B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

94- E\u011fer sana indirdi\u011fimiz bilgilerden ku\u015fku duyuyorsan, senden \u00f6nceki kutsal kitap okurlar\u0131na sor. Sana Rabbinden kesinlikle ger\u00e7ek geldi, sak\u0131n ku\u015fkulananlardan olma.<\/em><\/strong><\/p>\n

95- Sak\u0131n Allah’\u0131n ayetlerini yalanlayanlardan olma, yoksa h\u00fcsrana u\u011frayanlardan olursun.<\/em><\/strong><\/p>\n

96- Haklar\u0131nda Rabbinin h\u00fckm\u00fc kesinle\u015fenler asla iman etmezler.<\/em><\/strong><\/p>\n

97- Onlara b\u00fct\u00fcn uyar\u0131c\u0131 mesajlar gelse bile. Ancak ac\u0131kl\u0131 azab\u0131 g\u00f6r\u00fcnce iman ederler.<\/em><\/strong><\/p>\n

98- Ke\u015fke s\u00f6zkonusu y\u0131k\u0131ma u\u011fram\u0131\u015f \u015fehirlerden herhangi biri iman etseydi de, iman\u0131n\u0131n yarar\u0131n\u0131 g\u00f6rseydi! Yaln\u0131z Yunus’un soyda\u015flar\u0131 hari\u00e7. Onlar iman edince, d\u00fcnya hayat\u0131nda burun buruna geldikleri peri\u015fan edici azab\u0131 ba\u015flar\u0131ndan kald\u0131rd\u0131k ve kendilerine belirli bir s\u00fcre daha ya\u015fama f\u0131rsat\u0131 tan\u0131d\u0131k.<\/em><\/strong><\/p>\n

99- E\u011fer Rabbin dileseydi, yery\u00fcz\u00fcnde ya\u015fayanlar\u0131n hepsi t\u00fcm\u00fc ile iman ederdi. O halde insanlar\u0131 sen mi zorlayacaks\u0131n da iman edecekler?<\/em><\/strong><\/p>\n

100- Allah’\u0131n izni olmad\u0131k\u00e7a hi\u00e7 kimsenin inanmas\u0131 s\u00f6zkonusu de\u011fildir. Allah, akl\u0131n\u0131 kullanmayanlar\u0131 en y\u00fcz k\u0131zart\u0131c\u0131 i\u011fren\u00e7li\u011fin kuca\u011f\u0131na atar.<\/em><\/strong><\/p>\n

101- Onlara de ki; “G\u00f6klerde ve yerde neler oldu\u011funa bak\u0131n\u0131z. ” Fakat ibret verici belgelerin ve uyar\u0131lar\u0131n iman etmeyenlere hi\u00e7bir yarar\u0131 olmaz.<\/em><\/strong><\/p>\n

102- Onlar kendilerinden \u00f6nce gelip ge\u00e7en toplumlar\u0131n ya\u015fad\u0131klar\u0131 ac\u0131 g\u00fcnlerden ba\u015fka bir sonu\u00e7 mu bekliyorlar? Onlara de ki; “Bekleyiniz bakal\u0131m, ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim. “<\/em><\/strong><\/p>\n

103- S\u00f6zkonusu toplu afetlerden sonra peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtar\u0131r\u0131z. M\u00fc’minleri kurtarmak b\u00f6ylece \u00fczerimize bor\u00e7tur.<\/em><\/strong><\/p>\n

Ge\u00e7en b\u00f6l\u00fcmde son olarak ehli kitab\u0131n bir kesimini olu\u015fturan ve Hz. Nuh ile toplumu aras\u0131nda ge\u00e7en k\u0131ssay\u0131 bildikleri gibi, Hz. Musa ile toplumu aras\u0131nda ge\u00e7en k\u0131ssay\u0131 da bilen ve bunlar\u0131 kitaplar\u0131nda okuyan \u0130srailo\u011fullar\u0131’ndan s\u00f6z edilmi\u015fti. Burada ise hitap Peygamberimize -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun- y\u00f6neltilmektedir. E\u011fer bu k\u0131ssalar ve ba\u015fka konularda kendisine g\u00f6nderilen bilgilerden bir ku\u015fkusu varsa, kendisinden \u00f6nceki kitaplar\u0131 okuyanlara sorsun, onlar okuduklar\u0131 kitaplardan bu konularda bilgi sahibi olmu\u015f kimselerdir:<\/p>\n

“E\u011fer sana indirdi\u011fimiz bilgilerden ku\u015fku duyuyorsan senden \u00f6nceki kutsal kitap okurlar\u0131na sor. Sana Rabbinden kesinlikle ger\u00e7ek geldi, sak\u0131n ku\u015fkulananlardan olma.<\/strong><\/p>\n

Fakat Peygamberimiz -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun- Allah’\u0131n kendisine g\u00f6ndermi\u015f oldu\u011fu vahiyden \u015f\u00fcphe etmiyordu. Nitekim bu konuda ondan gelen rivayette deniyor ki: “Ne \u015f\u00fcphe ederim, ne de sorar\u0131m!” \u00d6yleyse neden, “e\u011fer \u015f\u00fcphe ediyorsa sorsun” diye ona b\u00f6yle direktif verilmi\u015fti. \u00c7\u00fcnk\u00fc arkas\u0131nda \u015f\u00f6yle bir ifade yeral\u0131yordu, “Sana Rabbinden kesinlikle ger\u00e7ek geldi.” Bu ifade onun kesin inanc\u0131 i\u00e7in yeterli de\u011fil miydi?<\/p>\n

\u015eu kadar var ki, b\u00f6yle bir direktifin daha k\u00f6kl\u00fc anlamlar\u0131 vard\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc mira\u00e7 olay\u0131ndan sonra, “Mekke’de b\u00fcy\u00fck s\u0131k\u0131nt\u0131lar, zorluklar ve krizlerle kar\u015f\u0131la\u015f\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. Hatta baz\u0131 m\u00fcsl\u00fcmanlar bu olay\u0131 onaylamad\u0131klar\u0131 i\u00e7in dinden d\u00f6n\u00fc\u015f yapm\u0131\u015flard\u0131. Hz. Hatice ve Ebu Talip de vefat etmi\u015fti. Allah’\u0131n el\u00e7isine -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun- ve onunla birlikte olanlara kar\u015f\u0131 zul\u00fcm ve i\u015fkence daha da artm\u0131\u015ft\u0131. Kurey\u015f’in inat\u00e7\u0131 tutumu nedeniyle isl\u00e2m \u00e7a\u011fr\u0131s\u0131, Mekke’de yakla\u015f\u0131k olarak donmak \u00fczere idi… Do\u011fal olarak b\u00fct\u00fcn bu olumsuz geli\u015fmeler Peygamber’in -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun- kalbinde birtak\u0131m olumsuz etkiler b\u0131rak\u0131yordu. \u0130\u015fte bu nedenle y\u00fckl\u00fc mesajlarla dolu s\u00f6zkonusu k\u0131ssalardan sonra y\u00fcce Allah, bu kesin ve peki\u015ftirici ifade ile onu teselli ediyordu:<\/p>\n

Sonra bu ayn\u0131 zamanda, \u015f\u00fcpheci, k\u0131\u015fk\u0131rt\u0131c\u0131 ve yalanlay\u0131c\u0131lar\u0131n ele\u015ftirildi\u011fi bir k\u0131namad\u0131r:<\/p>\n

“Sak\u0131n Allah’\u0131n ayetlerini yalanlayanlardan olma, yoksa h\u00fcsrana u\u011frayanlardan olursun.”<\/strong><\/p>\n

Bu ele\u015ftiri onlardan geri d\u00f6nmek isteyenlerin d\u00f6n\u00fc\u015f yapabilmeleri i\u00e7in bir f\u0131rsat tan\u0131maktad\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc burada Allah’\u0131n el\u00e7isine -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun bile, e\u011fer \u015f\u00fcphe ediyorsa \u015f\u00fcphesini gidermesi i\u00e7in izin verilmi\u015ftir. Fakat o, ne \u015f\u00fcphe etmi\u015f, ne de sormu\u015ftur. Demek ki o, kendisine gelen ger\u00e7ek hakk\u0131nda tam bir inan\u00e7 ve g\u00fcvene sahiptir. Bu da di\u011ferlerinin \u015f\u00fcphe etmemeleri i\u00e7in teredd\u00fctl\u00fc davrananlardan olmamalar\u0131 i\u00e7in bir mesaj niteli\u011findedir.<\/p>\n

Ayr\u0131ca bu, y\u00fcce Allah’\u0131n isl\u00e2m \u00fcmmeti i\u00e7in belirledi\u011fi bir metoddur. Onlar kesin g\u00fcvenmedikleri konularda zikir (bilgi) sahiplerine soracaklard\u0131r. \u0130sterse bu konu inan\u00e7 sisteminin en \u00f6nemli, en \u00f6zel konular\u0131ndan biri olsun. \u00c7\u00fcnk\u00fc m\u00fcsl\u00fcman inan\u00e7 sistemi ve bunun uygulamas\u0131 olan hukuk sistemi konusunda kesin bir inan\u00e7 sahibi olmakla, ara\u015ft\u0131rma ve kesin bilgiye varmadan taklit\u00e7ili\u011fe dayanmamakla y\u00fck\u00fcml\u00fcd\u00fcr.<\/p>\n

Sonra \u015f\u00fcphe esnas\u0131nda b\u00f6yle bir soru sorman\u0131n normal kar\u015f\u0131lanmas\u0131 ile, ku\u015fkulananlardan olma emri aras\u0131nda herhangi bir \u00e7eli\u015fki var m\u0131d\u0131r? Burada hi\u00e7bir \u00e7eli\u015fki yoktur. \u00c7\u00fcnk\u00fc burada yasak edilen \u015fey, ku\u015fkulanmak ve bu ku\u015fkulu hal \u00fczere devam etmektir. S\u00fcrekli halde “ku\u015fkulananlardan olma” s\u0131fat\u0131n\u0131 \u00fczerinde ta\u015f\u0131makt\u0131r. Kesin bilgiye ula\u015fmak i\u00e7in harekete ge\u00e7memektir. B\u00f6yle bir durumda olmak basitliktir. \u0130nsan\u0131 kesin bilgiye ula\u015ft\u0131rmaz. Ger\u00e7eklerden yararlanmas\u0131na yol vermez ve ki\u015fiyi kesin bilgiye ula\u015ft\u0131rmaz.<\/p>\n

\u015eu halde madem ki peygambere g\u00f6nderilen vahiy hi\u00e7bir ku\u015fkuya yer vermeyen ger\u00e7eklerin ta kendisidir, \u00f6yleyse; bu kesimin yalanlamada \u0131srar etmelerinin ve bu konuda hal\u00e2 diretmelerinin nedeni nedir’! Bunun sebebi a\u00e7\u0131kt\u0131r. Allah’\u0131n h\u00fckm\u00fc ve yasas\u0131 gere\u011fince kim do\u011fru yola ileten sebeplere, \u015fartlara riayet etmezse, do\u011fru yola ula\u015famaz. Ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131 g\u00f6rmek i\u00e7in g\u00f6z\u00fcn\u00fc a\u00e7mayan onu g\u00f6remez. Kim al\u0131c\u0131 yeteneklerini \u00e7al\u0131\u015ft\u0131rmazsa onlar\u0131n i\u015flevlerinden yararlanamaz. Allah’\u0131n ayetlerine, belgelerine ve mucizelerine ra\u011fmen sonu\u00e7ta sap\u0131kl\u0131\u011fa d\u00fc\u015fecektir. \u00c7\u00fcnk\u00fc o, Allah’\u0131n ayetlerinden ve belgelerinden yararlanmam\u0131\u015ft\u0131r. Bu durumda Allah’\u0131n h\u00fckm\u00fc ve yasas\u0131 onlar\u0131n aleyhine i\u015fleyecek ve h\u00fck\u00fcm onlara uygulanacakt\u0131r:<\/p>\n

“Haklar\u0131nda Rabbinin h\u00fckm\u00fc kesinle\u015fenler asla iman etmezler.” “Onlara b\u00fct\u00fcn uyar\u0131c\u0131 mesajlar gelse bile. Ancak ac\u0131kl\u0131 azab\u0131 g\u00f6r\u00fcnce iman ederler.”<\/strong><\/p>\n

Ac\u0131kl\u0131 azab\u0131n geldi\u011fi s\u0131rada iman etmeleri onlara fayda vermez. \u00c7\u00fcnk\u00fc b\u00f6yle bir inan\u00e7, bilin\u00e7li bir tercihten kaynaklanm\u0131\u015f olamaz. Sonra bu iman\u0131n gere\u011finin hayatta ger\u00e7ekle\u015fmesi i\u00e7in bir f\u0131rsat da kalmam\u0131\u015ft\u0131r. Zaten bundan az \u00f6nce, bu realiteyi destekleyen bir sahne g\u00f6zlerimizin \u00f6n\u00fcne getirilmi\u015fti: Firavun’un suda bo\u011fulmak \u00fczere iken, “\u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n inand\u0131klar\u0131 ilahtan ba\u015fka ilah olmad\u0131\u011f\u0131na inand\u0131m. Ben de O’na teslim olanlardan (m\u00fcsl\u00fcmanlardan) biriyim” demesi sahnesi… Orada kendisine kar\u015f\u0131l\u0131k verilmi\u015fti:<\/p>\n

“\u015eimdi mi akl\u0131n ba\u015f\u0131na geldi? Daha \u00f6nce Allah’a hep kar\u015f\u0131 gelmi\u015f ve bozgunculardan biri olmu\u015ftun.”<\/strong><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n bilin\u00e7li tercihi sonucunda, Allah’\u0131n genel yasalar\u0131n\u0131n kesin bi\u00e7imde hareket etti\u011fini, kendileri i\u00e7in belirlenmi\u015f olan sonuca do\u011fru sistemli bir \u015fekilde i\u015flediklerini ortaya koyan bu a\u00e7\u0131klamadan sonra, son kurtulu\u015f umutlar\u0131n\u0131,n kendisinden s\u00fcz\u00fcl\u00fcp geldi\u011fi bir pencere a\u00e7\u0131l\u0131yor. Yeter ki, azab\u0131n ve cezan\u0131n ger\u00e7ekle\u015fmesinden az \u00f6nce yalanlay\u0131c\u0131lar kendi yalanlamalar\u0131ndan vazge\u00e7sinler:<\/p>\n

“Ke\u015fke s\u00f6zkonusu y\u0131k\u0131ma u\u011fram\u0131\u015f \u015fehirlerden herhangi biri iman etseydi de, iman\u0131n yarar\u0131n\u0131 g\u00f6rseydi! Yaln\u0131z Yunus’un soyda\u015flar\u0131 hari\u00e7. Onlar iman edince d\u00fcnya hayat\u0131nda burun buruna geldikleri peri\u015fan edici azab\u0131 ba\u015flar\u0131ndan kald\u0131rd\u0131k ve kendilerine belirli bir s\u00fcre daha ya\u015fama f\u0131rsat\u0131 tan\u0131d\u0131k.”<\/strong><\/p>\n

Bu maziden s\u00fcr\u00fcklenip gelen bir te\u015fvik niteli\u011findedir ve i\u00e7eri\u011finin ger\u00e7ekle\u015fmedi\u011fini ifade eder:<\/p>\n

“Ke\u015fke s\u00f6zkonusu y\u0131k\u0131ma u\u011fram\u0131\u015f \u015fehirlerden herhangi biri iman etseydi.”<\/strong><\/p>\n

Biraz \u00f6nce s\u00f6z\u00fc edilen \u015fehirlerden biri. Fakat \u015fehirler iman etmediler. Onlardan ancak \u00e7ok k\u00fc\u00e7\u00fck bir grup iman etmi\u015fti. Dolay\u0131s\u0131yla o \u015fehirlerin onlar\u0131n egemen s\u0131fat\u0131, imans\u0131zl\u0131k s\u0131fat\u0131d\u0131r. Bu kural\u0131n d\u0131\u015f\u0131na tek bir kasaba \u00e7\u0131kabilmi\u015ftir. Burada kasabadan maksat, toplumdur. Toplumun burada kasaba \u015feklinde adland\u0131r\u0131lmas\u0131 g\u00f6steriyor ki, peygamberlik misyonunu ta\u015f\u0131yan peygamberler, g\u00f6\u00e7ebe hayat\u0131 ya\u015fayan kitlelere de\u011fil, uygar kentlerde ya\u015fayan toplumlara g\u00f6nderilmi\u015flerdir. Surenin ak\u0131\u015f\u0131 i\u00e7inde Yunus ve toplumun k\u0131ssas\u0131na detayl\u0131 olarak yer verilmiyor. Sadece sonucuna bu \u015fekilde i\u015faret ediliyor. \u00c7\u00fcnk\u00fc burada \u00f6nemli olan ve g\u00f6sterilmek istenen, sadece onun sonucudur. Dolay\u0131s\u0131yla biz de, bu olay\u0131n detay\u0131na girmeyece\u011fiz. Bu konuda Yunus toplumunun Allah’\u0131n horlay\u0131c\u0131 azab\u0131 ile tehdit edildi\u011fini, fakat onlar\u0131n son anda azab\u0131n ger\u00e7ekle\u015fmesine ramak kala iman etmelerinin Allah’\u0131n cezas\u0131n\u0131 ba\u015flar\u0131ndan savd\u0131\u011f\u0131n\u0131, belirlenen s\u00fcreye kadar hayat nimetinden yararland\u0131klar\u0131n\u0131, \u015fayet iman etmeyecek olsalard\u0131, Allah’\u0131n insanlar\u0131n eylemleri \u00fczerinde etkileri i\u015fleyen yasalar\u0131na uygun olarak cezaya \u00e7arpt\u0131r\u0131lacaklar\u0131n\u0131 anlamam\u0131z yeterlidir. Allah’\u0131n bu yasalar\u0131, insanlar\u0131n eylemlerine g\u00f6re etkisini g\u00f6sterecek bi\u00e7imde belirlenmi\u015ftir. \u0130\u015fte bu anlay\u0131\u015f iki \u00f6nemli ger\u00e7e\u011fi anlamam\u0131za yetecektir.<\/p>\n

1- Yalanlay\u0131c\u0131lar\u0131 son anda da olsa kurtulu\u015fun iplerine sar\u0131lmaya y\u00f6neltmek i\u00e7in \u00fcrpertmek. Umulur ki, Hz. Yunus’un milletinin son anda Allah’\u0131n d\u00fcnya hayat\u0131ndaki horlay\u0131c\u0131 azab\u0131ndan kurtuldu\u011fu gibi kurtulurlar. \u0130\u015fte surenin bu b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde de, bu k\u0131ssaya yer verilmesinin temel amac\u0131 budur.<\/p>\n

2- Bu azab\u0131n kald\u0131r\u0131lmas\u0131 ile Allah’\u0131n yasas\u0131 durdurulmam\u0131\u015f ve iptal edilmemi\u015ftir. Hz. Yunus’un kavmine bir s\u00fcre daha ya\u015fam hakk\u0131 tan\u0131m\u0131\u015ft\u0131r, ama ilahi yasalar aynen i\u015flemi\u015f ve uygulanmaya devam etmi\u015ftir. Y\u00fcce Allah’\u0131n i\u015fleyen yasas\u0131na g\u00f6re e\u011fer onlar Allah’\u0131n azab\u0131 gelinceye kadar yalanlamakta \u0131srar etselerdi, yok edileceklerdi. Fakat onlar daha ceza gelmeden d\u00f6n\u00fc\u015f yapt\u0131klar\u0131 i\u00e7in, bu d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcn bir sonucu olarak yasalar onlar\u0131n kurtulmas\u0131 y\u00f6n\u00fcnde i\u015flemi\u015ftir. \u00d6yleyse insan\u0131n eylemlerinde herhangi bir d\u0131\u015f zorlama s\u00f6zkonusu de\u011fildir. Sadece insan\u0131n bu eylemlerinin sonu\u00e7lar\u0131na katlanmas\u0131 bir zorunluluktur.<\/p>\n

\u0130\u015fte bunun i\u00e7in k\u00fcf\u00fcr ve imanla ilgili kapsaml\u0131 bir kurala yer verilmektedir:<\/p>\n

“E\u011fer Rabbin dileseydi yery\u00fcz\u00fcnde ya\u015fayanlar\u0131n hepsi t\u00fcm\u00fc ile iman ederdi. O halde insanlar\u0131 sen mi zorlayacaks\u0131n da iman edecekler?<\/strong><\/p>\n

“Allah’\u0131n izni olmad\u0131k\u00e7a hi\u00e7 kimsenin inanmas\u0131 s\u00f6zkonusu de\u011fildir. Allah akl\u0131n\u0131 kullanmayanlar\u0131 da en y\u00fcz k\u0131zart\u0131c\u0131 i\u011fren\u00e7li\u011fin kuca\u011f\u0131na atar.”<\/strong><\/p>\n

\u015eayet Rabbin dileseydi \u015fu insanl\u0131k t\u00fcr\u00fcn\u00fc ba\u015fka \u015fekilde yarat\u0131rd\u0131. Melekler gibi o da bir tek yoldan, iman yolundan ba\u015fkas\u0131n\u0131 tan\u0131mazd\u0131. Veya herkese ayn\u0131 yetenekleri verirdi. Bu yetenekler b\u00fct\u00fcn insanlar\u0131 teker teker imana g\u00f6t\u00fcr\u00fcrd\u00fc.<\/p>\n

Yine e\u011fer Rabbin dileseydi b\u00fct\u00fcn insanlar\u0131 bir tek noktaya zorlar ve onlar\u0131 zorla buraya sevkederdi. Onlara hi\u00e7bir se\u00e7me yetene\u011fi ve irade vermeyebilirdi. Fakat hikmetinin baz\u0131 y\u00f6nlerini kavray\u0131p baz\u0131lar\u0131n\u0131 kavramad\u0131\u011f\u0131m\u0131z yarat\u0131c\u0131 olan y\u00fcce Allah’\u0131n hikmeti, insan denen \u015fu varl\u0131\u011f\u0131n hem iyili\u011fi, hem de k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc, hem do\u011fru yolu, hem de sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131 kabul edebilecek bir yetene\u011fe sahip olmas\u0131n\u0131 gerektirmi\u015ftir. \u015eu veya bu yolu tercih edebilme g\u00fcc\u00fcn\u00fc vermeyi uygun g\u00f6rm\u00fc\u015ft\u00fcr. Bu hikmetin gere\u011fi olarak insan, kendisine Allah taraf\u0131ndan verilmi\u015f bulunan yetenekleri, duygular\u0131 ve kavray\u0131\u015flar\u0131 g\u00fczel \u015fekilde kullan\u0131r ve onlar\u0131 evrendeki ve insan\u0131n b\u00fcnyesindeki hidayetin delillerini kavramaya ve peygamberlerin getirmi\u015f bulundu\u011fu mucizeleri ve belgeleri anlamaya y\u00f6nlendirebilse o ki\u015fi, neticede iman eder. Ve bu iman ile kurtulu\u015f yolunu bulur. Tam tersine kendisine verilen duygular\u0131 kullanmad\u0131\u011f\u0131nda, kavray\u0131\u015f\u0131n\u0131 kapatt\u0131\u011f\u0131nda, imana g\u00f6t\u00fcren delillere y\u00f6nelmedi\u011finde kalbi kat\u0131la\u015f\u0131r, akl\u0131 donukla\u015f\u0131r, sonu\u00e7ta ilahi mesaj\u0131 yalanlamaya veya onu ink\u00e2ra kalk\u0131\u015f\u0131r. Bunun sonucu olarak da, Allah’\u0131n yalanlay\u0131c\u0131lar ve ink\u00e2rc\u0131lar i\u00e7in belirlemi\u015f oldu\u011fu cezaya \u00e7arpt\u0131r\u0131l\u0131r. Bizim kavrayamad\u0131\u011f\u0131m\u0131z hikmetin olmad\u0131\u011f\u0131 anlam\u0131na gelmez.<\/p>\n

\u00d6yleyse iman tamamen insan\u0131n tercihine b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Peygamber kimseyi imana zorlamaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc kalbin eylemlerine, vicdan\u0131n y\u00f6neli\u015flerine bask\u0131 yapma imk\u00e2n\u0131 yoktur.<\/p>\n

“O halde insanlar\u0131 sen mi zorlayacaks\u0131n da iman edecekler?”<\/strong><\/p>\n

Bu olumsuz bir sorudur. \u00c7\u00fcnk\u00fc b\u00f6yle bir zorlama s\u00f6zkonusu olamaz.<\/p>\n

“Allah’\u0131n izni olmad\u0131k\u00e7a hi\u00e7 kimsenin inanmas\u0131 s\u00f6zkonusu de\u011fildir.”<\/strong><\/p>\n

Az \u00f6nce a\u00e7\u0131klad\u0131\u011f\u0131m\u0131z yasan\u0131n gere\u011fi olarak, imana g\u00f6t\u00fcrmeyen bir yolda y\u00fcr\u00fcye y\u00fcr\u00fcye insan imana ula\u015famaz. Bu demek de\u011fildir ki, insan iman etmek istedi\u011fi ve imana ileten yolda y\u00fcr\u00fcd\u00fc\u011f\u00fc halde Allah kendisini ondan al\u0131koyar. Ayeti kerimenin ifade etti\u011fi bu de\u011fildir. Burada ifade edilmek istenen \u015fudur: \u0130mana ula\u015fman\u0131n yolu Allah’\u0131n iznine ve yasas\u0131na uygun bir \u015fekilde onu elde etmeye \u00e7al\u0131\u015fmak, genel yasas\u0131na uyarak, belirlenen yolunu izleyerek ona varmakt\u0131r. Bu genel yasa ve izin g\u00f6z\u00f6n\u00fcnde bulundurularak ger\u00e7ekle\u015ftirilen bir iman iste\u011fi sonucunda Allah yolunu g\u00f6sterir ve kendi izniyle iman\u0131n ger\u00e7ekle\u015fmesine izin verir. \u00c7\u00fcnk\u00fc meydana gelen her \u015fey ancak Allah’\u0131n \u00f6zel izniyle, belirlemesi ile ger\u00e7ekle\u015febilir. \u0130nsanlar ancak yolda y\u00fcr\u00fcyebilirler. Y\u00fcce Allah da onlar\u0131n yollar\u0131n\u0131n sonucunu bilir. Allah, yolunda do\u011fruya ula\u015fmak i\u00e7in harcam\u0131\u015f olduklar\u0131 \u00e7aban\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 verir.<\/p>\n

Ayeti kerimenin son k\u0131sm\u0131 bu ger\u00e7e\u011fi dile getirmektedir.<\/p>\n

“Allah akl\u0131n\u0131 kullanmayanlar\u0131 en y\u00fcz k\u0131zart\u0131c\u0131 i\u011fren\u00e7li\u011fin kuca\u011f\u0131na atar.”<\/strong><\/p>\n

Ak\u0131llar\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmekten al\u0131koyanlar pisli\u011fe bula\u015fm\u0131\u015f kimselerdir. Ayeti kerimede ge\u00e7en “rics” kavram\u0131, soyut pisliklerin en k\u00f6t\u00fcs\u00fcd\u00fcr. \u0130\u015fte onlar kendi duygular\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmekten ve muhakeme etmekten al\u0131koyduklar\u0131 i\u00e7in, bu pisli\u011fin kuca\u011f\u0131na at\u0131lacaklard\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar, bu eylemleri neticesinde yalanlamaya, nank\u00f6rl\u00fc\u011fe ve ink\u00e2ra kalk\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n

Belgelerin ve uyar\u0131lar\u0131n iman etmeyenlere hi\u00e7bir fayda sa\u011flamayaca\u011f\u0131 olgusu da, bu ger\u00e7e\u011fi daha a\u00e7\u0131k olarak ortaya koymaktad\u0131r. G\u00f6klerde ve yery\u00fcz\u00fcnde bu ayetler ve belgeler g\u00f6zlerinin \u00f6n\u00fcne serilmi\u015f bulunmalar\u0131na ra\u011fmen, onlar bunlar\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmemektedirler:<\/p>\n

“Onlara de ki; “G\u00f6klerde ve yerde neler oldu\u011funa bak\u0131n\u0131z.”<\/strong><\/p>\n

Fakat ibret verici belgelerin ve uyar\u0131lar\u0131n iman etmeyenlere hi\u00e7bir yarar\u0131 olmaz.<\/strong><\/p>\n

Bu ayetin sonunda soru i\u015fareti ve noktan\u0131n yer almas\u0131 aras\u0131nda fark yoktur. \u0130kisi de ayn\u0131 kap\u0131ya \u00e7\u0131kar. \u00c7\u00fcnk\u00fc g\u00f6klerde ve yerde bulunan her \u015fey ayetlerle dolup ta\u015fmaktad\u0131r. Ne var ki, ayetler ve uyar\u0131lar iman etmeyenlere fayda vermez. Zira onlar her \u015feyden \u00f6nce bu ayetler \u00fczerinde kafa yormuyorlar ve onlar \u00fczerinde d\u00fc\u015f\u00fcnm\u00fcyorlar. Bu b\u00f6l\u00fcm\u00fcn sonuna ge\u00e7meden \u00f6nce y\u00fcce Allah’\u0131n \u015fu ayeti \u00fczerinde biraz durmak istiyoruz.<\/p>\n

“Onlara de ki; “G\u00f6klerde ve yerde neler oldu\u011funa bak\u0131n\u0131z” fakat ibret verici belgelerin ve uyar\u0131lar\u0131n iman etmeyenlere hi\u00e7bir yarar\u0131 olmaz.”<\/strong><\/p>\n

Kur’an ile ilk defa muhatab olanlar, g\u00f6klerde ve yerde bulunan varl\u0131klar hakk\u0131nda bilimsel de\u011fer ifade eden \u00e7ok az \u015fey biliyorlard\u0131. Fakat defalarca i\u015faret etti\u011fimiz gibi, insan\u0131n f\u0131trat\u0131 ile i\u00e7inde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 bu evren aras\u0131nda gizli, fakat yeterli bir anla\u015fma dili vard\u0131r. Bu de\u011fi\u015fmeyen bir realitedir. \u0130\u015fte bu realiteye ba\u011fl\u0131 olarak insan\u0131n f\u0131trat\u0131 a\u00e7\u0131l\u0131r ve uyan\u0131rsa, bu evrenin sesine kulak verir ve ondan \u00e7ok \u015fey \u00f6\u011frenir<\/p>\n

Kur’an-\u0131 Kerim’in insan\u0131n zihninde isl\u00e2m d\u00fc\u015f\u00fcncesini olu\u015fturmada kulland\u0131\u011f\u0131 metod, g\u00f6klerdeki ve yerdeki ger\u00e7eklere dayanmaktad\u0131r. Evrenden birtak\u0131m mesajlar almaya \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131r. \u0130nsan\u0131n g\u00f6z\u00fcn\u00fc kula\u011f\u0131n\u0131 ve akl\u0131n\u0131 ona y\u00f6neltmektedir. Fakat bunu yaparken ondaki ahengin ve dengenin yap\u0131s\u0131n\u0131 bozmaz. Bu evreni, insanda Allah’\u0131n etkisini yapacak bir ilah konumuna da sokmaz! K\u0131r\u0131k kanatlarla u\u00e7maya \u00e7al\u0131\u015fan g\u00f6zleri kapal\u0131 materyalistlerin durumuna d\u00fc\u015fmez. Onlar bu k\u0131r\u0131k kanatla u\u00e7may\u0131 “bilimsel” bir g\u00f6r\u00fc\u015f olarak adland\u0131r\u0131yor ve bunun \u00fczerine sosyal bir d\u00fczen kurmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorlar! Buna da, “Bilimsel Sosyalizm” ad\u0131n\u0131 veriyorlar! Do\u011fal olarak ger\u00e7ek bilim bu t\u00fcr yak\u0131\u015ft\u0131rmalar\u0131n hepsinden uzakt\u0131r!<\/p>\n

G\u00f6klere ve yery\u00fcz\u00fc \u00fczerindeki varl\u0131klara bakmak, insan\u0131n kalbini ve akl\u0131n\u0131 birtak\u0131m duygular ve d\u00fc\u015f\u00fcncelerle besler. Birtak\u0131m kabullenmeler ve etkilenmeler ba\u015flar. Varl\u0131\u011f\u0131 daha geni\u015f bir \u015fekilde alg\u0131lama ve bu varl\u0131kla kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 bir sevgi ve uyuma girmekle besler… Bunlar\u0131n hepsi insan\u0131n b\u00fcnyesini; Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131, Allah’\u0131n y\u00fcceli\u011fini, Allah’\u0131n idaresini, Allah’\u0131n otoritesini, Allah’\u0131n hikmetini ve Allah’\u0131n ilmini, bilgisini a\u015f\u0131lar, k\u00e2inat\u0131n etkili mesajlar\u0131 ile doldurur.<\/p>\n

Zaman ge\u00e7iyor. \u0130nsan\u0131n bu evrene ili\u015fkin bilimsel k\u00fclt\u00fcr\u00fc de geli\u015fiyor. E\u011fer insan bu bilimsel k\u00fclt\u00fcr\u00fcn yan\u0131nda, Allah’\u0131n nuru ile do\u011fru yolu bulan birisi ise, bu bilgiler ve evrene ili\u015fkin d\u00fc\u015f\u00fcnceden, onunla tan\u0131\u015fmas\u0131ndan, yak\u0131nl\u0131k kurmas\u0131ndan, onunla beraber deneyimler edinmesinden ve birlikte Allah’a hamdedip O’nu tenzih etmesinden, insan b\u00fcnyesinin elde etti\u011fi \u00fcr\u00fcne bir az\u0131k ilave edecektir: “K\u00e2inatta hi\u00e7bir varl\u0131k yoktur ki, O’nu hamd ile tesbih etmesin. \u015eu kadar var ki, siz<\/strong> onlar\u0131n tesbihlerini anlamazs\u0131n\u0131z.” (\u0130sra Suresi, 44)<\/strong> Her \u015feyin Allah’\u0131 \u00f6vd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc ve O’nu kutsad\u0131\u011f\u0131n\u0131, kalbi Allah’a ula\u015fan insandan ba\u015fkas\u0131 anlayamaz. Yok e\u011fer bu bilimsel k\u00fclt\u00fcr iman\u0131n ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131 ve \u015fenli\u011fi ile beraber de\u011filse, o zaman k\u00f6t\u00fc-sap\u0131k olan insanlar\u0131n sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n\u0131 daha da artt\u0131r\u0131r. Onlar\u0131 daha fazla Allah’tan uzakla\u015ft\u0131r\u0131r. \u0130man\u0131n \u015fenli\u011finden, ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131ndan, a\u00e7\u0131k y\u00fcreklili\u011finden, doyumundan mahrum eder!<\/p>\n

“Onlara de ki; “G\u00f6klerde ve yerde neler oldu\u011funa bak\u0131n\u0131z.” Fakat akl\u0131n\u0131 kullanmayanlar\u0131 en y\u00fcz k\u0131zart\u0131c\u0131 i\u011fren\u00e7li\u011fin kuca\u011f\u0131na atar.”<\/strong><\/p>\n

Kalpler kapand\u0131ktan, ak\u0131llar dondurulduktan, al\u0131c\u0131-verici cihazlar\u0131n fonksiyonu sekteye u\u011frat\u0131ld\u0131ktan, bir b\u00fct\u00fcn olarak insan\u0131n b\u00fcnyesi bu varl\u0131k aleminden perdelendikten, O’nun \u00f6vg\u00fcde bulunan ve tesbih eden mesajlar\u0131na kulak vermedikten sonra, ayetlerin (belgelerin) ve uyar\u0131lar\u0131n ne yarar\u0131 olacakt\u0131r?<\/p>\n

“Kur’an-\u0131 Kerim’in ilahl\u0131k ger\u00e7e\u011fini tan\u0131tmada kulland\u0131\u011f\u0131 metod evreni ve hayat\u0131 bir vitrin olarak kullan\u0131r. Burada uluhiyet ger\u00e7e\u011fini t\u00fcm alg\u0131lama y\u00f6nleriyle O’nun varl\u0131\u011f\u0131 ve g\u00f6zetimi ile doldurur. Bu metod, y\u00fcce Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 tart\u0131\u015f\u0131lmas\u0131 gereken bir mesele olarak ortaya koymaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131, Kur’an’\u0131n bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 ve realiteye dayal\u0131 g\u00f6zlem ile \u00fczerinde hi\u00e7bir zaman tart\u0131\u015fmaya yer b\u0131rakmayacak kadar insan\u0131n kalbini t\u00fcm\u00fc ile ku\u015fat\u0131r. \u00d6yle ki, O’nu tart\u0131\u015fmak i\u00e7in hi\u00e7bir sebep kalmaz. Kur’an metodu bu nedenle, do\u011frudan do\u011fruya Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131 hakk\u0131nda b\u00fct\u00fcn evrende serpi\u015ftirilmi\u015f bulunan izlerinden s\u00f6z etmeye ba\u015flar. Ve bu varl\u0131\u011f\u0131n insan\u0131n vicdan\u0131nda ve insan\u0131n hayat\u0131nda zorunlu olan gerekleri \u00fczerinde durur.<\/p>\n

Kur’an-\u0131 Kerim’in metodu bu \u00e7izgiyi izlerken, do\u011frudan do\u011fruya insan\u0131n olu\u015fumunda yeralan k\u00f6kl\u00fc bir ger\u00e7e\u011fe dayan\u0131r. Bu ger\u00e7ek de \u015fudur: Her \u015feyi yaratan Allah’t\u0131r ve O, yaratt\u0131\u011f\u0131 varl\u0131klar\u0131 en iyi bilendir.<\/p>\n

“Ger\u00e7ekten insan\u0131 biz yaratt\u0131k ve onun nefsinin kendisine neler f\u0131s\u0131ldad\u0131\u011f\u0131n\u0131 biliriz.” (Kehf Suresi, 16)<\/strong><\/p>\n

“\u0130nsan\u0131n f\u0131trat\u0131, \u00f6z itibar\u0131 ile bir dine ve bir ilah\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na inanmaya muhta\u00e7t\u0131r. Hatta insan\u0131n f\u0131trat\u0131 sa\u011fl\u0131kl\u0131 \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131nda ve do\u011fru bir istikamete y\u00f6neldi\u011finde, i\u00e7inin derinliklerinde bu tek olan ilaha do\u011fru bir y\u00f6neli\u015f oldu\u011funu ve yine bu tek ilah\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na do\u011fru g\u00fc\u00e7l\u00fc bir duygunun kendisini \u00e7ekti\u011fini kavrayacakt\u0131r. Sa\u011fl\u0131kl\u0131 bir inan\u00e7 sisteminin g\u00f6revi, insan f\u0131trat\u0131n\u0131n bir ilaha ihtiyac\u0131 oldu\u011fu ve O’na y\u00f6nelmesi gerekti\u011fi bilincini yaratmak de\u011fildir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu duygu, insan\u0131n f\u0131trat\u0131nda zaten k\u00f6kl\u00fc bir \u015fekilde yeralmaktad\u0131r. B\u00f6yle bir inan\u00e7 sisteminin g\u00f6revi insan\u0131n ilah\u0131na ili\u015fkin d\u00fc\u015f\u00fcncesini d\u00fczeltmek ve ona kendisinden ba\u015fka ilah bulunmayan ger\u00e7ek ilah\u0131n\u0131 tan\u0131tmakt\u0131r. Onu b\u00fct\u00fcn ger\u00e7ekli\u011fi ve s\u0131fatlar\u0131 ile tan\u0131tmakt\u0131r. Yoksa onun varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve ispat\u0131n\u0131 yapmak de\u011fildir. Sonra bu ilah\u0131n ilahl\u0131\u011f\u0131n\u0131n gereklerini ve hayatta getirmi\u015f oldu\u011fu zorunluluklar\u0131 tan\u0131tmakt\u0131r. \u0130lahl\u0131\u011f\u0131n getirmi\u015f oldu\u011fu bu temel zorunluluklar O’nun Rububiyeti, \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fc ve hakimiyetidir. Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131 ger\u00e7e\u011finden \u015f\u00fcpheye d\u00fc\u015fmek veya bu ger\u00e7e\u011fi ink\u00e2r etmek insan\u0131n b\u00fcnyesinde apa\u00e7\u0131k bir bozuklu\u011fun, do\u011fu\u015ftan gelen al\u0131c\u0131-verici cihazlar\u0131n bozuldu\u011funun kesin delilidir. Bu t\u00fcr bozukluklar ise tart\u0131\u015fma ile tedavi edilip giderilemez. Bu hastal\u0131klar\u0131 tedavi etme yolu bu de\u011fildir.”<\/p>\n

“\u015e\u00fcphesiz ki, bu evren m\u00fc’min ve m\u00fcsl\u00fcman bir evrendir. Yarat\u0131c\u0131s\u0131n\u0131 bilir ve O’na boyun e\u011fer. Evrendeki her \u015fey ve b\u00fct\u00fcn canl\u0131lar O’na \u00f6vg\u00fcde bulunur ve O’nun kutsall\u0131\u011f\u0131n\u0131 itiraf eder. Yaln\u0131z baz\u0131 insanlar hari\u00e7! “\u0130nsan” da, her taraf\u0131ndan insan\u0131n ve isl\u00e2m\u0131n yank\u0131lar\u0131n\u0131n, Allah’\u0131 kutsaman\u0131n ve O’na secde etmenin yank\u0131lar\u0131n\u0131n \u00e7\u0131nlatt\u0131\u011f\u0131 bu evrenin i\u00e7inde ya\u015far. Hatta insan\u0131n b\u00fcnyesinde yeralan b\u00fct\u00fcn atomlar ve h\u00fccreler de, yank\u0131lanan bu iman ve isl\u00e2ma kat\u0131l\u0131rlar. Do\u011fal olan f\u0131tri hareketinde Allah’\u0131n belirlemi\u015f oldu\u011fu yasalara boyun e\u011ferler. F\u0131trat\u0131n\u0131n b\u00fct\u00fcn bu yank\u0131lamalar\u0131n bilincinde olmayan, bizzat kendi b\u00fcnyesindeki bu ilahi yasalar\u0131n mesajlar\u0131n\u0131 alg\u0131layamayan, f\u0131tri olan cihazlar\u0131 ile evrendeki bu dalgalar\u0131 alamayan bir insan b\u00fcnyesi, f\u0131tri olan al\u0131c\u0131-verici cihazlar\u0131n\u0131n bozuldu\u011fu bir insan b\u00fcnyesidir. Dolay\u0131s\u0131yla onun kalbine ve akl\u0131na tart\u0131\u015fma ile ula\u015fman\u0131n hi\u00e7bir yolu yoktur. B\u00f6yle bir b\u00fcnyeyi tedavi etmenin tek yolu orada al\u0131c\u0131 ve verici cihazlar\u0131 harekete ge\u00e7irmeye \u00e7al\u0131\u015fmakt\u0131r. Onun b\u00fcnyesindeki yeralan f\u0131trat\u0131n gizli yeteneklerini co\u015fturmaya y\u00f6nelmektir. Belki bu yolla harekete ge\u00e7er ve yeniden \u00e7al\u0131\u015fmaya ba\u015flar.”<\/p>\n

Duygular\u0131n, kalbin ve akl\u0131n g\u00f6klerdeki ve yerdeki varl\u0131klar\u0131 incelemeye y\u00f6neltilmesi Kur’an metodunun insan\u0131n kalbini diriltmek i\u00e7in ba\u015fvurdu\u011fu vas\u0131talardan biridir. Belki bu yolla bu organlar\u0131n nabz\u0131 atar ve harekete ge\u00e7er. Kendilerine g\u00f6nderilen mesajlar\u0131 almaya ve kar\u015f\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 vermeye ba\u015flarlar!<\/p>\n

Ne var ki, peygamberlerin mesajlar\u0131n\u0131 yalan sayan \u015fu cahiliye Araplar\u0131 ve benzerleri, ne d\u00fc\u015f\u00fcnebilmekte, ne de verilen mesajlara kar\u015f\u0131l\u0131k vermektedirler. \u00d6yleyse onlar neyi bekliyorlar?<\/p>\n

Allah’\u0131n yasas\u0131nda de\u011fi\u015fme ve gecikme olmaz. Yalanlay\u0131c\u0131lar\u0131n sonu ise bellidir. Onlar\u0131n, Allah’\u0131n yasas\u0131n\u0131n gecikmesini beklemeye haklar\u0131 yoktur. Y\u00fcce Allah onlara bir s\u00fcre tan\u0131yabilir ve onlar\u0131 k\u00f6kten yokedecek cezas\u0131n\u0131 g\u00f6ndermeyebilir. Fakat yalanlama da \u0131srar edenler er-ge\u00e7 cezaland\u0131r\u0131lacaklard\u0131r. “Onlar kendilerinden \u00f6nce gelip ge\u00e7en toplumlar\u0131n ya\u015fad\u0131klar\u0131 ac\u0131 g\u00fcnlerden ba\u015fka bir sonu\u00e7 mu bekliyorlar?”<\/strong><\/p>\n

“Bekleyiniz bakal\u0131m, hem de sizinle birlikte bekleyenlerdenim.”<\/strong><\/p>\n

\u0130\u015fte bu, b\u00fct\u00fcn bu tart\u0131\u015fmalara son veren bir tehdittir ve ayn\u0131 zamanda kalpleri de korkuyla \u00fcrpertmektedir.<\/p>\n

Surenin bu b\u00f6l\u00fcm\u00fc de, t\u00fcm peygamberlik misyonlar\u0131n\u0131n ve b\u00fct\u00fcn yalanlay\u0131c\u0131lar\u0131n varm\u0131\u015f oldu\u011fu bir netice ile sonu\u00e7lanmaktad\u0131r. Bu k\u0131ssalardan ve bu de\u011ferlendirmeden al\u0131nmas\u0131 gereken ibret ile sona ermektedir.<\/p>\n

“S\u00f6zkonusu toplu afetlerden sonra peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtar\u0131r\u0131z. M\u00fc’minleri kurtarmak, b\u00f6yle \u00fczerimize bor\u00e7tur.’<\/strong><\/p>\n

Bu y\u00fcce Allah’\u0131n kendisi i\u00e7in belirlemi\u015f oldu\u011fu bir h\u00fck\u00fcmd\u00fcr. B\u00f6ylece m\u00fc’min tohum muhafaza alt\u0131na al\u0131nacak, filizlenecek, b\u00fct\u00fcn eziyetlere ve tehlikelere, yalanlamalara ve i\u015fkencelere ra\u011fmen, kurtulu\u015fa erecektir. Tarih boyunca b\u00f6yle olmu\u015ftur. Nitekim surede aktar\u0131lan k\u0131ssalar bunun en a\u00e7\u0131k delilidir. Bundan sonra da b\u00f6yle olacakt\u0131r. M\u00fc’minler bu konuda rahat olsunlar…<\/p>\n

SUREN\u0130N SONU<\/strong><\/p>\n

\u0130\u015fte bu surenin sonudur. De\u011fi\u015fik ufuklara a\u00e7\u0131lan gezintilerin de son dura\u011f\u0131d\u0131r. Bu gezintilerle biz sanki evrenin ufuklar\u0131na a\u00e7\u0131lm\u0131\u015f insan ruhunun \u00e7e\u015fitli y\u00f6nlerinde dola\u015fm\u0131\u015f, d\u00fc\u015f\u00fcnce, bilin\u00e7 ve duygu alanlar\u0131nda uzun seyahatlere \u00e7\u0131k\u0131p geri d\u00f6nm\u00fc\u015f olduk. Uzun ziyaretlerden, elde etti\u011fimiz b\u00fcy\u00fck \u00fcr\u00fcnlerden da\u011farc\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131n dolmas\u0131ndan dolay\u0131 \u00f6yle yorgun arg\u0131n hale d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f gibiyiz!<\/p>\n

\u0130nan\u00e7 sisteminin en \u00f6nemli meseleleri konusunda birka\u00e7 gezintiyi kapsayan surenin sonu budur i\u015fte. Bu \u00f6nemli meseleler \u015funlard\u0131r: \u0130lahl\u0131k birli\u011fi, \u00fcst\u00fcnl\u00fck birli\u011fi, hakimiyet birli\u011fi, ortaklar\u0131n ve \u015fefaat\u00e7\u0131lar\u0131n reddedili\u015fi, b\u00fct\u00fcn emir ve yetkinin yaln\u0131z Allah’a havale edilmesi hi\u00e7 kimsenin de\u011fi\u015ftirme veya ba\u015fka tarafa \u00e7evirme yetkisinin bulunmad\u0131\u011f\u0131, Allah’\u0131n belirlenmi\u015f yasalar\u0131 vahiy ve vahyin ger\u00e7ekli\u011fi, vahyin ortaya koymu\u015f oldu\u011fu ar\u0131-duru ger\u00e7ek ahiret g\u00fcn\u00fc \u00f6l\u00fcmden sonra dirili\u015f ceza ve m\u00fckafaat konusunda e\u015fsiz adalet…<\/p>\n

Bu surenin bir b\u00fct\u00fcn olarak i\u015fleyip durdu\u011fu, a\u00e7\u0131klamak i\u00e7in k\u0131ssalar aktard\u0131\u011f\u0131, netle\u015ftirmek i\u00e7in de \u00f6rnekler verdi\u011fi inan\u00e7 sisteminin ana ilkeleri bunlard\u0131r.<\/p>\n

Evet b\u00fct\u00fcn bunlar\u0131n hepsi bu son b\u00f6l\u00fcmde \u00f6zetleniyor. Burada peygamber -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun- bu inan\u00e7 sistemini b\u00fct\u00fcn insanlara ilan etmekle y\u00fck\u00fcml\u00fc tutuluyor. Onlar\u0131n kesin ve son s\u00f6z\u00fcn\u00fc s\u00f6ylemesini emrediyor: H\u00fck\u00fcm verenlerin en iyisi olan Allah, h\u00fckm\u00fcn\u00fc verene kadar, Peygamber, bu \u00e7izgide ilerleyece\u011fini ve bu dosdo\u011fru yolunda y\u00fcr\u00fcyece\u011fini a\u00e7\u0131k\u00e7a ilan etmekle emrediliyor…<\/p>\n

 <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 94- E\u011fer sana indirdi\u011fimiz bilgilerden ku\u015fku duyuyorsan, senden \u00f6nceki kutsal kitap okurlar\u0131na sor. Sana Rabbinden kesinlikle ger\u00e7ek geldi, sak\u0131n ku\u015fkulananlardan olma. 95- Sak\u0131n Allah’\u0131n ayetlerini yalanlayanlardan olma, […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":14491,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n