B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.+<\/strong><\/p>\n 78- Davud ve S\u00fcleyman’a gelince, hani onlar geceleyin yabanc\u0131 bir koyun s\u00fcr\u00fcs\u00fcn\u00fcn i\u00e7ine dalarak ekinini mahvetti\u011fi bir tarlan\u0131n davas\u0131n\u0131 h\u00fckme ba\u011flad\u0131klar\u0131nda verdikleri h\u00fckm\u00fcn tan\u0131\u011f\u0131 olmu\u015ftuk.<\/em><\/strong><\/p>\n 79- Davud’un verdi\u011fi bu h\u00fckm\u00fc, S\u00fcleyman’\u0131n kavray\u0131p onaylamas\u0131n\u0131 sa\u011flad\u0131k. Her ikisine de egemenlik ve bilgi verdik. Allah’\u0131 noksanl\u0131klardan tenzih etme konusunda da\u011flar\u0131 ve ku\u015flar\u0131 Davud’a boyun e\u011fdirdik. Biz bunlar\u0131 yapar\u0131z.<\/em><\/strong><\/p>\n 80- Sava\u015fta d\u00fc\u015fman\u0131n darbelerinden korunas\u0131n\u0131z diye Davud’a z\u0131rh yapma sanat\u0131n\u0131 \u00f6\u011frettik. Acaba buna \u015f\u00fckredecek misiniz ki?<\/em><\/strong><\/p>\n 81- Verimli ve bereketli k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131z b\u00f6lgeye do\u011fru akan f\u0131rt\u0131nay\u0131 O’nun buyru\u011funa verdik. Her \u015fey bizim bilgimizin kapsam\u0131 i\u00e7indedir.<\/em><\/strong><\/p>\n 82- Ayr\u0131ca O’nun hesab\u0131na derin sulara dalan ve ba\u015fka i\u015fler yapan baz\u0131 \u015feytanlar\u0131 da S\u00fcleyman’\u0131n emrine verdik. Biz onlar\u0131 g\u00f6zetim alt\u0131nda tutuyorduk.<\/em><\/strong><\/p>\n Hz. Davud ve Hz. S\u00fcleyman’\u0131n h\u00fck\u00fcm verdikleri tarla hakk\u0131ndaki rivayetler \u015fu a\u00e7\u0131klamalar\u0131 i\u00e7ermektedir: \u0130ki adam Davud peygamberin yan\u0131na gelir. Biri tarla, yani bah\u00e7e sahibidir. S\u00f6ylendi\u011fine g\u00f6re \u00fcz\u00fcm ba\u011f\u0131 imi\u015f. Di\u011feri de s\u00fcr\u00fc sahibidir. Tarla sahibi, “Bu adam\u0131n s\u00fcr\u00fcs\u00fc bir gece boyunca tarlamda kald\u0131 ve geride bir \u015fey b\u0131rakmad\u0131” der. Davud peygamber tarla sahibinin, zarar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k s\u00fcr\u00fcy\u00fc almas\u0131na karar verir. Bunun \u00fczerine s\u00fcr\u00fc sahibi Hz. S\u00fcleyman’a gider ve Hz. Davud’un verdi\u011fi karar\u0131 anlat\u0131r. Hz. S\u00fcleyman babas\u0131n\u0131n yan\u0131na gelir ve “Ey Allah’\u0131n peygamberi h\u00fck\u00fcm senin verdi\u011fin gibi de\u011fildir” der. Hz. Davud “Peki nas\u0131ld\u0131r?” der. Hz. S\u00fcleyman “s\u00fcr\u00fcy\u00fc tarla sahibine ver, tarlay\u0131 da s\u00fcr\u00fc sahibine ver, ellerindekilerden yararlans\u0131nlar, ta ki eski durumlar\u0131na gelene kadar. Sonra onlar\u0131 sahiplerine geri ver. Tarla sahibi tarlas\u0131n\u0131, s\u00fcr\u00fc sahibi de s\u00fcr\u00fcs\u00fcn\u00fc als\u0131n” der. Hz. Davud “Do\u011frusu, senin verdi\u011fin h\u00fck\u00fcmd\u00fcr” der ve Hz. <\/strong>S\u00fcleyman’\u0131n h\u00fckm\u00fcn\u00fc uygular.<\/p>\n Gerek Hz. Davud’un, gerekse Hz. S\u00fcleyman’\u0131n verdi\u011fi h\u00fck\u00fcmler kendi g\u00f6r\u00fc\u015flerinden kaynaklanan i\u00e7tihatlard\u0131. Y\u00fcce Allah her ikisinin de verdi\u011fi karar\u0131 g\u00f6r\u00fcyordu. Hz. S\u00fcleyman’a daha do\u011fru bir karar ilham etti. Meselenin en do\u011fru taraf\u0131n\u0131 kavrayacak bir anlay\u0131\u015f verdi.<\/p>\n Hz. Davud, karar verirken sadece tarla sahibinin u\u011frad\u0131\u011f\u0131 zarar\u0131 g\u00f6z\u00f6n\u00fcnde bulundurmu\u015ftur. Bu, adalettir ku\u015fkusuz. Ama Hz. S\u00fcleyman’\u0131n verdi\u011fi karar adaletin yan\u0131nda, yap\u0131c\u0131 olmay\u0131, onarmay\u0131 da i\u00e7ermektedir. Bu kararda, adalet yapmak ve onarmak amac\u0131 ile ba\u015fvurulan bir unsurdur. \u0130\u015fte bu, yap\u0131c\u0131 ve s\u00fcr\u00fckleyici \u015fekliyle canl\u0131 ve pratik adalettir. Bu, y\u00fcce Allah’\u0131n diledi\u011fine bah\u015fetti\u011fi sezgiden kaynaklanan bir ufuk geni\u015fli\u011fidir.<\/p>\n Ku\u015fkusuz hem Hz. Davud’a hem de Hz. S\u00fcleyman’a iktidar ve bilgi verilmi\u015fti.<\/p>\n “Her ikisine de egemenlik ve bilgi verdik.”<\/strong><\/p>\n “Hz. Davud’un verdi\u011fi kararda bir yanl\u0131\u015fl\u0131k yoktu. Ama Hz. S\u00fcleyman’\u0131n verdi\u011fi karar daha do\u011fruydu. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu karar y\u00fcce Allah’tan gelen ilhamdan kaynaklan\u0131yordu.<\/p>\n Ard\u0131ndan surenin ak\u0131\u015f\u0131 onlardan herbirine bah\u015fedilen nitelikleri sunuyor. \u00d6nce babadan ba\u015fl\u0131yor.<\/p>\n “Allah’\u0131 noksanl\u0131klardan tenzih etme konusunda da\u011flar\u0131 ve ku\u015flar\u0131 Davud’a boyun e\u011fdirdik.”<\/strong><\/p>\n “Sava\u015fta d\u00fc\u015fman\u0131n darbelerinden korunas\u0131n\u0131z diye Davud’a z\u0131rh yapma sanat\u0131n\u0131 \u00f6\u011frettik. Acaba buna \u015f\u00fckredecek misiniz ki?”<\/strong><\/p>\n Davud peygamber -sel\u00e2m \u00fczerine olsun- mezmurlar\u0131 ile bilinirdi. Bunlar Allah’\u0131 eksikliklerden uzak tutma, onu tesbih etme amac\u0131 ile okunan ilahilerdi. Bunlar\u0131 yan\u0131k sesi ile okurdu ve sesi \u00e7evresinde yank\u0131lan\u0131rd\u0131. Da\u011flar ve ku\u015flar ona kat\u0131l\u0131rd\u0131.<\/p>\n Kulun kalbi Rabb’ine ba\u011flan\u0131nca, b\u00fct\u00fcn varl\u0131klarla ili\u015fki kurdu\u011funu hisseder, varl\u0131\u011f\u0131n kalbi onunla birlikte \u00e7arpar. T\u00fcrleri ve cinsleri birbirinden ay\u0131ran, aralar\u0131na s\u0131n\u0131rlar ve perdeler koyan farkl\u0131l\u0131klar\u0131 ve ayr\u0131l\u0131klar\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmekten kaynaklanan engeller, perdeler ortadan kalkar. O zaman vicdanlar\u0131 ve ger\u00e7eklikleri evrenin vicdan\u0131 ve ger\u00e7ekli\u011fi ile .bulu\u015fur.<\/p>\n Kimi co\u015fkunluk anlar\u0131nda insan ruhu b\u00fct\u00fcn\u00fcn i\u00e7inde kayboldu\u011funu, b\u00fct\u00fcn\u00fc kapsad\u0131\u011f\u0131n\u0131 hisseder. O zaman kendisinin, d\u0131\u015f\u0131nda da birtak\u0131m \u015feylerin var oldu\u011funu, ya da kendisinin \u00e7evresinden ayr\u0131 bir varl\u0131k oldu\u011funu hissetmez. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u00e7evresinde yeralan her \u015feye kendi i\u00e7inde erimi\u015ftir. O \u00e7evrenin varl\u0131\u011f\u0131nda kaybolmu\u015ftur.<\/p>\n Kur’an ayetinden, Davud peygamberin (Allah’\u0131 tesbih etmeyi i\u00e7eren) mezamirini okurk\u00e9n d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyoruz. Ayr\u0131, belirgin ve farkl\u0131 varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 unutmu\u015f, kendinden ge\u00e7mi\u015ftir. Ruhu, y\u00fcce Allah’\u0131n evrene, evrenin safhalar\u0131na, i\u00e7inde yeralan canl\u0131 cans\u0131z varl\u0131klara yans\u0131yan g\u00f6lgesinde kaybolmu\u015ftur. O’nun titre\u015fimlerini hissetmektedir. Kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 ileti\u015fim i\u00e7indedirler. Adeta b\u00fct\u00fcn evren, koro halinde y\u00fcce Allah’\u0131n ululu\u011funu dile getirmekte, onu tesbih edip \u00f6vg\u00fcyle anmaktad\u0131r.<\/p>\n “Evrendeki her varl\u0131k O’nu \u00f6verek tesbih eder, fakat siz bu varl\u0131klar\u0131n tesbihlerini anlayamazs\u0131n\u0131z.” (\u0130sra Suresi, 44)<\/strong><\/p>\n Evrende yeralan varl\u0131klar\u0131n y\u00fcce Allah’\u0131 \u00f6vg\u00fc ile tesbih etmelerini, ancak engellerden mesafelerden soyutlanan ve b\u00fct\u00fcn\u00fcyle y\u00fcce Allah’a y\u00f6nelen varl\u0131klar\u0131n ruhlar\u0131 ile birlikte hareket edenler anlar.<\/p>\n “Allah’\u0131 noksanl\u0131klardan tenzih etme konusunda da\u011flar\u0131 ve ku\u015flar\u0131 Davud’a boyun e\u011fdirdik.”<\/strong><\/p>\n “Biz bunlar\u0131 yapar\u0131z.”<\/strong><\/p>\n Y\u00fcce Allah’\u0131n yapamayaca\u011f\u0131 hi\u00e7bir \u015fey yoktur. Ve hi\u00e7bir \u015fey O’nun iste\u011fine kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kamaz. \u0130nsanlar\u0131n b\u00f6yle bir \u015feye al\u0131\u015f\u0131k olmalar\u0131 ya da olmamalar\u0131 durumu de\u011fi\u015ftirmez.<\/p>\n “Sava\u015fta d\u00fc\u015fman\u0131n darbelerinden korunas\u0131n\u0131z diye Davud’a z\u0131rh yapma sanat\u0131n\u0131 \u00f6\u011frettik. Acaba buna \u015f\u00fckredecek misiniz ki?”<\/strong><\/p>\n Birbirine girmi\u015f halkalar \u015feklinde z\u0131rh yapma sanat\u0131d\u0131r bu. Bundan \u00f6nce z\u0131rhlar, tek par\u00e7a halinde ve i\u00e7inde hareket etme imk\u00e2n\u0131 k\u0131s\u0131tl\u0131 olarak yap\u0131l\u0131rlard\u0131. Bu \u015fekilde birbirine girmi\u015f halkalardan olu\u015fan z\u0131rhlar hem daha kullan\u0131\u015fl\u0131 hem daha hafiftirler. Bununla anla\u015f\u0131l\u0131yor ki, y\u00fcce Allah’\u0131n \u00f6\u011fretmesi sonucu bu t\u00fcr z\u0131rhlar\u0131 ilk icad eden Hz. Davud’dur. Y\u00fcce Allah, Davud peygambere, insanlar\u0131 sava\u015fta koruyacak bu z\u0131rhlar\u0131n yap\u0131m\u0131n\u0131 \u00f6\u011fretmekle insanlara b\u00fcy\u00fck iyilikte bulunmu\u015ftur.<\/p>\n “Sava\u015fta d\u00fc\u015fman\u0131n darbelerinden korunas\u0131n\u0131z diye.”<\/strong><\/p>\n Bu y\u00fczden y\u00fcce Allah, insanlara y\u00f6nelik bir direktif ve te\u015fvik amac\u0131 ile bir soru soruyor:<\/p>\n “Acaba buna \u015f\u00fckredecek misiniz ki?”<\/strong><\/p>\n Uygarl\u0131k ke\u015fiflerden sonra ad\u0131m ad\u0131m geli\u015fme kaydetmi\u015ftir. Aniden ortaya \u00e7\u0131kmam\u0131\u015ft\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn halifeli\u011fi insana b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Allah taraf\u0131ndan kendisine bah\u015fedilen kavrama yetene\u011fine b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r, her g\u00fcn ad\u0131m ad\u0131m geli\u015fsin diye. Hayat\u0131n\u0131 bu ad\u0131mlara uydursun diye… Yeni bir sistem uyar\u0131nca hayat\u0131 yeni ba\u015ftan d\u00fczenlemek insan i\u00e7in kolay bir \u015fey de\u011fildir. \u00c7\u00fcnk\u00fc insan bu durumlarda derinden sars\u0131l\u0131r. Gelenekleri, al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131 de\u011fi\u015fiktir. G\u00fcven i\u00e7inde ve huzurlu bir \u015fekilde hareket edip \u00fcretim yapabilece\u011fi dengeli bir hayata kavu\u015fmas\u0131 zaman gerektirir. Bu y\u00fczden y\u00fcce Allah’\u0131n hikmeti, her yeni d\u00fczenlemenin ard\u0131ndan uzun ya da k\u0131sa bir istikrar d\u00f6neminin olmas\u0131n\u0131 \u00f6ng\u00f6rm\u00fc\u015ft\u00fcr.<\/p>\n G\u00fcn\u00fcm\u00fczde insanlar\u0131n i\u00e7inde bulundu\u011fu stresin ilk kayna\u011f\u0131, pe\u015fpe\u015fe ve h\u0131zl\u0131ca geli\u015fen bilimsel ve toplumsal sars\u0131nt\u0131lard\u0131r. Bu sars\u0131nt\u0131lar o kadar h\u0131zl\u0131 geli\u015fmektedirler ki, insanlara bir istikrar d\u00f6nemi b\u0131rakm\u0131yor, insan ruhuna yeni duruma g\u00f6re \u015fekillenme, yeni durumdan yararlanma f\u0131rsat\u0131 tan\u0131m\u0131yor.<\/p>\n BOLLUKLA SINAMA.,<\/strong><\/p>\n Bu Davud peygamberin durumu. S\u00fcleyman peygambere bah\u015fedilen mucizeler ise daha ola\u011fan\u00fcst\u00fc \u015feylerdir. .<\/p>\n “Verimli ve bereketli k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131z b\u00f6lgeye do\u011fru akan f\u0131rt\u0131nay\u0131 O’nun buyru\u011funa verdik. Her \u015fey bizim bilgimizin kapsam\u0131 i\u00e7indedir.”<\/strong><\/p>\n “Ayr\u0131ca O’nun hesab\u0131na derin sulara dalan ve ba\u015fka i\u015fler yapan baz\u0131 \u015feytanlar\u0131 da S\u00fcleyman’\u0131n emrine verdik. Biz onlar\u0131 g\u00f6zetim alt\u0131nda tutuyorduk.”<\/strong><\/p>\n Hz. S\u00fcleyman hakk\u0131nda \u00e7e\u015fitli rivayetler, yorumlar ve s\u00f6ylentiler dilden dile dola\u015fmaktad\u0131r. \u00c7o\u011fu da \u0130srailiyattan (yahudi efsaneleri), hayal \u00fcr\u00fcn\u00fc hik\u00e2yelerden ve dayanaks\u0131z vehimlerden kaynaklanmaktad\u0131r. Ama biz bu batakl\u0131\u011fa girmiyoruz. Kur’an ayetlerinin bu konuda belirledikleri s\u0131n\u0131rda duruyoruz. \u00c7\u00fcnk\u00fc Hz. S\u00fcleyman’\u0131n -sel\u00e2m \u00fczerine olsun- k\u0131ssas\u0131 ile ilgili bunun d\u0131\u015f\u0131nda do\u011frulu\u011fu tart\u0131\u015f\u0131lmaz bir kan\u0131t mevcut de\u011fildir.<\/p>\n Burada Kur’an ayeti r\u00fczg\u00e2r\u0131n -kas\u0131rgan\u0131n- Hz. S\u00fcleyman’\u0131n emrine verildi\u011fini ifade etmektedir. Y\u00fcce Allah’\u0131n bereketli k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 b\u00f6lgeye do\u011fru onun emri ile esti\u011fini vurgulamaktad\u0131r. Bu b\u00f6lge b\u00fcy\u00fck bir ihtimalle \u015eam b\u00f6lgesidir. Nitekim \u0130brahim k\u0131ssas\u0131nda \u015eam b\u00f6lgesi bu nitelikle an\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. \u015eu halde r\u00fczg\u00e2r\u0131n S\u00fcleyman peygamberin emrine verili\u015fi nas\u0131l ger\u00e7ekle\u015fmi\u015fti?<\/p>\n R\u00fczg\u00e2rda u\u00e7an bir hal\u0131 hik\u00e2yesi vard\u0131r; s\u00f6ylendi\u011fine g\u00f6re Hz. S\u00fcleyman yak\u0131nlar\u0131 ile birlikte bu hal\u0131ya biner ve \u00e7ok k\u0131sa bir zamanda \u015eam’a u\u00e7ard\u0131. Bu ise, a\u015fa\u011f\u0131 yukar\u0131 bir ayl\u0131k bir mesafe idi. Sonra ayn\u0131 \u015fekilde geri d\u00f6nerdi. Bu rivayet “Sebe” suresinde yeralan “Sabah gidi\u015fi bir ayl\u0131k mesafe, ak\u015fam d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fc bir ayl\u0131k mesafe olan r\u00fczg\u00e2r\u0131 S\u00fcleyman’a boyun e\u011fdirdi” (Sebe Suresi, 12) <\/strong>ayetine dayand\u0131r\u0131lmaktad\u0131r.<\/p>\n Ama Kur’an-\u0131 Kerim’de, o r\u00fczg\u00e2rda u\u00e7an hal\u0131ya ili\u015fkin herhangi bir a\u00e7\u0131klama yeralm\u0131yor. ayn\u0131 \u015fekilde do\u011frulu\u011fu tart\u0131\u015fma g\u00f6t\u00fcrmez herhangi bir eserde de bundan s\u00f6z edilmiyor. Dolay\u0131s\u0131 ile u\u00e7an hal\u0131 meselesini kabul etmemiz i\u00e7in elimizde bir kan\u0131t yoktur.<\/p>\n \u015eu halde en iyisi, r\u00fczg\u00e2r\u0131n Hz. S\u00fcleyman’\u0131n emrine verili\u015fini, Allah’\u0131n emri ile gidi\u015f geli\u015fi bir ay s\u00fcren m\u00fcbarek topraklara y\u00f6neltili\u015fi \u015feklinde yorumlamam\u0131zd\u0131r. Peki nas\u0131l? Daha \u00f6nce de s\u00f6yledi\u011fimiz gibi, diledi\u011fini yapabilen ilahi g\u00fcc\u00fcn yapt\u0131klar\u0131 hakk\u0131nda “nas\u0131l” diye sorulmaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc evrensel yasalar\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 ve y\u00f6nlendirili\u015fi, diledi\u011fini yapabilen ilahi g\u00fcce \u00f6zg\u00fc \u015feylerdir. Varl\u0131klar alemine egemen olan evrensel yasalar\u0131n \u00e7ok az\u0131 insanlar taraf\u0131ndan bilinmektedir. Bu y\u00fczden insanlar. taraf\u0131ndan bilinmeyen birtak\u0131m evrensel yasalar\u0131n olmas\u0131 ve bu yasalar\u0131n belirtilerinin Allah’\u0131n izni ile ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131 ihtimal dahilindedir.<\/p>\n “Her \u015fey bizim bilgimizin kapsam\u0131 i\u00e7indedir.”<\/strong><\/p>\n Burada kastedilen sonsuz ilimdir, insanlar\u0131nki gibi s\u0131n\u0131rl\u0131 ilim de\u011fildir. Denizin ve karan\u0131n derinliklerine dal\u0131p, gizli hazinelerini S\u00fcleyman i\u00e7in \u00e7\u0131karmak ve bunlar\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda onun i\u00e7in daha ba\u015fka i\u015fleri yapmak \u00fczere cinlerin onun emrine verilmesi de \u00f6yle… Cinler tamamen gizli yarat\u0131klard\u0131r. Kur’an ayetleri cin ad\u0131 verilen ve bize g\u00f6r\u00fcnmeyen bir varl\u0131k t\u00fcr\u00fcnden s\u00f6z etmektedir. \u0130\u015fte y\u00fcce Allah onlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131, onun ad\u0131na denizin ve karan\u0131n derinliklerine dals\u0131nlar ve bunun d\u0131\u015f\u0131nda daha ba\u015fka i\u015fler de yaps\u0131nlar diye Hz. S\u00fcleyman’\u0131n emrine vermi\u015ftir. Onlar\u0131 bozulmaktan ve kulunun buyru\u011funun d\u0131\u015f\u0131na \u00e7\u0131kmaktan korumu\u015ftur. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcce Allah kullar\u0131 \u00fczerinde ezici g\u00fcce sahiptir. Onlar\u0131, diledi\u011fi zaman, diledi\u011fi gibi, diledi\u011fi kimselerin emrine verir.<\/p>\n Ayetlerin g\u00f6lgesindeki bu g\u00fcvenli noktada duruyor ve israiliyata dalm\u0131yoruz.<\/p>\n Y\u00fcce Allah Davud ve S\u00fcleyman peygamberleri -sel\u00e2m \u00fczerlerine olsun- bollukla denemi\u015f, nimetle onlar\u0131 imtihan etmi\u015fti. Hz. Davud’u yarg\u0131 ile imtihan etmi\u015fti. Hz. S\u00fcleyman’\u0131 ise, S\u00e2d suresinde de de\u011finilece\u011fi gibi, \u00e7al\u0131ml\u0131 atlarla imtihan etmi\u015fti. \u015eu halde yeri gelmeden bu imtihan\u0131n ayr\u0131nt\u0131s\u0131na ge\u00e7meyelim ve sonucu \u00f6zetlemekle yetinelim. Ku\u015fkusuz Hz. Davud ve Hz. S\u00fcleyman nimetle denenme kar\u015f\u0131s\u0131nda sabretmi\u015flerdi. \u0130mtihan esnas\u0131nda yapt\u0131klar\u0131 hatadan dolay\u0131 Allah’dan ba\u011f\u0131\u015flanma diledikten sonra, imtihan\u0131 ba\u015far\u0131 ile ge\u00e7mi\u015flerd\u00ef. Her ikisi de Allah’\u0131n nimetlerine kar\u015f\u0131l\u0131k ona \u015f\u00fckreden kimselerdi.<\/p>\n \u015eimdi de Eyy\u00fcb peygamberin -sel\u00e2m \u00fczerine olsun- k\u0131ssas\u0131nda somutla\u015fan darl\u0131kla imtihana ge\u00e7iyoruz.<\/p>\n <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.+ DAVUD VE SULEYMAN 78- Davud ve S\u00fcleyman’a gelince, hani onlar geceleyin yabanc\u0131 bir koyun s\u00fcr\u00fcs\u00fcn\u00fcn i\u00e7ine dalarak ekinini mahvetti\u011fi bir tarlan\u0131n davas\u0131n\u0131 h\u00fckme ba\u011flad\u0131klar\u0131nda verdikleri h\u00fckm\u00fcn tan\u0131\u011f\u0131 […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":21820,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n\n
\n