B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n

Rahman Rahim olan Allah\u2019\u0131n ad\u0131yla<\/strong><\/p>\n

1- H\u00e2, M\u00eem.<\/strong>
\n2- Apa\u00e7\u0131k olan Kitaba andolsun;<\/strong>
\n3- Ger\u00e7ekten biz onu, belki akl\u0131n\u0131z\u0131 kullan\u0131rs\u0131n\u0131z diye(1) Arap\u00e7a bir Kur’an k\u0131ld\u0131k.<\/strong>
\n4- Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz o, bizim kat\u0131m\u0131zda olan Ana Kitap’tad\u0131r;(2) \u00e7ok y\u00fccedir, h\u00fck\u00fcm ve hikmet doludur.(3)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

1. Burada Kur’an’\u0131, Allah’\u0131n tafsil etti\u011fi ve O’nu Hz. Muhammed’in (s.a) uydurmad\u0131\u011f\u0131 ihtar olunarak, “Kitab-\u0131 M\u00fcb\u00een” \u00fczerine yemin edilmektedir. Kur’an \u00fczerine yemin edilmesinden, Allah’\u0131n, insanlara \u015funlar\u0131 hat\u0131rlatmak istedi\u011fi anla\u015f\u0131l\u0131yor: “Bu kitab\u0131n bizzat kendisi sizler i\u00e7in apa\u00e7\u0131k bir h\u00fcccettir. Yine bu kitab\u0131n anla\u015f\u0131l\u0131r muhtevas\u0131, fasih ve beli\u011fdir. Hak ve bat\u0131l aras\u0131n\u0131 ay\u0131ran bir \u00e7izgidir. T\u00fcm bu \u00f6zellikler, Kur’an’\u0131 tafsil edenin Alemlerin Rabbi Allah’dan ba\u015fkas\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131na kendi ba\u015flar\u0131na birer delildirler.<\/p>\n

Daha sonra “Anlayabilmeniz i\u00e7in Kur’an’\u0131 Arap\u00e7a bir dille indirdik” diye buyrulmaktad\u0131r. Bu, iki anlama gelir: Birincisi, “Bu kitap sizin kendi dilinizde nazil olmu\u015ftur. Dolay\u0131s\u0131yla “Yabanc\u0131 bir dilden nazil oldu\u011fu i\u00e7in, biz bu kitab\u0131n do\u011fru olup olmad\u0131\u011f\u0131na karar veremeyiz” diye bir mazeret \u00f6ne s\u00fcremezsiniz. Bu kitab\u0131n laf\u0131zlar\u0131, konular\u0131, \u00fcsl\u00fbbu ve dili apa\u00e7\u0131kt\u0131r. Binaenaleyh bunu Hz. Muhammed’in (s.a) veya herhangi bir Arab’\u0131n yazd\u0131\u011f\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemez.” \u0130kincisi, “Biz bu Kitab\u0131, muhatap bir Arab kavmi oldu\u011fu ve Arap\u00e7a anlad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in Arap\u00e7a indirdik. Baz\u0131 kimselerin, Hz. Muhammed’i “Muhammed’in dili Arap\u00e7a’d\u0131r, bu Kitab da Arap\u00e7a oldu\u011funa g\u00f6re bunu kendisinin yazm\u0131\u015f olmas\u0131 akla daha uygundur” \u015feklindeki su\u00e7lamalar\u0131 haks\u0131zca yap\u0131lm\u0131\u015f bir iftiradan ba\u015fka bir\u015fey de\u011fildir.” (\u0130kinci anlam hakk\u0131nda daha fazla izah i\u00e7in bkz. Fussilet 44 ve an: 54.)<\/p>\n

2. “\u00dcmm\u00fc’l-Kitab” ifadesiyle t\u00fcm peygamberlere nazil olan mesaj\u0131n, kendisinden al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 as\u0131l “el-Kitab” kastolunmaktad\u0131r. S\u00f6z konusu kitab, Vak\u0131a Suresi’nde “Kitab-\u0131 Mekn\u00fbn” (sakl\u0131 ve korunmu\u015f kitab) diye nitelenirken, Buruc Suresi’nde ise “Levh-i Mahfuz” (her t\u00fcrl\u00fc de\u011fi\u015fiklikten korunmu\u015f, silinmez yaz\u0131) \u015feklinde zikredilmi\u015ftir. Kur’an i\u00e7in de “\u00dcmmu’l-Kitab” ifadesinin kullan\u0131lmas\u0131n\u0131n nedeni, \u00f6nemli bir hakikat\u0131n a\u00e7\u0131klanmak istenmesidir. Allah Te\u00e2l\u00e2 muhtelif zaman, mekan ve toplumlarda, yine muhtelif peygamberlere farkl\u0131 dillerde farkl\u0131 kitablar indirmi\u015ftir. Ancak bu kitaplar\u0131n tebli\u011f ettikleri akide bir oldu\u011fu gibi, ayr\u0131ca hak ile bat\u0131l\u0131n, hay\u0131r ve \u015ferrin \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fc de ayn\u0131d\u0131r. Yani t\u00fcm semavi kitaplar, insanlar\u0131 bir tek dine davet eder, ahl\u00e2ki sosyal konularda olsun, ya da hayat\u0131n t\u00fcm cephelerinde olsun ayn\u0131 ilkeleri \u00f6ng\u00f6r\u00fcr. Dolay\u0131s\u0131yla bu kitablar\u0131n dilleri farkl\u0131 olsa bile, ne\u015fet ettikleri kaynak birdir. Bu kitablar\u0131n as\u0131l kayna\u011f\u0131 “Levh-i Mahfuz” olarak Allah indinde bulunur ve ihtiyaca g\u00f6re, yeri ve s\u0131ras\u0131 geldi\u011finde peygamberlere kendi dillerinde mesajlar halinde vahyolunur. \u00d6rne\u011fin Hz. Muhammed (s.a) , Arap olmay\u0131p da ba\u015fka bir kavme mensup olsayd\u0131 Kur’an da o kavmin dilinde nazil olurdu, onun laf\u0131z ve ibareleri de yine o kavmin ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 y\u00f6renin \u015fartlar\u0131na uygun \u00f6zellikler ta\u015f\u0131rd\u0131. Fakat mesaj\u0131n \u00f6z\u00fc de\u011fi\u015fmezdi. Ya da Kur’an’\u0131n muhtevas\u0131 ayn\u0131 olmakla birlikte, dili farkl\u0131 olacakt\u0131. Bu konuya \u015euara Suresi’nin 192-196. ayetlerinde \u015f\u00f6yle de\u011finilmektedir.
\n“Muhakkak ki O, alemlerin Rabbinin tenzilidir. O’nu er-Ruhu’l-Em\u00een indirdi. Senin kalbine uyar\u0131c\u0131lardan olman i\u00e7in, apa\u00e7\u0131k Arap\u00e7a bir dille, o evvelkilerin kitablar\u0131nda da vard\u0131r.”
\nAyr\u0131ca bkz. \u015euara Suresi an: 119-121.<\/p>\n

3. Bu c\u00fcmlede hem “\u00dcmm\u00fc’l-Kitab”, hem de “Kitab-\u0131 M\u00fcbin” birlikte kastolunmaktad\u0131r. Yani “\u00dcmm\u00fc’l-Kitab” tan\u0131m\u0131, hem Kur’an’\u0131 tarif eder, hem de Kur’an’\u0131n kendisinden elde edildi\u011fi kayna\u011f\u0131. B\u00f6ylelikle burada \u015fu nokta zihinlere yerle\u015ftirilmek isteniyor: “Baz\u0131 kimselerin Kitab’\u0131n de\u011ferini takdir edememesi ve onun hikmetinden yararlanamay\u0131p, onu anlayamamas\u0131, bu kitab\u0131n \u00f6nemini azaltmaz, de\u011ferini d\u00fc\u015f\u00fcrmez. Bilakis bu kitab, herhaluk\u00e2rda takdire \u015fayand\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc o, \u00e2li olan, mucizev\u00ee bir bel\u00e2gata sahip, \u00e7eli\u015fkisiz, noksans\u0131z, hikmet dolu bir Kitabd\u0131r ve onu Y\u00fcce Allah indirmektedir. \u0130\u015fte b\u00f6ylesine \u00f6zelliklere sahip bir kitab\u0131n, hi\u00e7 kimse menfur gayretleriyle de\u011ferini d\u00fc\u015f\u00fcremez.” Surenin daha ileride gelecek olan 44. ayetinde, Araplar’a ve \u00f6zellikle Kurey\u015flilere hitaben, “sizler bu Kitab’\u0131n de\u011ferini ve kendiniz i\u00e7in b\u00fcy\u00fck bir \u015feref vesilesi oldu\u011funu bilmelisiniz. Fakat ondan y\u00fcz \u00e7evirirseniz, Allah sizi \u00e7etin bir azaba u\u011frat\u0131r.” buyurulmaktad\u0131r. (Bkz. an: 39)<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. Rahman Rahim olan Allah\u2019\u0131n ad\u0131yla 1- H\u00e2, M\u00eem. 2- Apa\u00e7\u0131k olan Kitaba andolsun; 3- Ger\u00e7ekten biz onu, belki akl\u0131n\u0131z\u0131 kullan\u0131rs\u0131n\u0131z diye(1) Arap\u00e7a bir Kur’an k\u0131ld\u0131k. 4- Hi\u00e7 […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":23428,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n