B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n 6- Peygamber, m\u00fc’minler i\u00e7in kendi nefislerinden daha evlad\u0131r(12) ve onun zevceleri de onlar\u0131n anneleridir.(13) Rahim sahipleri (akrabalar) de, Allah’\u0131n Kitab\u0131nda birbirlerine \u00f6teki m\u00fc’minlerden ve muhacirlerden daha yak\u0131nd\u0131r. Ancak dostlar\u0131n\u0131za maruf \u00fczere yapacaklar\u0131n\u0131z ba\u015fka;(14) bunlar Kitapta yaz\u0131lm\u0131\u015f bulunmaktad\u0131r.<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 12. Yani, “Hz. Peygamber’in (s.a) M\u00fcsl\u00fcmanlarla, M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n da Hz. Peygamber’le (s.a) olan ili\u015fkileri, di\u011fer insan ili\u015fkilerinin \u00f6tesinde y\u00fcce bir \u00f6zelli\u011fe sahiptir. Hz. Peygamber’le (s.a) m\u00fcminler aras\u0131ndaki bu ili\u015fki ile kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131labilecek ba\u015fka hi\u00e7bir ili\u015fki yoktur. Hz. Peygamber m\u00fcminlere, ailelerinden, hatta kendi nefislerinden bile daha m\u00fc\u015ffik, yumu\u015fak ve merhametlidir. Aileleri, e\u015fleri ve \u00e7ocuklar\u0131 onlara zarar verebilir, onlara bencilce davranabilir, onlar\u0131 yan\u0131ltabilir, onlar\u0131n hata ve g\u00fcnah i\u015flemelerine neden olabilir ve onlar\u0131 cehenneme s\u00fcr\u00fckleyebilirler. 13. Yukar\u0131da de\u011finilen \u00f6zel ili\u015fki nedeniyle Hz. Peygamber’in (s.a.) e\u015fleri m\u00fcminlere ger\u00e7ek anneleri gibi haramd\u0131r, yani onlarla evlenemezler. Bu durum sadece Peygamber’e (s.a.) mahsus bir durumdur.<\/p>\n Bu hususta, Hz. Peygamber’in han\u0131mlar\u0131n\u0131n M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n onlara sayg\u0131 g\u00f6stermesi ve hi\u00e7bir M\u00fcsl\u00fcman\u0131n onlarla evlenememesi anlam\u0131nda m\u00fcminlerin anneleri oldu\u011funa dikkat edilmelidir. Di\u011fer meselelerde m\u00fcminlerin kendi anneleri gibi de\u011fildirler. Mesela, ger\u00e7ek akrabalar\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda b\u00fct\u00fcn M\u00fcsl\u00fcmanlar onlara namahremdir, yani onlar\u0131n yan\u0131nda tes\u00fctt\u00fcrl\u00fc bulunmal\u0131d\u0131rlar. Peygamber’in (s.a) e\u015flerinin k\u0131zlar\u0131 m\u00fcminlerin ger\u00e7ek k\u0131zkarde\u015fleri gibi de\u011fildir, yoksa hi\u00e7bir M\u00fcsl\u00fcman onlarla evlenemezdi. Onlar\u0131n k\u0131z ve erkek karde\u015fleri m\u00fcminlerin teyze ve day\u0131lar\u0131 gibi de de\u011fildir. Ger\u00e7ek akrabas\u0131 olmad\u0131k\u00e7a hi\u00e7 kimse Peygamber’in (s.a) e\u015flerine varis olamaz.<\/p>\n Bu hususta dikkati \u00e7eken bir nokta da, Kur’an’a g\u00f6re bu stat\u00fcn\u00fcn Hz. Ai\u015fe (r.a) dahil peygamber’in (s.a) b\u00fct\u00fcn e\u015flerini kaps\u0131yor olmas\u0131d\u0131r. Fakat (M\u00fcsl\u00fcmanlardan) bir f\u0131rka, Hz. Ali’yi, Hz. F\u00e2t\u0131ma’y\u0131 (r.a) ve onlar\u0131n \u00e7ocuklar\u0131n\u0131 imanlar\u0131n\u0131n merkezi yapt\u0131klar\u0131nda, b\u00fct\u00fcn dini onlar\u0131n etraf\u0131nda bina ettiklerinde ve Hz. Ai\u015fe (r.a) dahil bir\u00e7ok sahabeyi bir alay ve lanet hedefi k\u0131ld\u0131klar\u0131nda, bu ayet onlara bir engel te\u015fkil etmektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu ayete g\u00f6re M\u00fcsl\u00fcman oldu\u011funu s\u00f6yleyen herkes Hz. Ai\u015fe’yi (r.a) annesi olarak kabul etmek zorundad\u0131r.<\/p>\n Bu y\u00fczden bu zorlu\u011fu \u00e7\u00f6z\u00fcmlemek amac\u0131yla \u00e7ok garip bir iddia \u00f6ne s\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr: Hz. Peygamber (s.a) , Hz. Ali’ye (r.a) , \u00f6l\u00fcm\u00fcnden sonra e\u015flerini bo\u015fama veya m\u00fcminlerin annesi pozisyonunda b\u0131rakma yetkisi vermi\u015fti. Ebu Mansur Ahmet bin Ebu Talib Tebriz\u00ee, bunu Kitab’\u00fcl-\u0130hticac adl\u0131 eserinde yazm\u0131\u015f ve S\u00fcleyman bin Abdullah el-Behr\u00e2ni, Hz. Peygamber’in (s.a) , Hz. Ali’ye (r.a) \u015f\u00f6yle dedi\u011fini rivayet etmi\u015ftir: “Ey Ebu’l-Hasan; bu \u015feref, biz Allah’a itaatte sebat etti\u011fimiz s\u00fcrece devam edecektir. Bu nedenle, benden sonra sana kar\u015f\u0131 gelerek Allah’a isyan eden e\u015flerimden diledi\u011fini bo\u015fayabilir ve onu m\u00fcminlerin annesi olma \u015ferefinden mahrum b\u0131rakabilirsin.”<\/p>\n Bu hadis, isnad kurallar\u0131na g\u00f6re bile uydurma bir hadistir. Fakat bu surenin 28-29 ve 51-52 ayetleri incelendi\u011finde, bu hadisin Kur’an ayetlerine de muhalif oldu\u011fu g\u00f6r\u00fcl\u00fcr. \u00c7\u00fcnk\u00fc “muhayyerlik” ayetinin (an.29) n\u00fczul\u00fcnden sonra, art\u0131k Hz. Peygamber’in (s.a) her t\u00fcr zorlu\u011fa ra\u011fmen kendisiyle kalmay\u0131 se\u00e7en e\u015flerinden herhangi birini bo\u015fama hakk\u0131 yoktur. Ayr\u0131nt\u0131l\u0131 a\u00e7\u0131klama i\u00e7in bkz. yukar\u0131da an:42 ve a\u015fa\u011f\u0131da an:93.<\/p>\n Bunlar\u0131n yan\u0131s\u0131ra, e\u011fer \u00f6nyarg\u0131s\u0131z bir kimse hadisi dikkatle incelerse, hadisin \u00e7ok sa\u00e7ma ve Peygamber’in (s.a) \u015fahsiyetini al\u00e7alt\u0131c\u0131 nitelikte oldu\u011funu anlar. Allah’\u0131n Ras\u00fbl\u00fc’n\u00fcn (s.a) derece ve pozisyonu \u00e7ok y\u00fccedir. S\u0131radan bir insana bile \u00f6l\u00fcmden sonra kar\u0131s\u0131n\u0131 bo\u015famay\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmesi ve e\u015fiyle onun aras\u0131nda bir anla\u015fmazl\u0131k \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131nda ye\u011fenine e\u015fini bo\u015fama hakk\u0131 ve yetkisi vermesi yak\u0131\u015ft\u0131r\u0131lamaz. Bu da, bu f\u0131rkalar\u0131n Ehli Beyt’in Hz. Peygamber’in (s.a) , hatta \u0130lahi Kanun’un \u015feref ve sayg\u0131nl\u0131\u011f\u0131 konusunda ne d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcklerini g\u00f6stermektedir.<\/p>\n 14. Ayet \u015fu anlama gelir: Peygamber (s.a) i\u00e7in M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n onunla ili\u015fkileri e\u015fsiz bir niteli\u011fe sahiptir. Fakat s\u0131radan M\u00fcsl\u00fcmanlar s\u00f6zkonusu oldu\u011funda, onlar\u0131n aras\u0131nda ili\u015fki, akrabal\u0131k ili\u015fkilerinin di\u011fer ili\u015fkilerden \u00f6nce gelmesi ilkesine dayan\u0131r. E\u011fer ki\u015fi kendi ailesinin, \u00e7ocuklar\u0131n\u0131n, k\u0131z ve erkek karde\u015flerinin ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 g\u00f6rmezden gelir ve ba\u015fkalar\u0131na sadaka verirse, bu sadaka do\u011fru de\u011fildir. Zek\u00e2t da ilk planda fakir akrabalara, daha sonra di\u011fer fakir ve muhta\u00e7lara verilir. Miras, \u00f6lenle akrabal\u0131\u011f\u0131 bulunan yak\u0131nlar aras\u0131nda payla\u015ft\u0131r\u0131l\u0131r. Di\u011fer kimselere ise \u00f6len ki\u015fi, hediye olarak servetinden bir miktar verebilir. Fakat \u00f6lenin hi\u00e7bir \u015fekilde, kendi akrabalar\u0131n\u0131 mahrum b\u0131rak\u0131p her\u015feyini ba\u015fkalar\u0131na verme hakk\u0131 yoktur. 15. Allah, bu ayetle di\u011fer peygamberlerden ald\u0131\u011f\u0131 gibi Hz. Peygamber’den (s.a) de sa\u011flam ve g\u00fcvenli bir s\u00f6z ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 hat\u0131rlatmaktad\u0131r. Bir \u00f6nceki ayet incelendi\u011finde bu misak\u0131n \u015fu anlama geldi\u011fi anla\u015f\u0131l\u0131r: “Peygamber ilk planda kendis\u00ee Allah’tan gelen her emre uyup itaat etmeli, daha sonra da ba\u015fkalar\u0131n\u0131 bu emre uymaya \u00e7a\u011f\u0131rmal\u0131d\u0131r. O, Allah’\u0131n emirlerini di\u011ferlerine aktaracak ve onlar\u0131 uygulamada zorlama konusunda hi\u00e7bir gev\u015feklik g\u00f6stermeyecektir.” Bu ahde, Kur’an’da daha bir \u00e7ok yerde de\u011finilmektedir: 3) “Hani Allah \u0130srailo\u011fullar\u0131’ndan s\u00f6z alm\u0131\u015ft\u0131: ‘Allah’tan ba\u015fkas\u0131na kulluk etmeyin…” (Bakara: 83)<\/p>\n 4) “Onlardan ‘Size verdi\u011fimiz kitaba s\u0131k\u0131ca sar\u0131l\u0131n, i\u00e7inde olan\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcn ki k\u00f6t\u00fc yollardan sak\u0131nanlardan olas\u0131n\u0131z.’ diye ahid alm\u0131\u015ft\u0131k.” (A’raf: 169-171) .<\/p>\n 5. “Allah’\u0131n size olan nimetini hat\u0131rlay\u0131n ve “i\u015fittik, itaat ettik” diye s\u00f6z verdi\u011finizi unutmay\u0131n.” (Maide: 7)<\/p>\n Burada Allah’\u0131n yap\u0131lan ahdi hat\u0131rlatmas\u0131n\u0131n nedeni, Hz. Peygamber’in (s.a) bir cahiliye adeti olan evlatl\u0131k kurumunu kald\u0131rmakla \u0130slam d\u00fc\u015fmanlar\u0131n\u0131n bundan yararlanaca\u011f\u0131ndan korkarak teredd\u00fct etmesidir. \u015eu d\u00fc\u015f\u00fcnceden \u00e7ekiniyordu: “Mesele, bir kad\u0131nla evlenme meselesi. Ben bu meseleyi sadece sosyal bir reform olarak ele al\u0131yorum. Fakat isl\u00e2m d\u00fc\u015fmanlar\u0131 benim bunu \u015fehev\u00ee duygular\u0131m\u0131 tatmin etmek i\u00e7in yapt\u0131\u011f\u0131m\u0131 ve \u0131slahat\u00e7\u0131 kisvesi alt\u0131nda ba\u015fkalar\u0131n\u0131 kand\u0131rd\u0131\u011f\u0131m\u0131 s\u00f6yleyecekler.” i\u015fte bu nedenle Allah, Peygamber’i (s.a) \u015f\u00f6yle temin etmektedir:<\/p>\n “Sen bizim taraf\u0131m\u0131zdan tayin edilmi\u015f bir peygambersin. Di\u011fer peygamberler gibi sen de, bizim verdi\u011fimiz her emre uyaca\u011f\u0131na dair verdi\u011fin sa\u011flam s\u00f6ze ba\u011fl\u0131s\u0131n. Bu nedenle ba\u015fkalar\u0131n\u0131n iftira ve su\u00e7lamalar\u0131na ald\u0131rmamal\u0131, ba\u015fkalar\u0131n\u0131n alaylar\u0131ndan korkmamal\u0131 ve senden istedi\u011fimizi hi\u00e7 teredd\u00fct etmeksizin yerine getirmelisin.”<\/p>\n \u0130nsanlardan baz\u0131lar\u0131 bu misak\u0131n (sa\u011flam s\u00f6z) , Hz. Muhammed’den (s.a) \u00f6nce gelen b\u00fct\u00fcn peygamberlerden ve onlar\u0131n kavimlerinden, Hz. Muhammed’in (s.a.) peygamberli\u011fine inan\u00e7lar\u0131na ve onunla i\u015fbirli\u011fi yapacaklar\u0131na dair al\u0131nan ahid oldu\u011fu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcndedirler. Bu yoruma dayanarak, peygamberlik kap\u0131s\u0131n\u0131n h\u00e2l\u00e2 a\u00e7\u0131k oldu\u011funu ve Hz. Peygamber’in (s.a) de, \u00fcmmetinin kendisinden sonra gelecek peygambere inanaca\u011f\u0131na dair s\u00f6z verdi\u011fini iddia ederler. Fakat ayetin ge\u00e7ti\u011fi konunun b\u00fct\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fc i\u00e7inde bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bu tefsirin tamamen yanl\u0131\u015f oldu\u011fu anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. Konu i\u00e7inde Hz. Muhammed’den sonra peygamber gelece\u011fine ve onun \u00fcmmetinin gelecek peygambere inanmas\u0131 gerekti\u011fine i\u015faret eden hi\u00e7bir ifade yoktur. E\u011fer ayet bu anlamda okunursa, ilgisiz ve manas\u0131z olmaktad\u0131r. Bundan ba\u015fka, ayette ge\u00e7en s\u00f6zlerde bu misak ile hangi s\u00f6zle\u015fmenin kastedildi\u011fine dair bir i\u015faret de yoktur. O halde, bu misak\u0131n (sa\u011flam s\u00f6z) mahiyetini anlayabilmek i\u00e7in Kur’an’da, peygamberlerden al\u0131nan s\u00f6zlere de\u011finen di\u011fer ayetlere bakmal\u0131y\u0131z. E\u011fer Kur’an’da sadece bir t\u00fcr misaktan, yani insanlar\u0131n daha sonra gelecek peygamberleri tasdik edeceklerine dair verdikleri s\u00f6zden bahsediliyorsa, o zaman burada da misak ile ayn\u0131 \u015feyin kastedildi\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnmek do\u011fru olur. Fakat Kur’an’\u0131 a\u00e7\u0131k bir zihinle inceleyen herkes, Kur’an’da peygamberlerden ve \u00fcmmetlerinden al\u0131nan bir\u00e7ok farkl\u0131 misaktan (sa\u011flam s\u00f6z) bahsedildi\u011fini bilir. O halde bu birbirinden farkl\u0131 misaklardan sadece burada konunun ak\u0131\u015f\u0131na uygun olan\u0131n\u0131 ve konu i\u00e7inde anlams\u0131z kalmayan\u0131n\u0131 kabul etmek zorunday\u0131z. Bu t\u00fcr yanl\u0131\u015f tefsirler, Kur’an’dan hidayet almay\u0131 de\u011fil, onu de\u011fi\u015ftirerek yorumlamay\u0131 ama\u00e7layan ki\u015filerin kafa yap\u0131s\u0131n\u0131 g\u00f6stermektedir.<\/p>\n 16. Yani, “Allah sadece misak almakla kalmam\u0131\u015ft\u0131r, bu s\u00f6ze ne kadar uyuldu\u011funu da sorgulayacakt\u0131r. O zaman sadece Allah’a verdi\u011fi s\u00f6ze sad\u0131k kalanlar\u0131n sad\u0131k kullar olduklar\u0131 a\u00e7\u0131klanacakt\u0131r.” B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 6- Peygamber, m\u00fc’minler i\u00e7in kendi nefislerinden daha evlad\u0131r(12) ve onun zevceleri de onlar\u0131n anneleridir.(13) Rahim sahipleri (akrabalar) de, Allah’\u0131n Kitab\u0131nda birbirlerine \u00f6teki m\u00fc’minlerden ve muhacirlerden daha yak\u0131nd\u0131r. […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":20154,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n
\n7- Hani biz peygamberlerden kesin s\u00f6zlerini alm\u0131\u015ft\u0131k; senden, Nuh’tan, \u0130brahim’den, Musa’dan ve Meryem o\u011flu \u0130sa’dan. Biz onlardan sapasa\u011flam bir s\u00f6z alm\u0131\u015ft\u0131k.(15)<\/strong>
\n8- Do\u011fru olanlara do\u011fruluk (ve ba\u011fl\u0131l\u0131k) lar\u0131n\u0131 (Allah’\u0131n) sormas\u0131 i\u00e7in.(16) K\u00e2firlere ise ac\u0131kl\u0131 bir azab haz\u0131rlam\u0131\u015ft\u0131r.(17)<\/strong><\/p>\n
\nFakat Peygamber (s.a) ba\u015fkad\u0131r: O, sadece m\u00fcminleri ebedi saadet ve huzura y\u00f6neltecek davran\u0131\u015flarda bulunur. M\u00fcminler kendi felaketleri ile sonu\u00e7lanan hatalar i\u015fleyebilirler, fakat Hz. Peygamber (s.a) onlar i\u00e7in sadece iyi ve hay\u0131rl\u0131 olan\u0131 diler. Durum b\u00f6yle oldu\u011funa g\u00f6re, Hz. Peygamber’in (s.a) m\u00fcminler taraf\u0131ndan ailelerinden, \u00e7ocuklar\u0131ndan, hatta kendi nefislerinden bile \u00f6nde tutulmaya hakk\u0131 vard\u0131r. M\u00fcminlar, onu d\u00fcnyadaki herkesten, her\u015feyden daha \u00e7ok sevmeli; onun se\u00e7im ve h\u00fckm\u00fcn\u00fc kendilerinkine tercih etmeli ve onun verdi\u011fi her emre boyun e\u011fmelidir.
\nBuhari ve M\u00fcslim’in de\u011fi\u015fik laf\u0131zlarla rivayet ettikleri bir hadiste Hz. Peygamber (s.a) \u015f\u00f6yle buyurmu\u015ftur: “Hi\u00e7 biriniz, ben kendisine, babas\u0131ndan, \u00e7ocuklar\u0131ndan ve b\u00fct\u00fcn insanlardan daha sevgili olmad\u0131k\u00e7a ger\u00e7ek bir m\u00fcmin olamazs\u0131n\u0131z.”<\/p>\n
\nBu ilahi emirden sonra hicreti m\u00fcteakip Muhacirlerle Ensar aras\u0131nda kurulan “karde\u015flik” m\u00fcessesi de ortadan kalkm\u0131\u015ft\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu m\u00fcesseseye g\u00f6re Muhacir ve Ensar, bu iman karde\u015fli\u011fine dayanarak birbirlerinin varisi olabiliyorlard\u0131. Allah, miras\u0131n sadece kan ba\u011f\u0131 ilkesine dayan\u0131larak payla\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir. Bununla birlikte bir kimse iman karde\u015fine dilerse hediye olarak yard\u0131mda bulunabilir.<\/p>\n
\n1) “Allah Nuh’a buyurdu\u011fu \u015feyleri size din olarak buyurmu\u015ftur. (Ey Muhammed) \u015fimdi sana da vahyettik. \u0130brahim’e, Musa’ya ve \u0130sa’ya buyurduk ki: ‘Dini ikame edin, onda ayr\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015fmeyin’.” (\u015eura: 13)
\n2. “Hani Allah Ehli Kitap’tan ahid alm\u0131\u015f ve onlara: “Onu insanlara a\u00e7\u0131klayacaks\u0131n\u0131z ve gizlemeyeceksiniz.” diye emretmi\u015fti.” (Al-i \u0130mran: 187)<\/p>\n
\n17. (1-8) ayetlerde bahsi ge\u00e7en konunun iyi anla\u015f\u0131labilmesi i\u00e7in bu ayetlerin, ayn\u0131 surenin 36-41. ayetleri ile birlikte okunmas\u0131 gerekir.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"
