybiye’de kafirler m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 yollar\u0131na devam etmekten al\u0131koydu\u011funda, gizli bask\u0131nlar ve sald\u0131r\u0131lar yaparak m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 tahrik etmeye \u00e7al\u0131\u015ft\u0131klar\u0131nda Hz. Osman’\u0131n \u015fehid edildi\u011fi haberi geldi\u011finde ve Ebu Cendel peri\u015fan haliyle m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n g\u00f6zleri \u00f6n\u00fcne dikildi\u011finde m\u00fcsl\u00fcmanlar tahrike kap\u0131larak Hz. Peygamber’in (s.a) kurdu\u011fu disiplini ve d\u00fczeni bozsalard\u0131, bu olaylar her\u015feyi berbat etmeye yetecekti.
\nDahas\u0131, Hz. Peygamber (s.a) bar\u0131\u015f antla\u015fmas\u0131n\u0131 m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n hi\u00e7 be\u011fenmedikleri \u015fartlara ra\u011fmen yaparken m\u00fcsl\u00fcmanlar Peygamber’e (s.a) itaatsizlik yapsalard\u0131, Hudeybiye’nin b\u00fcy\u00fck zaferi b\u00fcy\u00fck bir hezimete d\u00f6n\u00fc\u015fecekti.
\nAllah’\u0131n b\u00fcy\u00fck bir lutfu olarak o nazik zamanda m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n kalblerine, y\u00fcce Peygamber’in \u00f6nderli\u011fi, Hak dine ba\u011fl\u0131l\u0131klar\u0131 ve temsilcilerinin do\u011fru yolda oldu\u011fu hususunda, huzur ve s\u00fckunet (mutmain olma) verilmi\u015fti. B\u00f6ylece onlar kalb huzuru ve s\u00fckunet i\u00e7inde Allah yolunda meydana gelebilecek her\u015feye sabredeceklerine karar verdiler. Bunun sonucu olarak da korku, endi\u015fe, tahrik, \u00fcmitsizlik gibi her t\u00fcrl\u00fc olumsuzluktan korunmu\u015f oldular. Kamplar\u0131nda tam bir disiplin ve d\u00fczen h\u00fck\u00fcm s\u00fcrd\u00fc. Yine o s\u00fckunet ve kalb huzuru sayesinde m\u00fcsl\u00fcmanlar, bar\u0131\u015f \u015fartlar\u0131ndan dolay\u0131 \u00e7ok \u00fczg\u00fcn olmalar\u0131na ra\u011fmen Hz. Peygamber’in (s.a) karar\u0131na boyun e\u011fdiler ve Umre yapmak i\u00e7in \u00e7\u0131k\u0131lan bu tehlikeli yolculuk bir zaferin sebebi oldu.<\/p>\n

7. Yani, bu olay s\u0131ras\u0131nda kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 zorluklar kar\u015f\u0131s\u0131nda g\u00f6sterdikleri samimiyet, takva ve itaatteki sebatlar\u0131 sebebiyle, onlarda mevcut bulunan imana ek bir iman onlara nasip oldu. Bu ayet de iman\u0131n durgun ve donuk olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, bilakis onda y\u00fckselme ve al\u00e7alma olabilece\u011fini belirten ayetler dizisindendir. \u0130slam’\u0131 kabul ettikten sonra m\u00fcsl\u00fcman, hayat\u0131nda ad\u0131m ba\u015f\u0131na bir\u00e7ok olaylarla kar\u015f\u0131la\u015f\u0131r. Bu olaylar o insan\u0131n Allah’\u0131n dini \u00fczerine ya\u015farken, can\u0131n\u0131, mal\u0131n\u0131, duygular\u0131n\u0131, isteklerini, vakitlerini, huzur ve menfaatlerini feda etmeye haz\u0131r olup olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00f6l\u00e7en birer imtihan niteli\u011findedir.
\nBu imtihanlarda m\u00fc’min fedakarl\u0131k yolunu se\u00e7erse iman\u0131nda y\u00fckselme ve y\u00fccelme olur. Ve e\u011fer fedakarl\u0131ktan y\u00fcz \u00e7evirirse iman\u0131 donar kal\u0131r. Hatta ba\u015flang\u0131\u00e7taki iman\u0131 bile tehlikeye girer. Halbuki o iman\u0131 sayesinde \u0130slam’a girmi\u015fti. (Bkz. Enfal an: 2, Ahzab an: 38)<\/p>\n

8. Anlat\u0131lmak istenen \u015fudur: “Allah kat\u0131nda \u00f6yle bir ordu vard\u0131r ki isterse Allah, onunla kafirleri birden yok eder. Fakat hikmetine binaen bu i\u015fi m\u00fc’minlerin omuzuna y\u00fckledi. B\u00f6ylece ger\u00e7ek m\u00fc’minler, kafirlere kar\u015f\u0131 m\u00fccadele edecekler, didinecekler, sava\u015farak Allah’\u0131n dinini y\u00fcceltecekler, Kelime-i Tevhid’i yayacaklar, bunun kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda da y\u00fcksek derecelere ve ahirette m\u00fckafatlara nail olacaklard\u0131r.” Nitekim daha sonraki ayette bu durum bildirilmektedir.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun 1- \u015e\u00fcphesiz, biz sana apa\u00e7\u0131k bir fetih verdik.(1) 2- \u00d6yle ki Allah, senin ge\u00e7mi\u015f ve gelecek (her) g\u00fcnah\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flas\u0131n,(2) \u00fczerindeki nimetini tamamlas\u0131n (3) ve seni dosdo\u011fru bir […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":24650,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n