B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/h3>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/h4>\n

46- Sonra da onu tutup kendimize a\u011f\u0131r a\u011f\u0131r \u00e7ekmi\u015fizdir.(59)<\/strong><\/p>\n

47- O, geceyi sizin i\u00e7in bir elbise,(60) uykuyu bir dinlenme ve g\u00fcnd\u00fcz\u00fc de yay\u0131l\u0131p-\u00e7al\u0131\u015fma (zaman\u0131) k\u0131land\u0131r.(61)<\/strong><\/p>\n

48- Ve kendi rahmetinin \u00f6n\u00fcnde r\u00fczg\u00e2rlar\u0131 m\u00fcjdeciler olarak g\u00f6nderen de O’dur. Biz, g\u00f6kten tertemiz su(62) indirmi\u015f bulunmaktay\u0131z.<\/strong><\/p>\n

49- Onunla \u00f6l\u00fc bir beldeyi (topra\u011f\u0131) canland\u0131rmak ve yaratt\u0131\u011f\u0131m\u0131z hayvanlardan ve insanlardan bir\u00e7o\u011funu onunla sulamak i\u00e7in.(63)<\/strong><\/p>\n

50- Andolsun bunu, onlar\u0131n aras\u0131nda \u00f6\u011f\u00fct al\u0131p-d\u00fc\u015f\u00fcns\u00fcnler diye \u00e7e\u015fitli bi\u00e7imlerde a\u00e7\u0131klad\u0131k.(64) Ama insanlar\u0131n \u00e7o\u011fu nank\u00f6rl\u00fck edip ayak direttiler.(65)<\/strong><\/p>\n

51- E\u011fer dilemi\u015f olsayd\u0131k, her kasabaya da bir uyar\u0131c\u0131-korkutucu g\u00f6nderirdik.(66)<\/strong><\/p>\n

52- \u00d6yleyse k\u00e2firlere itaat etme ve onlara (Kur’an’la) b\u00fcy\u00fck bir cihad ver.(67)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

59. “Onu kendimize d\u00fcrd\u00fck”: Onu yok eder veya g\u00f6r\u00fcnmez k\u0131lar\u0131z. \u00c7\u00fcnk\u00fc, yok olan her \u015fey Allah’a d\u00f6ner. Her \u015fey Allah’tand\u0131r ve Allah’a d\u00f6nmektedir.
\nKur’an, g\u00fcne\u015fin yol a\u00e7t\u0131\u011f\u0131 g\u00f6lge olgusunu iki ama\u00e7 i\u00e7in anmaktad\u0131r: “G\u00fcnl\u00fck hayat\u0131n\u0131zda g\u00f6lgenin yararlar\u0131na dikkat etmi\u015f olsayd\u0131n\u0131z, tevhid doktrinini teredd\u00fcts\u00fcz kabul ederdiniz. G\u00f6lge, b\u00f6yle devaml\u0131 uzay\u0131p k\u0131salmam\u0131\u015f olsayd\u0131, hayat, g\u00fcne\u015fin \u0131\u015f\u0131k ve \u0131s\u0131s\u0131na ba\u011fl\u0131 oldu\u011fundan, yery\u00fcz\u00fcnde hayat olmazd\u0131. \u00d6te yandan, hi\u00e7 g\u00f6lge olmasayd\u0131, g\u00fcne\u015fin kesintisiz \u0131s\u0131 ve \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131 hayat\u0131 imkans\u0131zla\u015ft\u0131r\u0131rd\u0131. Bunun yan\u0131s\u0131ra, g\u00fcne\u015f ve g\u00f6lgede ani de\u011fi\u015fimler olsayd\u0131, buna uzun s\u00fcre katlan\u0131lamazd\u0131. O halde, bu olgu \u00fczerinde d\u00fc\u015f\u00fcnmeli ve Hakim ve Kadir Yarat\u0131c\u0131’n\u0131n b\u00f6yle yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131, sabit tabii kanunlara g\u00f6re g\u00f6lgenin uzay\u0131p k\u0131sald\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlamal\u0131s\u0131n\u0131z. Bunun kendili\u011finden b\u00f6yle olmayaca\u011f\u0131, ya da k\u00f6r bir mekanizman\u0131n bunu meydana getiremeyece\u011fi veya pek \u00e7ok ba\u011f\u0131ms\u0131z il\u00e2h\u0131n kontrol\u00fc alt\u0131nda b\u00f6ylesine d\u00fczenli bir bi\u00e7imde i\u015flemeyece\u011fi a\u00e7\u0131kt\u0131r” denilerek, k\u00e2firler bu olgudan bir ders alma ve hayvanlar gibi davranmama konusunda uyar\u0131lmaktad\u0131r.
\n\u0130kinci olarak, mecazi anlamda bir ger\u00e7ek ifade edilmektedir: Nas\u0131l g\u00f6lge hep ayn\u0131 durumda kalm\u0131yorsa, ayn\u0131 \u015fekilde, enine boyuna yay\u0131lm\u0131\u015f g\u00f6r\u00fcnen k\u00fcf\u00fcr ve \u015firk g\u00f6lgesi de hidayet g\u00fcne\u015fi y\u00fckseldik\u00e7e d\u00fcr\u00fclecek ve k\u0131salacakt\u0131r. Fakat, Allah, her \u015feyi belli bir sebebe ba\u011flay\u0131p ani de\u011fi\u015fimler meydana getirmedi\u011finden, bu da sab\u0131r ve katlanma istemektedir.<\/p>\n

60. Gece, “e\u015fyay\u0131 \u00f6rt\u00fcp gizlemesi” anlam\u0131nda bir “elbise”dir.<\/p>\n

61. Bu ayet \u00fc\u00e7 hedefe y\u00f6neliktir:
\n1) Tevhid’e bir delildir.
\n2) G\u00fcnl\u00fck hayattan, \u00f6l\u00fcmden sonraki hayata delil \u00e7\u0131karmaktad\u0131r.
\n3) Cahiliyye gecesinin sona ermekte oldu\u011funu ve parlak ilim ve hidayet g\u00fcnd\u00fcz\u00fcn\u00fcn \u015fafa\u011f\u0131n\u0131n att\u0131\u011f\u0131n\u0131 m\u00fcjdelemektedir. Dolay\u0131s\u0131yla, cahiliyye uykusunda uyuyanlar\u0131n eninde sonunda uyanacaklar\u0131, fakat \u00f6l\u00fcm uykusuna dalm\u0131\u015f olanlar\u0131n uyanmay\u0131p kendilerini hayattan yoksun b\u0131rakacaklar\u0131 ve g\u00fcnd\u00fcz\u00fcn i\u015flerinin onlars\u0131z da devam edip gidece\u011fi ka\u00e7\u0131n\u0131lmazd\u0131r.
\n62. Yani duru, b\u00fct\u00fcn kirlerden, mikrop ve zehirlerden ar\u0131nm\u0131\u015f, kiri gideren ve y\u0131kayan, insanlar, hayvanlar ve t\u00fcm bitkiler i\u00e7in hayat kayna\u011f\u0131 olan su.
\n63. Bu ayette de tevhid doktrini ve ahirete deliller vard\u0131r. Bunun yan\u0131s\u0131ra, cahiliyye “kurakl\u0131\u011f\u0131” d\u00f6neminin yerini, Allah’\u0131n rahmetiyle kendisinden herkesin de\u011filse de, Allah’\u0131n pek \u00e7ok kullar\u0131n\u0131n faydalanaca\u011f\u0131 hayat bah\u015fedici Vahiy ilmi sa\u011fana\u011f\u0131 halinde gelen “kutlu n\u00fcb\u00fcvvet ya\u011fmuru”nun ald\u0131\u011f\u0131 ima edilmektedir.
\n64. “Aralar\u0131nda d\u00f6nd\u00fcrd\u00fck durduk” ifadesi \u00fc\u00e7 anlama gelebilir:
\n1) “Ya\u011fmur olgusunu, ger\u00e7e\u011fi kendilerine a\u00e7\u0131klamak i\u00e7in Kur’an’da defalarca tekrarlad\u0131k.”
\n2) “Kendilerine, yeri geldik\u00e7e s\u0131cakl\u0131k ve kurakl\u0131k, mevsim r\u00fczgarlar\u0131 ve bulutlar\u0131, ya\u011fmur ve hayat verici etkileri, olgular\u0131 g\u00f6sterip duruyoruz.”
\n3) “Her zaman ayn\u0131 yer, ayn\u0131 miktar ya\u011fmuru almas\u0131n, bazen bir yerde kurakl\u0131k olurken, ba\u015fka yerde normalden fazla veya az ya\u011fmur ya\u011fs\u0131n, ya da bir ba\u015fka yer ya\u011fmur sular\u0131yla dolsun ta\u015fs\u0131n diye, ya\u011f\u0131\u015f miktar\u0131n\u0131, y\u0131l ve y\u0131l d\u00fcnyan\u0131n her taraf\u0131nda de\u011fi\u015ftiriyoruz. Onlar da, g\u00fcnl\u00fck hayatlar\u0131nda say\u0131s\u0131z derecede farkl\u0131 sonu\u00e7lar\u0131yla t\u00fcm bu de\u011fi\u015fik olgular\u0131 g\u00f6r\u00fcp duruyorlar.”
\n65. Bu ayete, bizzat harika ya\u011f\u0131\u015f sisteminin bile Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n, k\u00e2inat\u0131n tek bir rabbi oldu\u011funun ve s\u0131fatlar\u0131n\u0131n delili oldu\u011funu vurgulamaktad\u0131r. Ya\u011f\u0131\u015f\u0131n, y\u0131l boyu, yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn de\u011fi\u015fik y\u00f6relerine harika bir bi\u00e7imde da\u011f\u0131l\u0131m\u0131, tek bir hakim d\u00fczenleyicinin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ispatlamaktad\u0131r. Ne ki, inat\u00e7\u0131 kafirler bundan bir ders almazlar da, k\u00fcf\u00fcrlerinde diretir dururlar. Oysa, bu ger\u00e7ek, Kur’an’da bu ama\u00e7la tekrar tekrar ifade edilmektedir.
\nAyette ahirete de delil vard\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc, bizzat kafirler, ya\u011fmurlar\u0131n y\u0131l be y\u0131l \u00f6l\u00fc topra\u011fa hayat verdi\u011fini g\u00f6rmektedirler. Bu da, Allah’\u0131n \u00f6l\u00fclere yeniden hayat vermeye kadir oldu\u011funun a\u00e7\u0131k bir delilidir. Ama kafirler bundan da ders almazlar ve sorumsuzca yollar\u0131na devam ederler.
\nE\u011fer 48. ayet mecazi anlamda al\u0131n\u0131rsa, “tertemiz su” N\u00fcb\u00fcvvet nimeti demek olacakt\u0131r. \u0130nsanl\u0131k tarihi g\u00f6stermektedir ki, ne zaman bu nimet g\u00f6nderilmi\u015fse, cehaletin yerini ilim, zulm\u00fcn yerini adalet ve k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn yerini takva ve iyilik alm\u0131\u015ft\u0131r. Peygamberlerin geli\u015fi, her zaman kesinlikle ahl\u00e2k\u00ee-manev\u00ee devrimin bir m\u00fcjdecisi olmu\u015ftur. Fakat ondan yararlananlar, yaln\u0131zca peygamberlerin hidayetini kabul edenlerdir. Tarihin verdi\u011fi derstir bu, yine de kafirler inat ve nank\u00f6rl\u00fckleri nedeniyle onu reddederler.<\/p>\n

66. Yani, “E\u011fer dilemi\u015f olsayd\u0131k, her memlekete ayr\u0131 bir peygamber g\u00f6nderirdik. Fakat b\u00f6yle yapmad\u0131k. \u00c7\u00fcnk\u00fc, son nebimiz t\u0131pk\u0131 g\u00fcne\u015f gibi b\u00fct\u00fcn d\u00fcnyay\u0131 ayd\u0131nlatmaya yeterlidir.”
\n67. “Cihad-\u0131 Kebir” \u00fc\u00e7 anlam ifade eder:
\n1) \u0130sl\u00e2m davas\u0131 yolunda elden geleni yapmak.
\n2) Bu dava i\u00e7in t\u00fcm imkan ve kaynaklar\u0131 seferber etmek.
\n3) “Allah’\u0131n Kelimesi”ni y\u00fckseltmek i\u00e7in t\u00fcm kaynaklar\u0131 harekete ge\u00e7irip m\u00fcmk\u00fcn olan her cephede \u0130sl\u00e2m’\u0131n d\u00fc\u015fmanlar\u0131yla sava\u015fmak. Bu da, dille, kalemle, malla, hayatla ve di\u011fer b\u00fct\u00fcn silahlarla yap\u0131lan “Cihad”\u0131 i\u00e7ine al\u0131r.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 46- Sonra da onu tutup kendimize a\u011f\u0131r a\u011f\u0131r \u00e7ekmi\u015fizdir.(59) 47- O, geceyi sizin i\u00e7in bir elbise,(60) uykuyu bir dinlenme ve g\u00fcnd\u00fcz\u00fc de yay\u0131l\u0131p-\u00e7al\u0131\u015fma (zaman\u0131) k\u0131land\u0131r.(61) 48- Ve […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":16713,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n