B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n

6- De ki: “Ben, ancak sizin benzeriniz olan bir be\u015ferim.(5) Bana yaln\u0131zca, sizin ilah\u0131n\u0131z\u0131n bir tek ilah oldu\u011fu vahyolunuyor.(6) \u00d6yleyse O’na y\u00f6nelin (7) ve O’ndan ma\u011ffiret dileyin.(8) Vay haline o m\u00fc\u015friklerin.”<\/strong>
\n7- Ki onlar, zek\u00e2t\u0131 vermeyenler(9) ve onlar ahireti ink\u00e2r edenlerdir.<\/strong>
\n8- Ger\u00e7ek \u015fu ki, iman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar i\u00e7in kesintisi olmayan bir ecir vard\u0131r.(10)<\/strong>
\n9- De ki: “Ger\u00e7ekten siz mi yeri iki g\u00fcnde yaratana (kar\u015f\u0131) k\u00fcfre sap\u0131yor ve O’na birtak\u0131m e\u015fler k\u0131l\u0131yorsunuz? O, \u00e2lemlerin Rabbidir.”<\/strong>
\n10- Orda (yerde) onun \u00fcst\u00fcnde sars\u0131lmaz da\u011flar var etti, onda bereketler yaratt\u0131(11) ve isteyip-arayanlar i\u00e7in e\u015fit olmak \u00fczere ordaki r\u0131z\u0131klar\u0131(12) d\u00f6rt g\u00fcnde(13) takdir etti.<\/strong>
\n11- Sonra, kendisi duman(14) halinde olan g\u00f6\u011fe y\u00f6neldi; b\u00f6ylece ona ve yere dedi ki: “\u0130steyerek veya istemeyerek gelin.” \u0130kisi de: “\u0130steyerek (itaat ederek) geldik” dediler.(15)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

5. Yani, ben kalblerinize n\u00fcfuz edemem ve size zorlamada bulunarak tebli\u011f yapamam. Ben, ancak bir insan\u0131m ve sadece dinlemek isteyen kimselere anlatabilirim.
\n6. Sizler, kendi kendinize kalblerinizi kilitlemek, kulaklar\u0131n\u0131z\u0131 kapamak istiyorsunuz. Fakat hepinizi yaratan\u0131n Allah oldu\u011fu ve sizlerin de O’nun kullar\u0131 oldu\u011funuz ger\u00e7e\u011fi asla de\u011fi\u015fmez. Bu Kur’an bir felsefe eseri de\u011fil ki, do\u011fru ya da yanl\u0131\u015f olma ihtimali bulunsun. O, Allah taraf\u0131ndan vahyolunan kesin bir ger\u00e7ektir.<\/p>\n

7. Yani, Allah’dan ba\u015fka hi\u00e7 kimseyi ilah yerine koymay\u0131n, ibadet etmeyin, bir\u015feyler \u00fcmid ederek yalvarmay\u0131n, boyun e\u011fmeyin ve yine Allah’tan ba\u015fkas\u0131n\u0131n koydu\u011fu kurallara, kanunlara, \u00f6rf ve adetlere itaat etmeyin.<\/p>\n

8. Yani, \u015fimdiye kadar i\u015fledi\u011finiz g\u00fcnahlar dolay\u0131s\u0131yla af dileyin ve daha \u00f6nce i\u015fledi\u011finiz \u015firk, k\u00fcf\u00fcr, isyan i\u00e7in tevbe edin.<\/p>\n

9. Burada ge\u00e7en “zekat” kelimesi hakk\u0131nda m\u00fcfessirler ihtilaf etmi\u015flerdir. \u0130bn Abbas, \u0130krime ve M\u00fccahid’in g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcne g\u00f6re, buradaki “zekat” ifadesi, tevhid inanc\u0131 ve Allah’a itaat ile has\u0131l olan nefsin temizlenmesine i\u015faret etmektedir. Katade, S\u00fcddi, Hasan Basri, Dahhak, Mukatil ve \u0130bn Sahib gibi m\u00fcfessirlere g\u00f6reyse, burada, “zekat” ile mal\u0131n zekat\u0131 kastolunmaktad\u0131r. Bu g\u00f6r\u00fc\u015fe g\u00f6re ayetin anlam\u0131 \u015fu \u015fekilde olur: “Yaz\u0131klar olsun onlara ki, Allah’a ortak ko\u015farlar ve mallar\u0131n\u0131n zekat\u0131n\u0131 vermeyerek, kullar\u0131n haklar\u0131na mani olurlar.”<\/p>\n

10. Bu ifade iki anlama gelir: 1) Kendisinde hi\u00e7bir eksiklik olmayan ecir, m\u00fckafat vard\u0131r. 2) Bu, verdiklerini l\u00fctuf sananlar\u0131nki gibi bir m\u00fckafat olmayacakt\u0131r.<\/p>\n

11. “Arz\u0131n bereketleri” ile, milyonlarca y\u0131ldan beri en k\u00fc\u00e7\u00fck canl\u0131dan insana de\u011fin her mahlukun faydaland\u0131\u011f\u0131 bitmez t\u00fckenmez kaynaklar kastolunuyor. Bu bereketlerin en \u00f6nemlisi bitkilerin, hayvanlar\u0131n ve insanlar\u0131n hayatlar\u0131n\u0131n s\u00fcrmesini m\u00fcmk\u00fcn k\u0131lan “su” ve “hava”d\u0131r.<\/p>\n

12. Bu ayetin anlam\u0131 konusunda m\u00fcfessirler bir\u00e7ok g\u00f6r\u00fc\u015f ileri s\u00fcrm\u00fc\u015flerdir.
\nBaz\u0131 m\u00fcfessirler, “Aray\u0131p soranlar i\u00e7in g\u0131dalar\u0131n\u0131 d\u00f6rt g\u00fcnde takdir etti” ayetini, “Ne az, ne de \u00e7ok, tam d\u00f6rt g\u00fcnde takdir etti” \u015feklinde anlam\u0131\u015flard\u0131r.
\n\u0130bn Abbas, Katade ve S\u00fcddi, bu ayeti, “Aray\u0131p, soranlara, ‘d\u00f6rt g\u00fcn’ diye cevap verilmi\u015ftir.” \u015feklinde anlam\u0131\u015flard\u0131r. Yani bir kimse, bu i\u015fin ka\u00e7 g\u00fcnde tamamland\u0131\u011f\u0131n\u0131 sorarsa, en iyi cevap, “d\u00f6rt g\u00fcnde” diye kar\u015f\u0131l\u0131k vermektir.<\/p>\n

\u0130bn Zeyd ise, bu ayeti \u015f\u00f6yle yorumlam\u0131\u015ft\u0131r. “Yery\u00fcz\u00fcnde r\u0131z\u0131k arayanlar\u0131n ihtiya\u00e7lar\u0131, d\u00f6rt g\u00fcn i\u00e7inde takdir edilmi\u015ftir.”
\nDil a\u00e7\u0131s\u0131ndan bu \u00fc\u00e7 g\u00f6r\u00fc\u015f de kabul edilebilir niteliktedir. Ancak ilk iki g\u00f6r\u00fc\u015f, bize g\u00f6re kabul edilebilir bir \u00f6zellik ihtiva etmektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu i\u015f d\u00f6rt g\u00fcnden bir saat eksik veya fazla ya da tam d\u00f6rt g\u00fcnde olmu\u015f olabilir. O halde Allah’\u0131n kudret ve kuvvetinde, hikmet ve beyan\u0131nda, bizim tamamlayaca\u011f\u0131m\u0131z bir noksanl\u0131k m\u0131 s\u00f6zkonusudur? Ayr\u0131ca “Soranlara ‘d\u00f6rt g\u00fcn’ \u015feklinde cevap verilmi\u015ftir.” g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc de m\u00fcphemdir. \u00c7\u00fcnk\u00fc ayetin siyak ve sibak\u0131ndan anla\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131na g\u00f6re bir kimsenin bu i\u015fin ka\u00e7 g\u00fcnde tamamland\u0131\u011f\u0131n\u0131 sordu\u011fu da s\u00f6zkonusu de\u011fildir. O halde bu ayette, ni\u00e7in b\u00f6yle bir cevap verilmi\u015f olsun? \u0130\u015fte bu nedenlerden \u00f6t\u00fcr\u00fc biz \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc tercih ettik. Ben bu ayeti \u015f\u00f6yle anl\u0131yorum: “Allah Te\u00e2l\u00e2, bu kainat\u0131n ba\u015flang\u0131c\u0131ndan sonuna, yani k\u0131yamete kadar t\u00fcm ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 yaratm\u0131\u015f, onlar i\u00e7in her t\u00fcrl\u00fc imkan\u0131 sa\u011flam\u0131\u015ft\u0131r. \u00c7e\u015fitli bitkiler i\u00e7in toprak, su vs. yarat\u0131rken, her cins ve \u00e7e\u015fit mahluk i\u00e7in de di\u011fer g\u0131dalar\u0131 varetmi\u015ftir. T\u00fcm bunlar\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda da apayr\u0131 bir varl\u0131k olarak insan\u0131 yaratm\u0131\u015f ve onun sadece bedensel niteliklerini de\u011fi\u015ftirmekle kalmayan, ayr\u0131ca lezzet almas\u0131n\u0131 da sa\u011flayan g\u0131dalar halk etmi\u015ftir. Allah’tan ba\u015fka kim, kainat i\u00e7erisinde ne kadar ve ne \u00e7e\u015fit mahluk bulundu\u011funu, nerede ve ka\u00e7 zamand\u0131r ya\u015famakta oldu\u011funu, hayatlar\u0131n\u0131 s\u00fcrd\u00fcrebilmek i\u00e7in ne kadar g\u0131daya ihtiya\u00e7 duyduklar\u0131n\u0131 bilebilir? Allah bu kainat\u0131 nas\u0131l yaratm\u0131\u015f ve bir plana g\u00f6re d\u00fczenlemi\u015fse, onun varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 idame ettirebilmesi i\u00e7in de her canl\u0131n\u0131n gerekli olan ihitya\u00e7lar\u0131n\u0131 (yemek, i\u00e7mek vs.) yaratm\u0131\u015ft\u0131r.”<\/p>\n

Baz\u0131 kimseler, yeni bir Marksist \u0130sl\u00e2m (Kur’an’\u0131n Rububiyyet Nizam\u0131) anlay\u0131\u015f\u0131 \u00f6ne s\u00fcrmektedirler. Bunlar “Sev\u00e2en li’s-S\u00e2ilin” ifadesini “Dileyenlere e\u015fit olarak” \u015feklinde anlamakta ve \u015f\u00f6yle deliller getirmektedirler: “Allah herkes i\u00e7in e\u015fit miktarda g\u0131da yaratm\u0131\u015ft\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla herkese karne ile e\u015fit miktarda g\u0131da vermenin m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011fu bir devlet nizam\u0131 kurulmal\u0131d\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u00f6zel m\u00fclkiyetin s\u00f6zkonusu oldu\u011fu toplumda Kur’an’\u0131n \u00f6ng\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc hayat tarz\u0131 ger\u00e7ekle\u015ftirilemez” Bu gafiller, Kur’an’\u0131 kendi hevalar\u0131 do\u011frultusunda suistimal etmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlarken “sailin” kelimesinin sadece insanlar\u0131n de\u011fil, t\u00fcm canl\u0131lar\u0131n g\u0131da ihtiya\u00e7lar\u0131 i\u00e7in kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 unutmu\u015flard\u0131r. Ger\u00e7ekten de, Allah, mahlukat\u0131n her kesimi i\u00e7in e\u015fit miktarda g\u0131da tayin etmi\u015ftir diyebilir miyiz? Sizler, bu kainat i\u00e7erisinde g\u0131dalar\u0131n e\u015fit bir \u015fekilde taksim olundu\u011funu g\u00f6r\u00fcyor musunuz? Nitekim k\u00e2inat i\u00e7erisinde bu anlamda bir e\u015fitlik s\u00f6zkonusu de\u011fildir. Ha\u015fa Allah Te\u00e2l\u00e2, kendi kitab\u0131na ayk\u0131r\u0131 m\u0131 hareket etmi\u015ftir? Ayr\u0131ca e\u015fitlik davas\u0131n\u0131 \u00f6ne s\u00fcren bu kimseler, insanlar\u0131n beslemekle m\u00fckellef olduklar\u0131 hayvanlara (koyun, ke\u00e7i, inek, at kat\u0131r, deve vs.) Rabbani d\u00fczen kuruldu\u011fu takdirde e\u015fit miktarda m\u0131 yiyecek verecekler?<\/p>\n

13. Bu b\u00f6l\u00fcmde m\u00fcfessirler bir g\u00fc\u00e7l\u00fck ile kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya kalm\u0131\u015flard\u0131r. Yani, Allah yery\u00fcz\u00fcn\u00fc iki g\u00fcnde yaratm\u0131\u015f, da\u011flar\u0131 yerle\u015ftirmi\u015f ve bereketli g\u0131dalar\u0131 d\u00f6rt g\u00fcnde meydana getirmi\u015ftir. \u0130leride g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn de iki g\u00fcnde yarat\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011funun belirtilmesiyle birlikte, hepsi toplam olarak 8 g\u00fcn eder. Oysa Allah, Kur’an’\u0131n \u00e7e\u015fitli yerlerinde, kainat\u0131 6 g\u00fcnde yaratt\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. Bu nedenden \u00f6t\u00fcr\u00fc m\u00fcfessirler yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 m\u00fcddet olarak zikredilen 2 g\u00fcn\u00fc, 4 g\u00fcn\u00fcn i\u00e7inde kabul ederler ve b\u00f6ylece, g\u0131dalar\u0131n takdiri ile birlikte hepsi toplam 4 g\u00fcn olur. Fakat bu i\u015flem Kur’an’\u0131n a\u00e7\u0131k beyan\u0131na uymayaca\u011f\u0131 i\u00e7in, b\u00f6yle bir tevil anlams\u0131z olacakt\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn 2 g\u00fcnde yarat\u0131l\u0131\u015f hadisesi, kainat\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131ndan ayr\u0131 de\u011fildir. Sonra gelen ayeti dikkatle okursak e\u011fer, yery\u00fcz\u00fc ve g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn birlikte zikredildi\u011fini g\u00f6r\u00fcr\u00fcz: “Sonra Allah g\u00f6\u011fe y\u00f6neldi.” Nitekim kainattaki 7 g\u00f6k i\u00e7inde, bizim d\u00fcnyam\u0131z da vard\u0131r. Bu kainat\u0131n, yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn, g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn, y\u0131ld\u0131zlar\u0131n, gezegenlerin vs.’nin yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 tamamland\u0131ktan sonra Allah, canl\u0131lar\u0131n ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 yaratm\u0131\u015f ve bu i\u015f 4 g\u00fcnde tamamlanm\u0131\u015ft\u0131r. Di\u011fer y\u0131ld\u0131z ve gezegenlerin ne \u015fekilde yarat\u0131ld\u0131klar\u0131 zikredilmemi\u015ftir. \u00c7\u00fcnk\u00fc insano\u011flunun ilmi, de\u011fil o zaman, bug\u00fcn dahi onlar\u0131 anlayacak yeterlilik arzetmemektedir.
\n14. Burada \u00fc\u00e7 hususun izah edilmesi gerekmektedir.<\/p>\n

a) “G\u00f6k” ifadesi ile t\u00fcm kainat kastolunmaktad\u0131r.
\nb) “Duman” ifadesi, bug\u00fcnk\u00fc ilim adamlar\u0131n\u0131n da kabul ettikleri gibi, kainat\u0131n \u015fekillenmesinden \u00f6nceki maddeye tekab\u00fcl eder.
\nc) “G\u00f6\u011fe y\u00f6neldi” ifadesini, yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn g\u00f6ky\u00fcz\u00fcnden \u00f6nce yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131, daha sonra da\u011flar\u0131n yerle\u015ftirildi\u011fi ve bereketli g\u0131dalar\u0131n takdir edildi\u011fi \u015feklinde kabul etmek do\u011fru de\u011fildir. \u015eu ayet s\u00f6zkonusu anlay\u0131\u015f\u0131 d\u00fczeltir: “Sonra duman halinde bulunan g\u00f6\u011fe y\u00f6neldi. Ona ve arza, “\u0130steyerek veya istemeyerek gelin” dedi. “\u0130steyerek geldik” dediler.” Bu emir verilmeden \u00f6nce, yery\u00fcz\u00fc ve g\u00f6ky\u00fcz\u00fc te\u015fekk\u00fcl etmemi\u015ftir. Yani kainat\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 daha yeni ba\u015flamaktad\u0131r. Sadece “S\u00fcmme” (sonra) kelimesi, yery\u00fcz\u00fcnden sonra g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131na delil te\u015fkil edemez. Nitekim Kur’an’da bu kelimenin “tertibi zaman” i\u00e7in olmay\u0131p, “tertibi beyan” i\u00e7in kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131na dair bir\u00e7ok \u00f6rnek vard\u0131r. (Bkz. Z\u00fcmer an: 12)
\nYery\u00fcz\u00fc ve g\u00f6ky\u00fcz\u00fcnden hepsinin, daha \u00f6nce yarat\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011fu tart\u0131\u015fmas\u0131, kadim m\u00fcfessirlerden bu yana s\u00fcr\u00fcp gitmektedir. Bir grup, Bakara Suresi’nin 29. ayetine dayanarak, yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn \u00f6nce yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00f6ne s\u00fcrerken, di\u011fer bir grup, Naziat Suresi’nin 27-33. ayetlerini delil kabul edip, g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn yery\u00fcz\u00fcnden \u00f6nce yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 savunurlar.
\n\u00c7\u00fcnk\u00fc bu ayetlerde g\u00f6ky\u00fcz\u00fc yery\u00fcz\u00fcnden \u00f6nce zikredilmi\u015ftir. Fakat Kur’an’\u0131n, bir tabiat ilimleri kitab\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 ve bundan dolay\u0131 inzal edilmedi\u011fi de bir ger\u00e7ektir. Bu kitab insanlar\u0131 tevhid ve ahiret akidesine davet ederken, tabiat\u0131n say\u0131s\u0131z gizliliklerine dikkat \u00e7eker ve kainat\u0131n, yery\u00fcz\u00fc ve g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmeye \u00e7a\u011f\u0131r\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla burada tertibi zaman\u0131n hi\u00e7bir \u00f6nemi yoktur. Allah Te\u00e2l\u00e2 bunu, sadece birli\u011fine bir delil olmak \u00fczere \u00f6ne s\u00fcrm\u00fc\u015ft\u00fcr. Hangisinin \u00f6nce veya sonra yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ise hi\u00e7 \u00f6nemli de\u011fildir. Ancak bunlar\u0131n e\u011flence olsun diye de\u011fil, ciddi bir maksat i\u00e7in yarat\u0131ld\u0131klar\u0131 vurgulanm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130\u015fte bu y\u00fczden de Kur’an’da, baz\u0131 yerlerde yery\u00fcz\u00fc, baz\u0131 yerlerde ise g\u00f6ky\u00fcz\u00fc \u00f6nce zikredilir. Allah Te\u00e2l\u00e2, insanlar\u0131n dikkatini, yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn nimetlerine \u00e7ekmek istedi\u011fi zaman yery\u00fcz\u00fcn\u00fc \u00f6nce zikretmektedir, \u00e7\u00fcnk\u00fc insan yery\u00fcz\u00fcne daha yak\u0131nd\u0131r. Allah’\u0131n y\u00fccelik ve kudretine dikkat \u00e7ekilecek ise, bu sefer genellikle g\u00f6ky\u00fcz\u00fc \u00f6nce zikredilir. \u00c7\u00fcnk\u00fc g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn manzaras\u0131, insano\u011flunu her zaman hayretler i\u00e7inde b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

15. Burada kainat\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 anlat\u0131l\u0131rken, b\u00f6yle bir \u00fcslup kullanmak suretiyle Allah’\u0131n yarat\u0131\u015f\u0131 ile insan\u0131n bir \u015feyi meydana getiri\u015fi aras\u0131ndaki fark vurgulanm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130nsan bir \u015feyi meydana getirmek istedi\u011finde, zihninde bir plan kurar ve gereken malzemeyi haz\u0131rlad\u0131ktan sonra da o malzemeyi zihninde kurdu\u011fu plan \u00e7er\u00e7evesinde \u015fekillendirmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131r. \u0130nsan bazen elindeki malzemeyi istedi\u011fi \u015fekle sokar ve madde \u00fczerinde hakimiyet kurmu\u015f olur. Bazen de s\u00f6zkonusu malzeme, insan\u0131n istedi\u011fi \u015fekle girmeyip, bu sefer madde galip gelmi\u015f olur. Bir \u00f6rnek vererek meseleyi anlamaya \u00e7al\u0131\u015fal\u0131m: Bir terzinin, zihninde bir elbise dikmeyi tasarlad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve elindeki kuma\u015fa bir \u015fekil vermeyi istedi\u011fini varsayal\u0131m. Bazen terzi, kuma\u015f\u0131 kendi istedi\u011fine g\u00f6re keser ve dikmeye ba\u015flar, bazen de kuma\u015f onun tasarlad\u0131\u011f\u0131 \u015fekle uymaz. \u015eimdi de Allah’\u0131n bildirdi\u011fine g\u00f6re kainat\u0131 nas\u0131l yaratm\u0131\u015f oldu\u011funu bir d\u00fc\u015f\u00fcnelim: Kainat\u0131n maddesi \u00f6nce duman \u015feklindedir. Allah ona \u015fekil vererek, kainat\u0131 yaratmay\u0131 istedi\u011finde insanlar gibi oturup yery\u00fcz\u00fcn\u00fc nereye koyaca\u011f\u0131n\u0131, Ay’\u0131n nerede duraca\u011f\u0131n\u0131 ve y\u0131ld\u0131zlar\u0131n nas\u0131l as\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnerek bir plan yapmad\u0131. O sadece “Bu \u015fekle girin” diye emretti. Kainat\u0131n malzemesi olan duman da, b\u00f6ylece kendi kendine \u015fekil alm\u0131\u015f oldu. Bu malzemelerin, Allah’a kar\u015f\u0131 direnme g\u00fcc\u00fc olmad\u0131\u011f\u0131 gibi Allah’\u0131n da onlara \u015fekil vermek i\u00e7in yorulmaya ihtiyac\u0131 yoktur. O “ol” der ve hemen “oluverir”. Dolay\u0131s\u0131yla i\u00e7inde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z yery\u00fcz\u00fc iki g\u00fcnde meydana gelmi\u015ftir.<\/p>\n

Allah’\u0131n, bir \u015feyi, olmas\u0131n\u0131 irade etti\u011finde “ol” demesi, ve onunda hemen “oluvermesi” ile ilgili halketmedeki hususiyletleri Kur’an’\u0131n bir\u00e7ok yerinde zikredilmi\u015ftir. Bkz. Bakara an: 115, Al-i \u0130mran an: 44-55, Nahl an: 35-36, Meryem an: 24, ve Yasin: 82, M\u00fcmin: 68<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 6- De ki: “Ben, ancak sizin benzeriniz olan bir be\u015ferim.(5) Bana yaln\u0131zca, sizin ilah\u0131n\u0131z\u0131n bir tek ilah oldu\u011fu vahyolunuyor.(6) \u00d6yleyse O’na y\u00f6nelin (7) ve O’ndan ma\u011ffiret dileyin.(8) […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":22880,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n