B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/h3>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/h4>\n

 <\/p>\n

155- Dedi ki: “\u0130\u015fte, bu bir di\u015fi devedir;(103) su i\u00e7me hakk\u0131 (bir g\u00fcn) onundur, belli bir g\u00fcn\u00fcn su i\u00e7me hakk\u0131 da sizindir.”(104)<\/strong>
\n156- “Ona bir k\u00f6t\u00fcl\u00fckle dokunmay\u0131n, sonra b\u00fcy\u00fck bir g\u00fcn\u00fcn azab\u0131 sizi yakalar.”<\/strong>
\n157- “Sonunda onu (yine de) kestiler,(105) ancak pi\u015fman oldular.”<\/strong>
\n158- B\u00f6ylece azab da onlar\u0131 yakalad\u0131.(106) Hi\u00e7 \u015f\u00fcphe yok, bunda bir ayet vard\u0131r, ama onlar\u0131n \u00e7o\u011fu iman etmi\u015f de\u011fildirler.<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

103. Semudlular\u0131n mucize talebi \u00fczerine, di\u015fi bir deve yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. Bu deve onlar\u0131n g\u00f6rmeye al\u0131\u015ft\u0131klar\u0131 s\u0131radan bir deve de\u011fildi. \u00c7\u00fcnk\u00fc onun yarad\u0131l\u0131\u015f\u0131 harikulade bir nitelik ta\u015f\u0131mal\u0131d\u0131r ki, mucize kabul edilebilsin. \u015eayet Hz. Salih (a.s) mucize olarak s\u0131radan bir deveyi g\u00f6sterecek olsayd\u0131, bir peygamberden beklenmeyen bir davran\u0131\u015f olurdu bu. Nitekim ayetin siyak ve sibak\u0131ndan da b\u00f6yle anla\u015f\u0131l\u0131yor. Ayr\u0131ca Kur’an’\u0131n bir\u00e7ok yerinde bu devenin mucize niteli\u011fi ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131 a\u00e7\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r. \u00d6rne\u011fin A’raf ve Hud surelerinde, Allah’\u0131n bu di\u015fi devesinin bir ayet (mucize) oldu\u011fu belirtilirken, \u0130sra suresinde daha belirgin bir ifade kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

“Bizi ayetler (mucizeler) g\u00f6ndermekten al\u0131koyan \u015fey, evvelkilerin onlar\u0131 yalanlam\u0131\u015f olmas\u0131d\u0131r. Semud’a a\u00e7\u0131k bir mucize olarak di\u015fi deveyi verdik. O y\u00fczden kendilerine zulmettiler. Oysa biz o mucizeleri, yaln\u0131z korkutmak i\u00e7in g\u00f6ndeririz. (Oyun ve e\u011flence olsun diye de\u011fil) “.<\/p>\n

104. Yani, “Bir g\u00fcn kuyular\u0131n\u0131zdan ve p\u0131narlar\u0131n\u0131zdan bu di\u015fi deve su i\u00e7ecek, bir g\u00fcn de sizin hayvanlar\u0131n\u0131z ve bu s\u0131ra hi\u00e7 bozulmayacak”. Herhalde Araplar i\u00e7in bundan daha b\u00fcy\u00fck bir meydan okuma olamazd\u0131. \u00c7\u00fcnk\u00fc, Araplar aras\u0131nda \u00e7o\u011fu kez kan d\u00f6k\u00fclmesi ve canlar\u0131n verilmesi ile sonu\u00e7lanan sava\u015flar\u0131n ve kan davalar\u0131n\u0131n en \u00f6nde gelen nedenini su olu\u015fturuyordu. Dolay\u0131s\u0131yle, Hz. Salih’in (a.s) meydan okumas\u0131 t\u00fcm kavmine kar\u015f\u0131yd\u0131 ve halk taraf\u0131ndan, ard\u0131nda b\u00fcy\u00fck bir g\u00fc\u00e7 oldu\u011funa kanaat getirmeden kabul edilmesi m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildi. B\u00f6yleyken, Hz. Salih (a.s) ard\u0131nda hi\u00e7 bir d\u00fcnyev\u00ee g\u00fc\u00e7 olmad\u0131\u011f\u0131 halde bu meydan okumada bulundu ve t\u00fcm kavmi bunu ses \u00e7\u0131karmadan kabul etmekle kalmay\u0131p bir hayli g\u00fcn buna boyun da e\u011fdiler.<\/p>\n

A’raf ve Hud Sureleri’nde buna bir de ilave vard\u0131r; “Bu sizin i\u00e7in bir ayet olarak Allah’\u0131n di\u015fi devesi; dolay\u0131s\u0131yla b\u0131rak\u0131n onu Allah’\u0131n arz\u0131nda otlas\u0131n ve k\u00f6t\u00fcl\u00fckle ona dokunmay\u0131n.” (Hud: 64) . Yani meydan okuma, yaln\u0131zca bir g\u00fcn arayla devenin su i\u00e7mesiyle s\u0131n\u0131rl\u0131 olmay\u0131p tarlalar\u0131, bah\u00e7eleri, hurmal\u0131klar\u0131 ve otlaklar\u0131nda diledi\u011fi bi\u00e7imde serbest\u00e7e otlamas\u0131n\u0131 ve kendisine k\u00f6t\u00fc niyetle dokunulmamas\u0131n\u0131 da i\u00e7ine al\u0131yordu.<\/p>\n

105. Bu, meydan okumayla kar\u015f\u0131la\u015f\u0131r kar\u015f\u0131la\u015fmaz, hemen deveye sald\u0131r\u0131p derhal ayaklar\u0131ndan keserek \u00f6ld\u00fcrd\u00fckleri anlam\u0131na gelmez. Ger\u00e7ekte, deve t\u00fcm kavim i\u00e7in bir sorun haline gelince, halk iyice \u00f6fkelenip ondan nas\u0131l kurtulacaklar\u0131na dair birbirlerine dan\u0131\u015fmaya ba\u015flad\u0131lar. Sonunda, \u015eems Suresi’nde an\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u00fczere, kibirli bir reis buna bir son verme g\u00f6revini y\u00fcklendi: “En \u015fakileri ayakland\u0131\u011f\u0131 zaman…” (ayet: 12) . Ayn\u0131 olay Kamer Suresi’nde de an\u0131lmaktad\u0131r: “Bir yolda\u015flar\u0131n\u0131 \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131lar, o da \u00e7ekip bacaklar\u0131n\u0131 kesti.” (ayet: 29) .<\/p>\n

106. Kur’an’\u0131n ba\u015fka yerlerinde ge\u00e7ti\u011fine g\u00f6re, deve \u00f6ld\u00fcr\u00fcl\u00fcnce Hz. Salih (a.s) \u015f\u00f6yle dedi: “Yurdunuzda \u00fc\u00e7 g\u00fcn daha metalan\u0131n.” (Hud: 65) . Bu zaman sona erince \u015fafak vakti s\u0131ralar\u0131 \u015foke edici bir patlama oldu ve ard\u0131ndan \u015fiddetli bir deprem t\u00fcm halk\u0131 b\u00fct\u00fcn\u00fcyle hel\u00e2k eti. Sabahleyin, bir \u00e7itin \u00e7evresinde hayvanlar taraf\u0131ndan \u00e7i\u011fnenmi\u015f kuru \u00e7al\u0131lar gibi cesetler oraya buraya sa\u00e7\u0131lm\u0131\u015f durumdayd\u0131. Ne ta\u015ftan k\u00f6\u015fkleri, ne de kayalar i\u00e7inde oyulmu\u015f bar\u0131naklar\u0131 ba\u015flar\u0131na gelen felaketten kendilerini koruyamad\u0131. “\u00dczerlerine tek bir sayha (korkun\u00e7 bir ses, patlama) g\u00f6nderdik; a\u011f\u0131lc\u0131n\u0131n (\u00e7itinin) kuru \u00e7al\u0131lar\u0131 gibi sa\u00e7\u0131ld\u0131lar.” (Kamer: 31) . “Kendilerini o sars\u0131nt\u0131 yakalad\u0131 da, yurtlar\u0131nda y\u00fcz \u00fcst\u00fc d\u00fc\u015fe kald\u0131lar.” (A’raf: 78) . “Sabaha girerlerken kendilerini o sayha yakalad\u0131. Kazand\u0131klar\u0131 kendilerinden hi\u00e7 bir \u015fey savmad\u0131.” (Hicr: 83-84) .<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.   155- Dedi ki: “\u0130\u015fte, bu bir di\u015fi devedir;(103) su i\u00e7me hakk\u0131 (bir g\u00fcn) onundur, belli bir g\u00fcn\u00fcn su i\u00e7me hakk\u0131 da sizindir.”(104) 156- “Ona bir k\u00f6t\u00fcl\u00fckle […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":17544,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n