B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

49- Ey Muhammed, bu anlat\u0131lanlar sana vahiy yolu ile bildirdi\u011fimiz gaybe ili\u015fkin haberlerdir. Bundan \u00f6nce ne sen ve ne de soyda\u015flar\u0131n bu olaylar\u0131 bilmiyordunuz. M\u00fc\u015friklerin olumsuz tepkilerine kar\u015f\u0131 sabret; sonu\u00e7, k\u00f6t\u00fcl\u00fcklerden sak\u0131nanlar\u0131nd\u0131r.<\/em><\/strong><\/p>\n

Okudu\u011fumuz de\u011ferlendirme ve yorum ayeti, bu surede anlat\u0131lan peygamber hik\u00e2yelerinin baz\u0131 ama\u00e7lar\u0131n\u0131 g\u00f6zlerimizin \u00f6n\u00fcne seriyor. Bu ama\u00e7lar\u0131 \u015f\u00f6yle s\u0131ralayabiliriz:<\/p>\n

1- “Vahiy” diye bir ger\u00e7ek vard\u0131r. M\u00fc\u015frikler bu ger\u00e7e\u011fi ink\u00e2r ediyorlar. Sebebine gelince, bu peygamber hik\u00e2yeleri “gayb” aleminin bir par\u00e7as\u0131d\u0131rlar. Onlar\u0131 daha \u00f6nce ne peygamberimiz ve ne de soyda\u015flar\u0131 bilmiyordu. Onlar O’nun \u00e7evresinde dilden dile dola\u015fan halk hik\u00e2yelerinden de\u011fildi. Onlar\u0131n kayna\u011f\u0131 “Her i\u015fi yerinde ve her \u015feyden haberdar olan” y\u00fcce Allah’\u0131n vahyi idi.<\/p>\n

2- \u0130sl\u00e2mi inan\u00e7 sistemi, tarih boyunca ayn\u0131d\u0131r, \u00f6zde\u015ftir. Bu \u00f6zde\u015flik, insanl\u0131\u011f\u0131n ikinci atas\u0131 Hz. Nuh’un d\u00f6nemine kadar \u00e7\u0131k\u0131yor. B\u00fct\u00fcn bu tarih s\u00fcreci boyunca ayn\u0131 inan\u00e7 sistemi kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kar. \u00d6yle ki, bazan ifade bi\u00e7imi bile nerdeyse ayn\u0131d\u0131r.<\/p>\n

3- Peygamberlerin yalanlay\u0131c\u0131lar\u0131 hep ayn\u0131 itirazlar\u0131, hep ayn\u0131 su\u00e7lamalar\u0131 tekrarlaya gelmi\u015flerdir. Oysa bir\u00e7ok a\u00e7\u0131k belgeler bu itirazlar\u0131 ve su\u00e7lamalar\u0131 \u00e7\u00fcr\u00fctm\u00fc\u015ft\u00fcr. Fakat bir \u00f6nceki ku\u015fak d\u00f6neminde as\u0131ls\u0131z olduklar\u0131 kan\u0131tlanan bu bayat su\u00e7lamalar ve itirazlar, bir sonraki ku\u015fak taraf\u0131ndan sanki yeni s\u00f6zlermi\u015f gibi piyasaya s\u00fcr\u00fclmektedir. Bu k\u0131s\u0131r \u00e7ember, t\u00fcm insanl\u0131k tarihi boyunca bir t\u00fcrl\u00fc k\u0131r\u0131lamam\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

4- \u0130nsanlara y\u00f6nelik m\u00fcjdeler ve tehditler, noktas\u0131 noktas\u0131na ger\u00e7ekle\u015fmektedir. Peygamberler, m\u00fcjdelemelerinde ve tehditlerinde ne diyorlarsa aynen \u00e7\u0131kmaktad\u0131r. Okudu\u011fumuz peygamberin bu hik\u00e2yesi, bu ger\u00e7e\u011fin tarihi kan\u0131tlar\u0131ndan biridir.<\/p>\n

5- Y\u00fcce Allah’\u0131n y\u00fcr\u00fcrl\u00fckteki yasalar\u0131 de\u011fi\u015fmiyor, hat\u0131r-g\u00f6n\u00fcl dinlemiyor, ay\u0131r\u0131m yapm\u0131yor, sapma g\u00f6stermiyor. Hep “takval\u0131lar” k\u00f6t\u00fcl\u00fcklerden sak\u0131nanlar mutlu sona eriyor.<\/p>\n

Sonunda kurtulanlar ve “k\u00f6t\u00fc”lerin yerlerini alanlar her zaman onlar oluyor. 6- Gerek tek tek fertleri ve gerekse ku\u015faklar\u0131 birbirine ba\u011flayan, kayna\u015ft\u0131ran ba\u011f\u0131n ne oldu\u011fu vurgulan\u0131yor. Bu ba\u011f, inan\u00e7 birli\u011fi ba\u011f\u0131d\u0131r. Tarih boyunca b\u00fct\u00fcn m\u00fc’minleri tek Allah’a ve tek Rabbe ba\u011flayan ba\u011fd\u0131r. Bu ba\u011f\u0131n varolabilmesi i\u00e7in b\u00fct\u00fcn m\u00fc’minlerin, y\u00fcce Allah’\u0131n ortaks\u0131z ve rakipsiz egemenli\u011fi alt\u0131nda birle\u015fmeleri, b\u00fct\u00fcnle\u015fmeleri gerekir.<\/p>\n

TUFANIN \u0130\u00c7ER\u0130\u011e\u0130<\/strong><\/p>\n

\u015eimdi, acaba “Tufan olay\u0131” t\u00fcm yery\u00fcz\u00fc \u00fczerinde mi etkili olmu\u015ftur ya da bu olay\u0131n etki alan\u0131, sadece Hz. Nuh’un peygamber olarak g\u00f6nderildi\u011fi y\u00f6re ile mi s\u0131n\u0131rl\u0131 olmu\u015ftur? E\u011fer olay sadece belirli bir y\u00f6rede g\u00f6r\u00fcld\u00fc ise bu y\u00f6re neresidir? Bu y\u00f6renin gerek eski d\u00fcnyadaki ve gerekse yeni d\u00fcnyadaki yeri neresidir? Bu sorular\u0131n zanni, ku\u015fkuyu bilgiyi a\u015fan cevaplar\u0131 elimizde yoktur. Ku\u015fkulu bilgi ise ger\u00e7e\u011fin en ufak b\u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fcn bile yerini tutamaz. Bu sorular\u0131n elimizdeki cevaplar\u0131, hi\u00e7bir sa\u011flam delile dayanmayan yahudi masallar\u0131na, yahudi uydurmalar\u0131na dayan\u0131r. Buna g\u00f6re bu cevaplar, Kur’an’da anlat\u0131lan peygamber hik\u00e2yelerinin ama\u00e7lar\u0131m ger\u00e7ekle\u015ftirme bak\u0131m\u0131ndan, k\u00fc\u00e7\u00fck-b\u00fcy\u00fck hi\u00e7bir de\u011fer ta\u015f\u0131mazlar.<\/p>\n

Fakat bu konudaki b\u00fcy\u00fck bilgi eksikli\u011fimize ra\u011fmen yine de \u015funu s\u00f6yleyebiliriz: Kur’an’daki ayetlerden ilk bak\u0131\u015fta anlayabildi\u011fimiz kadar\u0131 ile Hz. Nuh’un -sel\u00e2m \u00fczerine olsun- g\u00f6nderildi\u011fi halk, o g\u00fcnk\u00fc d\u00fcnya n\u00fcfusunun t\u00fcm\u00fcn\u00fc olu\u015fturuyorlard\u0131. Bu insanlar\u0131n oturduklar\u0131 b\u00f6lge de o g\u00fcnk\u00fc d\u00fcnyan\u0131n, \u00fczerinde insanlar\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 yeg\u00e2ne b\u00f6lgesi idi. Tufan olay\u0131, i\u015fte bu b\u00f6lgenin t\u00fcm\u00fcn\u00fc etkilemi\u015f, bu b\u00f6lgede ya\u015fayan t\u00fcm canl\u0131lar\u0131n hayat\u0131na son vermi\u015fti. Sadece hik\u00e2yede s\u00f6z\u00fc edilen gemiye binenler kurtulabilmi\u015fler, sa\u011f kalabilmi\u015flerdi.<\/p>\n

Bu evrensel olay\u0131n karakteristik niteli\u011fini kavramam\u0131z i\u00e7in hakk\u0131nda bu kadar bilgimizin olmas\u0131 yeterlidir. insanl\u0131\u011f\u0131n o karanl\u0131k d\u00f6nemi hakk\u0131ndaki bu bilgiyi bize tek g\u00fcvenilir kaynak olan Kur’an veriyor. Yoksa bu evrensel olay hakk\u0131nda “tarih”in bildi\u011fi hi\u00e7bir \u015fey yok. Bir defa o g\u00fcn “tarih” yoktu ki, bu olay hakk\u0131nda bildi\u011fi bir \u015fey olsun. Tarih daha d\u00fcnk\u00fc \u00e7ocuk kal\u0131r bu olay\u0131n eskili\u011fi kar\u015f\u0131s\u0131nda. Tarihin kayda ge\u00e7irebildi\u011fi insana ili\u015fkin olaylar asl\u0131nda pek azd\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc tarihi kay\u0131tlar\u0131n ge\u00e7mi\u015fi pek uzun de\u011fildir. \u00dcstelik tarihin verdi\u011fi bilgiler do\u011fru da olabilir, yanl\u0131\u015f da; ger\u00e7ek de olabilir, yalan da; bu bilgiler ele\u015ftiriye de, de\u011fi\u015fmeye de a\u00e7\u0131k bilgilerdir. Bu y\u00fczden do\u011fru haber kayna\u011f\u0131m\u0131z olan Kur’an’\u0131n bize bilgi verdi\u011fi bir konuda tarihin onay\u0131na ba\u015fvurmaya kalk\u0131\u015fmak, asla do\u011fru bir tutum de\u011fildir. B\u00f6yle bir konudaki s\u0131rf bir destek aray\u0131\u015f\u0131 bile \u00f6l\u00e7\u00fclerin alt\u00fcst olu\u015fu ve geriye d\u00f6n\u00fc\u015f demektir ki, bu dinin \u00f6z\u00fcn\u00fc iyi kavram\u0131\u015f olan bir akl\u0131n b\u00f6yle bir hastal\u0131\u011fa kap\u0131lmas\u0131 beklenemez.<\/p>\n

\u00c7e\u015fitli milletlerin masallar\u0131nda ve halklar aras\u0131nda dilden dile dola\u015fan s\u00f6ylentilerde “Tufan” olay\u0131n\u0131n izlerine rastlan\u0131r. Bu s\u00f6ylentilere g\u00f6re eski \u00e7a\u011flar\u0131n belirsiz bir tarihinde bu milletlerin o g\u00fcnk\u00fc ku\u015fa\u011f\u0131, i\u015fledi\u011fi g\u00fcnahlar y\u00fcz\u00fcnden bu b\u00fcy\u00fck afetle cezaland\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. Fakat bu s\u00f6ylentiler, Kur’an’da anlat\u0131lan “Tufan” olay\u0131 ile \u00f6zde\u015fle\u015ftirilmemeli; bu tek g\u00fcvenilir haber kayna\u011f\u0131n\u0131n verdi\u011fi do\u011fru bilgiler, bu t\u00fcr bulan\u0131k s\u00f6ylentilerle, bu \u00e7e\u015fit kayna\u011f\u0131 ve dayana\u011f\u0131 belirsiz masallar ile kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131lmamal\u0131, hatta Kur’an’\u0131n bu konuda verdi\u011fi bilgiler irdelenirken bu efsane k\u0131r\u0131nt\u0131lar\u0131n\u0131n s\u00f6z\u00fc bile edilmemelidir. Ger\u00e7i \u00e7e\u015fitli milletlerin folklorunda rastlanan bu bulan\u0131k masallar az-\u00e7ok kan\u0131tlar ki, bir zamanlar bu milletlerin ya\u015fad\u0131klar\u0131 topraklarda “Tufan” olay\u0131 g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr, ya da en az\u0131ndan bu milletlerin sa\u011f kalan atalar\u0131 “Tufan” olay\u0131na sahne olan b\u00f6lgeden g\u00f6\u00e7 ettikten sonra d\u00fcnyan\u0131n \u00e7e\u015fitli y\u00f6relerine da\u011f\u0131larak yeni yurtlar edinmi\u015fler ve vaktiyle ya\u015fad\u0131klar\u0131 “Tufan” olay\u0131n\u0131n an\u0131lar\u0131n\u0131 bu yeni yurtlar\u0131na ta\u015f\u0131m\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n

S\u00f6z s\u0131ras\u0131 gelmi\u015fken bir de \u015fu noktay\u0131 hat\u0131rlatmal\u0131y\u0131z: S\u00f6zde “Kutsal Kitab (Kitab-\u0131 Mukaddes)” diye an\u0131lan kitab\u0131n ne yahudilerin kutsal kitab\u0131 olan “Eski Ant (Ahd-i Kadim)” ad\u0131 ile bilinen b\u00f6l\u00fcm\u00fc ve ne de hristiyanlar\u0131n \u0130ncil n\u00fcshalar\u0131n\u0131 i\u00e7eren “Yeni Ant (Ahd-i Cedit)” ba\u015fl\u0131kl\u0131 b\u00f6l\u00fcm\u00fc y\u00fcce Allah’\u0131n kat\u0131ndan indirilen kutsal kitaplar\u0131n aynileri de\u011fildir. Y\u00fcce Allah’\u0131n Hz. Musa’ya indirdi\u011fi Tevrat’\u0131n orijinal n\u00fcshalar\u0131, yahudilerin tutsakl\u0131klar\u0131 s\u0131ras\u0131nda Babilliler taraf\u0131ndan yak\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. Tevrat, bu olaydan y\u00fczy\u0131llarca sonra -Mil\u00e2ttan \u00f6nce yakla\u015f\u0131k olarak be\u015f y\u00fczy\u0131l kadar \u00f6nce- “Azra” adl\u0131 bir yahudi din adam\u0131 taraf\u0131ndan tekrar yaz\u0131ya ge\u00e7irilmi\u015fti -s\u00f6z\u00fc ge\u00e7en “Azra” adl\u0131 yahudi din adam\u0131, Kur’an’da ad\u0131 ge\u00e7en “Uzeyr” olabilir-Bu yahudi din adam\u0131, as\u0131l Tevrat’\u0131n tesad\u00fcfen elde kalan metinlerini yaz\u0131ya ge\u00e7irmi\u015fti. Bug\u00fcnk\u00fc Tevrat’\u0131n bu metin kal\u0131nt\u0131lar\u0131 d\u0131\u015f\u0131ndaki b\u00f6l\u00fcm\u00fc tamamen d\u00fczmecedir.<\/p>\n

\u0130ncil n\u00fcshalar\u0131 da \u00f6yle. Bu n\u00fcshalarda yeralan metinler, gerek Hz. \u0130sa’n\u0131n \u00f6\u011frencilerinin ve gerekse bu \u00f6\u011frencilerin \u00f6\u011frencilerinin haf\u0131zalar\u0131nda kalan bilgi k\u0131r\u0131nt\u0131lar\u0131na dayan\u0131larak kaleme al\u0131nm\u0131\u015flard\u0131r. \u00dcstelik bu yaz\u0131ya ge\u00e7irme olay\u0131 Hz. \u0130sa’n\u0131n \u00f6l\u00fcm\u00fcnden y\u00fczy\u0131l kadar sonra ger\u00e7ekle\u015fmi\u015fti. Sonra da bu metinlere bir\u00e7ok hik\u00e2yeler ve mitolojik motifler kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

Bundan dolay\u0131 bu s\u00f6zde kutsal kitaplar\u0131n herhangi birinde, herhangi bir konuya ili\u015fkin kesin bilgi aramak do\u011fru de\u011fildir.<\/p>\n

Bu k\u0131sa a\u00e7\u0131klamay\u0131 burada noktalayarak s\u00f6z\u00fc, bu b\u00fcy\u00fck evrensel olaydan, yani “Tufan olay\u0131”ndan \u00e7\u0131kar\u0131lmas\u0131 gereken derslere getirmek istiyoruz. Ger\u00e7ekten bu olaydan \u00e7\u0131kar\u0131lmas\u0131 gereken dersler, bir de\u011fil, bir\u00e7oktur. \u00d6n\u00fcm\u00fczdeki sayfalarda bu derslerin baz\u0131lar\u0131na de\u011finecek ve arkas\u0131ndan Hz. Hud’a ili\u015fkin hik\u00e2yeye ge\u00e7ece\u011fiz.<\/p>\n

D\u0130NLER TAR\u0130H\u0130N\u0130N UYDURUKLARI<\/strong><\/p>\n

Okudu\u011fumuz hik\u00e2yede g\u00f6rd\u00fck ki, Hz. Nuh’un soyda\u015flar\u0131 cahiliye batakl\u0131\u011f\u0131n\u0131n derinine dalm\u0131\u015flard\u0131, e\u011fri yollar\u0131nda alabildi\u011fine \u0131srarl\u0131 idiler, Hz. Nuh’un kendilerine sundu\u011fu kat\u0131\u015f\u0131ks\u0131z \u0130sl\u00e2m \u00e7a\u011fr\u0131s\u0131n\u0131 \u015fiddetle reddediyorlard\u0131. Bu \u00e7a\u011fr\u0131n\u0131n \u00f6z\u00fc kat\u0131\u015f\u0131ks\u0131z tek Allah inanc\u0131 idi. Bu inan\u00e7ta egemenlik ve ilahl\u0131k yetkisi y\u00fcce Allah’\u0131n tekeline veriliyordu; O’nun yan\u0131s\u0131ra hi\u00e7 kimseye rabblik s\u0131fat\u0131 yak\u0131\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131yordu.<\/p>\n

Hz. Nuh’un, \u00f6zelliklerini tan\u0131tt\u0131\u011f\u0131m\u0131z bu soyda\u015flar\u0131 Hz. Ademin soyundan gelen insanlard\u0131. Hz. Adem ise, A’raf ve Bakara surelerinde anlat\u0131lan hik\u00e2yesinden \u00f6\u011frendi\u011fimiz gibi y\u00fcce Allah’\u0131n halifesi olma g\u00f6revini y\u00fcr\u00fctmek \u00fczere yery\u00fcz\u00fcne indirilmi\u015fti. Hatta yarat\u0131l\u0131\u015f amac\u0131 bu g\u00f6revdi. Y\u00fcce Allah, bu g\u00f6revin gerektirdi\u011fi imk\u00e2nlarla ve yeteneklerle donatm\u0131\u015ft\u0131. Y\u00fcce Allah, onu bu g\u00f6revle yery\u00fcz\u00fcne indirmeden \u00f6nce, kendisine cennette iken i\u015fledi\u011fi g\u00fcnahtan \u00f6t\u00fcr\u00fc nas\u0131l tevbe edece\u011fini \u00f6\u011fretmi\u015f, hatta ona tevbe ederken neler s\u00f6yleyece\u011fini aynen belletmi\u015fti. Arkas\u0131ndan kendisi ile e\u015finden ve onlar\u0131n ki\u015fili\u011finde b\u00fct\u00fcn gelecek insan ku\u015faklar\u0131ndan, y\u00fcce Allah’\u0131n belletti\u011fi do\u011fru yoldan gideceklerine ve \u015feytana uymayacaklar\u0131na dair s\u00f6z alm\u0131\u015ft\u0131. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u015feytan onun ve soyundan gelenlerin d\u00fc\u015fman\u0131 idi ve bu d\u00fc\u015fmanl\u0131k k\u0131yamet g\u00fcn\u00fcne kadar b\u00fct\u00fcn amans\u0131zl\u0131\u011f\u0131 ile s\u00fcrecekti.<\/p>\n

Demek oluyor ki, Hz. Adem, y\u00fcce Allah’\u0131n yoluna ba\u011fl\u0131 bir m\u00fcsl\u00fcman olarak yery\u00fcz\u00fcne indi. Hi\u00e7 ku\u015fku yok ki, o o\u011fullar\u0131na ve torunlar\u0131na da \u0130sl\u00e2m\u0131 \u00f6\u011fretmi\u015fti. Yani \u0130sl\u00e2m, yery\u00fcz\u00fcnde insanl\u0131\u011f\u0131n tan\u0131d\u0131\u011f\u0131 ilk inan\u00e7 sistemi idi. Hatta onun yan\u0131s\u0131ra bir ba\u015fka inan\u00e7 sistemi yoktu. Hz. Adem’den Hz. Nuh’a gelinceye kadar insanl\u0131\u011f\u0131n ka\u00e7 ku\u015fak de\u011fi\u015ftirdi\u011fini sadece Allah bilir, bizim bu konuda hi\u00e7bir bilgimiz yok. Fakat Hz. Nuh’un bize bu suredeki hik\u00e2yede tan\u0131t\u0131lan soyda\u015flar\u0131na bak\u0131nca kesinlikle anl\u0131yoruz ki, bu d\u00f6nemdeki insanlara egemen olan cahiliye puta tap\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131 ile, masallar\u0131 ile, hurafeleri ile, somut putlar\u0131 ile, d\u00fc\u015f\u00fcnceleri ve gelenekleri ile bir b\u00fct\u00fcn olu\u015fturarak toplumun yap\u0131s\u0131na \u00e7\u00f6reklenmi\u015ftir; bu toplum, insano\u011fluna musallat olan \u015feytan\u0131n s\u00fcrekli k\u0131\u015fk\u0131rtmalar\u0131 ile ve insan ruhunda varolan do\u011fal gediklerin yola\u00e7t\u0131\u011f\u0131 bozguncu s\u0131zmalar\u0131n etkisi ile kendisine sunulmu\u015f olan \u0130sl\u00e2mdan sapm\u0131\u015ft\u0131r. S\u00f6zkonusu do\u011fal gedikleri hem Allah’\u0131n ve hem de insanlar\u0131n d\u00fc\u015fman\u0131 olan \u015feytan bu s\u0131zma eylemlerinde s\u00fcrekli bi\u00e7imde kullanm\u0131\u015ft\u0131r. \u015eeytan bu s\u0131zma eylemlerini ger\u00e7ekle\u015ftirirken o g\u00fcnk\u00fc insanlar\u0131n, y\u00fcce Allah’\u0131n ipine sar\u0131lma hususundaki her gev\u015fekliklerini, s\u0131rf y\u00fcce Allah’a ba\u011flanma konusundaki her umursamazl\u0131klar\u0131n\u0131, k\u00fc\u00e7\u00fck-b\u00fcy\u00fck hi\u00e7bir meselede y\u00fcce Allah’\u0131n yan\u0131s\u0131ra hi\u00e7 kimseye uymama alan\u0131ndaki her tavizlerini kendi amac\u0131 u\u011fruna kullanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

\u0130nsan\u0131n yarat\u0131c\u0131s\u0131 olan y\u00fcce Allah, ona belirli oranda bir irade \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fc tan\u0131d\u0131. \u0130nsan\u0131n tabi tutuldu\u011fu s\u0131nav\u0131n dayana\u011f\u0131 zaten bu irade \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcd\u00fcr. \u0130nsan bu \u00f6zg\u00fcr irade pay\u0131 sayesinde s\u0131rf y\u00fcce Allah’\u0131n ipine sar\u0131lmay\u0131 tercih edebilir. O zaman d\u00fc\u015fman\u0131 olan \u015feytan, \u00fczerinde hi\u00e7bir n\u00fcfuz kuramaz. Yine insan bu \u00f6zg\u00fcr irade pay\u0131na dayanarak y\u00fcce Allah’\u0131n yolundan saparak ba\u015fkalar\u0131n\u0131n \u00f6\u011fretilerine, ideolojilerine saplanabilir. Bu sapman\u0131n a\u00e7\u0131s\u0131 i\u015fin ba\u015f\u0131nda ne kadar dar olursa olsun \u015feytan onu yava\u015f yava\u015f geni\u015fletir ve birka\u00e7 a\u015fama sonra sahibini koyu bir cahiliyenin batakl\u0131\u011f\u0131na s\u00fcr\u00fckler. Nitekim ilk \u0130sl\u00e2m peygamberi olan Hz. Adem’in torunlar\u0131 belirli bir hidayet d\u00f6neminden sonra b\u00f6yle bir koyu cahiliyenin pen\u00e7esine d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdir. Ger\u00e7i bu sapma s\u00fcrecinin ka\u00e7 ku\u015fak sonra bu a\u015famaya geldi\u011fini, sadece y\u00fcce Allah biliyor, bizim bu konuda hi\u00e7bir tarihi bilgimiz yok.<\/p>\n

Bu ger\u00e7ek, yery\u00fcz\u00fcnde insanl\u0131\u011f\u0131n tan\u0131d\u0131\u011f\u0131 ilk inan\u00e7 sisteminin, egemenli\u011fi, rabbl\u0131\u011f\u0131 ve kay\u0131ts\u0131z otoriteyi y\u00fcce Allah’\u0131n tekeline verme ilkesine dayanan \u0130sl\u00e2m inanc\u0131 oldu\u011fu ger\u00e7e\u011fi, bizi \u015fu sonuca g\u00f6t\u00fcr\u00fcr. S\u00f6zde “kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 dinler tarihi” yazarlar\u0131 ile di\u011fer evrim teorisi yanl\u0131lar\u0131n\u0131n bu konudaki yorumlar\u0131 as\u0131ls\u0131zd\u0131r. Onlar\u0131n yorumlar\u0131na g\u00f6re tek Allah inanc\u0131, inan\u00e7 evrimi s\u00fcrecinin son a\u015famas\u0131d\u0131r. Bu a\u015famaya gelinmeden \u00f6nce \u00e7ok ilahl\u0131l\u0131k, puta tap\u0131c\u0131l\u0131k, do\u011fal g\u00fc\u00e7leri ve ruhlar\u0131 ilahla\u015ft\u0131rma, g\u00fcne\u015fe ve y\u0131ld\u0131zlara tapma gibi inan\u00e7 evreleri ya\u015fanm\u0131\u015ft\u0131r. Buna benzer daha bir\u00e7ok delilsiz g\u00f6r\u00fc\u015fler i\u00e7eren bu s\u00f6zde “ara\u015ft\u0131rmalar” temelde belirli birtak\u0131m tarihi, psikolojik ve politik etkenler taraf\u0131ndan y\u00f6nlendirilen “g\u00fcd\u00fcml\u00fc” bir y\u00f6nteme dayan\u0131rlar. Bu y\u00f6ntemin ana amac\u0131, semavi dinlerin dayana\u011f\u0131n\u0131 y\u0131kmay\u0131, ilahi vahyin ve peygamberlik misyonlar\u0131n\u0131n as\u0131ls\u0131zl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kan\u0131tlamakt\u0131r; dinlerin insan yap\u0131s\u0131 sistemler olduklar\u0131n\u0131 ve tarih boyunca insan d\u00fc\u015f\u00fcncesinin geli\u015fmesine paralel bi\u00e7imde evrimle\u015ftiklerini, tekam\u00fcl ettiklerini ispatlamakt\u0131r.<\/p>\n

Bu arada as\u0131l ama\u00e7lar\u0131 \u0130sl\u00e2m\u0131 savunmak olan baz\u0131 yazarlar, s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz g\u00fcd\u00fcml\u00fc y\u00f6ntem uyar\u0131nca “dinler tarihi” alan\u0131nda ara\u015ft\u0131rmalar yapanlar\u0131n yorumlar\u0131na kap\u0131larak do\u011fru yoldan sap\u0131yorlar, fark\u0131na varmadan sap\u0131t\u0131yorlar. Bu yazarlar co\u015fkulu bir heyecanla \u0130sl\u00e2m\u0131 savunurlarken Kur’an-\u0131 Kerim’in son derece belirgin \u00e7izgilerle ortaya koydu\u011fu \u0130sl\u00e2m inanc\u0131n\u0131n temelini y\u0131k\u0131yorlar. Kur’an-\u0131 Kerim, bu inan\u00e7 sistemini anlat\u0131rken, bize \u015f\u00f6yle diyor: Hz. Adem, yery\u00fcz\u00fcne \u0130sl\u00e2m inanc\u0131 ile indi; Hz. Nuh, \u015feytan\u0131n ayartarak putp\u00e9restlik batakl\u0131\u011f\u0131na s\u00fcr\u00fckledi\u011fi ve vaktiyle atalar\u0131 m\u00fcsl\u00fcman olan Hz. Adem’in sap\u0131tm\u0131\u015f torunlar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na, tek ilahl\u0131k esas\u0131na dayal\u0131 \u0130sl\u00e2m inanc\u0131 ile \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131; bu sap\u0131tma hastal\u0131\u011f\u0131 Hz. Nuh’dan sonra da zaman zaman n\u00fcksetmi\u015f, insanlar d\u00f6nem d\u00f6nem \u0130sl\u00e2m\u0131 b\u0131rak\u0131p, cahiliye batakl\u0131\u011f\u0131na s\u00fcr\u00fcklenmi\u015flerdir. Fakat her sap\u0131tma d\u00f6neminden sonra gelen peygamberler kay\u0131ts\u0131z Allah birli\u011fi in\u00e2nc\u0131n\u0131n savunucular\u0131 olarak ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015flard\u0131r. Semavi inan\u00e7 sistemi, hi\u00e7bir de\u011fi\u015fikli\u011fe, hi\u00e7bir s\u00f6zde “evrimle\u015fme”ye u\u011framam\u0131\u015ft\u0131r. Bu alandaki geli\u015fmeler, sentezler ve geni\u015flemeler, ayn\u0131 inan\u00e7 \u00f6z\u00fcne e\u015flik eden \u015feriatlerde, yasal sistemlerde g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr. Cahiliye k\u00f6kenli inan\u00e7larda evrimle\u015fmenin oldu\u011funu g\u00f6zlememiz, insanl\u0131\u011f\u0131n tek Allah’a dayal\u0131 inan\u00e7 sistemine, inanc\u0131n \u00f6z\u00fc bak\u0131m\u0131ndan evrimle\u015ferek ula\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131 kan\u0131tlamaz; bu olgunun bize kan\u0131tlad\u0131\u011f\u0131 ger\u00e7ek \u015fudur: Her peygamberin getirip yayd\u0131\u011f\u0131 tek Allah’a dayal\u0131 inan\u00e7 sistemi, sap\u0131tmalardan sonra bile toplumlar\u0131n k\u00fclt\u00fcrlerinde izler b\u0131rak\u0131yordu. Bu olumlu izler, sap\u0131tmalardan sonra bile cahiliye k\u00f6kenli inan\u00e7lar\u0131 geli\u015ftiriyor, onlar\u0131 tek ilahl\u0131k \u00f6z\u00fcne do\u011fru yakla\u015ft\u0131r\u0131yordu. Ama tek ilahl\u0131 inan\u00e7 sistemi, \u00f6z\u00fc itibar\u0131 ile kronolojik olarak b\u00fct\u00fcn putperest inan\u00e7lardan \u00f6ncedir ve ilk ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 anda, bilinen eksiksiz bi\u00e7imi ile ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu, inan\u00e7 sisteminin kayna\u011f\u0131 insan d\u00fc\u015f\u00fcncesi ve insan bilgisi de\u011fildir; tersine O, y\u00fcce Allah taraf\u0131ndan insanlara g\u00f6nderilmi\u015ftir. Bu y\u00fczden O, ilk ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131ndan beri ger\u00e7ektir, yine ilk ortaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 andan beri eksiksizdir, geli\u015fiminin doru\u011fundad\u0131r.<\/p>\n

\u0130\u015fte Kur’an-\u0131 Kerim’in bu konudaki yorumu budur, \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015f\u00fcncesinin dayana\u011f\u0131n\u0131 olu\u015fturan yorum budur. Buna g\u00f6re hi\u00e7bir m\u00fcsl\u00fcman ara\u015ft\u0131rmac\u0131, \u00f6zellikle \u0130sl\u00e2m\u0131 savunmak amac\u0131 ile yola \u00e7\u0131kan hi\u00e7bir m\u00fcsl\u00fcman ara\u015ft\u0131rmac\u0131 Kur’an’\u0131n getirdi\u011fi bu kesin a\u00e7\u0131klaman\u0131n \u00e7izgisinden saparak s\u00f6zde “kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 dinler tarihi” yazarlar\u0131n\u0131n ortaya att\u0131klar\u0131 dayanaks\u0131z teorilerin, az \u00f6nce dedi\u011fimiz gibi g\u00fcd\u00fcml\u00fc bir y\u00f6ntemden kaynaklanan d\u00fczmece teorilerin yardak\u00e7\u0131s\u0131 olamaz.<\/p>\n

Biz bu tefsir kitab\u0131nda, ilke olarak, \u0130sl\u00e2m ad\u0131na yazlan kitaplardaki yan\u0131lg\u0131lar\u0131, ayak s\u00fcr\u00e7melerini tart\u0131\u015fm\u0131yoruz. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu t\u00fcr tart\u0131\u015fmalar\u0131n yeri, ba\u015fka ve ba\u011f\u0131ms\u0131z ara\u015ft\u0131rmalard\u0131r. Fakat bir tek \u00f6rne\u011fe de\u011finece\u011fiz; onu Kur’an-\u0131 Kerim’in y\u00f6nteminin, bu konudaki Kur’an yorumunun \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131 alt\u0131ndaki g\u00fcndeme getirece\u011fiz.<\/p>\n

Prof. Mahmud Akkad, “Allah” adl\u0131 eserinin “\u0130nanc\u0131n kayna\u011f\u0131” ba\u015fl\u0131kl\u0131 b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde \u015funlar\u0131 yaz\u0131yor:<\/p>\n

“\u0130nsan, bilim ve sanat alan\u0131nda nas\u0131l geli\u015fti ise, inan\u00e7 alan\u0131nda da geli\u015fme g\u00f6stermi\u015ftir.<\/p>\n

\u0130nsan\u0131n ilkel inanc\u0131, ilkel hayat d\u00fczeyine denkti. Onun o d\u00f6nemdeki bilgisi ve sanat\u0131 da ayn\u0131 d\u00fczeyde idi. \u0130lkel bilimler ve sanatlar, ilkel dinlerden ve tap\u0131nma geleneklerinden daha geli\u015fmi\u015f de\u011fildi. Bu kesimlerden birindeki ger\u00e7ek k\u0131r\u0131nt\u0131lar\u0131, \u00f6b\u00fcr kesimin i\u00e7erdi\u011fi ger\u00e7ek k\u0131r\u0131nt\u0131lar\u0131ndan daha fazla de\u011fildi.<\/p>\n

\u0130nsano\u011flunun din alan\u0131ndaki geli\u015fme \u00e7abalar\u0131, ilimler ve sanatlar alan\u0131ndaki geli\u015fme \u00e7abalar\u0131nda daha zor ve uzun vadeli \u00e7abalar olmu\u015f olmal\u0131d\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc b\u00fcy\u00fck “evren” ger\u00e7e\u011fi, kimi bilimlerin ve kimisi de sanatlar\u0131n konusu olan tek tek nesnelerin ger\u00e7e\u011finden hem daha zor ve hem de daha uzun bir yolun a\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 gerektiriyordu.<\/p>\n

\u0130nsanlar, \u015fu \u0131\u015f\u0131k sa\u00e7an g\u00f6k cisminin, yani g\u00fcne\u015fin mahiyetini uzun s\u00fcre bilemediler. oysa g\u00fcne\u015f, g\u00f6zlere en \u00e7ok batan, insanlar\u0131n v\u00fccudlar\u0131n\u0131 en \u00e7ok etkileyen bir uzay gezegeni idi. Yak\u0131n zamana kadar onun, yani g\u00fcne\u015fin d\u00fcnya \u00e7evresinde d\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc s\u00f6yl\u00fcyorlard\u0131. Onun hareketlerini ve de\u011fi\u015fik g\u00f6r\u00fcnt\u00fclerini t\u0131pk\u0131 bir bilmece \u00e7\u00f6zer gibi ya da bir r\u00fcya yorumlar gibi a\u00e7\u0131klamaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorlard\u0131. Bununla birlikte hi\u00e7bir insan, g\u00fcne\u015fin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ink\u00e2r etmeyi akl\u0131n\u0131n ucundan ge\u00e7irmemi\u015ftir: Bu bulan\u0131k a\u00e7\u0131klamalar\u0131n sebebi, g\u00fcne\u015fin ne oldu\u011fu konusunda ak\u0131llar\u0131 ku\u015fatan katmerli bilgisizlik bulutlar\u0131 idi. Hal\u00e2 da bu bulutlar tamamen da\u011f\u0131lm\u0131\u015f de\u011fildir.<\/p>\n

Dinlerin ilkel cahillik \u00e7a\u011flar\u0131ndaki k\u00f6klerine inmek ne dine ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131n as\u0131ls\u0131zl\u0131\u011f\u0131n\u0131, anlams\u0131zl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kan\u0131tlar ve ne de olamayacak bir \u015feyi, imk\u00e2ns\u0131z\u0131 ara\u015ft\u0131rma giri\u015fimidir. Bu giri\u015fimin tek kan\u0131tlad\u0131\u011f\u0131 ger\u00e7ek \u015fudur: “B\u00fcy\u00fck ger\u00e7ek” bir tek y\u00fczy\u0131lda insanlar\u0131n bilgisine a\u00e7\u0131lmayacak kadar b\u00fcy\u00fckt\u00fcr. \u0130nsanlar\u0131n bu ger\u00e7e\u011fi \u00f6\u011frenmeye ili\u015fkin yetenekleri as\u0131r as\u0131r, a\u015fama a\u015fama geli\u015fmi\u015f ve bu geli\u015fme \u00e7abas\u0131 de\u011fi\u015fik \u00fcsluplar g\u00f6stermi\u015ftir. T\u0131pk\u0131 k\u00fc\u00e7\u00fck ger\u00e7eklerini \u00f6\u011frenmeye ili\u015fkin \u00e7abalar\u0131 gibi. Hatta bu b\u00fcy\u00fck ger\u00e7e\u011fi \u00f6\u011frenmek, ak\u0131llar\u0131n kavrayabildi\u011fi ve duyu organlar\u0131n\u0131n alg\u0131layabildi\u011fi k\u00fc\u00e7\u00fck ger\u00e7eklere g\u00f6re daha zorlu ve daha ilgin\u00e7 \u00e7abalar gerektirmi\u015ftir.<\/p>\n

“Kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 dinler tarihi” bilimi, ilk insan\u0131n inand\u0131\u011f\u0131 bir\u00e7ok masallar\u0131 ve saplant\u0131lar\u0131 ortaya \u00e7\u0131karm\u0131\u015ft\u0131r. Bu masallar\u0131n, bu sap\u0131k inan\u00e7lar\u0131n kal\u0131nt\u0131lar\u0131 hal\u00e2 bile bir\u00e7ok ilkel kabileler, hatta eski uygarl\u0131klara ba\u011fl\u0131 milletler aras\u0131nda yayg\u0131nd\u0131r. Zaten bu bilim dal\u0131n\u0131n bundan ba\u015fka bir sonuca varmas\u0131, \u00f6n\u00fcm\u00fcze koydu\u011fu bulgulardan farkl\u0131 bulgular ortaya \u00e7\u0131karmas\u0131 beklenemezdi. Ba\u015fka bir deyimle ilkel dinlerin, bu ara\u015ft\u0131rmalar\u0131n ortaya koyduklar\u0131 gibi sap\u0131k ve bilimd\u0131\u015f\u0131 olmalar\u0131 ka\u00e7\u0131n\u0131lmazd\u0131. Ortaya \u00e7\u0131kan bu sonu\u00e7, akla uygun bir sonu\u00e7tu. Ak\u0131l, bunun d\u0131\u015f\u0131nda bir sonu\u00e7 beklemiyordu. Bu sonu\u00e7, bilginlerce s\u00fcrpriz olarak kar\u015f\u0131lanan ya da dinin \u00f6z\u00fcne ili\u015fkin yarg\u0131lar\u0131nda k\u00f6kl\u00fc de\u011fi\u015fiklik yapmalar\u0131na yola\u00e7an, yeni bir unsur i\u00e7ermiyordu. \u00c7\u00fcnk\u00fc ilkel insanlar\u0131n, evren ger\u00e7e\u011fini, sa\u00e7mal\u0131klar\u0131n ve bilim-d\u0131\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n g\u00f6lgelerinden ar\u0131nm\u0131\u015f bir eksiksizlikle bildiklerini kan\u0131tlamak amac\u0131 ile yola \u00e7\u0131kmay\u0131 akl\u0131n\u0131n ucundan ge\u00e7iren bir bilim adam\u0131, daha ba\u015ftan imk\u00e2ns\u0131z bir \u015feyi ara\u015ft\u0131rmaya giri\u015fmi\u015f demekti…”<\/p>\n

Ayn\u0131 yazar, yine ayn\u0131 eserinin “Allah’a ili\u015fkin inanc\u0131n evreleri” ba\u015fl\u0131kl\u0131 b\u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fcn bir yerinde de \u015f\u00f6yle diyor:<\/p>\n

“Kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 dinler tarihi” bilginleri, ilkel insanlar\u0131n Allah’a ili\u015fkin inan\u00e7lar\u0131nda \u015fu \u00fc\u00e7 evreden ge\u00e7tiklerini ortaya koymu\u015flard\u0131r:<\/p>\n

1- Polytheism (\u00c7ok tanr\u0131l\u0131 d\u00f6nem)<\/p>\n

2- Honetheism (Ay\u0131rdetme ve tercih etme d\u00f6nemi) 3- Monotheism (Tek ilahl\u0131 d\u00f6nem)<\/p>\n

\u00c7ok tanr\u0131l\u0131 d\u00f6nemde ilkel kabileler onlarca, kimi zaman ise y\u00fczlerce tanr\u0131ya tap\u0131n\u0131yorlard\u0131. Bu d\u00f6nemde neredeyse her b\u00fcy\u00fck aileye bir tanr\u0131 veya g\u00f6z\u00f6n\u00fcnde bulunularak .tap\u0131lan, dualar\u0131 ve kurbanlar\u0131 kabul eden bir tanr\u0131-vekili d\u00fc\u015f\u00fcyordu.<\/p>\n

\u0130kinci d\u00f6nemse bir ay\u0131rdetme ve tercih d\u00f6nemi oldu. Bu d\u00f6nemde tanr\u0131lar, \u00e7okluklar\u0131n\u0131 yine s\u00fcrd\u00fcr\u00fcyor, fakat bunlar\u0131n i\u00e7inden bir tanesi \u00f6n plana \u00e7\u0131kmaya, di\u011fer tanr\u0131lara tercih edilmeye ba\u015fl\u0131yordu. Bu \u00f6n plana \u00e7\u0131k\u0131\u015f\u0131n sebebi, ya o tanr\u0131n\u0131n lider konumundaki kabilenin, ba\u015fka kabilelerin savunma ve ge\u00e7im i\u015flerini \u00fcstlenen kabilenin tanr\u0131s\u0131 olmas\u0131, ya da di\u011fer tanr\u0131lara g\u00f6re daha \u00f6nemli ve daha \u00f6ncelikli ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 kar\u015f\u0131lad\u0131\u011f\u0131na inan\u0131lmas\u0131 idi. Mesel\u00e2 ya\u011fmur ve iklim tanr\u0131lar\u0131, ya da r\u00fczg\u00e2r ve f\u0131rt\u0131na tanr\u0131lar\u0131 gibi. Di\u011fer tabii g\u00fc\u00e7leri harekete ge\u00e7irdiklerine inan\u0131lan tanr\u0131lara g\u00f6re insanlar, bu tanr\u0131lara daha g\u00fc\u00e7l\u00fc umutlar ba\u011fl\u0131yorlar ya da onlardan daha \u00e7ok korkuyorlard\u0131.<\/p>\n

\u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc d\u00f6nemde ise kabileler, milletler halinde toplanmaya do\u011fru gittiler, bunun sonucu olarak ortak bir tanr\u0131 etraf\u0131nda birle\u015fme e\u011filimine girdiler. Fakat yine her b\u00f6lgede tap\u0131lan yerel tanr\u0131lar, sayg\u0131 g\u00f6rmeye devam etti. Bu d\u00f6nemde ba\u015fka milletleri egemenli\u011fine alan, onlara buyru\u011funu kabul ettiren millet, dinini ve tanr\u0131s\u0131n\u0131 da boyunduru\u011fu alt\u0131na ald\u0131\u011f\u0131 milletlere empoze ediyordu. Bazan d\u00e2 bu egemen millet, boyunduruk alt\u0131na ald\u0131\u011f\u0131 milletlerin tanr\u0131lar\u0131n\u0131n kendi tanr\u0131s\u0131na boyun e\u011fmesi ile yetiniyordu. O zaman bu boyun e\u011fen tanr\u0131lar, varl\u0131klar\u0131n\u0131 ve tap\u0131n\u0131lmaya ili\u015fkin konumlar\u0131n\u0131 koruyorlard\u0131. Ama bu tanr\u0131l\u0131k, egemen milletin tanr\u0131s\u0131na ba\u011f\u0131ml\u0131 bir tanr\u0131l\u0131kt\u0131.<\/p>\n

Herhangi bir millet bu k\u0131smi tek tanr\u0131l\u0131\u011fa uzun bir uygarl\u0131k a\u015famas\u0131ndan sonra erebiliyordu. Bu s\u00fcre\u00e7 boyunca bilgi alan\u0131nda ilerliyor, ak\u0131l bak\u0131m\u0131ndan geli\u015fiyordu. Bu geli\u015fimin sonunda basit ak\u0131llar\u0131n ve ilkel kabilelerin normal g\u00f6rd\u00fckleri, tuhaf kar\u015f\u0131lamad\u0131klar\u0131 sa\u00e7ma inan\u00e7lar\u0131 kabul edemez bir d\u00fczeye eriyorlard\u0131. Bu milletin bireyleri tanr\u0131lar\u0131na, eski d\u00f6nemlerine g\u00f6re, daha kutsall\u0131\u011fa yara\u015f\u0131r ve yetkinlikle ba\u011fda\u015f\u0131r nitelikler yak\u0131\u015ft\u0131r\u0131yorlar; tap\u0131nmalar\u0131n\u0131n yan\u0131s\u0131ra, evrenin s\u0131rlar\u0131 \u00fczerine ve evren ile tanr\u0131n\u0131n y\u00fcce ve ama\u00e7l\u0131 iradesi aras\u0131ndaki ili\u015fki konusu \u00fczerine kafa yormaya ba\u015fl\u0131yorlard\u0131. Bu d\u00fczeye ula\u015fm\u0131\u015f milletlerde \u00e7o\u011funlukla en b\u00fcy\u00fck tanr\u0131, egemen tanr\u0131 konumu kazan\u0131yor, di\u011fer tanr\u0131lar ya melek d\u00fczeyine iniyor, ya da g\u00f6kteki mevkilerinden kovuluyor, tanr\u0131l\u0131k yetkilerinden soyutlan\u0131yorlard\u0131…”<\/p>\n

Gerek yazar\u0131n kendi g\u00f6r\u00fc\u015flerinden ve gerekse d\u00fc\u015f\u00fcncelerini \u00f6zetleyerek aktard\u0131\u011f\u0131 “kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 dinler tarihi” ara\u015ft\u0131rmac\u0131lar\u0131n\u0131n g\u00f6r\u00fc\u015flerinden a\u00e7\u0131k\u00e7a ortaya \u00e7\u0131kan sonu\u00e7 \u015fudur: \u0130nan\u00e7lar\u0131n\u0131 olu\u015fturanlar, insanlar\u0131n kendileridir. Bu y\u00fczden bu sistemler, insanlar\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcnce ve bilim alan\u0131ndaki geli\u015fme evrelerini yans\u0131t\u0131r. Bu geli\u015fme genellikle \u00e7ok tanr\u0131l\u0131ktan, puta tap\u0131c\u0131l\u0131\u011fa ve puta tap\u0131c\u0131l\u0131ktan tek tanr\u0131l\u0131\u011fa do\u011fru giden s\u00fcrekli ve a\u015famal\u0131 bir evrim \u00e7izgisi izler.<\/p>\n

Yazar\u0131n bu g\u00f6r\u00fc\u015fte oldu\u011fu zaten ad\u0131 ge\u00e7en eserinin \u015fu ilk c\u00fcmlesinden a\u00e7\u0131k\u00e7a anla\u015f\u0131l\u0131yor; “Bu kitab\u0131n konusu, insan\u0131n ilk ilah edinme d\u00f6neminden tek Allah’\u0131 tan\u0131d\u0131\u011f\u0131 evreye, tek ilahl\u0131\u011f\u0131n yal\u0131nl\u0131\u011f\u0131na, berrakl\u0131\u011f\u0131na erdi\u011fi a\u015famaya ula\u015f\u0131ncaya kadar Allah’a ili\u015fkin inanc\u0131n\u0131n geli\u015fme s\u00fcrecidir.”<\/p>\n

Hi\u00e7 ku\u015fku yok ki, y\u00fcce Allah’\u0131n Kur’an-\u0131 Kerim’de bize yapt\u0131\u011f\u0131 kesin ve net a\u00e7\u0131klama, “Allah” adli eserin yazar\u0131n\u0131n, “kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 dinler tarihi” ara\u015ft\u0131rmac\u0131lar\u0131n\u0131n g\u00fcd\u00fcml\u00fc y\u00f6ntemlerinin etkisi alt\u0131nda kalarak yapt\u0131\u011f\u0131 yorumdan ba\u015fka bir \u015feydir. Y\u00fcce Allah buyuruyor ki; ilk insan olan Hz. Adem, tek Allah’l\u0131l\u0131k ger\u00e7e\u011fini eksiksiz olarak biliyordu, tek Allah’l\u0131k inanc\u0131n\u0131n yal\u0131nl\u0131\u011f\u0131n\u0131 tan\u0131m\u0131\u015ft\u0131, bu yal\u0131nl\u0131\u011f\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u00e7ok tanr\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131n ve putperestli\u011fin g\u00f6lgesi alt\u0131nda lekelemekten uzakt\u0131, egemenli\u011fin sadece y\u00fcce Allah’\u0131n tekelinde oldu\u011fu bilinci ile pratik hayata y\u00f6n verecek olan ilkesi s\u0131rf onun buyruklar\u0131na dayand\u0131rm\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n

Ayr\u0131ca O, bu inanc\u0131 \u00e7ocuklar\u0131na ve torunlar\u0131na da \u00f6\u011fretmi\u015fti. Fakat uzun zaman sonra onun soyundan gelen ku\u015faklar tek Allah’l\u0131k ilkesine dayal\u0131 inan\u00e7 sisteminden sapt\u0131lar. Ya putperest oldular ya \u00e7ok tanr\u0131c\u0131l\u0131\u011fa kayarak \u00e7ok say\u0131da d\u00fczmece ilaha tapmaya ba\u015flad\u0131lar.<\/p>\n

Bu sap\u0131kl\u0131k d\u00f6nemi, Hz. Nuh’un geli\u015fi ile noktaland\u0131. O, tek Allah ilkesine dayanan inanc\u0131 yeniden canland\u0131rd\u0131. Bu arada sap\u0131k inan\u00e7lar\u0131nda direnenlerin t\u00fcm\u00fc “Tufan” olay\u0131nda bo\u011fularak yokoldu. Sadece “Tek Allah’\u0131n yal\u0131nl\u0131\u011f\u0131n\u0131” tan\u0131yanlar; \u00e7ok tanr\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131, puta tap\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131 ve cahiliyenin geli\u015ftirdi\u011fi di\u011fer tap\u0131nma bi\u00e7imlerini reddeden, tek Allah ilkesine ba\u011fl\u0131 “m\u00fcsl\u00fcman”lar bo\u011fulmaktan kurtularak sa\u011f kald\u0131lar. Kesin olarak diyebiliriz ki, bu “kurtulmu\u015flar”m soyundan gelen ku\u015faklar, uzun bir s\u00fcre boyunca, mutlak “Tevhid” ilkesine ba\u011fl\u0131 m\u00fcsl\u00fcmanlar olarak ya\u015fad\u0131lar. Sonra yava\u015f yava\u015f tek tevhid ilkesinden sapt\u0131lar. Zaten her peygamberin fonksiyonu bu oldu\u011fu gibi, her peygamberin arkas\u0131ndan ortaya \u00e7\u0131kan tedrici geli\u015fme budur. Nitekim y\u00fcce Allah \u015f\u00f6yle buyuruyor:<\/p>\n

“Ey Muhammed, senden \u00f6nce g\u00f6nderdi\u011fimiz b\u00fct\u00fcn peygamberlere mutlaka benden ba\u015fka ilah olmad\u0131\u011f\u0131 ve bana kulluk etmeleri gerekti\u011fi buyru\u011funu insanlara duyurmalar\u0131n\u0131 vahyettik.” (Enbiya Suresi 25)<\/strong><\/p>\n

Hi\u00e7 ku\u015fku yok ki, y\u00fcce Allah’\u0131n bu konuya ili\u015fkin buyru\u011fu ba\u015fka bir \u015feydir ve “kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 dinler tarihi” ara\u015ft\u0131rmac\u0131lar\u0131n\u0131n “Allah” adl\u0131 eserin yazar\u0131nca da benimsenen yorumlar\u0131 ba\u015fka bir \u015feydir. Bu iki g\u00f6r\u00fc\u015f aras\u0131nda gerek bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 bak\u0131m\u0131ndan ve gerekse var\u0131lan sonu\u00e7lar bak\u0131m\u0131ndan tam bir kar\u015f\u0131tl\u0131k vard\u0131r. Dinler tarihi ara\u015ft\u0131rmac\u0131lar\u0131n\u0131n g\u00f6r\u00fc\u015fleri, birbirleri ile \u00e7eli\u015fen ki\u015fisel yorumlardan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildirler. Buna g\u00f6re bu yorumlar, gelip ge\u00e7ici insan ara\u015ft\u0131rmalar\u0131 alan\u0131nda bile “son s\u00f6z” niteli\u011fi ta\u015f\u0131mazlar.<\/p>\n

Yine ku\u015fku yok ki, e\u011fer y\u00fcce Allah herhangi bir konuda bir yorum yapar da bu yorumu Kur’an’da a\u00e7\u0131k bir dille bize anlat\u0131rsa ve bunun yan\u0131s\u0131ra bir ba\u015fkas\u0131 da ayn\u0131 konuda y\u00fcce Allah’\u0131n yorumuna y\u00fczde y\u00fcz ters d\u00fc\u015fen bir yorum ortaya atarsa, \u00f6ncelikle benimsenmesi gereken yorum, y\u00fcce Allah’\u0131n yorumudur. \u00d6zellikle \u0130sl\u00e2m\u0131 savunanlar\u0131n, gerek \u0130sl\u00e2ma ve gerekse genel anlamda dinin \u00f6z\u00fcne y\u00f6nelik ku\u015fkular\u0131 gidermek amac\u0131 ile kaleme sar\u0131l\u0131p yaz\u0131 yazanlar\u0131n benimseyecekleri tutum budur.<\/p>\n

Bu dinin inan\u00e7l\u0131 temelini y\u0131karak ona hizmet edilemez. Bu inan\u00e7 temelinin ana maddeleri ise \u015funlard\u0131r: Bu din, y\u00fcce Allah’dan gelen vahye dayan\u0131r. Onu insanlar kendi kafalar\u0131ndan uydurmam\u0131\u015flard\u0131r. Bu din, tarihin ba\u015flang\u0131c\u0131ndan beri, hep tek Allah’l\u0131k ilkesi ile ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r; tarihin hi\u00e7bir d\u00f6neminde ve hi\u00e7bir peygamberlik misyonunda tek Allah’l\u0131k ilkesinden ba\u015fka bir \u00e7a\u011fr\u0131 ile insanlar\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na \u00e7\u0131km\u0131\u015f de\u011fildir.<\/p>\n

Yine bu dine, onun yorumlar\u0131n\u0131 bir yana b\u0131rakarak “kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmal\u0131 dinler tarihi” ara\u015ft\u0131rmac\u0131lar\u0131n g\u00f6r\u00fc\u015flerini benimseyerek de hizmet edilemez. \u00d6zellikle bu ara\u015ft\u0131rmac\u0131lar\u0131n g\u00fcd\u00fcml\u00fc bir y\u00f6ntem uyar\u0131nca \u00e7al\u0131\u015ft\u0131klar\u0131, ama\u00e7lar\u0131n\u0131n y\u00fcce Allah’\u0131n dinin temel dayana\u011f\u0131n\u0131 t\u00fcm\u00fc ile y\u0131kmak oldu\u011fu bilinince, onlara kap\u0131larak dine hizmet edilemeyece\u011fi ger\u00e7e\u011fi daha da netle\u015fir. Y\u00fcce Allah’\u0131n dini \u015fu temel ilkelere dayan\u0131r: Bu din, y\u00fcce Allah taraf\u0131ndan g\u00f6nderilen bir vahiydir; geli\u015fen ve evrim ge\u00e7iren insan d\u00fc\u015f\u00fcncesinin \u00fcr\u00fcn\u00fc de\u011fildir; yine bu dinin dayana\u011f\u0131, insan akl\u0131n\u0131n madde bilimleri ve tecr\u00fcbe y\u00f6ntemi alan\u0131ndaki geli\u015fmesi de\u011fildir.<\/p>\n

\u00d6yle umuyorum ki, bu k\u0131sa a\u00e7\u0131klama, bu tefsir kitab\u0131nda daha uzununa giri\u015fmeyi uygun g\u00f6rmedi\u011fimiz bu \u00f6zet nitelikli a\u00e7\u0131klama, hangi konuda olursa olsun, \u0130sl\u00e2mla ilgili kavramlar\u0131m\u0131z\u0131, \u0130sl\u00e2m-d\u0131\u015f\u0131 bir kaynaktan almaya kalk\u0131\u015fmam\u0131z\u0131n ne kadar tehlikeli bir tutum oldu\u011funu a\u00e7\u0131klar. Ayn\u0131 zamanda bu a\u00e7\u0131klama, bize \u015funu da g\u00f6sterebilir: Bat\u0131n\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcnce y\u00f6ntemleri ile yorumlar\u0131, bu y\u00f6ntemlerle ve bu yorumlarla koyun-koyuna ya\u015fayanlar\u0131n, fikri susuzluklar\u0131n\u0131 bu yolla gidermeye \u00e7al\u0131\u015fan zihinlerin kafalar\u0131n\u0131 b\u00fcy\u00fck oranda kar\u0131\u015ft\u0131rmaktad\u0131rlar. \u00d6yle ki, b\u00f6yle kimseler, \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015fmanlar\u0131n\u0131n y\u00f6nelttikleri iftiralar\u0131 reddetmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rken bile bu kafa kar\u0131\u015f\u0131kl\u0131\u011f\u0131n\u0131n etkisinden kurtulam\u0131yorlar. Nitekim y\u00fcce Allah \u015f\u00f6yle buyuruyor:<\/p>\n

“Hi\u00e7 ku\u015fkusuz bu Kur’an, insanlar\u0131 en do\u011fru yola iletir.” N\u0130HA\u0130 BA\u011e<\/strong><\/p>\n

\u015eimdi de Hz. Nuh’un hik\u00e2yesi \u00fczerinde bir kez daha dural\u0131m. Hz. Nuh ile O’nun ailesinden olmayan o\u011flu ile bir kere daha ba\u015fba\u015fa kalal\u0131m.<\/p>\n

B\u00f6ylece bu inan\u00e7 sisteminin yap\u0131s\u0131nda ve hareket do\u011frultusu \u00fczerindeki gayet bariz, son derece belirgin bir noktaya de\u011finmi\u015f olaca\u011f\u0131z. Yolumuzun do\u011frultusunu belirleyen \u00f6nemli bir ay\u0131r\u0131m noktas\u0131na parmak basm\u0131\u015f olaca\u011f\u0131z bu de\u011fini\u015fimizle. \u00d6nce okudu\u011fumuz ayetlerin baz\u0131lar\u0131n\u0131 tekrarlayal\u0131m:<\/p>\n

Nuh’a vahiy yolu ile bildirdik ki; “Daha \u00f6nce inananlar d\u0131\u015f\u0131nda soyda\u015flar\u0131ndan ba\u015fka inanan olmayacakt\u0131r. Onlar\u0131n yapt\u0131klar\u0131ndan dolay\u0131 \u00fcz\u00fclme.” “Bizim g\u00f6zlerimiz \u00f6n\u00fcnde ve vahyimiz uyar\u0131nca gemiyi yap, zalimler konusunda bana ba\u015fvurma, \u00e7\u00fcnk\u00fc onlar kesinlikle bo\u011fulacaklard\u0131r.”<\/strong><\/p>\n

Nihayet emrimiz gelip t\u00e2nd\u0131r kaynamaya (her taraftan sular f\u0131\u015fk\u0131rmaya) ba\u015flay\u0131nca Nuh’a “Her canl\u0131 t\u00fcr\u00fcn\u00fcn birer \u00e7iftini, bo\u011fulaca\u011f\u0131na ili\u015fkin h\u00fckm\u00fcn\u00fcn kesinle\u015fti\u011fi kimse d\u0131\u015f\u0131ndaki aile bireylerini ve m\u00fc’minleri gemiye bindir” dedik. Zaten O’na az say\u0131da ki\u015fi inanm\u0131\u015ft\u0131.<\/strong><\/p>\n

Gemi, i\u00e7indeki yolcularla birlikte da\u011f gibi dalgalar aras\u0131nda ak\u0131yor, yolal\u0131yordu. O s\u0131rada Nuh, bir kenarda duran o\u011fluna “Yavrum, bizimle birlikte gemiye bin, k\u00e2firler aras\u0131nda kalma” diye seslendi.<\/strong><\/p>\n

Nuh, Rabbine seslenerek dedi ki; “Ey Rabbim, o\u011flum ailemin bir bireyi idi, senin vaadin de g\u00e9r\u00e7ektir ve sen kesinlikle h\u00fck\u00fcm verenlerin en yerinde h\u00fck\u00fcm verenisin.”<\/strong><\/p>\n

Allah dedi ki; “Ey Nuh, o o\u011flun-senin ailenden de\u011fildi. \u00c7\u00fcnk\u00fc o k\u00f6t\u00fc i\u015fler yapt\u0131. \u0130\u00e7y\u00fcz\u00fcn\u00fc bilmedi\u011fin bir \u015feyi yapmam\u0131 benden isteme. Sana cahillerden olmaman\u0131 \u00f6\u011f\u00fctlerim.”<\/strong><\/p>\n

Nuh dedi ki; “\u0130\u00e7y\u00fcz\u00fcn\u00fc bilmedi\u011fim bir \u015feyi yapman\u0131 istemekten sana s\u0131\u011f\u0131n\u0131r\u0131m. E\u011fer sen beni affetmez, bana merhamet etmezsen h\u00fcsrana u\u011frayanlardan olurum.”<\/strong><\/p>\n

Bu dinde insanlar\u0131 biraraya getiren ba\u011f, bu dinin karakteristik \u00f6zelli\u011fini ortaya koyan, s\u0131rf bu dine \u00f6zg\u00fc bir sosyal ba\u011fd\u0131r. Bu orijinal sosyal ba\u011f, bu ilahi sisteme \u00f6zg\u00fc olan ufuklar\u0131, boyutlar\u0131 ve ama\u00e7lar\u0131 kucaklar.<\/p>\n

S\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz ba\u011f, kan ve soy ba\u011f\u0131 de\u011fildir; toprak ve yurt ba\u011f\u0131 de\u011fildir; a\u015firet ve oymak ba\u011f\u0131 de\u011fildir; renk ve dil ba\u011f\u0131 de\u011fildir; milliyet ve devlet ba\u011f\u0131 de\u011fildir; meslek ve s\u0131n\u0131f ba\u011f\u0131 de\u011fildir.<\/p>\n

\u0130sl\u00e2ma g\u00f6re sayd\u0131\u011f\u0131m\u0131z bu ba\u011flar\u0131n t\u00fcm\u00fc varoldu\u011fu halde, insanlar aras\u0131ndaki ili\u015fki kesik olabilir. Nitekim y\u00fcce Allah, “Oysa o\u011flum, ailemin bireylerinden biridir” <\/strong>diyen Hz. Nuh’a “Ya Nuh, o senin ailenden de\u011fildir” <\/strong>diye cevap verdikten sonra, kendisine nas\u0131l olup da o\u011flunun ailesinin bireylerinden biri olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, “\u00e7\u00fcnk\u00fc, iyi olmayan i\u015fler yapt\u0131” <\/strong>diye a\u00e7\u0131kl\u0131yor. Yani onunla aran\u0131zdaki iman ba\u011f\u0131 kesiktir, ya Nuh; “o halde i\u00e7y\u00fcz\u00fcn\u00fc bilmedi\u011fin bir \u015feyi yapmam\u0131 benden isteme.” <\/strong>Sen o\u011flunun, ailenin bireylerinden oldu\u011funu san\u0131yorsun, fakat bu san\u0131, bu “zann” yanl\u0131\u015ft\u0131r. Kesin olarak bilinen do\u011fru ise \u015fudur ki; o senin soyca o\u011flun olmas\u0131na ra\u011fmen, ailenin bireylerinden biri de\u011fildir.<\/p>\n

Bu nokta, insanlar aras\u0131 ba\u011flar ve sosyal ili\u015fkiler konusundaki bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 bak\u0131m\u0131ndan bu din ile de\u011fi\u015fik cahiliye sistemleri aras\u0131ndaki yol ay\u0131r\u0131m\u0131n\u0131 belirleyen belirgin ve bariz bir kilometre ta\u015f\u0131d\u0131r. Cahiliye sistemleri kimi zaman kan ve soy ba\u011f\u0131n\u0131, kimi zaman toprak ve yurt ba\u011f\u0131n\u0131, kimi zaman oymak ve a\u015firet ba\u011f\u0131n\u0131, kimi zaman renk ve dil ba\u011f\u0131n\u0131, kimi zaman milliyet ve devlet ba\u011f\u0131n\u0131, kimi zaman meslek ve sosyal s\u0131n\u0131f ba\u011f\u0131n\u0131, kimi zaman ortak \u00e7\u0131kar ba\u011f\u0131n\u0131, kimi zaman ortak tarih ba\u011f\u0131n\u0131 ve kimi zaman ortak gelecek ba\u011f\u0131n\u0131 insanlar\u0131 biraraya getiren ba\u011f olarak sayarlar. Bunlar\u0131n hepsi, aralar\u0131ndaki \u00e7eli\u015fkilere ve uyuma ra\u011fmen, hep birarada \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015f\u00fcncesinin \u00f6z\u00fcne taban tabana z\u0131tt\u0131rlar.<\/p>\n

“\u0130nsanlar\u0131 en do\u011fru yola ileten” \u015fu Kur’an’da ifadesini bulan ve Kur’an’la ayn\u0131 do\u011frultuyu payla\u015fan, ayn\u0131 hedefe y\u00f6nelen Peygamberimizin -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun- direktiflerinde somutla\u015fan, tutarl\u0131 ilahi sistem, m\u00fcsl\u00fcman \u00fcmmeti bu \u00f6nemli ilke ve yollar\u0131n ay\u0131r\u0131m\u0131nda beliren, bariz kilometre ta\u015f\u0131 do\u011frultusunda e\u011fitmeye, yeti\u015ftirmeye koyulmu\u015ftur.<\/p>\n

Hz. Nuh ile o\u011flu aras\u0131ndaki bu surede anlat\u0131lan ili\u015fki \u00f6rne\u011fi, baba ile o\u011flu aras\u0131ndaki birle\u015ftirici ba\u011fa ili\u015fkin \u00f6rnektir. Bu ili\u015fkinin di\u011fer d\u00fczeylerdeki \u00f6rnekleri de ba\u015fka surelerde g\u00fcndeme getirilerek cahiliye sistemlerinin ge\u00e7erli sayd\u0131klar\u0131 \u00f6b\u00fcr sosyal ba\u011flar\u0131n anlams\u0131zl\u0131\u011f\u0131 ifade edilmi\u015ftir. Bu \u00f6rnekler yolu ile \u0130sl\u00e2m\u0131n ge\u00e7erli sayd\u0131\u011f\u0131 tek ba\u011f, tek ger\u00e7ek sosyal ili\u015fki bi\u00e7imi vurgulanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

Bu ili\u015fkilerin evl\u00e2t-baba ba\u011f\u0131na ili\u015fkin \u00f6rne\u011fi Hz. \u0130brahim ile babas\u0131 ve soyda\u015flar\u0131 aras\u0131ndaki \u00f6rnek arac\u0131l\u0131\u011f\u0131 ile \u015f\u00f6yle dile getiriliyor:<\/p>\n

“Ey Muhammed, kitapta \u0130brahim hakk\u0131nda anlatt\u0131klar\u0131m\u0131z\u0131 hat\u0131rla. O son derece d\u00fcr\u00fcst bir peygamberdi.<\/strong><\/p>\n

Hani babas\u0131na dedi ki; `Ey babac\u0131\u011f\u0131m, niye i\u015fitmeyen, g\u00f6rmeyen ve sana hi\u00e7bir yarar\u0131 olmayan putlara tap\u0131yorsun.’<\/strong><\/p>\n

`Ey babac\u0131\u011f\u0131m, kesinlikle sana gelmemi\u015f olan bir bilgi bana geldi; o halde .bana uy da seni d\u00fcz yola erdireyim.’<\/strong><\/p>\n

`Ey babac\u0131\u011f\u0131m, \u015feytana kul olma; \u00e7\u00fcnk\u00fc \u015feytan rahmeti bol olan Allah’a ba\u015f kald\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r.’<\/strong><\/p>\n

Ey Babac\u0131\u011f\u0131m, senin Allah’dan gelecek bir azaba \u00e7arpt\u0131r\u0131larak \u015feytan\u0131n dostu olaca\u011f\u0131ndan korkuyorum.’<\/strong><\/p>\n

Babas\u0131 ona `Ey \u0130brahim, sen benim tanr\u0131lar\u0131ma s\u0131rt m\u0131 \u00e7eviriyorsun? E\u011fer bu tutumundan vazge\u00e7mezsen, seni ta\u015fa tutarak \u00f6ld\u00fcr\u00fcr\u00fcm, uzun bir s\u00fcre yan\u0131mdan uzakla\u015f” dedi. \u0130brahim, babas\u0131na dedi ki; `Esenlik dilerim sana. Senin i\u00e7in Rabbimden af dileyece\u011fim, hi\u00e7 ku\u015fkusuz-benim Rabbim l\u00fctufk\u00e2rd\u0131r.’<\/strong><\/p>\n

`Sizi, Allah’\u0131 bir yana b\u0131rakarak tapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z putlarla ba\u015fba\u015fa b\u0131rak\u0131p bir yana \u00e7ekiliyor ve Allah’a yalvar\u0131yorum. Umuyorum ki, Rabbime yalvarmakla k\u00f6t\u00fc olmaktan kurtulurum.’<\/strong><\/p>\n

\u0130brahim, onlar\u0131 tapt\u0131klar\u0131 putlarla ba\u015fba\u015fa b\u0131rakarak yanlar\u0131ndan ayr\u0131l\u0131nca, kendisine \u0130shak’\u0131 ve Yakub’u ba\u011f\u0131\u015flad\u0131k ve bunlar\u0131n her ikisini de peygamber yapt\u0131k. Onlara rahmetimizden pay verdik. Her dilde sayg\u0131 ile an\u0131lmalar\u0131n\u0131 sa\u011flad\u0131k.” (Meryem Suresi 41-50)<\/strong><\/p>\n

Y\u00fcce Allah, Hz. \u0130brahim’e, kendisini insanl\u0131\u011fa \u00f6nder yapaca\u011f\u0131n\u0131, ayr\u0131ca an\u0131s\u0131n\u0131 ya\u015fataca\u011f\u0131n\u0131 ve kendisinden sonra da peygamberlik zincirini s\u00fcrd\u00fcrece\u011fini m\u00fcjdelerken, bu konuda kendisine s\u00f6z verip taahh\u00fctte bulunurken, bir yandan da kendisi ile soyu aras\u0131ndaki birle\u015ftirici ba\u011f\u0131n ne olmas\u0131 gerekti\u011fini \u00f6\u011fretiyor, telkin ediyor. Okuyoruz:<\/p>\n

“Hani Rabbi, \u0130brahim’i birtak\u0131m emirler ile denemi\u015f, o da onlar\u0131 yerine getirmi\u015fti. Bunun \u00fczerine Allah `Seni insanlara \u00f6nder yapaca\u011f\u0131m’ demi\u015fti. \u0130brahim `Soyumdan da \u00f6nderler \u00e7\u0131ks\u0131n’ deyince, Allah `Zalimler, asla bu taahh\u00fcd\u00fcm\u00fcn kapsam\u0131na girmezler’ dedi.<\/strong><\/p>\n

“Hani \u0130brahim `Ey Rabbim, bu \u015fehri g\u00fcvenli bir yer k\u0131l, halk\u0131ndan Allah’a ve ahiret g\u00fcn\u00fcne inananlar\u0131 \u00e7e\u015fitli \u00fcr\u00fcnlerle r\u0131z\u0131kland\u0131r’ dedi. Allah da `Onlar dan k\u00e2fir olanlar\u0131 ise k\u0131sa bir s\u00fcre ge\u00e7indirir, sonra cehennem azab\u0131na katlanmak zorunda b\u0131rak\u0131r\u0131m. `Ne k\u00f6t\u00fc bir ak\u0131bettir o!’ dedi.” (Bakara Suresi 124-126)<\/strong><\/p>\n

Y\u00fcce Allah, kar\u0131-koca aras\u0131ndaki ili\u015fkiye de Hz. Nuh ile e\u015fi aras\u0131ndaki ili\u015fkiyi, Hz. L\u00fbt ile e\u015fi aras\u0131ndaki ili\u015fkiyi ve bunlar\u0131n kar\u015f\u0131t\u0131 olarak da Firavun ile e\u015fi aras\u0131ndaki ili\u015fkiyi \u00f6rnek g\u00f6steriyor. Okuyoruz:<\/p>\n

“Allah, k\u00e2firlere Nuh’un kar\u0131s\u0131 ile L\u00fbt’un kar\u0131s\u0131n\u0131 \u00f6rnek g\u00f6sterir. Bu iki kad\u0131n, iki iyi kulumuzun nik\u00e2h\u0131 alt\u0131ndayken kocalar\u0131na kar\u015f\u0131 ihanet ederek k\u00e2firliklerini gizlemi\u015flerdi de e\u015fleri Allah’\u0131n azab\u0131n\u0131 onlar\u0131n ba\u015flar\u0131ndan savamam\u0131\u015flard\u0131. Onlara `Siz de cehenneme girenlerle birlikte cehenneme giriniz’ dendi.”<\/strong><\/p>\n

“Allah, m\u00fc’minlere Firavun’un kar\u0131s\u0131n\u0131 \u00f6rnek g\u00f6sterir. Hani O `Ya Rabbi, bana kendi kat\u0131ndan cennette bir ev haz\u0131rla; beni Firavun’dan ve onun i\u015fledi\u011fi k\u00f6t\u00fcl\u00fcklerden koru; beni zalimler g\u00fcruhunun elinden kurtar’ dedi.” (Tahrim Suresi 10-11)<\/strong><\/p>\n

Kur’an-\u0131 Kerim, m\u00fc’minler ile aileleri, soyda\u015flar\u0131, yurtlar\u0131, topraklar\u0131, evleri barklar\u0131, mallar\u0131, \u00e7\u0131karlar\u0131, ge\u00e7mi\u015fleri ve gelecekleri aras\u0131ndaki ili\u015fkiyi de \u00f6rnekler ile anlat\u0131yor. Bu \u00f6rnekler, Hz. \u0130brahim’in ve \u00e7evresindeki m\u00fc’minler ile soyda\u015flar\u0131 aras\u0131ndaki ili\u015fkilerde ve “Eshab-\u0131 Kehf” diye an\u0131lan “Ma\u011faraya s\u0131\u011f\u0131nm\u0131\u015f gen\u00e7ler” ile aileleri, soyda\u015flar\u0131, evleri-barklar\u0131 ve yurtlar\u0131 aras\u0131ndaki ili\u015fkilerde somut bi\u00e7imde g\u00fcndeme getiriliyor. Okuyal\u0131m:<\/p>\n

“\u0130brahim’de ve onunla birlikte olan m\u00fc’minlerde sizin i\u00e7in uyulacak g\u00fczel bir \u00f6rnek vard\u0131r. Hani onlar soyda\u015flar\u0131na \u015f\u00f6yle demi\u015flerdi; `Biz sizden ve Allah’\u0131 bir yana b\u0131rakarak tapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z putlardan uza\u011f\u0131z; sizin dininizi reddediyoruz; tek Allah’a inan\u0131ncaya kadar sizinle aram\u0131zda d\u00fc\u015fmanl\u0131k ve \u00f6fke egemendir.” (Mumtehine Suresi 4)<\/strong><\/p>\n

“Ey Muhammed, sen `Eshab-\u0131 Kehf’in ve Eshab-\u0131 Rak\u0131m’\u0131n \u015fa\u015f\u0131rt\u0131c\u0131 mucizelerimizden biri oldu\u011funu mu san\u0131yorsun?<\/strong><\/p>\n

Hani birka\u00e7 gen\u00e7 ma\u011faraya s\u0131\u011f\u0131nm\u0131\u015flar ve `Ey Rabbimiz, bize kat\u0131ndan rahmet ba\u011f\u0131\u015fla, bize \u015fu i\u015fimizden bir kurtulu\u015f yolu g\u00f6ster’ dediler.<\/strong><\/p>\n

Bunun \u00fczerine onlar\u0131 ma\u011farada y\u0131llarca uyuttuk.<\/strong><\/p>\n

Sonra iki gruptan hangisinin bu uyku s\u00fcresini do\u011fru olarak hesap edece\u011fini belirlemek \u00fczere onlar\u0131 uyand\u0131rd\u0131k.<\/strong><\/p>\n

Ey Muhammed, biz sana onlar\u0131n hik\u00e2yelerini do\u011fru olarak anlat\u0131yoruz. Onlar Rabblerine inanm\u0131\u015f bir grup gen\u00e7ti, onlar\u0131n hidayet bilincini artt\u0131rm\u0131\u015ft\u0131k.<\/strong><\/p>\n

Kalplerini peki\u015ftirmi\u015ftik. Hani aya\u011fa kalk\u0131p \u015f\u00f6yle demi\u015flerdi; `Bizim Rabbimiz, g\u00f6klerin ve yerin Rabbidir; ondan ba\u015fkas\u0131na imdad\u0131m\u0131za \u00e7a\u011f\u0131rmay\u0131z, yoksa sa\u00e7malam\u0131\u015f oluruz.’<\/strong><\/p>\n

`\u015eu soyda\u015flar\u0131m\u0131z, Allah’\u0131 bir yana b\u0131rakarak \u00e7e\u015fitli ilahlar edindiler; onlar\u0131n ilah olduklar\u0131na ili\u015fkin kesin delil g\u00f6stermeleri gerekmez mi? Allah’a kar\u015f\u0131 yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?’<\/strong><\/p>\n

\u0130\u00e7lerinden biri dedi ki; `Madem ki, soyda\u015flar\u0131n\u0131zla ve onlar\u0131n Allah’\u0131 bir yana b\u0131rakarak tapt\u0131klar\u0131 putlarla ili\u015fkinizi kestiniz, o halde ma\u011faraya s\u0131\u011f\u0131n\u0131n\u0131z, Rabbiniz \u00fczerinize rahmetinden bir pay yays\u0131n ve \u015fu i\u015finizde size kurtulu\u015f yolu g\u00f6stersin.” (Kehf Suresi 9-16)<\/strong><\/p>\n

Y\u00fcce Allah’\u0131n g\u00f6sterdi\u011fi bu \u00f6rnekler, peygamberlerden ve m\u00fc’minlerden olu\u015fan onurlu hak yolcular\u0131n\u0131n kafilesinin hayatlar\u0131ndan al\u0131nm\u0131\u015f kesitlerdir. Tarihin alacakaranl\u0131\u011f\u0131ndan beri yoluna devam eden bu onurlu kervan\u0131n ba\u015flar\u0131ndan ge\u00e7en bu \u00f6rnek olaylar, m\u00fcsl\u00fcman \u00fcmmetin yoluna \u0131\u015f\u0131k tutuyor, bu \u00fcmmete yolunun i\u015faret levhas\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6steriyor. \u0130sl\u00e2m \u00fcmmetinin \u00f6n\u00fcne dikilen bu belirgin i\u015faret levhas\u0131 ona k\u0131lavuzluk ediyor, m\u00fcsl\u00fcman toplumun hangi sosyal ba\u011f etraf\u0131nda birle\u015fmesi gerekti\u011fini, ba\u015fka t\u00fcrl\u00fcs\u00fcn\u00fc ge\u00e7erli saymayaca\u011f\u0131 bu b\u00fct\u00fcnle\u015ftirici ba\u011f\u0131n ne oldu\u011funu belirliyor. Bu ba\u011fa sar\u0131lmam\u0131z\u0131 y\u00fcce Allah bizden \u0131srarla istiyor; kesin bir kararl\u0131l\u0131kla bu do\u011frultunun g\u00f6sterdi\u011fi yolda ilerlememizi emrediyor. Bu ilahi emir, bir\u00e7ok durumlarda ve Kur’an-\u0131 Kerim’in \u00e7ok say\u0131daki direktifinde somut olarak ifade ediliyor. Bu konudaki birka\u00e7 \u00f6rne\u011fi birlikte okuyal\u0131m.<\/p>\n

“Allah’a ve ahiret g\u00fcn\u00fcne inanan bir toplumun, Allah’a ve O’nun peygamberine isyan eden kimselere sevgi beslediklerini g\u00f6remezsin. \u0130sterse bu kimseler babalar\u0131, o\u011fullar\u0131, karde\u015fleri ve yak\u0131n akrabalar\u0131 olsunlar. Bu m\u00fc’minler var ya, Allah iman\u0131 onlar\u0131n kalplerine i\u015fledi ve onlar\u0131 kendi ba\u011f\u0131\u015f\u0131 olan bir ruhla destekledi. Onlar\u0131 altlar\u0131ndan \u0131rmaklar akan ve i\u00e7lerinde ebedi olarak kalacaklar\u0131 cennetlere yerle\u015ftirir. Allah onlardan ho\u015fnut oldu\u011fu gibi onlar da Allah’dan ho\u015fnutturlar. Onlar Allah’\u0131n taraftarlar\u0131d\u0131rlar. Haberin olsun ki, kurtulu\u015fa erecek olanlar, Allah’\u0131n taraftarlar\u0131d\u0131r.” (M\u00fccadele Suresi 22)<\/strong><\/p>\n

“Ey m\u00fc’minler, benim ve sizin ortak d\u00fc\u015fmanlar\u0131m\u0131z\u0131 dost edinmeyiniz. Onlar size gelen ger\u00e7e\u011fi ink\u00e2r ettikleri halde, siz onlara sevgi g\u00f6steriyorsunuz. Onlar, s\u0131rf Rabbiniz olan Allah’a inan\u0131yorsunuz diye Peygamber’i ve siz\u00ef yurdunuzdan \u00e7\u0131kar\u0131yorlar. E\u011fer siz benim yolumda sava\u015fmak ve ho\u015fnutlu\u011fumu kazanmak i\u00e7in yola \u00e7\u0131km\u0131\u015fsan\u0131z, onlara nas\u0131l sevgi g\u00f6sterirsiniz? Ben sizin gerek sakl\u0131 tuttu\u011funuz ve gerekse a\u00e7\u0131\u011fa vurdu\u011funuz duygular\u0131n\u0131z\u0131 herkesten iyi bilirim. Aran\u0131zdan kim onlara sevgi g\u00f6sterirse, do\u011fru yoldan sapm\u0131\u015f olur.” (Mumtehine 1)<\/strong><\/p>\n

“Yak\u0131nlar\u0131n\u0131z\u0131n ve \u00e7ocuklar\u0131n\u0131z\u0131n, k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc size hi\u00e7bir faydas\u0131 olmaz. Allah onlarla sizi ay\u0131r\u0131r. Allah yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z her i\u015fi g\u00f6r\u00fcr.”<\/strong><\/p>\n

\u0130brahim’de ve onunla birlikte olan m\u00fc’minler de sizin i\u00e7in uyulacak g\u00fczel bir \u00f6rnek vard\u0131r… (Mumteh\u00efne Suresi 3-4)<\/strong><\/p>\n

“Ey m\u00fc’minler, e\u011fer babalar\u0131n\u0131z ve karde\u015fleriniz k\u00e2firli\u011fi m\u00fcminli\u011fe tercih etmi\u015flerse, sak\u0131n onlar\u0131 dost, yanda\u015f edinmeyiniz. Kimler b\u00f6ylelerini dost edinirlerse, onlar zalimlerin ta kendileridirler.’ (Tevbe Suresi 23)<\/strong><\/p>\n

“Ey m\u00fc’minler, yahudileri ve hristiyanlar\u0131 dost edinmeyiniz. Onlar birbirlerinin dostlar\u0131d\u0131rlar. Sizden kim onlar\u0131 dost edinirse o onlardan olur. Allah zalimleri do\u011fru yola iletmez.” (Maide Suresi 51)<\/strong><\/p>\n

\u0130SLAM TOPLUMUNUN ORGAN\u0130K OLU\u015eUMU<\/strong><\/p>\n

\u0130\u015fte m\u00fcsl\u00fcman toplumun ili\u015fkilerini, yap\u0131sal \u00f6zelli\u011fini ve organik olu\u015fumunu d\u00fczenleyen temel kural b\u00f6yle belirlenmi\u015ftir. Bu toplumu eski-yeni b\u00fct\u00fcn zamanlar\u0131n cahiliye toplumlar\u0131ndan ay\u0131rdedecek olan, bu temel kurald\u0131r. Buna g\u00f6re toplumu, y\u00fcce Allah’\u0131n bu ayr\u0131cal\u0131kl\u0131 toplum i\u00e7in se\u00e7mi\u015f oldu\u011fu bu temel kural d\u0131\u015f\u0131ndaki herhangi bir ba\u015fka kurala dayand\u0131rma giri\u015fimini “\u0130sl\u00e2m” ile biraraya getirmek, “\u0130sl\u00e2m” ile ba\u011fda\u015ft\u0131rmak m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. M\u00fcsl\u00fcman olduklar\u0131n\u0131 s\u00f6yledikleri halde toplumlar\u0131n\u0131 cahiliye toplumlar\u0131na \u00f6zg\u00fc birle\u015ftirici ilkelerden birine ya da birka\u00e7\u0131na dayand\u0131ranlar, \u0130sl\u00e2m\u0131n inan\u00e7 ilkesini yerlerine koydu\u011fu cahiliyeye \u00f6zg\u00fc toplumsal ba\u011flar\u0131 ge\u00e7erli sayanlar, ya \u0130sl\u00e2m\u0131 bilmiyorlar, ya da ona kar\u015f\u0131d\u0131rlar. Her iki durumda da \u0130sl\u00e2m, b\u00f6yle kimselerin lafta kalan, uygulamaya yans\u0131mayan, hatta fiilen cahiliye ilkelerini tercih etmelerine engel olmayan m\u00fcsl\u00fcmanl\u0131k iddialar\u0131n\u0131 tan\u0131maz.<\/p>\n

Bu ilkeye ili\u015fkin o s\u00f6zlerimizi burada noktal\u0131yoruz. \u00c7\u00fcnk\u00fc onun iyice belirginlik kazand\u0131\u011f\u0131 kan\u0131s\u0131nday\u0131z. \u015eimdi de y\u00fcce Allah’\u0131n neden toplumu bu ilke \u00fczerine kurdu\u011funu, bu ilahi karar\u0131n baz\u0131 gerek\u00e7elerini irdelemeye \u00e7al\u0131\u015fal\u0131m:<\/p>\n

1- \u0130nan\u00e7, “insan”\u0131n en y\u00fcce \u00f6zelliklerini, onu hayvanlar aleminden ay\u0131ran en \u00fcst\u00fcn karakteristiklerini sembolize eder. \u00c7\u00fcnk\u00fc O, insan\u0131n bile\u015fiminde ve yap\u0131s\u0131ndaki hayvan bile\u015fimini ve yap\u0131s\u0131n\u0131 a\u015fan unsurla ilgilidir. Bu hayvan bile\u015fiminde bulunmad\u0131\u011f\u0131 halde, insan bile\u015fimine giren unsur, ruhi unsurdur. \u0130nsan\u0131 bilinen bi\u00e7imi ile insan yapan; bu unsurdur. Hatta son zamanlarda koyu Allah tan\u0131mazlar (ateistler) ve en su kat\u0131lmam\u0131\u015f maddeciler bile inanc\u0131n, insan\u0131 hayvandan k\u00f6kl\u00fc bi\u00e7imde ay\u0131ran ayr\u0131cal\u0131klardan biri oldu\u011funun fark\u0131na varm\u0131\u015flard\u0131r. (Bu adamlardan biri “Yeni Darwin’cilik” ak\u0131m\u0131n\u0131n \u00f6nc\u00fclerinden biri olan Julian Huxley’dir.)<\/p>\n

Bu y\u00fczden ger\u00e7ek uygarl\u0131\u011f\u0131n doru\u011funa ermi\u015f olan bir insan toplumunun birle\u015ftirici ba\u011f\u0131 “inan\u00e7 sistemi” olmal\u0131d\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc inan\u00e7 sistemi, insan\u0131 hayvandan ay\u0131ran en \u00f6ncelikli insan \u00f6zelli\u011fi ile ilgili bir unsurdur. \u0130nsan toplumunun birle\u015ftirici ba\u011f\u0131, insan ile hayvan aras\u0131nda ortak olan niteliklerle ilgili bir unsur olmamal\u0131d\u0131r. Mesel\u00e2 toprak, mera, \u00e7\u0131kar ve s\u0131n\u0131rlar gibi unsurlar, insanlar i\u00e7in oldu\u011fu kadar, hayvanlar i\u00e7in de ge\u00e7erli unsurlard\u0131r. Bunlar koru ve otlama alan\u0131 gibi kavramlar\u0131 \u00e7a\u011fr\u0131\u015ft\u0131r\u0131rlar! Yine insan toplumunun temel harc\u0131 kan, soy, a\u015firet, \u0131rk, milliyet, devlet, deri rengi ve dil gibi ortak nitelikler de olmamal\u0131d\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu niteliklerin t\u00fcm\u00fc insan ile hayvanlar aras\u0131nda ortak niteliklerdir. \u0130nsana \u00f6zg\u00fc olup da hayvanda bulunmayan nitelikler ak\u0131lla ve kalple ilgili etkinliklerdir.<\/p>\n

2- Bunun yan\u0131s\u0131ra inan\u00e7, insan\u0131 hayvandan ay\u0131ran bir ba\u015fka unsurla ili\u015fkilidir. Bu unsur tercih etme ve irade unsurudur. Her insan erginlik \u00e7a\u011f\u0131na erince benimsedi\u011fi inanc\u0131 \u00f6zg\u00fcr iradesi ile se\u00e7ebilir. B\u00f6ylece i\u00e7inde \u00f6zg\u00fcr bi\u00e7imde ya\u015famak istedi\u011fi toplum t\u00fcr\u00fcn\u00fc belirler. Ba\u011flanaca\u011f\u0131 ve hayat\u0131nda rehber edinece\u011fi inan\u00e7 sistemini; sosyal, ekonomik, siyasi ve ahl\u00e2ki d\u00fczeni tercih eder.<\/p>\n

Fakat bu ki\u015fi kan\u0131n\u0131, soyunu, derisinin rengini, milliyetini ve devletini belirleyemez: Ayr\u0131ca do\u011fum yeri olmas\u0131n\u0131 istedi\u011fi y\u00f6reyi ve kafas\u0131ndaki kavramlarla \u00f6zde\u015fle\u015fecek olan ana dilini kendi tercihi ile belirleyemez. Cahiliye toplumlar\u0131nda birle\u015ftirici ba\u011flar olarak say\u0131lan di\u011fer \u00e7evre \u015fartlar\u0131 da b\u00f6yledir. B\u00fct\u00fcn bu \u015fartlar insan\u0131n d\u00fcnyaya geli\u015finden \u00f6nce belirleniyor. \u0130nsan\u0131n bu \u015fartlara ili\u015fkin ne g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc al\u0131n\u0131yor ve ne de kendisine dan\u0131\u015f\u0131l\u0131yor. Bunlar ona d\u0131\u015fardan empoze ediliyor, onlar\u0131n isteyip istemedi\u011fine bak\u0131lm\u0131yor. E\u011fer insan\u0131n d\u00fcnyaya ve ahirete ili\u015fkin gelece\u011fi -ya da sadece d\u00fcnyaya ili\u015fkin gelece\u011fi- kendisine d\u0131\u015fardan empoze edilen bu t\u00fcr \u015fartlara ba\u011flan\u0131rsa o zaman. o insan \u00f6zg\u00fcr iradeden, serbest tercihten yoksun b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f demektir. B\u00f6yle olunca da kendisini insan yapan en \u00f6ncelikli ayr\u0131cal\u0131ktan mahrum edilmi\u015f, insan\u0131 onurlu k\u0131lan dayanaklar\u0131n en k\u00f6kl\u00fclerinden biri y\u0131k\u0131lm\u0131\u015f; hatta insan\u0131 di\u011fer canl\u0131lardan ay\u0131ran, insani yap\u0131s\u0131n\u0131n ve bile\u015fiminin \u00f6z\u00fcn\u00fc olu\u015fturan temel niteliklerden biri dinamitlenmi\u015f olur.<\/p>\n

\u0130nsan\u0131 insan yapan \u00f6zellikleri korumak i\u00e7in, y\u00fcce Allah’\u0131n insana ba\u011f\u0131\u015flad\u0131\u011f\u0131 bu \u00f6zelliklerle uyumlu onuru zedelememek i\u00e7in, \u0130sl\u00e2m, inan\u00e7 sistemini, m\u00fcsl\u00fcman toplumun birle\u015ftirici ba\u011f\u0131 yap\u0131yor. Erginlik \u00e7a\u011f\u0131na giren herkesin \u00f6zg\u00fcr iradesi ile se\u00e7ebilece\u011fi bu birle\u015ftirici ba\u011fa g\u00f6re fertlerin kendi geleceklerini belirlemelerine imk\u00e2n veriyor. Toplumun birle\u015ftirici ba\u011f\u0131n\u0131 zorunlu fakt\u00f6rlerin olu\u015fturmas\u0131n\u0131 reddediyor. \u00c7\u00fcnk\u00fc insan\u0131n bu fakt\u00f6rlerin ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131nda hi\u00e7bir ki\u015fisel rol\u00fc olmad\u0131\u011f\u0131 gibi, onlar\u0131 iste\u011fine g\u00f6re de\u011fi\u015ftirmeye de g\u00fcc\u00fc yetmez.<\/p>\n

3- Birle\u015ftirici ba\u011f\u0131 inan\u00e7 sistemi olan, d\u0131\u015fardan empoze edilen di\u011fer zorunlu fakt\u00f6rleri birle\u015ftirici saymayan bir toplum, b\u00fct\u00fcn insanlara kap\u0131s\u0131 a\u00e7\u0131k, milletler \u00fcst\u00fc bir toplum kurabilir. B\u00f6yle bir topluma her \u0131rktan, her renkten, her dilden, her soydan, her kan grubundan, her y\u00f6reden ve her b\u00f6lgeden insanlarla s\u0131n\u0131rlanmam\u0131\u015f \u00f6zg\u00fcr iradeleri ve ki\u015fisel tercihleri ile kat\u0131labilirler. Hi\u00e7bir engel onlar\u0131 bu serbest kat\u0131lmadan al\u0131koyamaz. Hi\u00e7bir \u015fey \u00f6nlerine dikilemez. \u0130nsan\u0131 insan yapan y\u00fcce \u00f6zelliklere ters d\u00fc\u015fen hi\u00e7bir yapmac\u0131k co\u011frafi s\u0131n\u0131r yollar\u0131n\u0131 kesemez. B\u00fct\u00fcn insana \u00f6zg\u00fc yetenekler ve g\u00fc\u00e7ler bu toplumun potas\u0131na akar, bir alanda toplan\u0131r. B\u00f6ylece b\u00fct\u00fcn \u0131rklar\u0131n yeteneklerinden yararlanan, hi\u00e7bir insan grubunun becerisine kap\u0131lar\u0131n\u0131 kapatmayan uluslar \u00fcst\u00fc bir “insan uygarl\u0131\u011f\u0131” ortaya \u00e7\u0131kar. Bu uygarl\u0131\u011f\u0131n geni\u015f ufuklu egemenli\u011fi alt\u0131nda her renkten, her \u0131rktan, her soydan ve her b\u00f6lgeden insan ortak bir \u00fcreticilik ideali etraf\u0131nda ay\u0131r\u0131ms\u0131z bir mutlulu\u011fun tad\u0131n\u0131 \u00e7\u0131kar\u0131r.<\/p>\n

“\u0130sl\u00e2m sistemi bu alanda g\u00f6z kama\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 pratik sonu\u00e7lar elde etmi\u015ftir. Irk, b\u00f6lge, renk,. dil, k\u0131sa vadeli menfaat ve anlams\u0131z co\u011frafi s\u0131n\u0131r ba\u011flar\u0131na dayanan de\u011fil de s\u0131rf inan\u00e7 ba\u011f\u0131na dayanan bir \u0130sl\u00e2m birli\u011fi kurmu\u015ftur. Bu geni\u015f \u00e7apl\u0131 toplumda insan ile hayvan aras\u0131ndaki ortak nitelikleri arka plana atarak “insan\u0131 insan yapan” \u00f6zellikleri \u00f6n plana \u00e7\u0131karm\u0131\u015f, geli\u015ftirip y\u00fcceltmi\u015ftir. Bu sistemin pratik hayata yans\u0131yan g\u00f6z kama\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 sonu\u00e7lar\u0131n\u0131n ba\u015fl\u0131calar\u0131 \u015funlar oldu: \u0130sl\u00e2m toplumu b\u00fct\u00fcn \u0131rklara, renklere ve dillere kucak a\u00e7an “a\u00e7\u0131k” bir toplum oldu. \u0130nsan gruplar\u0131 aras\u0131ndaki b\u00fct\u00fcn “hayvan” k\u00f6kenli basit birle\u015fme engellerini ortadan kald\u0131rd\u0131. B\u00f6ylece b\u00fct\u00fcn \u0131rklardaki insan\u0131 insan yapan \u00f6zellikler ve yetenekler \u0130sl\u00e2m potas\u0131na akt\u0131. S\u00f6zkonusu yetenekler ve \u00f6zellikler bu potada eriyip kayna\u015ft\u0131ktan sonra olduk\u00e7a k\u0131sa bir s\u00fcre i\u00e7inde \u00fcst\u00fcn bir organik sentez meydana getirdi. Bu homojen, uyumlu ve \u015fa\u015f\u0131rt\u0131c\u0131 insan k\u00fctlesi, b\u00f6lgeleri aras\u0131ndaki mesafelerin uzakl\u0131\u011f\u0131na ve zaman\u0131n ula\u015f\u0131m imk\u00e2nlar\u0131n\u0131n yetersizli\u011fine ra\u011fmen g\u00fcn\u00fcndeki t\u00fcm insanl\u0131k enerjilerinin \u00f6z\u00fcn\u00fc i\u00e7eren parlak ve b\u00fcy\u00fck bir uygarl\u0131k kurdu<\/p>\n

“Bu \u00fcst\u00fcn toplumda Arab\u0131, \u0130ranl\u0131’s\u0131, \u015eaml\u0131s\u0131, M\u0131s\u0131rl\u0131s\u0131, Kuzey Afrikal\u0131s\u0131, T\u00fcrk’\u00fc, \u00c7inlisi, Hintlisi, Bizansl\u0131s\u0131, eski Yunanl\u0131s\u0131, Endonezyal\u0131s\u0131, Afrikal\u0131s\u0131, bunlar gibi daha bir\u00e7ok \u0131rktan insan biraraya geldi. Bu \u0131rklar\u0131n ayn\u0131 potada toplanan yetenekleri, dayan\u0131\u015fmal\u0131 ve uyumlu bir \u00e7al\u0131\u015fma ile \u0130sl\u00e2m toplumunu ve \u0130sl\u00e2m uygarl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kurdu. Bu uygarl\u0131k hi\u00e7bir zaman “Arap uygarl\u0131\u011f\u0131” olmad\u0131, “\u0130sl\u00e2m uygarl\u0131\u011f\u0131” oldu; hi\u00e7bir zaman “\u0131rk”‘ damgas\u0131 ta\u015f\u0131mad\u0131, her zaman “inan\u00e7” damgas\u0131 ta\u015f\u0131d\u0131.<\/p>\n

Bu insanlar\u0131n t\u00fcm\u00fc e\u015fitlik ilkesi uyar\u0131nca, sevgi ba\u011f\u0131 etraf\u0131nda kayna\u015farak ve ayn\u0131 amaca y\u00f6nelerek biraraya gelmi\u015fler, hepsi yeteneklerini son noktas\u0131na kadar kullanm\u0131\u015flar, \u0131rklar\u0131n\u0131n en k\u00f6kl\u00fc \u00f6zelliklerini harekete ge\u00e7irmi\u015fler; ki\u015fisel, \u0131rk\u00ee ve tarihi b\u00fct\u00fcn tecr\u00fcbelerini ortaya d\u00f6km\u00fc\u015fler. B\u00f6ylece ortak bir toplum kurmu\u015flar. Hepsi bu toplumun e\u015fit \u00fcyesi idiler. Bu toplumdaki birle\u015ftirici ba\u011flar\u0131 tek olan Allah’lar\u0131 ile ilgili idi. Bu toplumda sadece “insan”l\u0131klar\u0131 -engelsiz olarak- \u00f6n planda idi. Bu kadar zengin sosyal birikim, tarih boyunca hi\u00e7bir toplumda biraraya gelmemi\u015ftir.<\/p>\n

“\u00d6rnek verecek olursak, eski \u00e7a\u011flar\u0131n en \u00fcnl\u00fc be\u015feri birle\u015fme hareketi, Roma \u0130mparatorlu\u011fu idi. Bu imparatorlu\u011fun yap\u0131s\u0131nda bir\u00e7ok \u0131rklar, bir\u00e7ok diller, bir\u00e7ok renkler ve bir\u00e7ok k\u00fclt\u00fcr sentezleri biraraya gelmi\u015fti. Fakat b\u00fct\u00fcn bunlar\u0131 kayna\u015ft\u0131ran ortak ba\u011f “insana \u00f6zg\u00fc sosyal ba\u011f” de\u011fildi, b\u00fct\u00fcn bu de\u011fi\u015fik unsurlar “inan\u00e7” gibi y\u00fcce bir de\u011ferin potas\u0131nda eritilmemi\u015fti. Bu imparatorlukla bir yandan sosyal s\u0131n\u0131f ilkesine dayal\u0131 birlik vard\u0131. Bir tarafta aristokratlar ve \u00f6b\u00fcr tarafta k\u00f6leler s\u0131n\u0131f\u0131 vard\u0131. Bu imparatorluk ayn\u0131 zamanda \u0131rk\u00e7\u0131l\u0131k ilkesine dayan\u0131yordu; genel olarak Roma \u0131rk\u0131ndan gelenler y\u00f6netici, \u00f6b\u00fcr \u0131rklar ise k\u00f6le konumunda idi. Bu y\u00fczden bu imparatorluk hi\u00e7bir zaman \u0130sl\u00e2m toplumunun ula\u015ft\u0131\u011f\u0131 birle\u015fme ufkuna varamad\u0131 ve asla \u0130sl\u00e2m birli\u011finin verdi\u011fi meyveleri veremedi.<\/p>\n

“Yak\u0131n tarihte de ba\u015fka “birle\u015fme” \u00f6rnekleri g\u00f6r\u00fcld\u00fc. Mesel\u00e2 Britanya \u0130mparatorlu\u011fu bunlar\u0131n ba\u015fl\u0131calar\u0131ndan biridir. Fakat bu birlik, miras\u00e7\u0131s\u0131 oldu\u011fu Roma \u0130mparatorlu\u011fu gibi, \u0131rk\u00e7\u0131 ve s\u00f6m\u00fcrgeci bir birliktir. Yap\u0131s\u0131 \u0130ngiliz \u0131rk\u0131n\u0131n efendili\u011fi, egemenli\u011fi ve s\u0131n\u0131rlar\u0131 i\u00e7indeki di\u011fer milletlerin s\u00f6m\u00fcr\u00fclmesi ilkesine dayan\u0131r. Avrupa’da kurulan di\u011fer t\u00fcm imparatorluklar da b\u00f6yledir. Bir zamanlar\u0131n \u0130spanya \u0130mparatorlu\u011fu, Portekiz \u0130mparatorlu\u011fu gibi. Hepsi ayn\u0131 geri, \u00e7irkin ve i\u011fren\u00e7 d\u00fczeye tak\u0131ld\u0131 kald\u0131.”<\/p>\n

“Kom\u00fcnizm millet, \u0131rk, yurt, dil ve renk engellerini a\u015fan, ba\u015fka bir birlik t\u00fcr\u00fc kurmak istedi. Fakat kom\u00fcnizm, bu birli\u011fi her y\u00f6n\u00fc ile “insana yara\u015f\u0131r” bir temele de\u011fil “s\u0131n\u0131f” temeline dayand\u0131rd\u0131. Bu birlik eski Roma birli\u011finin bir ba\u015fka t\u00fcrl\u00fcs\u00fc oldu. Roma birli\u011fi “Aristokrat” z\u00fcmrenin egemenli\u011fine dayand\u0131\u011f\u0131 halde kom\u00fcnist birlik “proleterya”n\u0131n yani i\u015f\u00e7i s\u0131n\u0131f\u0131n\u0131n egemenli\u011fine dayan\u0131yor. Birli\u011fin egemen motifi, toplumun di\u011fer s\u0131n\u0131flar\u0131na kar\u015f\u0131 duyulan kara bir kin duygusudur.”<\/p>\n

“B\u00f6ylesine basit ama\u00e7l\u0131 ve kin motifli bir birlik, insan denen varl\u0131\u011f\u0131n en k\u00f6t\u00fc duygular\u0131n\u0131 d\u0131\u015fa yans\u0131tmaktan ba\u015fka bir sonu\u00e7 veremez. Bu birlik ilke olarak insan\u0131n sadece hayvani s\u0131fatlar\u0131n\u0131 \u00f6n plana \u00e7\u0131kartma, onlar\u0131 geli\u015ftirip k\u00f6kle\u015ftirme esas\u0131na dayan\u0131r. Ona g\u00f6re insan\u0131n “temel istekleri” beslenme, konut ve cinsiyet i\u00e7g\u00fcd\u00fcs\u00fcd\u00fcr. Oysa bunlar “temel hayvansal i\u00e7g\u00fcd\u00fcler”dir. Zaten kom\u00fcnizme g\u00f6re insanl\u0131k tarihi “ekmek pe\u015finde ko\u015fma” tarihidir.”<\/p>\n

“\u0130sl\u00e2m, insan\u0131 insan yapan en \u00f6ncelikli nitelikleri \u00f6n plana \u00e7\u0131karmay\u0131, kurdu\u011fu insani toplumda bunlar\u0131 geli\u015ftirip y\u00fcceltmeyi ama\u00e7layan ilahi sistemi ile b\u00fct\u00fcn di\u011fer sosyal birle\u015fme bi\u00e7imlerinden apayr\u0131 olmu\u015ftur ve apayr\u0131 olma niteli\u011fini s\u00fcrd\u00fcrmektedir. Bu sistemi b\u0131rak\u0131p ba\u015fka sisteme sapanlar; \u0131rk, milliyet, toprak, s\u0131n\u0131f gibi de\u011fi\u015fik ilkelere dayanan ve koku\u015fmu\u015f kom\u00fcnist d\u00fczene kadar varan de\u011fi\u015fik temellere dayal\u0131 ba\u015fka sistemler arayanlar ger\u00e7ekten “insan” d\u00fc\u015fmanlar\u0131d\u0131rlar. Bunlar insan\u0131n, evrende Allah taraf\u0131ndan yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 gibi, y\u00fcce \u00f6zellikleri ile apayr\u0131 ve se\u00e7kin bir t\u00fcr olarak ya\u015famas\u0131n\u0131 istemeyen kimselerdir. \u0130nsan toplumunun, yap\u0131s\u0131n\u0131 olu\u015fturan milletlerin olanca becerilerinden yeteneklerinden ve tecr\u00fcbelerinden kayna\u015fma ve uyum i\u00e7inde yararlanmas\u0131na raz\u0131 olmayan kimselerdir.”<\/p>\n

4-\u015eunu hat\u0131r\u0131m\u0131zdan hi\u00e7 \u00e7\u0131karmamal\u0131y\u0131z. Bu dinin d\u00fc\u015fmanlar\u0131 onun yap\u0131s\u0131ndaki ve uygulama stratejisindeki g\u00fc\u00e7l\u00fc noktalar\u0131 iyi biliyorlar. Nitekim y\u00fcce Allah bu d\u00fc\u015fmanlar hakk\u0131nda “Kendilerine kitap verdiklerimiz, O’nu (Muhammed’i) o\u011fullar\u0131n\u0131 tan\u0131d\u0131klar\u0131 gibi tan\u0131rlar” buyuruyor. (Bakara Suresi 146) Bunlar, inan\u00e7 temeline dayal\u0131 birlik modelinin, bu dinin g\u00fc\u00e7l\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcn s\u0131rlar\u0131ndan biri oldu\u011funu, bu temel \u00fczerine kurulan \u0130sl\u00e2m toplumunun bu y\u00fczden g\u00fc\u00e7l\u00fc oldu\u011funu kavramakta gecikmediler, Onlar bu toplumu y\u0131kmay\u0131 ya da onu kolayca boyunduruklar\u0131 alt\u0131na alacaklar\u0131 oranda zay\u0131flatmay\u0131, b\u00f6ylece bu dine ve ba\u011fl\u0131lar\u0131na y\u00f6nelik kinlerini tatmin etmeyi; m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n geleceklerini, yurtlar\u0131n\u0131 ve zenginlik kaynaklar\u0131n\u0131 s\u00f6m\u00fcrmeyi kafalar\u0131na koyduklar\u0131nda, bu i\u011fren\u00e7 emelleri u\u011frunda bu toplumla sava\u015fa giri\u015fmeye karar verdiklerinde, bu toplumun \u00fczerinde oturdu\u011fu ana temeli zay\u0131flatmay\u0131, tek Allah inanc\u0131 etraf\u0131nda birle\u015fen m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na y\u00fcce Allah d\u0131\u015f\u0131nda tap\u0131lacak putlar dikmeyi ihmal etmemi\u015flerdir. Bu putun ad\u0131 kimi zaman “yurt”dur, kimi zaman “\u0131rk”d\u0131r, kimi zaman da “milliyet”dir.<\/p>\n

Bu putlar tarihin \u00e7e\u015fitli a\u015famalar\u0131nda kimi zaman “halk\u00e7\u0131l\u0131k” kimi zaman “Turanc\u0131l\u0131k” kimi zaman “Arap milliyet\u00e7ili\u011fi” ve kimi zaman da ba\u015fka isimler ve k\u0131l\u0131klar alt\u0131nda sahneye konmu\u015ftur. Bu putlar\u0131n bayraklar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015fik cepheler omuzlam\u0131\u015flard\u0131r. Bu cepheler, \u015feriat h\u00fck\u00fcmlerine g\u00f6re d\u00fczenlenmi\u015f ve inan\u00e7 temeline dayal\u0131 tek \u0130sl\u00e2m toplumu i\u00e7inde birbirleri ile bo\u011fu\u015fmaya giri\u015fmi\u015flerdir. Sonunda s\u00fcrekli darbeler alt\u0131nda y\u0131pranan, i\u011fren\u00e7 ve zehirli propagandalar\u0131n hedef tahtas\u0131 haline gelen bu ana temel zay\u0131flam\u0131\u015ft\u0131r. Bu zay\u0131flamaya paralel s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz “put”lar kutsalla\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f, dokunulmazl\u0131k z\u0131rh\u0131na b\u00fcr\u00fcnd\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr. \u00d6yle ki, bu putlara kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kanlar, milletlerinin dininden \u00e7\u0131km\u0131\u015f, \u00fclkelerinin menfaatlerine ihanet etmi\u015f kimseler olarak say\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n

Tarihte bir e\u015fi bulunmayan \u0130sl\u00e2m birli\u011finin sars\u0131lmaz temelini y\u0131kmaya \u00e7al\u0131\u015fan en i\u011fren\u00e7 d\u00fc\u015fman kamp\u0131, mikrop yuvas\u0131 yahudi kamp\u0131d\u0131r. Yahudiler “milliyet\u00e7ilik” silah\u0131n\u0131, hristiyan birli\u011fini par\u00e7alayarak, onu milli kiliselere ba\u011fl\u0131, siyasi milletlere d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcrme kampanyas\u0131nda denemi\u015flerdi. B\u00f6ylece yahudi \u0131rk\u0131 etraf\u0131ndaki hristiyan \u00e7emberini par\u00e7alam\u0131\u015flard\u0131. arkas\u0131ndan ayn\u0131 silah\u0131 bu kez, l\u00e2netli \u0131rklar\u0131n\u0131 ku\u015fatan \u0130sl\u00e2m \u00e7emberini k\u0131rmak i\u00e7in kulland\u0131lar.<\/p>\n

Hristiyanlar da \u0130sl\u00e2m toplumuna kar\u015f\u0131 ayn\u0131 silahtan yararland\u0131lar. \u0130sl\u00e2m toplumu potas\u0131nda eriyip b\u00fct\u00fcnle\u015fmi\u015f de\u011fi\u015fik milletler aras\u0131nda y\u00fczy\u0131llar boyunca \u0131rk\u00e7\u0131l\u0131k, milliyet\u00e7ilik ve yurt\u00e7uluk k\u0131\u015fk\u0131rtmas\u0131 yapt\u0131lar. Bu yolla, en sonunda, bu dine ve ba\u011flar\u0131na kar\u015f\u0131 besledikleri hristiyanl\u0131k kaynakl\u0131 derin kinlerini tatmin etmeyi ba\u015fard\u0131lar. Bu k\u0131\u015fk\u0131rtmalar\u0131n do\u011furdu\u011fu bilin\u00e7siz naralar sonunda m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 par\u00e7alamay\u0131, onlar\u0131 hristiyan Avrupa boyunduru\u011fu alt\u0131na girmeyi kabul etmeyi ba\u015fard\u0131lar. Onlar\u0131n bu egemenli\u011fi hal\u00e2 s\u00fcr\u00fcyor. Y\u00fcce Allah’\u0131n izni ile o i\u011fren\u00e7, o l\u00e2netli putlar y\u0131k\u0131l\u0131p da \u0130sl\u00e2m birli\u011fi s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz sars\u0131lmaz ve e\u015fsiz temeli \u00fczerinde yeniden kurulunca bu amans\u0131z d\u00fc\u015fmanlar\u0131n ‘s\u00f6m\u00fcrgeci egemenli\u011fi devam edecektir.<\/p>\n

5- Son olarak ger\u00e7e\u011fi vurgulayal\u0131m: \u0130nsanlar s\u0131rf inan\u00e7 temeline dayanan bir birle\u015fme modelini benimsemedik\u00e7e, putperest cahiliyenin boyunduru\u011fundan b\u00fct\u00fcn\u00fcyle kurtulamazlar. \u00c7\u00fcnk\u00fc insanlar\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde ve toplum yap\u0131lar\u0131nda bu temel kural ge\u00e7erli olmad\u0131k\u00e7a egemenli\u011fi y\u00fcce Allah’\u0131n tekeline verme ilkesi ger\u00e7ekle\u015femez.<\/p>\n

Ortada bir tek “kutsal” varl\u0131k olmal\u0131, sadece o kutsanmal\u0131d\u0131r, \u00e7ok say\u0131da “kutsallar” bulunmamal\u0131d\u0131r. Bir tek “parola” olmal\u0131; “parolalar\u0131n” say\u0131s\u0131 artmamal\u0131d\u0131r. insanlar\u0131n t\u00fcm varl\u0131klar\u0131 ile y\u00f6nelecekleri “k\u0131ble” bir tek olmal\u0131, k\u0131bleler ve y\u00f6nelme yerleri \u00e7ok say\u0131da olmamal\u0131d\u0131r.<\/p>\n

Putperestli\u011fin bir tek t\u00fcr\u00fc yoktur. Putperestlik sadece ta\u015ftan oyulmu\u015f putlara ve masal \u00fcr\u00fcn\u00fc tanr\u0131lara tapmaktan ibaret de\u011fildir. Putperestlik de\u011fi\u015fik bi\u00e7imlerde ortaya \u00e7\u0131kabilir. Putlar da de\u011fi\u015fik k\u0131l\u0131klara girebilirler. Eski masallarda anlat\u0131lan putlar, y\u00fcce Allah d\u0131\u015f\u0131ndaki de\u011fi\u015fik “kutsallar”\u0131n ve “mabutlar”\u0131n varl\u0131\u011f\u0131nda tekrar sahneye \u00e7\u0131kabilirler. Bu kutsallar\u0131n ve “mabut”lar\u0131n isimleri \u015fu ya da bu olmu\u015f, bunlara sunulan tap\u0131nma t\u00f6renleri \u015f\u00f6yle ya da b\u00f6yle olmu\u015f, farketmez.<\/p>\n

\u0130nsanlar\u0131 tek Allah’a inanmaya, tek Allah’\u0131n egemenli\u011fini benimseyerek b\u00fct\u00fcn yarat\u0131klar\u0131n egemenlik iddialar\u0131n\u0131 reddetmeye \u00e7a\u011f\u0131ran \u0130sl\u00e2m, insanlar\u0131 ta\u015flardan yontulmu\u015f ya da masal \u00fcr\u00fcn\u00fc putlar\u0131n boyunduru\u011fundan kurtard\u0131ktan sonra onlar\u0131n milliyet\u00e7ilik, \u0131rk\u00e7\u0131l\u0131k, yurt\u00e7uluk ve benzeri putlar\u0131n boyunduru\u011funa girmelerine, bu putlar\u0131n bayraklar\u0131 ve sloganlar\u0131 alt\u0131nda birbirlerini k\u0131rmalar\u0131na raz\u0131 olamaz!<\/p>\n

Bu y\u00fczden y\u00fcce Allah insanl\u0131k tarihi boyunca ya\u015fam\u0131\u015f ve k\u0131yamet g\u00fcn\u00fcne kadar ya\u015fayacak olan t\u00fcm insanlar\u0131 iki “\u00fcmmet”e ay\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Bu \u00fcmmetlerin biri, ilk peygamberden peygamberlerin sonuncusu olan ve t\u00fcm insanl\u0131\u011fa seslenen bizim Peygamberimize kadar gelip ge\u00e7en t\u00fcm peygamberlerin ba\u011fl\u0131lar\u0131ndan olu\u015fmu\u015f m\u00fcsl\u00fcman \u00fcmmetidir. \u00d6b\u00fcr\u00fc de m\u00fcsl\u00fcman olmayanlar\u0131n olu\u015fturdu\u011fu \u00fcmmettir ki, bunlar da y\u00fczy\u0131llar boyunca sadece adlar\u0131 ve bi\u00e7imleri de\u011fi\u015fen ta\u011futlara, zorbalara, diktat\u00f6rlere ve putlara tapan kimselerdir.<\/p>\n

Y\u00fcce Allah, m\u00fcsl\u00fcmanlara, \u00e7a\u011flar boyunca kendilerini birle\u015ftiren \u00fcmmetlerini tan\u0131t\u0131rken, her d\u00f6nemdeki peygambere uyulmas\u0131n\u0131 esas alm\u0131\u015f ve bu \u00fcmmetin ku\u015faklar\u0131n\u0131 g\u00f6zden ge\u00e7irdikten’ sonra \u015f\u00f6yle buyurmu\u015ftur:<\/p>\n

“\u0130\u015fte bu sizin \u00fcmmetiniz tek bir \u00fcmmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde yaln\u0131z bana kulluk ediniz.” (Enbiya Suresi 92)<\/strong><\/p>\n

G\u00f6r\u00fcl\u00fcyor ki, y\u00fcce Allah Araplar’a “Sizin \u00fcmmetiniz Arap \u00fcmmetidir; cahiliye d\u00f6neminde olmu\u015f, \u0130sl\u00e2m d\u00f6neminde olmu\u015f farketmez” demiyor. Yahudilere “Sizin \u00fcmmetiniz \u0130srailo\u011fullar\u0131, ya da \u0130braniler’dir. Cahiliye d\u00f6neminde olmu\u015f, \u0130sl\u00e2m d\u00f6neminde olmu\u015f farketmez.” Selman-\u0131 Faris\u00ee’ye “Senin \u00fcmmetin Farsl\u0131lar’d\u0131r”, Suheyb-\u0131 Rumi’ye “Senin \u00fcmmetin Bizansl\u0131lar’d\u0131r” ya da Bil\u00e2l-i Habe\u015fi’ye “Senin \u00fcmmetin Habe\u015fliler’dir” demiyor. Tersine ister Arap k\u00f6kenli, ister Fars k\u00f6kenli, ister Bizans k\u00f6kenli ve ister Habe\u015fistan k\u00f6kenli olsunlar, t\u00fcm m\u00fcsl\u00fcmanlara \u015funu s\u00f6yl\u00fcyor: “Sizin \u00fcmmetiniz Musa’n\u0131n, Harun’un, \u0130brahim’in, L\u00fbt’un, Nuh’un, Davud’un, S\u00fcleyman’\u0131n, Eyyub’un, \u0130smail’in, \u0130dris’in, Z\u00fclkifl’in, Zunnun’un, Zekeriyya’n\u0131n, Yahya’n\u0131n, Meryem’in d\u00f6nemlerinde ger\u00e7ek anlamda Allah’\u0131n buyruklar\u0131na ba\u011flanm\u0131\u015f m\u00fcsl\u00fcmanlar toplulu\u011fudur.” Enbiya suresinin 48. ayeti ile 92. ayeti aras\u0131nda bu ger\u00e7ek vurgulanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

\u0130\u015fte bizzat y\u00fcce Allah’\u0131n tan\u0131m\u0131 ile “m\u00fcsl\u00fcman \u00fcmmet” budur. Kim y\u00fcce Allah’\u0131n yolundan ba\u015fka bir yol istiyorsa, istedi\u011fi yolu se\u00e7sin. Fakat d\u00fcr\u00fcst davran\u0131p “m\u00fcsl\u00fcman olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131” s\u00f6ylesin. Biz m\u00fcsl\u00fcmanlara gelince, bizler y\u00fcce Allah’\u0131n bize tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 \u00fcmmetten ba\u015fka bir \u00fcmmet tan\u0131m\u0131yoruz. Y\u00fcce Allah ger\u00e7e\u011fi anlat\u0131r ve do\u011fru h\u00fck\u00fcm verir.<\/p>\n

\u0130sl\u00e2m dininin bu temel meselesi hakk\u0131nda Hz. Nuh ile ilgili hik\u00e2yeden ilham alarak yapm\u0131\u015f oldu\u011fumuz bu a\u00e7\u0131klamay\u0131 burada noktalamay\u0131 uygun g\u00f6r\u00fcyoruz.<\/p>\n

\u0130LAH\u0130 TERAZ\u0130DE M\u00dcSL\u00dcMANIN DE\u011eER\u0130<\/strong><\/p>\n

Son olarak Hz. Nuh ile ilgili hik\u00e2yenin \u00fczerinde bir kere daha dural\u0131m ve bir avu\u00e7 m\u00fcsl\u00fcman\u0131n y\u00fcce Allah’\u0131n terazisindeki de\u011ferini g\u00f6relim:<\/p>\n

Hz. Nuh’un ba\u011fl\u0131lar\u0131 olan m\u00fcsl\u00fcmanlar bir avu\u00e7luk, k\u00fc\u00e7\u00fck bir az\u0131nl\u0131kt\u0131. Elimizdeki baz\u0131 rivayetlere g\u00f6re say\u0131lar\u0131 on iki idi. Bu konudaki tek do\u011fru ve g\u00fcvenilir kayna\u011f\u0131n belirtti\u011fine g\u00f6re bu oniki m\u00fcsl\u00fcman, Hz. Nuh’un dokuz y\u00fcz elli y\u0131ll\u0131k \u0130sl\u00e2ma \u00e7a\u011fr\u0131 \u00e7abalar\u0131n\u0131n \u00fcr\u00fcn\u00fc idi.<\/p>\n

\u0130\u015fte bu uzun \u00f6mr\u00fcn ve yo\u011fun \u00e7aban\u0131n \u00fcr\u00fcn\u00fc olan s\u00f6zkonusu bir avu\u00e7 m\u00fcsl\u00fcman, y\u00fcce Allah kat\u0131nda o kadar a\u011f\u0131rl\u0131kl\u0131 bir \u00f6nem ta\u015f\u0131yordu ki, y\u00fcce Allah onlar\u0131n hat\u0131r\u0131 i\u00e7in evrenin al\u0131\u015f\u0131lagelmi\u015f baz\u0131 geleneklerini de\u011fi\u015ftirerek, o g\u00fcn \u00fczerinde hayat s\u00fcren yery\u00fcz\u00fc par\u00e7as\u0131ndaki t\u00fcm varl\u0131klar\u0131, t\u00fcm canl\u0131lar\u0131 etkileyen bir “Tufan” olay\u0131 meydana getirdi. Bu “Tufan” olay\u0131n\u0131n arkas\u0131ndan bu bir avu\u00e7 m\u00fcsl\u00fcman\u0131 yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn miras\u00e7\u0131s\u0131 yapt\u0131. Onlara yery\u00fcz\u00fcn\u00fc yeniden onaracak, kalk\u0131nd\u0131racak, sahiple\u015fecek insan ku\u015fa\u011f\u0131n\u0131n \u00e7ekirde\u011fi olma f\u0131rsat\u0131n\u0131 verdi.<\/p>\n

Bu son derece \u00f6nemli bir olgudur.<\/p>\n

G\u00fcn\u00fcm\u00fczde \u0130sl\u00e2mi dirili\u015f hareketinin, \u0130sl\u00e2m R\u00f6nesans\u0131n\u0131n \u00f6nc\u00fcleri yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn her taraf\u0131nda yayg\u0131n cahiliye ile y\u00fczy\u00fcze bo\u011fu\u015fuyorlar. Bu cahiliye ortas\u0131nda ve bu kimsesizlik ortam\u0131nda gariplik \u00e7ekiyorlar. Bunun yan\u0131s\u0131ra \u00e7e\u015fitli eziyetlere, itilip kak\u0131lmalara, i\u015fkencelere ve a\u011f\u0131r cezalara g\u00f6\u011f\u00fcs geriyorlar. \u0130\u015fte bu kahraman \u00f6nc\u00fclerin bu son derece \u00f6nemli olgunun, iyi d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclmesi ve iyi de\u011ferlendirilmesi gereken anlam\u0131n\u0131n \u00fczerinde uzun uzun durmalar\u0131 gerekir.<\/p>\n

Yery\u00fcz\u00fcnde m\u00fcsl\u00fcman bir \u00e7ekirde\u011fin varl\u0131\u011f\u0131, y\u00fcce Allah’\u0131n kat\u0131nda son derece \u00f6nemli bir olgudur. O kadar ki, y\u00fcce Allah bu \u00e7ekirde\u011fin hat\u0131r\u0131 i\u00e7in cahiliye sisteminin t\u00fcm varl\u0131\u011f\u0131n\u0131, yurdunu, uygarl\u0131k eserlerini, yap\u0131lar\u0131n\u0131, g\u00fc\u00e7lerini, birikimlerini t\u00fcm\u00fc ile yokeder. Arkas\u0131ndan bu \u00e7ekirde\u011fi ye\u015fertir, g\u00f6zetip geli\u015ftirir. G\u00fcn\u00fc gelip bu \u00e7ekirdek esenlik i\u00e7inde kurtulu\u015fa erince, yery\u00fcz\u00fcn\u00fc yeniden onar\u0131p kalk\u0131nd\u0131rmakla g\u00f6revlendirilir, t\u00fcm d\u00fcnyan\u0131n miras\u00e7\u0131s\u0131 olur.<\/p>\n

Hz. Nuh, y\u00fcce Allah’\u0131n yukar\u0131da okudu\u011fumuz “Bizim g\u00f6zlerimiz \u00f6n\u00fcnde ve vahyimiz uyar\u0131nca gemiyi yap, zalimler konusunda bana ba\u015fvurma, \u00e7\u00fcnk\u00fc onlar kesinlikle konu\u015facaklard\u0131r.” <\/strong>buyru\u011fu gere\u011fince “y\u00fcce Allah’\u0131n g\u00f6zleri \u00f6n\u00fcnde ve vahyinin \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131nda” bir gemi yap\u0131yor. (Hud Suresi 37)<\/strong><\/p>\n

Daha \u00f6nce soyda\u015flar\u0131n\u0131n kovalamalar\u0131, eziyetleri ve ihtar\u0131 ile y\u00fczy\u00fcze gelen Hz. Nuh, a\u015fa\u011f\u0131daki ayette bize anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u00fczere, \u00e7aresizlik i\u00e7inde y\u00fcce Allah’a s\u0131\u011f\u0131n\u0131yor. Okuyoruz:<\/p>\n

“Onlardan \u00f6nce Nuh’un soyda\u015flar\u0131 da yalanlad\u0131. Onlar bizim kulumuzu yalanlayarak `Bu adam\u0131 cinler \u00e7arpt\u0131’ dediler ve \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131n\u0131 engellediler. Bunun \u00fczerine `Ben yenik d\u00fc\u015ft\u00fcm, bana yard\u0131m et’ diye Rabbine dua et. ti. (Kamer Suresi 9-10) <\/strong>Hz. Nuh, Rabbine s\u0131\u011f\u0131n\u0131rken “yenik” d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc ilan ediyor ve Rabbine dua ediyor ki, yenik d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f olan Peygamberine “yard\u0131m” etsin. \u0130\u015fte o zaman y\u00fcce Allah, yenik d\u00fc\u015fen bu kulunun hizmetine girsinler diye evrenin korkun\u00e7 g\u00fc\u00e7lerini harekete ge\u00e7iriyor:<\/p>\n

“Biz de bunun \u00fczerine g\u00f6k kap\u0131lar\u0131n\u0131 bo\u015falan sularla a\u00e7t\u0131k.<\/strong><\/p>\n

Yery\u00fcz\u00fcnde de kaynaklar f\u0131\u015fk\u0131rtt\u0131k. Her iki y\u00f6nden gelen su, belirlenen bir \u00f6l\u00e7\u00fc uyar\u0131nca birle\u015fti.” (Kamer Suresi 11-12)<\/strong><\/p>\n

Bu korkun\u00e7 evrensel g\u00fc\u00e7ler b\u00f6ylesine evrensel d\u00fczeydeki korkun\u00e7 ve g\u00f6z kama\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 fonksiyonlar\u0131n\u0131 yerine getirirlerken, bizzat y\u00fcce Allah’\u0131n kendisi yenik d\u00fc\u015fen kulu ile beraberdir. Okuyoruz:<\/p>\n

“Nuh’u tahtalardan yap\u0131lm\u0131\u015f ve \u00e7ivilerle \u00e7ak\u0131lm\u0131\u015f bir gemiye bindirdik. Bu gemi g\u00f6zlerimiz \u00f6n\u00fcnde sular aras\u0131nda yolal\u0131yordu. O soyda\u015flar\u0131 taraf\u0131ndan yalanlanan Nuh’un \u00e7ekti\u011fi s\u0131k\u0131nt\u0131lara kar\u015f\u0131l\u0131k bir \u00f6d\u00fcld\u00fc.” (Kamer Suresi 13-14)<\/strong><\/p>\n

\u0130\u015fte \u00e7a\u011fda\u015f “isl\u00e2mi dirili\u015f hareketi” \u00f6nc\u00fclerinin cahiliye rejimleri taraf\u0131ndan itilip kak\u0131ld\u0131klar\u0131nda, “yenilgiye” u\u011frat\u0131ld\u0131klar\u0131nda her yerde ve her zaman kar\u015f\u0131s\u0131na ge\u00e7ip dikilecekleri korkun\u00e7 tablo budur.<\/p>\n

Onlar, y\u00fcce Allah’\u0131n evrensel korkun\u00e7 g\u00fc\u00e7leri emirlerine vermesini hakeden kahramanlard\u0131r. Bu evrensel g\u00fc\u00e7lerin “Tufan” olay\u0131 bu evrensel g\u00fc\u00e7lerin say\u0131s\u0131z aksiyon bi\u00e7imlerinden sadece bir tanesidir. Nitekim y\u00fcce Allah “Rabbinin ordular\u0131n\u0131 kendisinden ba\u015fkas\u0131 bilemez.” <\/strong>buyuruyor.<\/p>\n

Bu kahraman \u00f6nc\u00fclere d\u00fc\u015fen sadece \u015fudur: Direnecekler, yollar\u0131nda \u0131srarla y\u00fcr\u00fcyecekler. G\u00fc\u00e7 kaynaklar\u0131n\u0131 bilecekler ve O’na y\u00f6nelecekler. Y\u00fcce Allah’\u0131n destekleyici karar\u0131 ger\u00e7ekle\u015finceye kadar sabredecekler. G\u00fc\u00e7l\u00fc dostlar\u0131 ve dayanaklar\u0131 olan y\u00fcce Allah’\u0131 g\u00f6kte ve yerde hi\u00e7bir \u015feyin aciz b\u0131rakamayaca\u011f\u0131na, O’nun dostlar\u0131n\u0131, d\u00fc\u015fmanlar\u0131n\u0131n ellerinde b\u0131rakmayaca\u011f\u0131na, e\u011fer bir s\u00fcre onlar\u0131 d\u00fc\u015fmanlar\u0131n\u0131n ellerine teslim etmi\u015f gibi g\u00f6r\u00fcnse de bunun e\u011fitme ve s\u0131navdan ge\u00e7irme amac\u0131na y\u00f6nelik oldu\u011funa g\u00fcvenecekler. Bu e\u011fitim ve s\u0131nav d\u00f6nemi ba\u015far\u0131 ile a\u015f\u0131l\u0131nca, y\u00fcce Allah, bu \u00f6nc\u00fclere ve onlar eli ile yery\u00fcz\u00fcne diledi\u011fini kesinlikle yapar.<\/p>\n

\u0130\u015fte bu son derece \u00f6nemli evrensel olaydan \u00e7\u0131kar\u0131lacak olan ders budur. \u0130sl\u00e2m\u0131n taraf\u0131n\u0131 tutup cahiliye ile g\u00f6\u011f\u00fcs g\u00f6\u011f\u00fcse bo\u011fu\u015fan hi\u00e7 kimse sanmamal\u0131d\u0131r ki, kendisi y\u00fcce Allah’\u0131n ortaks\u0131z ilahl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve Rabbl\u0131\u011f\u0131n\u0131 savunurken, O kendisini cahiliye kar\u015f\u0131s\u0131nda yaln\u0131z b\u0131rak\u0131r. Yine bu ki\u015fi kendi ki\u015fisel g\u00fcc\u00fc ile cahiliyenin g\u00fcc\u00fcn\u00fc kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rarak bu dengesiz d\u00fc\u015fman g\u00fc\u00e7leri kar\u015f\u0131s\u0131nda yenik d\u00fc\u015f\u00fcp de “ben yenildim, ya Rabbim, yeti\u015f imdad\u0131ma” diyerek yard\u0131m g\u00f6ndermesi i\u00e7in yalvar\u0131nca, y\u00fcce Allah’\u0131n kendisini bu zalim g\u00fc\u00e7lerin kuca\u011f\u0131nda b\u0131rakaca\u011f\u0131n\u0131 asla d\u00fc\u015f\u00fcnmemelidir.<\/p>\n

“\u0130sl\u00e2mi dirili\u015f hareketi” \u00f6nc\u00fcs\u00fcn\u00fcn g\u00fcc\u00fc ile kar\u015f\u0131t cahiliye g\u00fc\u00e7leri aras\u0131nda denge bir yana, yak\u0131nl\u0131k bile yoktur. Cahiliye, alabildi\u011fine g\u00fc\u00e7l\u00fcd\u00fcr. Fakat insanlar\u0131 y\u00fcce Allah’\u0131n yoluna \u00e7a\u011f\u0131ran m\u00fccahidin arkas\u0131nda y\u00fcce Allah’\u0131n g\u00fcc\u00fc vard\u0131r. Y\u00fcce Allah, diledi\u011fi zaman ve diledi\u011fi bi\u00e7imde evrensel g\u00fc\u00e7lerin baz\u0131lar\u0131n\u0131 onun emrine verebilir. Bu g\u00fc\u00e7lerin en hafifi bile kar\u015f\u0131s\u0131ndaki cahiliyeyi hi\u00e7 beklemedi\u011fi bir bi\u00e7imde yok eder, tozunu havada u\u00e7urur.<\/p>\n

Fakat s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz s\u0131nav d\u00f6neminin bazan uzun s\u00fcrebilece\u011fini hat\u0131rdan \u00e7\u0131karmamak gerekir. Bu s\u00fcre uzunlu\u011funun alt\u0131nda mutlaka y\u00fcce Allah’\u0131n bildi\u011fi bir hikmet yatar. Mesel\u00e2 Hz. Nuh, soyda\u015flar\u0131 aras\u0131nda tam dokuz y\u00fcz elli sene m\u00fccadele verdi. Ancak o zaman bu s\u0131nav s\u00fcresini doldurabildi. Bu uzun m\u00fccadele d\u00f6neminin \u00fcr\u00fcn\u00fc sadece oniki m\u00fcsl\u00fcman olabildi. Fakat bu bir avu\u00e7 m\u00fcsl\u00fcman, y\u00fcce Allah’\u0131n terazisinde o kadar b\u00fcy\u00fck bir de\u011fer say\u0131ld\u0131 ki, onlar\u0131n hat\u0131r\u0131 i\u00e7in bir b\u00f6l\u00fcm evrensel g\u00fc\u00e7ler harekete ge\u00e7irilerek o g\u00fcn\u00fcn sap\u0131tm\u0131\u015f insanl\u0131\u011f\u0131 t\u00fcm\u00fc ile imha edildi; yery\u00fcz\u00fc t\u00fcm\u00fc ile bu bir avu\u00e7 m\u00fcsl\u00fcman\u0131n eline verildi, onu yeniden onar\u0131p kalk\u0131nd\u0131rmak ve yurt edinmek de sadece bu az\u0131nl\u0131\u011f\u0131n g\u00f6revi oldu.<\/p>\n

Ola\u011fan\u00fcst\u00fc olaylar \u00e7a\u011f\u0131 sona ermi\u015f de\u011fil. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcce Allah’\u0131n \u00f6zg\u00fcr dile\u011fi uyar\u0131nca her an ola\u011fan\u00fcst\u00fc olay ger\u00e7ekle\u015fiyor. Fakat Allah her d\u00f6nemin prati\u011fine ve \u015fartlar\u0131na g\u00f6re ola\u011fan\u00fcst\u00fc olaylar\u0131n bi\u00e7imlerini ve t\u00fcrlerini de\u011fi\u015ftiriyor. Ayr\u0131ca baz\u0131 ola\u011fan\u00fcst\u00fc olaylar, baz\u0131 ak\u0131llar taraf\u0131ndan kan\u0131ksand\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in ola\u011fan\u00fcst\u00fcl\u00fckleri kavranmaz oluyor. Fakat y\u00fcce Allah ile s\u00fcrekli ili\u015fkide olanlar bu olaylarda O’nun elini g\u00f6rebilirler, O y\u00fcce elin harika eserlerini somut bi\u00e7imde alg\u0131layabilirler.<\/p>\n

Y\u00fcce Allah’\u0131n yolunun yolcular\u0131na d\u00fc\u015fen g\u00f6rev \u015fudur:<\/p>\n

Yapmalar\u0131 gereken her \u015feyi, g\u00fc\u00e7lerini son zerresine kadar harcayarak yapmal\u0131, sonra da huzur ve g\u00fcven i\u00e7inde i\u015fi Allah’a havale etmelidirler. E\u011fer d\u00fc\u015fman kar\u015f\u0131s\u0131nda yenilgiye u\u011frarlarsa, y\u00fcce yard\u0131mc\u0131ya ve ulu destekleyiciye ba\u015fvurmal\u0131 ve Hz. Nuh’un “Ben yenik d\u00fc\u015ft\u00fcm, bana yard\u0131m et” dedi\u011fi gibi, y\u00fcce Allah’a el a\u00e7\u0131p yalvarmal\u0131d\u0131rlar. Bundan sonra yapacaklar\u0131 tek i\u015f, y\u00fcce Allah’\u0131n yak\u0131n vadeli kurtulu\u015funu, \u00e7\u0131kar yol g\u00f6steri\u015fini beklemektir. Y\u00fcce \u00c2llah’dan \u00e7\u0131kar yol beklemek ibadettir. Buna g\u00f6re bu kahramanlar bu bekleyi\u015fleri kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sevap alacaklard\u0131r.<\/p>\n

Daha \u00f6nce vurgulad\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015fu ger\u00e7ek burada tekrar kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131k\u0131yor. Bu Kur’an kendisi ile birlikte sava\u015fa girenlerden, kendisinden ald\u0131klar\u0131 g\u00fc\u00e7le b\u00fcy\u00fck cihada giri\u015fenlerden ba\u015fka hi\u00e7 kimseye s\u0131rlar\u0131n\u0131 a\u00e7maz. Sadece b\u00f6yleleri Kur’an’\u0131n indi\u011fi ortam\u0131n havas\u0131na benzer bir havada ya\u015fayabilirler ve bu sayede onun zevkine varabilirler, inceliklerini kavrayabilirler. \u00c7\u00fcnk\u00fc ilk m\u00fcsl\u00fcmanlar nas\u0131l bu Kur’an’\u0131n dolays\u0131z muhataplar\u0131 oldular, bu sayede onun zevkine vard\u0131lar, inceliklerini kavrad\u0131lar ve direktifleri uyar\u0131nca hareket etmi\u015flerse, b\u00f6yleleri de Kur’an’\u0131n do\u011frudan muhataplar\u0131 olduklar\u0131 duygusunu i\u00e7lerinde bulurlar.<\/p>\n

\u00d6n\u00fcnde-sonunda hamd Allah’a mahsustur.<\/p>\n

\n
1. NUH’UN KAVM\u0130<\/strong><\/li>\n<\/ol>\n

   Hz. Nuh’un soyda\u015flar\u0131 tarih i\u00e7inde gelip ge\u00e7tiler. \u00c7o\u011funlu\u011fu, ilahi mesaj\u0131 yalanlayanlard\u0131. Bunlar\u0131 “Tufan” ve tarih yuttu. B\u00f6ylece hem hayattan hem de y\u00fcce Allah’\u0131n rahmetinden uzakla\u015ft\u0131r\u0131ld\u0131lar. Sa\u011f kalanlar ise, yery\u00fcz\u00fcne halife oldular. B\u00f6ylece y\u00fcce Allah’\u0131n “mutlu son takva sahiplerin\u00efndir” \u015feklindeki vaadi ve yasas\u0131 ger\u00e7ekle\u015fmi\u015f oldu.<\/p>\n

   Y\u00fcce Allah’\u0131n, Hz. Nuh’a y\u00f6nelik vaadi \u015f\u00f6yle idi:<\/p>\n

   “Ey Nuh, sana ve yan\u0131ndakilerden t\u00fcreyecek \u00fcmmetlere sunaca\u011f\u0131m\u0131z esenli\u011fin ve bereketlerin e\u015fli\u011finde gemiden in. Yan\u0131ndakilerin soyundan ba\u015fka \u00fcmmetler de gelecektir. Bunlara bir s\u00fcreye kadar d\u00fcnya nimetlerini tatt\u0131rd\u0131ktan sonra kendilerini ac\u0131kl\u0131 azab\u0131m\u0131za \u00e7arpt\u0131raca\u011f\u0131z.”<\/strong><\/p>\n

   Zaman\u0131n \u00e7arklar\u0131 d\u00f6n\u00fcp tarih s\u00fcrecinin ad\u0131mlar\u0131 ilerledik\u00e7e y\u00fcce Allah’\u0131n bu vaadi de ger\u00e7ekle\u015fme a\u015famas\u0131na geldi. D\u00fcnyan\u0131n \u00e7e\u015fitli yerlerine da\u011f\u0131lan Hz. Nuh’un soyunun bir b\u00f6l\u00fcm\u00fc yava\u015f yava\u015f do\u011fru yoldan sapt\u0131. Onlar\u0131n arkas\u0131ndan gelen Semudo\u011fullar\u0131 da bu sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131 s\u00fcrd\u00fcrd\u00fcler. Y\u00fcce Allah’\u0131n \u015fu h\u00fckm\u00fc i\u015fte bu toplumlar hakk\u0131nda idi, “Yan\u0131ndakilerin soyundan ba\u015fka \u00fcmmetler gelecektir. Bunlara bir ,s\u00fcre i\u00e7in d\u00fcnya nimetlerini tatt\u0131rd\u0131ktan sonra kendilerini ac\u0131kl\u0131 azab\u0131m\u0131za \u00e7arpt\u0131raca\u011f\u0131z.<\/strong><\/p>\n

    <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

   B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 49- Ey Muhammed, bu anlat\u0131lanlar sana vahiy yolu ile bildirdi\u011fimiz gaybe ili\u015fkin haberlerdir. Bundan \u00f6nce ne sen ve ne de soyda\u015flar\u0131n bu olaylar\u0131 bilmiyordunuz. M\u00fc\u015friklerin olumsuz tepkilerine […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":14893,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n