B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/h3>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/h4>\n

5- \u0130\u015fte onlar; en k\u00f6t\u00fc azab(6) onlar\u0131nd\u0131r ve onlar ahirette de en b\u00fcy\u00fck kayba u\u011frayanlard\u0131r.<\/strong>
\n6- Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, bu Kur’an, sana, h\u00fck\u00fcm ve hikmet sahibi olan, (ve her \u015feyi ger\u00e7e\u011fiyle) bilen(7) (Allah’\u0131n) kat\u0131ndan ilka edilmektedir.<\/strong>
\n7- Hani Musa ailesine:(8) “\u015e\u00fcphesiz ben bir ate\u015f g\u00f6rd\u00fcm” demi\u015fti. “Size ondan ya bir haber getirece\u011fim veya \u0131s\u0131nman\u0131z i\u00e7in(9) bir kor ate\u015f getirece\u011fim.”<\/strong>
\n8- Oraya gitti\u011finde, kendisine seslenildi:(10) “Ate\u015f (yerin) de olanlar da, \u00e7evresinde bulunanlar da kutlu k\u0131l\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r. Alemlerin Rabbi olan(11) Allah y\u00fccedir.<\/strong>
\n9- “Ey Musa, ger\u00e7ekten ben, g\u00fc\u00e7l\u00fc ve \u00fcst\u00fcn, h\u00fck\u00fcm ve hikmet sahibi olan Allah’\u0131m.”<\/strong>
\n10- “Asan\u0131 b\u0131rak;” (B\u0131rakt\u0131 ve) onun \u00e7evik bir y\u0131lan(12) gibi hareket etmekte oldu\u011funu g\u00f6r\u00fcnce, geriye do\u011fru ka\u00e7t\u0131 ve arkas\u0131na bakmad\u0131. “Ey Musa, korkma; \u015f\u00fcphesiz ben(im) ; Benim yan\u0131mda(13) peygamberler korkmaz.”<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

6. Bu “k\u00f6t\u00fc azab”\u0131n \u015fekli, zaman\u0131 ve yeri konusunda belli hi\u00e7bir \u015fey s\u00f6ylenmemi\u015ftir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu azab bu d\u00fcnyada, \u00e7e\u015fitli \u015fah\u0131s, grup ve milletlere say\u0131lamayacak kadar \u00e7e\u015fitli \u015fekillerde \u00e7ektirilir: K\u00f6t\u00fc insanlar bu cezan\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 hayatta iken, bir k\u0131sm\u0131n\u0131 \u00f6l\u00fcm ile Ha\u015fr aras\u0131nda \u00e7ekerler. Ha\u015fr’den daha sonra da bu azab, ebed\u00ee hale d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcr.<\/p>\n

7. Yani, Kur’an’da zikredilmekte olan hususlar ne hayal\u00ee, ne de bir insan\u0131n varsay\u0131m\u0131 ve kanaatlerine dayan\u0131r. Aksine bunlar, hak\u00eem ve al\u00eem bir varl\u0131\u011f\u0131n vahyetmekte oldu\u011fu ger\u00e7eklerdir. O, hikmet ve ilim s\u0131fatlar\u0131nda kamildir. O, yaratt\u0131\u011f\u0131n\u0131n ge\u00e7mi\u015fi, hali ve gelece\u011fine ait meseleleri hakk\u0131nda eksiksiz bir ilme sahiptir. Hikmeti, kullar\u0131n\u0131n \u0131slah\u0131 ve hidayeti i\u00e7in gerekli en uygun tasar\u0131 ve tedbirleri ortaya \u00e7\u0131kar\u0131r.<\/p>\n

8. Bu olay, Hz. Musa (a.s) , Medyen’de sekiz on sene ge\u00e7irdikten sonra ailesi ile birlikte yerle\u015fmek i\u00e7in uygun bir yer aramak \u00fczere dola\u015fmas\u0131 s\u0131ras\u0131nda T\u00fbr Da\u011f\u0131’n\u0131n ete\u011finde meydana gelmi\u015ftir. Akabe K\u00f6rfezi’nin her iki taraf\u0131nda, Arabistan ile Sina Yar\u0131madas\u0131’n\u0131n deniz sahillerine kadar uzanan bir b\u00f6lgeyi i\u00e7ine alan Medyen’den kalkarak adan\u0131n g\u00fcneyinde Sina Da\u011f\u0131 ile Cebel-i Musa ad\u0131ndaki yere vard\u0131. Ad\u0131 ge\u00e7en yer, Kur’an nazil oldu\u011fu s\u0131rada “T\u00fbr” diye me\u015fhurdu. (Bu husus i\u00e7in bkz. \u015euara an: 115) . Bu k\u0131ssan\u0131n ayr\u0131nt\u0131lar\u0131 Taha: 9-24. ayetlerin \u00f6ncesinde ve bunu takip eden Kasas Suresi’nin 29-36. ayetler sonras\u0131nda verilmi\u015ftir.<\/p>\n

9. Ayet metni, Hz. Musa’n\u0131n (a.s) so\u011fuk bir k\u0131\u015f gecesi tan\u0131mad\u0131\u011f\u0131 ve bilmedi\u011fi bir yerden ge\u00e7mekte oldu\u011funu g\u00f6stermektedir. Bundan dolay\u0131 ailesine \u015f\u00f6yle der: “Gideyim ve \u015fu ate\u015f yanmakta olan mahallin nas\u0131l bir \u015fey oldu\u011funu anlayay\u0131m. Seyahat g\u00fczerg\u00e2h\u0131m\u0131z ve onun yak\u0131n\u0131ndaki evler hakk\u0131nda biraz bilgi alay\u0131m. Hi\u00e7 olmazsa, ate\u015f yakman\u0131z ve \u0131s\u0131nman\u0131z i\u00e7in biraz ate\u015f k\u00f6z\u00fc getireyim.”<\/p>\n

Hz. Musa’n\u0131n (a.s) , yanmakta olan \u00e7al\u0131y\u0131 g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc nokta, deniz seviyesinden yakla\u015f\u0131k 1500 m. y\u00fcksekli\u011finde, T\u00fbr Da\u011f\u0131’n\u0131n ete\u011finde bir sahada idi. Roma Devleti’nin ilk Hristiyan \u0130mparotoru Konstantine, M.S. takriben 365 y\u0131l\u0131nda tam bu olay\u0131n meydana geldi\u011fi yerde bir kilise in\u015fa ettirmi\u015ftir. Bundan ikiy\u00fczy\u0131l sonra \u0130mparator Justinian ayn\u0131 yerde, Konstantine’nin yapt\u0131rd\u0131\u011f\u0131 kiliseyi de i\u00e7ine alan bir manast\u0131r yapt\u0131rd\u0131. Gerek manast\u0131r ve gerek kilise bug\u00fcn bile h\u00e2l\u00e2 ayakta ve Yunan Ortodox Kilisesi’ne ba\u011fl\u0131 rahiplerin idaresi alt\u0131ndad\u0131r.<\/p>\n

10. Kasas Suresi’nin 30. ayetine g\u00f6re, a\u011fa\u00e7tan y\u00fckselen bir ses \u00e7a\u011f\u0131rmakta idi. Bundan anlayaca\u011f\u0131m\u0131z \u015fey \u015fudur: Vadinin kenar\u0131nda bir yerde bir \u00e7e\u015fit ate\u015f yanmakta, fakat, ortada ne yanan bir \u015fey ne de y\u00fckselen bir duman vard\u0131. Ate\u015fin ortas\u0131nda duran yemye\u015fil bir a\u011fa\u00e7tan birden bir ses \u00e7a\u011f\u0131rmaya ba\u015flad\u0131.<\/p>\n

Bu t\u00fcr garip ve tuhaf hadiselerin peygamberlerin hayat\u0131nda vuku bulmas\u0131 gayet do\u011fald\u0131r. Hz. Peygamber(s.a) de peygamberlikle \u015fereflendirildi\u011fi zaman, Hira ma\u011faras\u0131nda inzivada iken \u00f6n\u00fcnde bir melek g\u00f6r\u00fcnd\u00fc ve Allah’\u0131n Vahyini sunmaya ba\u015flad\u0131. Buna benzer bir durum da Hz. Musa’ya vaki oldu. Bir yolcu bir yerde durur, uzakta bir ate\u015f g\u00f6r\u00fcr; yol g\u00fczerg\u00e2h\u0131 hakk\u0131nda biraz bilgi edinmek veya bir miktar ate\u015f k\u00f6z\u00fc almak i\u00e7in ona yakla\u015f\u0131r. Bu esnada ihata edilmesi m\u00fcmk\u00fcn olmayan Alemlerin Rabbi Allah, ans\u0131z\u0131n onunla konu\u015fmaya ba\u015flar. Bu gibi durumlarda peygamberlerin kendi i\u00e7lerinde ve d\u0131\u015farda bir ola\u011fan\u00fcst\u00fcl\u00fck bulunur. Bu sayede onlar, ba\u015flar\u0131na gelen \u015feylerin ne cin, ne \u015feytan, ne kendi zihn\u00ee yan\u0131lg\u0131lar\u0131n\u0131n neticesi, ne de duyu organlar\u0131n\u0131n bir aldanmas\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 konusunda kesinlikle emindirler. Aksine, onlar muhataplar\u0131n\u0131n ya Kain\u00e2t\u0131n Rabbi’nin bizzat kendisi veya onlara vahiy getiren melek oldu\u011fu konusunda emindirler. (Ayr\u0131nt\u0131l\u0131 bilgi i\u00e7in bkz. Necm an:10)<\/p>\n

11. “S\u00fcbh\u00e2nellah” (\u015e\u00e2n\u0131 y\u00fcce) terkibinin burada kullan\u0131lmas\u0131 ile Hz. Musa’n\u0131n (a.s) \u015fu konuda dikkati \u00e7ekilmek istenir: “Sak\u0131n sen, alemlerin Rabbi olan Allah’\u0131n bu a\u011fa\u00e7ta oturmakta oldu\u011funu veya o a\u011fac\u0131n i\u00e7ine girdi\u011fini sanmayas\u0131n. Yine sen, O’nun mutlak nurunun, senin dar g\u00f6r\u00fc\u015f sahan i\u00e7inde bizatihi toplanm\u0131\u015f oldu\u011funu sanma! Ayr\u0131ca duydu\u011fun ve konu\u015fmay\u0131 sa\u011flamak \u00fczere, a\u011f\u0131z i\u00e7inde bir dilin hareket ettirildi\u011fini de d\u00fc\u015f\u00fcnme! Aksine bu, her\u015feyden m\u00fcnezzeh ve bu gibi t\u00fcm s\u0131n\u0131rlamalardan uzak olan Allah’\u0131n bizatihi kendisidir ve sana konu\u015fmakta olan da O’dur.”<\/p>\n

12. A’raf ve \u015euara surelerinde, y\u0131lan, b\u00fcy\u00fck bir y\u0131lan m\u00e2n\u00e2s\u0131na “s\u00fb’ban” denmi\u015ftir. Burada ise aksine, k\u00fc\u00e7\u00fck ve \u00e7evik bir y\u0131lan anlam\u0131nda “c\u00e2nn” kelimesi kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. B\u00f6yle ayr\u0131 ayr\u0131 kelimelerin kullan\u0131lmas\u0131n\u0131n sebebi, g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fte b\u00fcy\u00fck, fakat \u00e7evik ve s\u00fcratle hareket etmesi bak\u0131m\u0131ndan k\u00fc\u00e7\u00fck bir y\u0131lana benzer olmas\u0131ndand\u0131r. Ta ha Suresi’nin 20. ayetinde ayn\u0131 \u015fey “hayyatun tes’a” (s\u00fcratle hareket eden bir y\u0131lan) terkibi ile ifade edilmi\u015ftir.<\/p>\n

13. Yani, “Benim huzurum’da, el\u00e7iye (Peygambere) zarar gelmez, O’nun i\u00e7in hi\u00e7bir tehlike s\u00f6zkonusu de\u011fildir. Peygamberli\u011fin y\u00fcksek mertebesine tayin etmek \u00fczere bir kimseyi huzuruma \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131m zaman, onun g\u00fcvenli\u011fini de bizzat ben \u00fcstlenirim. Binaenaleyh, her t\u00fcrl\u00fc al\u0131\u015f\u0131lmam\u0131\u015f durumda ras\u00fbl korkmamal\u0131 ve emin olmal\u0131d\u0131r. Bu gibi haller ona, hi\u00e7 bir surette zarar vermez.”<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 5- \u0130\u015fte onlar; en k\u00f6t\u00fc azab(6) onlar\u0131nd\u0131r ve onlar ahirette de en b\u00fcy\u00fck kayba u\u011frayanlard\u0131r. 6- Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, bu Kur’an, sana, h\u00fck\u00fcm ve hikmet sahibi olan, (ve […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":17823,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n