B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun<\/strong><\/p>\n

17- Hidayeti bulmu\u015f olanlara gelince; (Allah,) onlar\u0131n hidayetlerini artt\u0131rm\u0131\u015f(27) ve onlara takvalar\u0131n\u0131 vermi\u015ftir.(28)<\/strong>
\n18- Art\u0131k onlar, k\u0131yamet-saatinin kendilerine apans\u0131z gelmesinden ba\u015fkas\u0131n\u0131 m\u0131 g\u00f6zl\u00fcyorlar?(29) \u0130\u015fte onun i\u015faretleri gelmi\u015ftir.(30) Fakat kendilerine geldikten sonra \u00f6\u011f\u00fct al\u0131p-d\u00fc\u015f\u00fcnmeleri onlara neyi sa\u011flar?<\/strong>
\n19- \u015eu halde bil; ger\u00e7ek \u015fu ki, Allah’tan ba\u015fka ilah yoktur. Hem kendi g\u00fcnah\u0131n, hem m\u00fc’min erkekler ve m\u00fc’min kad\u0131nlar i\u00e7in(31) ma\u011ffiret dile. Allah, sizin d\u00f6n\u00fcp – dola\u015faca\u011f\u0131n\u0131z yeri de bilir, konaklama yerinizi de.<\/strong>
\n20- \u0130man etmekte olanlar, derler ki: “(Sava\u015f izni i\u00e7in) Bir s\u00fbre indirilmeli de\u011fil miydi?” Fakat, i\u00e7inde sava\u015f (k\u0131tal) zikri ge\u00e7en muhkem bir s\u00fbre indirildi\u011fi zaman, kalplerinde hastal\u0131k bulunanlar\u0131n \u00fczerine \u00f6l\u00fcm bayg\u0131nl\u0131\u011f\u0131 \u00e7\u00f6km\u00fc\u015f olanlar\u0131n(32) bak\u0131\u015f\u0131 gibi sana bakt\u0131klar\u0131n\u0131 g\u00f6rd\u00fcn. Oysa onlara evla:<\/strong>
\n21- \u0130taat ve maruf (g\u00fczel) s\u00f6zd\u00fc. Fakat i\u015f, kesinlik ve kararl\u0131l\u0131k gerektirdi\u011fi zaman, \u015fayet onlar Allah’a sadakat g\u00f6sterselerdi, \u015f\u00fcphesiz onlar i\u00e7in daha hay\u0131rl\u0131 olurdu.<\/strong>
\n22- Demek, ‘i\u015f ba\u015f\u0131na gelip y\u00f6netimi ele al\u0131rsan\u0131z’ hemen yery\u00fcz\u00fcnde fesad (bozgunculuk) \u00e7\u0131karacak(33) ve akrabal\u0131k ba\u011flar\u0131n\u0131z\u0131 kopar\u0131p par\u00e7alayacaks\u0131n\u0131z, \u00f6yle mi?(34)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

27. Yani kafir ve m\u00fcnaf\u0131klar\u0131n i\u015fittikleri halde “Biraz \u00f6nce ne demi\u015fti?” diye sorduklar\u0131 o emirler, hidayete erenlerin hidayetlerini daha da art\u0131r\u0131r. Nasipsizlerin vakitlerini bo\u015fa harcayarak terkettikleri meclisten, nasipli olanlar, yeni bir ilim ve irfan hazinesi elde ederler.<\/p>\n

28. Onlar\u0131n arzu ettikleri takvaya Allah’\u0131n l\u00fctfu ile ula\u015ft\u0131klar\u0131 belirtiliyor.<\/p>\n

29. Kur’an’\u0131n mucizevi beyan\u0131yla, Peygamber’in (s.a) temiz hayat\u0131yla ve sahabe-i kiram\u0131n devrimler meydana getiren hayatlar\u0131yla son derece a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde ortaya konan ger\u00e7e\u011fin a\u00e7\u0131klanmas\u0131ndan sonra, bu insanlar iman etmek i\u00e7in K\u0131yamet’in gelip \u00e7atmas\u0131n\u0131, kar\u015f\u0131lar\u0131na gelip dikilmesini mi bekliyorlar?<\/p>\n

30. K\u0131yamet alametlerinden maksat, K\u0131yamet’in kopu\u015funun yakla\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6steren alametlerdir. Bunlardan en \u00f6nemlilerinden birisi de kendisinden sonra bir daha peygamber gelmeyecek olan Allah’\u0131n son Peygamber’inin gelmesidir.
\nBuhari, M\u00fcslim, Tirmizi ve M\u00fcsned-i Ahmed’de Hz. Enes, Sehl bin Said\u00ee ve B\u00fcreyde’den nakledildi\u011fine g\u00f6re, Hz. Peygamber (s.a) \u015fehadet ve orta parmaklar\u0131n\u0131 kald\u0131rarak \u015f\u00f6yle buyurmu\u015ftur: “Benim peygamber olarak g\u00f6nderili\u015fimle k\u0131yamet bu iki parmak gibidir.” Yani bu iki parmak aras\u0131nda nas\u0131l ba\u015fka bir parmak yoksa, benimle k\u0131yamet aras\u0131nda da ba\u015fka bir peygamber g\u00f6nderilmeyecektir.<\/p>\n

31. \u0130slam’\u0131n insana kazand\u0131rd\u0131\u011f\u0131 ahlaki de\u011ferlerden biri de, kulun Rabbine ibadet ve kulluk g\u00f6revlerini yerine getirmesi, O’nun dini u\u011fruna cihad etmesi, g\u00fcc\u00fc yetti\u011fi kadar gayret etmesi, “\u00dczerime d\u00fc\u015feni yapt\u0131m” diye yapt\u0131klar\u0131n\u0131 asla yeterli g\u00f6rmemesi, tersine, daima “Rabbimin benden istediklerini ve \u00fczerimdeki hakk\u0131n\u0131 yerine getiremedim” diye d\u00fc\u015f\u00fcnmesi ve her zaman kendi hatalar\u0131n\u0131 itiraf ederek Allah’a, “Sana kullukta yapt\u0131\u011f\u0131m kusurlar\u0131 ba\u011f\u0131\u015fla” diye dua etmesidir.
\nBu duygunun \u00f6z\u00fc, Allah’\u0131n \u015fu buyru\u011funda ifade edilmi\u015ftir: “Ey Peygamber! Hatalar\u0131ndan dolay\u0131 af dile, g\u00fcnahlar\u0131ndan dolay\u0131 ba\u011f\u0131\u015flanma dile.” Bu, Hz. Peygamber’in (s.a.) ger\u00e7ekte bilerek herhangi bir g\u00fcnah ve hata yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 ifade etmez. Aksine en do\u011fru ifadesiyle \u015f\u00f6yle denmek istenmektedir: Rabbine kar\u015f\u0131 kulluk g\u00f6revlerini b\u00fct\u00fcn kullardan daha fazla yerine getiren Peygamberin derecesi bile, yerine getirdi\u011fi g\u00f6revler kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda g\u00f6nl\u00fcnden en k\u00fc\u00e7\u00fck bir \u00f6\u011f\u00fcnme duygusu ge\u00e7irmemesini, b\u00fct\u00fcn b\u00fcy\u00fck hizmetleri ve ba\u015far\u0131lar\u0131na ra\u011fmen Rabbinin huzurunda kusurlar\u0131n\u0131 itiraf etmesini gerektirir.
\nBu ayet nedeniyle Hz. Peygamber (s.a) , Allah’tan s\u00fcrekli ve \u00e7ok \u00e7ok ma\u011ffiret dilerdi. Ebu Davud, Nesei ve M\u00fcsned-i Ahmed’deki rivayetlere g\u00f6re Hz. Peygamber (s.a) , “Ben her g\u00fcn Allah’tan y\u00fcz kere ma\u011ffiret diliyorum” buyurmu\u015ftur.<\/p>\n

32. Ayette anlat\u0131lmak istenen durum \u015fudur: O d\u00f6nemde m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n i\u00e7inde bulunduklar\u0131 \u015fartlar ve kafirlerin \u0130slam ve m\u00fcsl\u00fcmanlara kar\u015f\u0131 tutumlar\u0131 nedeniyle m\u00fcsl\u00fcmanlar Hz. Peygamber’e (s.a) sava\u015fa izin veren bir ayetin ni\u00e7in gelmedi\u011fini ve zalimlerle sava\u015fmalar\u0131na ni\u00e7in izin verilmedi\u011fini sorarlar. M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n aras\u0131ndaki m\u00fcnaf\u0131klar\u0131n durumu ise ger\u00e7ek m\u00fcsl\u00fcmanlardan tamamen farkl\u0131 idi. Onlar mallar\u0131n\u0131 ve canlar\u0131n\u0131 Allah’tan ve O’nun dininden \u00fcst\u00fcn tutuyor ve O’nun u\u011fruna bir tehlikeye at\u0131lmaya raz\u0131 olmuyorlard\u0131. Sava\u015f emri gelir gelmez ger\u00e7ek m\u00fc’minlerle m\u00fcnaf\u0131klar birbirinden ayr\u0131l\u0131verdi. Bu emir gelmezden \u00f6nce m\u00fcnaf\u0131klarla ger\u00e7ek m\u00fc’minler aras\u0131nda g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fte hi\u00e7bir fark g\u00f6r\u00fclm\u00fcyordu. Onlar da namaz k\u0131l\u0131yor, oru\u00e7 tutmada da bir kusur etmiyorlard\u0131. \u0130steksiz de olsa \u0130slam’\u0131 kabul ediyor g\u00f6r\u00fcn\u00fcyorlard\u0131. Fakat \u0130slam u\u011fruna canlar\u0131 feda etme vakti gelince, m\u00fcnaf\u0131kl\u0131klar\u0131 a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kmaya ba\u015flad\u0131; g\u00f6stermelik imanlar\u0131 \u00fczerindeki perde a\u00e7\u0131ld\u0131. Bu durum Nisa Suresi’nde \u015f\u00f6yle a\u00e7\u0131klan\u0131r: “Kendilerine ellerinizi sava\u015ftan \u00e7ekin, namaz\u0131 k\u0131l\u0131n, zekat\u0131 verin denilmi\u015f olanlara bakmaz m\u0131s\u0131n? \u015eimdi onlar\u0131n \u00fczerine sava\u015f farz k\u0131l\u0131n\u0131nca i\u00e7lerinden bir topluluk Allah’tan korkar gibi, hatta daha \u015fiddetli bir korkuyla insanlardan korkuyor. Onlar, “Ey Rabbimiz! \u015eu sava\u015f\u0131 \u00fczerimize neden farz k\u0131ld\u0131n, ne olurdu bizi yak\u0131n bir vakte kadar geri b\u0131raksayd\u0131n?” dediler.” (ayet: 77)<\/p>\n

33. “Hakimiyeti ele al\u0131nca” diye \u00e7evirdi\u011fimiz “intevelleyt\u00fcm” ibaresinin di\u011fer bir terc\u00fcmesi de “E\u011fer hakimiyetiniz ger\u00e7ekle\u015firse” \u015feklinde yap\u0131labilir.<\/p>\n

34. Bu ayetten anla\u015f\u0131lan birinci mana \u015fudur: Siz \u015fimdi \u0130slam’\u0131 savunmakta usan\u00e7 g\u00f6sterirseniz ve bu muazzam yery\u00fcz\u00fc d\u00fczenini kuran \u0130slam nizam\u0131 i\u00e7in can ve mal\u0131n\u0131zdan fedakarl\u0131k yapmaktan y\u00fcz \u00e7evirirseniz sonu\u00e7, y\u00fczy\u0131llard\u0131r birbirinizin boynunu vurdu\u011funuz, kendi \u00e7ocuklar\u0131n\u0131z\u0131 bile diri diri g\u00f6md\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz ve Allah’\u0131n arz\u0131nda zul\u00fcm ve fesad\u0131 yayd\u0131\u011f\u0131n\u0131z o cahiliyet sistemine d\u00f6nmekten ba\u015fka ne olabilir?
\nAyetin ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131 ikinci mana da \u015fudur: Siz b\u00f6yle hareket edip ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131z m\u00fcddet\u00e7e, iman etti\u011finizi s\u00f6yledi\u011finiz dine kar\u015f\u0131 i\u00e7inizde hi\u00e7bir samimiyet ve vefakarl\u0131k yoksa, onun u\u011fruna hi\u00e7bir fedak\u00e2rl\u0131\u011fa haz\u0131r de\u011filseniz ve b\u00f6yle bir ahl\u00e2k\u00ee anlay\u0131\u015f i\u00e7inde oldu\u011funuz halde Allah size g\u00fc\u00e7 verip d\u00fcnya meselelerini \u00e7\u00f6zmekte elinize yetki verirse, sizden zul\u00fcm ve bozgunculuk yapmaktan, karde\u015f kan\u0131na girmekten ba\u015fka bir\u015fey yapman\u0131z beklenemez.
\nBu ayet, \u0130slam’da akrabalar aras\u0131 m\u00fcnasebetlerin kesilmesinin haram oldu\u011funu a\u00e7\u0131kca ortaya koymaktad\u0131r. Di\u011fer yandan, Kur’an’\u0131n \u00e7e\u015fitli yerlerinde akrabalarla iyi ili\u015fkiler kurulmas\u0131 b\u00fcy\u00fck sevaplardan say\u0131lm\u0131\u015f ve sila-i rahim emri verilmi\u015ftir. (\u00d6rnek olarak bkz. Bakara: 83, 177, Nisa: 8, 36, Nahl: 90, \u0130sra: 26, Nur: 22.)
\n“Rahm” kelimesi Arap\u00e7a’da, istiare yoluyla yak\u0131nl\u0131k ve akrabal\u0131k anlam\u0131nda kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Bir ki\u015finin uzak veya yak\u0131n b\u00fct\u00fcn akrabalar\u0131 onun Zevi’el-Erham’\u0131 (akraba toplulu\u011fu) d\u0131rlar. Akrabal\u0131k derecesi ne kadar yak\u0131n ise o ki\u015fi \u00fczerinde o kadar fazla hakk\u0131 vard\u0131r ve onunla ili\u015fkilerin kesilmesi o \u00f6l\u00e7\u00fcde g\u00fcnaht\u0131r.
\nS\u0131la-i rahmin (akraba ile ili\u015fki) gereklerinden olarak ki\u015finin g\u00fcc\u00fc yetiyorsa, akrabas\u0131na iyilik yapmaktan ka\u00e7\u0131nmamas\u0131 gerekir. S\u0131la-i rahmin z\u0131dd\u0131 olan “Kat-\u0131 rahim” (akrabalarla ili\u015fkilerin kesilmesi) ise, ki\u015finin akrabalar\u0131 ile ili\u015fkilerini kesmesi veya yapabilece\u011fi iyilikten kasten ka\u00e7\u0131nmas\u0131d\u0131r.
\nHz. \u00d6mer (r.a) bu ayete dayanarak “\u00dcmmu Veled’in (efendisinden \u00e7ocu\u011fu olan cariye) sat\u0131lmas\u0131n\u0131 haram kabul etmi\u015f, sahabiler de bu hususta ittifak etmi\u015flerdir. Hakim, M\u00fcstedrek isimli eserinde Hz. B\u00fcreyde’den \u015fu hadisi nakletmektedir: “Bir g\u00fcn Hz. \u00d6mer’in meclisinde otururken aniden bir g\u00fcr\u00fclt\u00fc koptu. Soru\u015fturulunca anla\u015f\u0131ld\u0131 ki, bir cariye sat\u0131l\u0131yor ve k\u0131z\u0131 da a\u011fl\u0131yormu\u015f. Hz. \u00d6mer b\u00fct\u00fcn Ensar ve Muhaciri toplad\u0131 ve onlara \u015funu sordu: “Hz. Muhammed’in (s.a) getirdi\u011fi dinde akrabalar aras\u0131ndaki ba\u011flar\u0131n kesilmesine izin verildi\u011fini biliyor musunuz?” Hepsi birden, “Hay\u0131r” dediler. Bunun \u00fczerine Hz. \u00d6mer (r.a) “O halde ne bi\u00e7im i\u015ftir ki, aran\u0131zda anne k\u0131z\u0131ndan kopar\u0131l\u0131yor; akrabalar aras\u0131ndaki ba\u011flar\u0131n b\u00f6yle ac\u0131 bir \u015fekilde kopar\u0131lmas\u0131 nas\u0131l olabilir?” dedi. Daha sonra da bu ayeti okudu. Halk da “Bu olaya mani olmak i\u00e7in uygun g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz \u00e7\u00f6z\u00fcm ne ise onu yap\u0131n\u0131z” dediler. Bunun \u00fczerine Hz. \u00d6mer b\u00fct\u00fcn \u0130slam beldelerine \u015fu genel emri g\u00f6nderdi: “Efendisinden \u00e7ocuk do\u011furan hi\u00e7bir cariyeyi satmay\u0131n\u0131z. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu akrabal\u0131k ba\u011flar\u0131n\u0131n kesilmesidir, bu da helal de\u011fildir.”<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun 17- Hidayeti bulmu\u015f olanlara gelince; (Allah,) onlar\u0131n hidayetlerini artt\u0131rm\u0131\u015f(27) ve onlara takvalar\u0131n\u0131 vermi\u015ftir.(28) 18- Art\u0131k onlar, k\u0131yamet-saatinin kendilerine apans\u0131z gelmesinden ba\u015fkas\u0131n\u0131 m\u0131 g\u00f6zl\u00fcyorlar?(29) \u0130\u015fte onun i\u015faretleri gelmi\u015ftir.(30) […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":24501,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n