B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n

58- M\u00fc’min erkeklere ve m\u00fc’min kad\u0131nlara irtik\u00e2b etmedikleri (bir su\u00e7) sebebiyle eziyet edenler ise, ger\u00e7ekten bir iftira(109) ve a\u00e7\u0131k g\u00fcnah y\u00fcklenmi\u015flerdir.<\/strong>
\n59- Ey Peygamber, e\u015flerine, k\u0131zlar\u0131na ve m\u00fc’minlerin kad\u0131nlar\u0131na d\u0131\u015f elbiselerinden (cilbablar\u0131ndan) \u00fcstlerine giymelerini s\u00f6yle;(110) onlar\u0131n (\u00f6zg\u00fcr ve iffetli) tan\u0131nmas\u0131 ve eziyet g\u00f6rmemeleri i\u00e7in en uygun olan budur.(111) Allah, \u00e7ok ba\u011f\u0131\u015flayand\u0131r, \u00e7ok esirgeyendir.(112)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

109. Bu ayet iftiran\u0131n tarifini belirlemektedir. \u0130ftira; bir kimseye i\u015flemedi\u011fi bir su\u00e7u isnat etmek, sahip olmad\u0131\u011f\u0131 bir kusurla onu su\u00e7lamakt\u0131r. Hz. Peygamber (s.a) de bu konuyu a\u00e7\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Ebu Davud ve Tirmizi’ye g\u00f6re, Hz. Peygamber’e (s.a) g\u0131ybetin ne oldu\u011fu soruldu\u011funda: “Karde\u015fini ho\u015flanmayaca\u011f\u0131 bir \u015fekilde anmakt\u0131r” demi\u015ftir. Soran ki\u015fi; “Peki o hata onda varsa?” dedi\u011finde, “E\u011fer bahsetti\u011fin hata onda varsa, bu g\u0131ybetttir; yoksa iftira ediyorsun demektir” buyurmu\u015ftur. B\u00f6yle bir davran\u0131\u015f sadece ahirette cezaland\u0131r\u0131lacak ahlak\u00ee bir g\u00fcnah de\u011fil, ayn\u0131 zamanda \u0130sl\u00e2m devleti taraf\u0131ndan hukuksal cezay\u0131 gerektiren bir su\u00e7tur.<\/p>\n

110. Cilbab b\u00fcy\u00fck bir \u00f6rt\u00fcd\u00fcr. \u0130dna ise \u00f6rtmek ve sarmak anlamlar\u0131na gelir; fakat bu kelime al\u00e2 eki ile kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bir \u015feyi yukar\u0131dan a\u015fa\u011f\u0131ya b\u0131rakmak anlam\u0131na gelir. Baz\u0131 \u00e7a\u011fda\u015f m\u00fcfessirler Bat\u0131n\u0131n etkisiyiyle bu kelimeyi, y\u00fcz \u00f6rtme emrini g\u00f6rmemezlikten gelmek i\u00e7in “\u00f6rt\u00fcnmek” diye terc\u00fcme etmi\u015flerdir.<\/p>\n

E\u011fer Allah bu m\u00fcfessirlerin iddia ettiklerini s\u00f6ylemek istemi\u015f olsayd\u0131, y\u00fcdn\u00eene aleyhinne de\u011fil, y\u00fcdn\u00eene iley-hinne derdi. Arap\u00e7a bilen herkes y\u00fcdn\u00eene aley-hinne’nin sadece “sar\u0131nmak \u00f6rt\u00fcnmek” anlam\u0131na gelmedi\u011fini bilir. Ayetin devam\u0131ndaki min celab\u00eebi-hinne s\u00f6zleri de bu anlama meydan vermemektedir. Burada min eki (harficer) \u00f6rt\u00fcn\u00fcn bir k\u0131sm\u0131 anlam\u0131na gelir ve “\u00f6rt\u00fcnme” ise \u00f6rt\u00fcn\u00fcn sadece bir k\u0131sm\u0131 ile de\u011fil, t\u00fcm\u00fc ile yap\u0131l\u0131r. O halde ayet a\u00e7\u0131ka \u015fu anlama gelir: Kad\u0131nlar \u00f6rt\u00fclerine iyice sar\u0131ns\u0131nlar ve \u00f6rt\u00fclerinin bir k\u0131s\u0131m\u0131n\u0131 da y\u00fczlerinden a\u015fa\u011f\u0131ya b\u0131raks\u0131nlar.
\nHz. Peygamber (s.a) d\u00f6nemine yak\u0131n zamanlarda ya\u015fayan m\u00fcfessirlerin ileri gelenleri bu yorumu kabul etmi\u015flerdir. ibn Cerir ve \u0130bn el-M\u00fcnzir, Muhammed \u0130bn Sirin’in Hz. Ubeyde es-Selmani’den bu ayetin anlam\u0131n\u0131 sordu\u011funu rivayet ederler. (Hz) . Ubeyde, Hz. Peygamber (s.a) zaman\u0131da M\u00fcsl\u00fcman olmu\u015f, fakat onu g\u00f6rmemi\u015ftir. Hz. \u00d6mer zaman\u0131nda Medine’ye gelmi\u015f ve oraya yerle\u015fmi\u015ftir. F\u0131k\u0131hta ve f\u0131kh\u00ee meselelerde Kad\u0131 \u015e\u00fcreyh ile ayn\u0131 ayarda kabul edilir.) Hz. Ubeyde s\u00f6zl\u00fc bir a\u00e7\u0131klamada bulunaca\u011f\u0131na, ba\u015f\u0131n\u0131, aln\u0131n\u0131, y\u00fcz\u00fcn\u00fc kapat\u0131p sadece bir tek g\u00f6z\u00fcn\u00fc a\u00e7\u0131kta b\u0131rakarak \u00f6rt\u00fcnmenin nas\u0131l olaca\u011f\u0131n\u0131 kendi \u00fcst\u00fcnde uygulayarak g\u00f6stermi\u015ftir. \u0130bn Abbas da hemen hemen ayn\u0131 tefsiri yapm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130bn Ebi H\u00e2tim, ibni Cerir ve \u0130bn Merduye’den rivayet edildi\u011fine g\u00f6re \u0130bn Abbas \u015f\u00f6yle buyurmu\u015ftur: “Allah, kad\u0131nlara evlerinden bir ihtiya\u00e7 i\u00e7in d\u0131\u015far\u0131 \u00e7\u0131kt\u0131klar\u0131nda, sadece g\u00f6zlerini a\u00e7\u0131kta b\u0131rakacak \u015fekilde \u00f6rt\u00fclerini \u00fcstlerine almalar\u0131n\u0131 ve y\u00fczlerini gizlemelerini emretmi\u015ftir.” Katade ve S\u00fcddi de bu ayete ayn\u0131 anlam\u0131 vermi\u015flerdir.<\/p>\n

Sahabe ve tabiun d\u00f6neminden sonra gelen b\u00fct\u00fcn b\u00fcy\u00fck m\u00fcfessirler de bu ayeti ayn\u0131 \u015fekilde tefsir etmi\u015flerdir. \u0130mam ibn Cerir el-Taberi bu ayetin tefsirinde \u015f\u00f6yle der: “Sayg\u0131de\u011fer kad\u0131nlar evlerinden \u00e7\u0131kt\u0131klar\u0131nda, a\u00e7\u0131k ve y\u00fczleri \u00f6rt\u00fcs\u00fcz cariyeler gibi g\u00f6r\u00fcnmemelidirler. \u00d6rt\u00fclerinin veya d\u0131\u015f elbiselerinin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 yukar\u0131dan b\u0131rak\u0131p \u00f6rt\u00fcnmelidirler ki, k\u00f6t\u00fc niyetli kimseler onlara zarar vermesin.”
\n(Camiul-Beyan cilt, 22 s. 33)<\/p>\n

Allame Zemah\u015fer\u00ee \u015f\u00f6yle der: “Ayet, kad\u0131nlar\u0131n \u00f6rt\u00fclerinin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 yukar\u0131dan \u00fczerlerine b\u0131rakmalar\u0131, y\u00fczlerini ve bedenlerini \u00f6rtmeleri gerekti\u011fi anlam\u0131na gelir.” (El-Ke\u015f\u015faf cilt. 11. s. 221)
\nAllame Nizam\u00fcddin Ni\u015fabur\u00ee de \u015f\u00f6yle der: “Yani, onlar \u00f6rt\u00fclerinin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 \u00fczerlerine \u00f6rtmelidirler; bu ayette kad\u0131nlara ba\u015flar\u0131n\u0131 ve y\u00fczlerini \u00f6rtmeleri emredilmektedir.” (Garaibul-Kur’an cilt. 11. s. 32)<\/p>\n

\u0130mam Razi ise \u015f\u00f6yle der: “Burada kastedilen di\u011fer insanlar\u0131n onlar\u0131n hafif kad\u0131nlar olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bilmesidir. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcz setr’e dahil olmad\u0131\u011f\u0131 halde y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u00f6rten bir kad\u0131n\u0131n, di\u011fer erkeklerin yan\u0131nda \u00f6rtmesi farz olan setrini a\u00e7mas\u0131 beklenemez. B\u00f6ylece herkes bu kad\u0131nlar\u0131n kendilerinden ahlaks\u0131zca bir davran\u0131\u015f beklenilemeyecek sayg\u0131de\u011fer ve vakarl\u0131 olduklar\u0131n\u0131 bilecektir.” (Tefsir-i Kebir, cilt 1. s. 591)<\/p>\n

Bu ayetle ortaya \u00e7\u0131kan ba\u015fka bir nokta da, Hz. Peygamber’in (s.a) bir\u00e7ok k\u0131z\u0131n\u0131n oldu\u011fu ger\u00e7e\u011fidir. \u00c7\u00fcnk\u00fc Alah bizzat: “Ey Peygamber, e\u015flerine ve k\u0131zlar\u0131na….. emret” buyurmu\u015ftur. Bu s\u00f6zler, Allah’tan hi\u00e7 korkmadan Hz. Peygamber’in (s.a) sadece bir k\u0131z\u0131 oldu\u011funu iddia eden kimselerin iddias\u0131n\u0131 bo\u015fa \u00e7\u0131karmaktad\u0131r. Onlara g\u00f6re, sadece Fat\u0131ma, Hz. Peygamber’in (s.a) as\u0131l k\u0131z\u0131d\u0131r. Di\u011ferleri ise e\u015flerinin \u00f6nceki kocalar\u0131ndan. Bu kimseler \u00f6nyarg\u0131lar\u0131 nedeniyle \u00f6yle k\u00f6rle\u015fmi\u015flerdir ki, Hz. Peygamber’in (s.a) \u00e7ocuklar\u0131n\u0131 ba\u015fkalar\u0131na nispet ederek ne kadar b\u00fcy\u00fck bir g\u00fcnah i\u015flediklerinin ve ahirette kendilerini \u00e7ok \u015fiddetli bir azab\u0131n bekledi\u011finin fark\u0131nda de\u011fillerdir. B\u00fct\u00fcn sahih hadislere g\u00f6re, Hz. Hatice (r.a) , Hz. Peygamber’den (s.a) sadece Fat\u0131ma’y\u0131 de\u011fil, \u00fc\u00e7 k\u0131z \u00e7ocu\u011fu daha d\u00fcnyaya getirmi\u015ftir. \u0130lk siyer yazarlar\u0131ndan Muhammed bin \u0130shak onun Hz. Hatice ile evlili\u011fine de\u011findikten sonra \u015f\u00f6yle der: “\u0130brahim d\u0131\u015f\u0131nda, Hz. Peygamer’in (s.a) b\u00fct\u00fcn \u00e7ocuklar\u0131n\u0131n annesi Hatice’ydi. Kas\u0131m, Tahir, Tayyib, Zeyneb, Rukiyye, \u00dcmm\u00fc G\u00fcls\u00fcm, Fat\u0131ma.” (\u0130bn Hi\u015fam: cilt. 1, s. 202)<\/p>\n

\u00dcnl\u00fc Nesep bilgini Ha\u015fim bin Muhammed bin es-S\u00e2’ib el-Kelbi \u015f\u00f6yle der: “Alah’\u0131n Rasul\u00fc’n\u00fcn kendisine peygamberlik gelmeden \u00f6nce ilk do\u011fan \u00e7ocu\u011fu Kas\u0131m’d\u0131, sonra Zeynep, sonra Rukiye, daha sonra da \u00dcmm\u00fc G\u00fcls\u00fcm d\u00fcnyaya geldi.” (Tabak\u00e2t\u0131-\u0131 \u0130bn Sa’d, cilt.1, s.133) . \u0130bn Hazm ise Cevami es-Siret adl\u0131 kitab\u0131nda Hz. Peygamber’in (s.a) , Hz Hatice’den en b\u00fcy\u00fc\u011f\u00fc Zeynep olmak \u00fczere,s\u0131ras\u0131yle Rukiye, Fat\u0131ma ve \u00dcmm\u00fc G\u00fcls\u00fcm adlar\u0131nda d\u00f6rt k\u0131z\u0131n\u0131n oldu\u011funu yazar. (ss.38-39) . Taberi, \u0130bn Sa’d, Ebu Ca’ fer Muhammed bin Habib (Kitab-\u00fcl Muhabber adl\u0131 kitab\u0131n yazar\u0131) ve \u0130bn Abd’il-Berr (Kitab-\u00fcl \u0130sti\u00e2b yazar\u0131) sahih rivayetlere dayanarak Hz. Hatice’nin Rasulullah’la (s.a) evlenmeden \u00f6nce iki kez evlendi\u011fini, Ebu H\u00e2le Temimi’den Hind bin Ebu H\u00e2le ad\u0131nda o\u011fulu, Atik bin Ayis Mahzumi’den Hind ad\u0131nda bir k\u0131z\u0131 oldu\u011funu s\u00f6ylerler.<\/p>\n

Hz. Hatice daha sonra Hz. Peygamber ile evlenmi\u015ftir ve b\u00fct\u00fcn nesep bilginleri onun Peygamberimizden yukar\u0131da adlar\u0131 ge\u00e7en d\u00f6rt k\u0131z\u0131 d\u00fcnyaya getirdi\u011finde ittifak etmi\u015flerdir. (Bkz. Taberi cilt II, s.411) Tabak\u00e2t-\u0131 ibn Sa’d. cilt VIII, ss. 14-16: Kitab\u00fcl Muhabber ss. 78.79, 452:El-Isti’\u00e2b, cilt 11,s. 718) B\u00fct\u00fcn bu rivayetler, Kur’an’da Peygamber’in(s.a) bir tane de\u011fil, birden fazla k\u0131z\u0131 oldu\u011funu bildiren ifade ile desteklenmektedir.<\/p>\n

111.”…….onlar\u0131n tan\u0131nmas\u0131……”: B\u00f6ylece onlar basit ve sade elbiseleriyle, g\u00fcnahkar insanlar\u0131n k\u00f6t\u00fc emeller besleyece\u011fi hafif kad\u0131nlar olarak de\u011fil, sayg\u0131de\u011fer ve namuslu kad\u0131nlar olarak tan\u0131nacaklard\u0131r. “…….inciltilmemesi…..” B\u00f6ylece kimse onlara sata\u015fmayacak, onlar\u0131 rahat b\u0131rakacaklard\u0131r.<\/p>\n

Burada bir m\u00fcddet dural\u0131m ve Kur’an’\u0131n bu emri ile \u0130slam’\u0131n nas\u0131l bir sosyal hayat ruhuna sahip oldu\u011funun ifade edildi\u011fine ve bu ruhun amac\u0131n\u0131n Allah’\u0131n ifade etti\u011fi \u015fekilde ne oldu\u011funa bir g\u00f6z atal\u0131m. Bundan \u00f6nce Nur Suresi 31. ayette kad\u0131nlar\u0131n, zikredilen kad\u0131n ve erkekler d\u0131\u015f\u0131ndaki kimselere zinetlerini g\u00f6stermeleri yasaklanm\u0131\u015f ve onlara “gizli zinetleri bilinsin diye ayaklar\u0131n\u0131 yere vurmamalar\u0131” emredilmi\u015fti. E\u011fer bu emir, Ahzab Suresi’nin bu ayeti ile birlikte okunursa, kad\u0131nlar\u0131n burada emredildi\u011fi \u015fekilde \u00f6rt\u00fclerine b\u00fcr\u00fcnmelerinin amac\u0131n\u0131n zinetlerini ba\u015fkalar\u0131ndan gizlemek oldu\u011fu anla\u015f\u0131l\u0131r.Elbette bu ama\u00e7 da ancak d\u0131\u015f elbisesinin kendisi sade oldu\u011funda yerine getirilebilir, aksi taktirde s\u00fcsl\u00fc ve dikkat \u00e7ekici bir \u00f6rt\u00fcyle \u00f6rt\u00fcnmek bu amaca uygun d\u00fc\u015fmeyecektir. Bunun yan\u0131s\u0131ra, Allah sadece kad\u0131nlara \u00f6rt\u00fclerine b\u00fcr\u00fcnerek zinetlerini gizlemelerini emretmekle kalm\u0131yor, \u00f6rt\u00fcn\u00fcn bir ucunu yukar\u0131dan a\u015fa\u011f\u0131ya b\u0131rakmalar\u0131n\u0131 da emrediyor. Her sa\u011fduyulu insan buradan, v\u00fccut ve elbisenin zinetleri ile birlikte y\u00fcz\u00fcn de \u00f6rt\u00fclmesi gerekti\u011fi sonucunu \u00e7\u0131kar\u0131r. Daha sonra Allah bu emrin sebebini de a\u00e7\u0131kl\u0131yor: “bu, M\u00fcsl\u00fcman kad\u0131nlar\u0131n tan\u0131nmas\u0131 ve inciltilmemesi i\u00e7in en uygun yoldur.” Elbette bu emir, erkeklerin \u0131srar edici bak\u0131\u015flar\u0131ndan, sark\u0131nt\u0131l\u0131k etmelerinden ve sata\u015fmalar\u0131ndan rahats\u0131z olan, bunlar\u0131 e\u011flenceli bulmayan, k\u00f6t\u00fc \u015f\u00f6hretli ahlaks\u0131z sokak kad\u0131nlar\u0131ndan biri gibi kabul edilmek istemeyen, tam aksine ahlakl\u0131, namuslu ev kad\u0131nlar\u0131 olarak tan\u0131nmak isteyen kad\u0131nlar i\u00e7indir.<\/p>\n

B\u00f6yle soylu ve \u015ferefli kad\u0131nlara Allah \u015f\u00f6yle buyurmaktad\u0131r: “E\u011fer ger\u00e7ekten iyi kad\u0131nlar olarak tan\u0131nmak istiyorsan\u0131z ve erkeklerin \u015fehvet dolu bak\u0131\u015f ve ilgileri sizi rahats\u0131z ediyorsa, insanlar\u0131n a\u00e7g\u00f6zl\u00fc bak\u0131\u015flar\u0131 \u00f6n\u00fcnde b\u00fct\u00fcn g\u00fczellik ve fiziki cazibenizi ortaya koyacak \u015fekilde yeni gelinler gibi s\u00fcsl\u00fc bir \u015fekilde soka\u011fa \u00e7\u0131kmamal\u0131s\u0131n\u0131z. Tam aksine b\u00fct\u00fcn ziynetlerinizi gizleyen ve y\u00fcz\u00fcn\u00fcz\u00fc \u00f6rten sade bir \u00f6rt\u00fc ile ve ziynetlerinizin \u015f\u0131k\u0131rt\u0131s\u0131 bile dikkati \u00e7ekmesin diye a\u011f\u0131rba\u015fl\u0131 bir \u015fekilde y\u00fcr\u00fcyerek soka\u011fa \u00e7\u0131kmal\u0131s\u0131n\u0131z. Kendisini boyay\u0131p s\u00fcsleyen ve her t\u00fcr ziyneti tak\u0131p tak\u0131\u015ft\u0131rmadan d\u0131\u015far\u0131 ad\u0131m\u0131n\u0131 atmayan bir kad\u0131n\u0131n, erkeklerin dikkatini \u00e7ekmekten ba\u015fka bir amac\u0131 olamaz. B\u00f6yle yapt\u0131\u011f\u0131 halde insanlar\u0131n, a\u00e7g\u00f6zl\u00fc bak\u0131\u015flar\u0131ndan rahats\u0131z oldu\u011funu s\u00f6yleyerek \u015fikayet ediyorsa ve “sokak kad\u0131n\u0131” olarak tan\u0131nmak istemedi\u011fini, namuslu bir ev kad\u0131n\u0131 olarak ya\u015famak istedi\u011fini s\u00f6yl\u00fcyorsa, bu, sahtekarl\u0131ktan ba\u015fka bir\u015fey de\u011fildir. Bu, ger\u00e7ek niyetini ifade eden bir kimsenin s\u00f6zleri de\u011fildir, onun as\u0131l niyeti tav\u0131rlar\u0131nda ve davran\u0131\u015f tarz\u0131nda g\u00f6r\u00fclmektedir. O halde di\u011fer erkeklerin \u00f6n\u00fcne dikkat \u00e7ekici bir \u015fekilde \u00e7\u0131kan bir kad\u0131n\u0131n bu davran\u0131\u015f\u0131, onun davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 neyin y\u00f6nlendirdi\u011fini g\u00f6stermektedir. \u0130\u015fte bu nedenle m\u00fcnasebetsiz kimseler, hafif kad\u0131nlardan bekledikleri \u015feyleri bu kad\u0131nlardan da beklerler. Kur’an kad\u0131nlara \u015f\u00f6yle der: “Siz ayn\u0131 anda hem sokak kad\u0131n\u0131, hem de namuslu bir kad\u0131n olamazs\u0131n\u0131z. E\u011fer namuslu, sayg\u0131de\u011fer kad\u0131nlar olarak ya\u015famak istiyorsan\u0131z, sokak kad\u0131nlar\u0131na yara\u015fan davran\u0131\u015flardan vazge\u00e7meli ve namuslu kad\u0131n olman\u0131z\u0131 sa\u011flayacak bir hayat tarz\u0131 benimsemelisiniz.”<\/p>\n

Bir kimsenin ki\u015fisel d\u00fc\u015f\u00fcnceleri Kur’an’a uygun olsun veya z\u0131t olsun, ya da bir kimse Kur’an’\u0131n g\u00f6sterdi\u011fi hidayeti kendisi i\u00e7in bir yol g\u00f6sterici kabul etsin veya etmesin, Kur’an’\u0131 tefsir ederken entellekt\u00fcel pl\u00e2nda d\u00fcr\u00fcst davranmak isteyen herkes bunun as\u0131l amac\u0131n\u0131 kavrayacakt\u0131r. E\u011fer bu kimse bir m\u00fcnaf\u0131k de\u011filse, d\u00fcr\u00fcstl\u00fckle Kur’an’\u0131n as\u0131l amac\u0131n\u0131n yukar\u0131da a\u00e7\u0131klanan ama\u00e7 oldu\u011funu kabul edecektir. Bundan sonra herhangi bir emri \u00e7i\u011fnese bile, ya Kur’an’\u0131n emrine kar\u015f\u0131 geldi\u011finin fark\u0131nda olarak, ya da Kur’an’\u0131n hidayetini kabul etmedi\u011fi i\u00e7in b\u00f6yle yapacakt\u0131r.
\n112. Yani, “E\u011fer siz \u015fimdi bu apa\u00e7\u0131k hidayeti ald\u0131ktan sonra kendinizi \u0131slah eder ve bile bile onu \u00e7i\u011fnemezseniz, Allah \u0130sl\u00e2m \u00f6ncesi cahiliye g\u00fcnlerinde i\u015fledi\u011finiz hata ve g\u00fcnahlar\u0131 affedecektir.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 58- M\u00fc’min erkeklere ve m\u00fc’min kad\u0131nlara irtik\u00e2b etmedikleri (bir su\u00e7) sebebiyle eziyet edenler ise, ger\u00e7ekten bir iftira(109) ve a\u00e7\u0131k g\u00fcnah y\u00fcklenmi\u015flerdir. 59- Ey Peygamber, e\u015flerine, k\u0131zlar\u0131na ve […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":20507,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n