B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

143- Musa belirledi\u011fimiz vakitte gelip de Rabbi O’nunla konu\u015funca “Ey Rabbim, kendini g\u00f6ster de seni g\u00f6zlerimle g\u00f6reyim ” dedi. Allah O’na “Sen beni g\u00f6remezsin, ama \u015fu da\u011fa bak, e\u011fer o yerinde kal\u0131rsa beni g\u00f6rebileceksin ” dedi.<\/em><\/strong><\/p>\n

Rabbi da\u011fa tecelli edince onu yerle bir etti, Musa da bay\u0131larak yere d\u00fc\u015ft\u00fc. Ay\u0131l\u0131nca “Sen her t\u00fcrl\u00fc noksanl\u0131ktan uzaks\u0131n, tevbe edip sana y\u00f6nelelim, ben m\u00fcminlerin ilkiyim ” dedi.<\/em><\/strong><\/p>\n

144- Allah dedi ki; “Ey Musa, mesajlar\u0131mla ve arac\u0131s\u0131z konu\u015fmamla sana di\u011fer insanlar \u00fczerinde se\u00e7kin bir konum ba\u011f\u0131\u015flad\u0131m. Sana verdiklerimi al ve \u015f\u00fckredenlerden ol. “<\/em><\/strong><\/p>\n

145- Bu levhalarda, Musa’ya her konuya ili\u015fkin \u00f6\u011f\u00fct, her konuda ayr\u0131nt\u0131l\u0131 a\u00e7\u0131klama yazd\u0131k. “Bunlara s\u0131ms\u0131k\u0131 sar\u0131l ve soyda\u015flar\u0131na da onlara en g\u00fczel bi\u00e7imde uymalar\u0131n\u0131 emret. Yoldan \u00e7\u0131km\u0131\u015flar\u0131n yurtlar\u0131n\u0131n ne hale geldi\u011fini yak\u0131nda size g\u00f6sterece\u011fim.<\/em><\/strong><\/p>\n

146- D\u00fcnyadaki haks\u0131z yere b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlar\u0131 ayetlerimden uzak d\u00fc\u015f\u00fcrece\u011fim. Onlar g\u00f6recekleri hi\u00e7bir ayete inanmazlar, e\u011fer do\u011fru yolu g\u00f6rseler de o yola girmezler, fakat sap\u0131k yolu g\u00f6r\u00fcnce hemen ona koyulurlar. Bunun sebebi onlar\u0131n ayetlerimizi yalanlamalar\u0131, umursamamalar\u0131d\u0131r.<\/em><\/strong><\/p>\n

147- Ayetlerimizi ve ahiret kar\u015f\u0131la\u015fmas\u0131n\u0131, hesapla\u015fmas\u0131n\u0131 yalanlayanlar\u0131n t\u00fcm amelleri bo\u015fa gitmi\u015ftir. G\u00f6recekleri ceza i\u015flediklerinin kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey mi olacak ki.<\/em><\/strong><\/p>\n

Biz bu e\u015fsiz olay\u0131 hayalimizde, ruhlar\u0131m\u0131zda ve b\u00fcnyemizde b\u00fct\u00fcn\u00fcyle canland\u0131rmaya muhtac\u0131z. Olay\u0131 b\u00fct\u00fcn\u00fcyle canland\u0131rabilmeliyiz ki, onu d\u00fc\u015f\u00fcnmeye \u00e7al\u0131\u015fabilelim ve Hz. Musa’n\u0131n bu s\u0131radaki duygular\u0131na bir \u00f6l\u00e7\u00fcde biz de vak\u0131f olabilelim:<\/p>\n

“Musa belirledi\u011fimiz vakitte gelip de Rabbi O’nunla konu\u015funca, `Ey Rabbim, kendini g\u00f6ster de seni g\u00f6zlerimle g\u00f6reyim’ dedi.”<\/strong><\/p>\n

Bu, Hz. Musa’n\u0131n y\u00fcce Allah’\u0131n s\u00f6zlerini alg\u0131lad\u0131\u011f\u0131, ruhen arzu etti\u011fi manzaraya duydu\u011fu a\u015fk ve heyecan\u0131n doruk noktaya \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131 s\u0131rada d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc gafletin bir ifadesidir. O, bu atmosferde kendisinin kim oldu\u011funu unuttu\u011fu gibi, ne oldu\u011funu da unutmu\u015f bulunmaktad\u0131r. Bu, yery\u00fcz\u00fcnde insan\u0131n elde edemeyece\u011fi, g\u00fc\u00e7 yetiremeyece\u011fi bir \u015feyi istemektedir. O, arzunun zorluklar\u0131na, umudun etkilerine, sevginin heyecan\u0131na, g\u00f6rmenin iste\u011fine katlanmadan, “B\u00fcy\u00fck G\u00f6r\u00fc\u015fmeyi” arzu etmektedir. Nitekim \u015fu kesin apa\u00e7\u0131k s\u00f6z, onu an\u0131nda uyar\u0131r:<\/p>\n

“Allah O’na “Sen beni g\u00f6remezsin…”<\/strong><\/p>\n

Sonra onun y\u00fcce ve ulu olan ilah\u0131, ona merhamet ediyor, kendisini neden g\u00f6remeyece\u011fini bildiriyor: \u00c7\u00fcnk\u00fc onun, buna g\u00fcc\u00fc yetmez.<\/p>\n

“Ama \u015fu da\u011fa bak, e\u011fer o yerinde kal\u0131rsa beni g\u00f6rebileceksin” dedi.<\/strong><\/p>\n

Elbette ki da\u011f daha dayan\u0131kl\u0131 ve sa\u011flamd\u0131r. Dayan\u0131kl\u0131l\u0131\u011f\u0131 ve sa\u011flaml\u0131\u011f\u0131yla da\u011f, elbette ki insan\u0131n b\u00fcnyesinden daha az bir etkilenme ve kar\u015f\u0131l\u0131k verme yetene\u011fine sahiptir. \u00d6yleyse bu ne demekti?<\/p>\n

“Rabbi da\u011fa tecelli edince onu yerle bir etti.”<\/strong><\/p>\n

Peki bu tecelli nas\u0131l olmu\u015ftu? Biz onu anlatamay\u0131z ve onu kavrayamay\u0131z da. Biz bu tecelliyi, bizi Allah’a ula\u015ft\u0131ran, ruhlar\u0131m\u0131z\u0131 \u015feffafla\u015ft\u0131r\u0131p ayd\u0131nlatan ve onu b\u00fct\u00fcn\u00fcyle ana kayna\u011fa y\u00f6nelten, bize verilen ince duyguyla ancak izleyebiliriz. Soyut s\u00f6zc\u00fcklere geline, bu konuda onlar bir \u015feyi aktarma g\u00fcc\u00fcne sahip de\u011fildir. \u0130\u015fte bu nedenle biz de bu tecelliyi s\u00f6zlerle tasvir etmeye, anlatmaya \u00e7al\u0131\u015fm\u0131yoruz. Ve ben \u015fahsen bu konuda, tefsir niteli\u011fini ta\u015f\u0131yan b\u00fct\u00fcn rivayetlerin bir tarafa itilmesi gerekti\u011fi kan\u0131s\u0131nday\u0131m. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu konuda Hz. Peygamberden herhangi bir rivayet yoktur. Kur’an-\u0131 Kerim de bu konuda herhangi bir a\u00e7\u0131klama yapm\u0131\u015f de\u011fildir.<\/p>\n

“Rabbi da\u011fa tecelli edince onu yerle bir etti.”<\/strong><\/p>\n

Da\u011f\u0131n kat\u0131l\u0131klar\u0131 eridi yerle bir oldu, d\u00fczl\u00fck haline geldi. \u0130\u015fte o anda Musa, durumun deh\u015fetini kavrad\u0131 ve bu deh\u015fet, onun zay\u0131f olan be\u015feri yap\u0131s\u0131na sirayet etti.<\/p>\n

“Musa da bay\u0131larak yere d\u00fc\u015ft\u00fc.”<\/strong><\/p>\n

Bay\u0131l\u0131verdi birden, \u015fuurunu kaybetti.<\/p>\n

“Ay\u0131l\u0131nca.”<\/strong><\/p>\n

Kendisine gelince, g\u00fcc\u00fcn\u00fcn s\u0131n\u0131rl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 kavray\u0131nca, bu sorusu ile haddini a\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlad\u0131.<\/p>\n

“Sen her t\u00fcrl\u00fc noksanl\u0131ktan uzaks\u0131n.”<\/strong><\/p>\n

Ya Rabbi, sen g\u00f6zle g\u00f6r\u00fclebilecek, duygularla kavranabilecek bir varl\u0131k olmaktan m\u00fcnezzehsin, y\u00fccesin, dedi.<\/p>\n

“Tevbe edip sana y\u00f6neldim…”<\/strong><\/p>\n

G\u00f6rmeye ili\u015fkin sorum ile haddimi a\u015ft\u0131\u011f\u0131mdan dolay\u0131 sana s\u0131\u011f\u0131nd\u0131m, dedi.<\/p>\n

“Ben m\u00fcminlerin ilkiyim” dedi.<\/strong><\/p>\n

Peygamberler s\u00fcrekli olarak il\u00e2hlar\u0131n\u0131n ululu\u011funa, y\u00fcceli\u011fine ve kendilerine g\u00f6nderdi\u011fi vahye ilk iman eden kimselerdir. Onlar\u0131n il\u00e2hlar\u0131n\u0131 bunu a\u00e7\u0131klamalar\u0131nda onlara emreder. Nitekim Kur’an-\u0131 Kerim de\u011fi\u015fik yerlerde peygamberlerin bu a\u00e7\u0131klamalar\u0131n\u0131 vermektedir.<\/p>\n

Hz. Musa, m\u00fcjdeyi, peygamber se\u00e7ilmesi m\u00fcjdesini ald\u0131\u011f\u0131nda, Allah’\u0131n rahmetini bir kere daha idrak ediyor. Bu m\u00fcjde ile beraber o, kurtulu\u015ftan sonra kavmine peygamber olmakla g\u00f6revlendiriliyor. Asl\u0131nda Musa’n\u0131n Firavun ve tayfas\u0131na bir peygamber olarak g\u00f6revlendirilmesinin amac\u0131 da, bu kurtulu\u015ftan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildi.<\/p>\n

-Allah dedi ki; “Ey Musa, mesajlar\u0131mla ve arac\u0131s\u0131z konu\u015fmamla sana di\u011fer insanlar \u00fczerinde se\u00e7kin bir konum ba\u011f\u0131\u015flad\u0131m. Sana verdiklerimi al ve \u015f\u00fckredenlerden ol.”<\/strong><\/p>\n

Y\u00fcce Allah’\u0131n Hz. Musa’ya s\u00f6yledi\u011fi:<\/p>\n

“Seni di\u011fer insanlar \u00fczerinde se\u00e7kin bir konum ba\u011f\u0131\u015flad\u0131m” <\/strong>s\u00f6z\u00fcnden anl\u0131yoruz ki, Allah’\u0131n Musa’y\u0131 \u00fcst\u00fcn k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 insanlar, onun zaman\u0131ndaki insanlard\u0131. \u0130\u015fte bu i\u015faretin h\u00fckm\u00fc ile, bu \u00fcst\u00fcn k\u0131lman\u0131n insanlar\u0131n bir nesline \u00fcst\u00fcn k\u0131lma oldu\u011funu s\u00f6yleyebiliriz. \u00c7\u00fcnk\u00fc Hz. Musa’dan \u00f6nce de peygamberler vard\u0131, sonra da. Y\u00fcce Allah ile konu\u015fan ba\u015fka bir peygamber yoktur. Y\u00fcce Allah’\u0131n, Musa’ya kendisine verdi\u011fini almas\u0131n\u0131, nimetlerine ve peygamber olarak se\u00e7ilmesine kar\u015f\u0131l\u0131k olarak \u015f\u00fckretmesini emretmesi ise, Allah’\u0131n nimetlerinin nas\u0131l kar\u015f\u0131lanaca\u011f\u0131n\u0131 belirten direktifler ve y\u00f6nlendirmeler niteli\u011findedir. Peygamberler -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerlerine olsun- insanlar\u0131n \u00f6nderleridir, insanlar onlar\u0131 \u00f6rnek al\u0131rlar. Allah’\u0131n kendilerine verdiklerini; insanlar, nimetin artt\u0131r\u0131lmas\u0131, kalbin d\u00fczelmesi, \u015f\u0131marmadan uzakla\u015f\u0131lmas\u0131 ve Allah ile bir ba\u011f\u0131n kurulmas\u0131 amac\u0131 ile kabul etmeli ve \u015f\u00fckretmelidirler.<\/p>\n

Daha sonra ayeti kerimeler bu risaletin i\u00e7eri\u011fini ve Musa’ya nas\u0131l verildi\u011fini a\u00e7\u0131kl\u0131yor:<\/p>\n

“Bu levhalarda, Musa’ya her konuya ili\u015fkin \u00f6\u011f\u00fct, her konu ayr\u0131nt\u0131l\u0131 a\u00e7\u0131klama yazd\u0131k.<\/strong><\/p>\n

Hz. Musa’ya verilen bu levhalar konusunda de\u011fi\u015fik rivayetler ve m\u00fcfessirler taraf\u0131ndan ileri s\u00fcr\u00fclen farkl\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015fler vard\u0131r. Baz\u0131lar\u0131 bu levhalar\u0131 detayl\u0131 bi\u00e7imde anlatmaktad\u0131r. Biz bu t\u00fcr a\u00e7\u0131klamalar\u0131n, yahudi kaynaklar\u0131ndan tefsirlere aktar\u0131lan israiliyat kaynakl\u0131 oldu\u011funu san\u0131yoruz. Biz bu konular\u0131n hi\u00e7birinde, Peygamberimizden -sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun- gelen bir ger\u00e7ekle kar\u015f\u0131la\u015fm\u0131yoruz. Onun i\u00e7in bu konuda, Kur’an’\u0131n metninde verilen bilgiyle yetiniyor ve s\u0131n\u0131rlar\u0131 a\u015fm\u0131yoruz.<\/p>\n

Rivayetlerde s\u00f6zkonusu edilen bu vas\u0131flar, levhalar\u0131n de\u011ferini ne azalt\u0131yor, ne de artt\u0131r\u0131yor. Bunlar nas\u0131l bir \u015feydi ve nas\u0131l yaz\u0131ld\u0131, sorular\u0131 ise bizi ilgilendirmez. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu konuda sa\u011fl\u0131kl\u0131 bir bilgi bize verilmemi\u015ftir. Asl\u0131nda \u00f6nemli olan, bu levhalarda risalet ve risaletin amac\u0131 konular\u0131yla ilgili her \u015feyin var olmas\u0131d\u0131r. Uzun bir m\u00fcddet Allah’\u0131n dininden uzakla\u015fm\u0131\u015f ve zillet taraf\u0131ndan karakteri de\u011fi\u015ftirilmi\u015f bu \u00fcmmetin d\u00fczeltilmesi i\u00e7in gereken her \u00e7e\u015fit a\u00e7\u0131klama, yasa ve direktif bu levhalarda bulunuyordu.<\/p>\n

“Bunlara s\u0131ms\u0131k\u0131 sar\u0131l ve soyda\u015flar\u0131na da onlara en g\u00fczel bi\u00e7imde uymalar\u0131n\u0131 emret.”<\/strong><\/p>\n

Hz. Musa’n\u0131n bu levhalar\u0131 s\u0131k\u0131ca, kuvvetlice tutmas\u0131n\u0131 ve kendi kavmine, bu levhalardaki zor y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklere kendileri i\u00e7in en iyi ve durumlar\u0131n\u0131 d\u00fczeltecek tek \u00e7are olmalar\u0131 nedeniyle yap\u0131\u015fmalar\u0131 gerekti\u011fini bildiren y\u00fcce il\u00e2hi emir risalet ve hilafetle ilgili y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklerin s\u0131k\u0131ca, ciddiyetle yerine getirilmesi gerekti\u011fini ortaya koymaktad\u0131r. Y\u00fcce il\u00e2hi emirlerin bu konudaki \u00fcslubu, zorunlu olarak zillet ve uzun bir s\u00fcreyi kapsayan kopuklu\u011fun bozdu\u011fu \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n karakterine kar\u015f\u0131 nas\u0131l tav\u0131r al\u0131naca\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6sterdi\u011fi gibi, her milletin kendisine g\u00f6nderilen inan\u00e7 sistemini nas\u0131l kar\u015f\u0131lamas\u0131 gerekti\u011fini de ortaya koymaktad\u0131r.<\/p>\n

Akide konusu y\u00fcce Allah’\u0131n kat\u0131nda \u00e7ok \u00f6nemli bir meseledir. Bu evrenin \u00f6l\u00e7\u00fclerine g\u00f6re de gayet \u00f6nemlidir. Allah’\u0131n ona h\u00fckmeden kaderidir. Akide konusu, “insan” tarihinde ve onun bu yery\u00fcz\u00fcnde ve ahiret yurdundaki hayat\u0131nda son derece \u00f6nemlidir. Y\u00fcce Allah’\u0131n birli\u011fi ve insanlar\u0131n yaln\u0131z Allah’\u0131n il\u00e2hl\u0131\u011f\u0131na kulluk yapmas\u0131 konusunda akidenin belirledi\u011fi metod, insan\u0131n ya\u015fam tarz\u0131n\u0131 b\u00fct\u00fcn\u00fcyle de\u011fi\u015ftiren bir metoddur. Bu metod, insan\u0131n hayat\u0131n\u0131 cahiliyedeki ya\u015fam tarz\u0131ndan apayr\u0131 bir \u015fekilde d\u00fczenler. Zira cahiliye sistemi, y\u00fcce Allah’\u0131n il\u00e2hl\u0131\u011f\u0131ndan ba\u015fka il\u00e2hl\u0131klar\u0131 esas almaktad\u0131r. Burada akideden kaynaklanan Allah’\u0131n metodundan ba\u015fka bir metod, hayat\u0131n tamam\u0131na h\u00fckmetmektedir.<\/p>\n

Hem Allah kat\u0131nda, hem evrenin de\u011ferlerinde, hem de hayat\u0131n yap\u0131s\u0131nda ve “insan” tarihinde bu kadar \u00f6nemli olan bir meseleye elbette s\u0131ms\u0131k\u0131 sar\u0131lmak gerekecek, insan\u0131n i\u00e7inde onun bir ciddiyeti, a\u00e7\u0131kl\u0131\u011f\u0131 ve kesinli\u011fi bulunacakt\u0131r. B\u00f6yle bir meselenin, gayet yumu\u015fak, kaypak ve m\u00fcsamaha ile ele al\u0131nmas\u0131 do\u011fru olmaz. Sonra bu konu ortaya koydu\u011fu a\u011f\u0131r y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fckler bir tarafa, bizzat kendisi \u00f6nemli bir meseledir. Karakteri itibar\u0131yla yumu\u015fakl\u0131\u011f\u0131, kaypakl\u0131\u011f\u0131 ve m\u00fcsamahay\u0131 kald\u0131ramaz. Meseleyi bu t\u00fcr ciddi olmayan duygularla alg\u0131lamaya \u00e7al\u0131\u015fanlara izin vermez.<\/p>\n

Do\u011fal olarak biz bu yakla\u015f\u0131mla meselenin zor kullanarak, bask\u0131 yaparak, komplekse kap\u0131larak ve i\u00e7ine kapanarak \u00e7\u00f6z\u00fclmesi gerekti\u011fini s\u00f6ylemek istemiyoruz. B\u00f6yle bir uygulama, Allah’\u0131n dininin karakteri ile ba\u011fda\u015fmaz. Biz burada konunun ciddiyetini, \u00f6nemini, kesinli\u011fini ve a\u00e7\u0131kl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ortaya koymaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yoruz. Bunlar ise ayr\u0131 vas\u0131flar, ba\u015fka duygulard\u0131r. Bunun zor kullanmakla, bask\u0131yla, komplekse kap\u0131lmakla ve i\u00e7ine kapanmakla hi\u00e7bir ilgisi yoktur.<\/p>\n

\u00d6zellikle \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n karakteri, M\u0131s\u0131r’daki uzun s\u00fcreli k\u00f6lelik ve zillet hayat\u0131 ile bozulduktan sonra, bu t\u00fcr direktiflere daha \u00e7ok muhta\u00e7t\u0131. Onun i\u00e7indir ki, \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n do\u011fru yoldan sapm\u0131\u015f, kofla\u015fm\u0131\u015f, y\u0131lg\u0131nl\u0131\u011fa kap\u0131lm\u0131\u015f ve kaypakla\u015fm\u0131\u015f karakterini d\u00fcr\u00fcstl\u00fck, ciddiyet, a\u00e7\u0131kl\u0131k ve \u00f6zg\u00fcrl\u00fck \u00fczerine e\u011fitmek amac\u0131n\u0131 g\u00fcden b\u00fct\u00fcn emirler; kesin bir ifade ile peki\u015ftirilmi\u015f bir tonla g\u00f6nderilmi\u015ftir.<\/p>\n

\u0130srailo\u011fullar\u0131 gibi uzun s\u00fcreli olarak zillet ve k\u00f6lelik hayat\u0131n\u0131 ya\u015fayan, dikta rejimlerine boyun e\u011fen, zalim idarelere k\u00f6lelik yapan ve bunun sonucunda kaypakl\u0131k ve d\u00fczenbazl\u0131\u011f\u0131 huy haline getiren, zorluklarla kar\u015f\u0131la\u015fmamak i\u00e7in i\u015fin kolay\u0131na ka\u00e7an her toplumun karakteri de \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n karakteri gibidir. Ayn\u0131 \u015fey g\u00fcn\u00fcm\u00fczde ya\u015fayan bir\u00e7ok insan toplulu\u011fu i\u00e7in de ge\u00e7erlidir. Bu topluluklar akidenin y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklerinden kurtulmak i\u00e7in akidenin kendisinden ka\u00e7makta, kalabal\u0131\u011fa uymaktad\u0131rlar. Zira kalabal\u0131\u011fa uymak, onlara fazla bir y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fck y\u00fcklememektedir!<\/p>\n

Y\u00fcce Allah, bu il\u00e2hi emre s\u0131ms\u0131k\u0131 sar\u0131lmalar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 olarak Hz. Musa’ya ve kavmine, Allah’\u0131n dininden sapanlar\u0131n yurdunu kendilerine miras olarak devretmeyi ve yery\u00fcz\u00fcnde onlar\u0131 hak\u0131m k\u0131lmay\u0131 vaadediyor:<\/p>\n

“Yoldan \u00e7\u0131km\u0131\u015flar\u0131n yurtlar\u0131n\u0131n ne hale geldi\u011fini yak\u0131nda size g\u00f6sterece\u011fim.”<\/strong><\/p>\n

Do\u011fruya en yak\u0131n g\u00f6r\u00fc\u015f bu ifade ile, o s\u0131rada puta tap\u0131c\u0131lar\u0131n ellerine d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f olan kutsal topraklara i\u015faret edildi\u011fidir. Ve bu, ayn\u0131 zamanda onlar\u0131n oraya gireceklerine dair bir m\u00fcjde niteli\u011findeydi. Ne var ki, \u0130srailo\u011fullar\u0131, Hz. Musa -sel\u00e2m ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun- d\u00f6neminde e\u011fitim a\u015famalar\u0131 tamamlanmad\u0131\u011f\u0131ndan ve karakterleri hen\u00fcz d\u00fczelmedi\u011finden, oraya girmemi\u015fler ve bu kutsal yurdun \u00f6n\u00fcnde durarak peygamberlerine \u015f\u00f6yle demi\u015flerdi:<\/p>\n

“Dediler ki, “Ya Musa, orada zorba bir kavim var. Onlar oradan \u00e7\u0131kmad\u0131k\u00e7a biz oraya kesinlikle girmeyiz. E\u011fer \u00e7\u0131karlarsa o zaman oraya gireriz.” (Maide: 22)<\/strong><\/p>\n

Ayr\u0131ca i\u00e7lerinde bulunan ve Allah’tan korkan iki m\u00fcmin \u015fahsiyetin, onlar\u0131n kutsal yurda girmeleri ve bu g\u00f6reve at\u0131lmalar\u0131 konusundaki \u0131srarlar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda, t\u0131pk\u0131 sahibine \u00e7ifte atan hayvan gibi korkaklar\u0131n utanmazl\u0131\u011f\u0131n\u0131 sergileyen bir tav\u0131rla, Hz. Musa’ya cevap vermi\u015flerdi:<\/p>\n

“Dediler ki; “Ey Musa, onlar orada oldu\u011fu s\u00fcrece, biz oraya kesinlikle girmeyiz. Git sen Rabbin ile sava\u015f, biz burada kal\u0131yoruz. (Maide: 24)<\/strong><\/p>\n

Bu ifade \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n zay\u0131flam\u0131\u015f, par\u00e7alanm\u0131\u015f, kaypakla\u015fm\u0131\u015f karakterini ger\u00e7ekten g\u00fczel tasvir etmektedir. Hz. Musa’ya g\u00f6nderilen inan\u00e7 sistemi ve hukuk d\u00fczeni i\u015fte bu karakterleri tedavi ediyordu. Bu y\u00fcce il\u00e2hi emir, Musa’n\u0131n getirdi\u011fi akide ve \u015feriata s\u0131ms\u0131k\u0131 sar\u0131lmas\u0131n\u0131 \u00f6ng\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc gibi, kavmine bu yasalar\u0131n a\u011f\u0131r y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fckleri alt\u0131na girmelerini s\u00f6ylemeyi de emrediyordu.<\/p>\n

Bu sahne ve konu\u015fman\u0131n sonunda yery\u00fcz\u00fcnde haks\u0131z yere b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlar\u0131n, y\u00fcce Allah’\u0131n ayetlerinden ve direktiflerinden y\u00fcz \u00e7evirenlerin sonlar\u0131na ili\u015fkin bir a\u00e7\u0131klama yer al\u0131yor. S\u00f6zkonusu a\u00e7\u0131klama, bu tip insanlar\u0131n karakterini en ince boyutlar\u0131na var\u0131ncaya kadar ortaya koyuyor, insan karakterlerini tiplerini ve ruhsal portrelerini Kur’an’\u0131n e\u015fsiz tasvir g\u00fcc\u00fcn\u00fcn g\u00fczelli\u011fi ve \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fc ile g\u00f6zler \u00f6n\u00fcne seriyor:<\/p>\n

-D\u00fcnyada haks\u0131z yere b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlar\u0131 ayetlerimden uzak d\u00fc\u015f\u00fcrece\u011fim. Onlar g\u00f6recekleri hi\u00e7bir ayete inanmazlar, e\u011fer do\u011fru yolu g\u00f6rseler de o yola girmezler, fakat sap\u0131k yolu g\u00f6r\u00fcnce hemen ona koyulurlar. Bunun sebebi, onlar\u0131n ayetlerimizi yalanlamalar\u0131, umursamamalar\u0131d\u0131r.<\/strong><\/p>\n

-Ayetlerimizi ve ahiret kar\u015f\u0131la\u015fmas\u0131n\u0131, hesapla\u015fmas\u0131n\u0131 yalanlayanlar\u0131n t\u00fcm amelleri bo\u015fa gitmi\u015ftir. G\u00f6recekleri ceza, i\u015flediklerinin kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey mi olacak ki?<\/strong><\/p>\n

Y\u00fcce Allah, yery\u00fcz\u00fcnde haks\u0131z yere b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlar, ne kadar delil g\u00f6sterilse de inanmayacak olanlar, do\u011fru yolu g\u00f6rd\u00fckleri halde, onu yol edinmeyenler, sap\u0131k yolu g\u00f6r\u00fcr g\u00f6rmez hemen o yola koyulanlar hakk\u0131ndaki dile\u011fini a\u00e7\u0131kl\u0131yor… Allah onlar\u0131 kendi ayetlerinden y\u00fcz \u00e7evirtecektir. Dolay\u0131s\u0131 ile onlardan ne yararlanabilecekler, ne de onlar\u0131 kabul edebileceklerdir. G\u00f6zler \u00f6n\u00fcne serili bulunan k\u00e2inat kitab\u0131ndaki ayetlerini ve peygamberlerine g\u00f6nderdi\u011fi kitaplar\u0131ndaki ayetlerini, onlara a\u00e7mayacakt\u0131r. Zira onlar, y\u00fcce Allah’\u0131n ayetlerini yalanlam\u0131\u015flar ve onlar\u0131 bilerek dikkate almam\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n

Kur’an’\u0131n s\u00f6zleri ile tasvir edilen bu insan tipi, yava\u015f yava\u015f zihnimizde canlanmakta ve biz onlar\u0131 \u00e7ehreleriyle, hareketleriyle g\u00f6r\u00fcr gibi olmaktay\u0131z!<\/p>\n

“D\u00fcnyada haks\u0131z yere b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlar\u0131 ayetlerimden uzak d\u00fc\u015f\u00fcrece\u011fim.<\/strong><\/p>\n

Allah’\u0131n kullar\u0131ndan hi\u00e7biri asla hakl\u0131 olarak yery\u00fcz\u00fcnde b\u00fcy\u00fcl\u00fck taslayamaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc b\u00fcy\u00fckl\u00fck yaln\u0131z Allah’\u0131n s\u0131fat\u0131d\u0131r. Allah, b\u00fcy\u00fckl\u00fckte hi\u00e7bir ortak kabul etmez. Ne zaman olurs\u00e2 olsun, yery\u00fcz\u00fcnde bir insan\u0131n b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslamas\u0131, haks\u0131z yere b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslamaktan ba\u015fka bir \u015fey olamaz! B\u00fcy\u00fckl\u00fck taslaman\u0131n en \u00e7irkin \u015fekli de yery\u00fcz\u00fcnde Allah’\u0131n kullar\u0131na kar\u015f\u0131 il\u00e2hl\u0131k hakk\u0131n\u0131 iddia etmektir. Bu hakk\u0131 Allah’\u0131n direktiflerini g\u00f6z\u00f6n\u00fcnde bulundurmaks\u0131z\u0131n insanlara hukuk belirlemekle kendinde g\u00f6rmektedir. \u0130\u015fte b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslaman\u0131n her \u00e7e\u015fidi, b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslamadan kaynaklanmaktad\u0131r. Bu, b\u00fct\u00fcn k\u00f6t\u00fcl\u00fcklerin anas\u0131d\u0131r, ba\u015fl\u0131ca kayna\u011f\u0131d\u0131r. Geri kalan boyutlar\u0131 da buradan gelmektedir:<\/p>\n

“Onlar g\u00f6recekleri hi\u00e7bir ayete inanmazlar, e\u011fer do\u011fru yolu g\u00f6rseler de o yola girmezler, fakat sap\u0131k yolu g\u00f6r\u00fcnce hemen ona koyulurlar.”<\/strong><\/p>\n

Bu, do\u011fru yolu g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc yerde ondan uzakla\u015fan, sap\u0131kl\u0131k yolunu g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcnde ise ona entegre olmaya meyleden ve ondan geri duramayan bir karakter tipidir. \u0130\u015fte ifadenin canland\u0131rmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 ve onu b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayan bir tip olarak damgalad\u0131\u011f\u0131 \u00e7ehre de budur. Bu tip, il\u00e2hi iradenin, Allah’\u0131n ayetlerini yalanlamalar\u0131 ve onlar\u0131 bilerek ciddiye almamalar\u0131 y\u00fcz\u00fcnden, sonsuza dek bu ayetlerden yararlanma yetene\u011fini ellerinden almakla cezaland\u0131rd\u0131\u011f\u0131 bir tiptir!<\/p>\n

Bug\u00fcn de bu nitelikleri, bu \u00e7evreleri ve bu i\u015faretleri ta\u015f\u0131yan insanlara rahatl\u0131kla rastlanmaktad\u0131r. Bu tip insanlar do\u011fru yoldan ka\u00e7makla, hi\u00e7bir \u00e7aba harcamadan, hi\u00e7 d\u00fc\u015f\u00fcnmeden ve hi\u00e7 hesab\u0131n\u0131 kitab\u0131n\u0131 yapmadan sap\u0131kl\u0131k yoluna uymaktad\u0131rlar! Bu tip insanlar do\u011fru yolu g\u00f6rmemek i\u00e7in g\u00f6zlerini kapamakta ve ondan uzakla\u015fmaktad\u0131rlar. Sap\u0131kl\u0131k yoluna i\u00e7leri a\u00e7\u0131lmakta ve ona uymaktad\u0131rlar! Ve bunlar ayn\u0131 zamanda Allah’\u0131n ayetlerinden s\u0131yr\u0131lmakta, onlar\u0131 g\u00f6rmemekte ve d\u00fc\u015f\u00fcnmemektedirler! Onlar\u0131n duyu organlar\u0131 ayetlerin uyar\u0131lar\u0131n\u0131 ve mesajlar\u0131n\u0131 alg\u0131layamaz hale gelmektedir!<\/p>\n

Allah’\u0131n y\u00fcceli\u011fine bak! Kur’an’\u0131n e\u015fsiz ifade g\u00fcc\u00fcnde, bu tip insanlar \u00e7ar\u00e7abuk canlanmaya ba\u015flar. \u00d6yle ki, okuyucunun bu tasvir kar\u015f\u0131s\u0131nda hemen: Evet, evet, ben bu insan tipini tan\u0131yorum… Bu ayetler falandan s\u00f6z ediyor! Bu s\u00f6zlerle tasvir edilip kastedilen odur mutlaka, diyesi geliyor!<\/p>\n

Y\u00fcce Allah, bu tip insanlar\u0131 hem d\u00fcnyada, hem de ahirette y\u0131k\u0131ma s\u00fcr\u00fckleyen b\u00f6yle al\u00e7alt\u0131c\u0131 bir ceza vermekle, elbette ki zulmetmi\u015f olmaz. Tam tersine, Allah’\u0131n ayetlerini yalanlayan ve onlar\u0131 kas\u0131tl\u0131 olarak ciddiye almayan, yery\u00fcz\u00fcnde haks\u0131z yere b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayan, her g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc yerde do\u011fru yoldan uzakla\u015fan, i\u015faret al\u0131r almaz sap\u0131kl\u0131k yoluna ko\u015fan bu tipe en uygun ceza budur. \u00c7\u00fcnk\u00fc o, s\u0131rf kendi karakteri y\u00fcz\u00fcnden cezaland\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Kendisinin i\u015fledi\u011fi yolla fel\u00e2kete s\u00fcr\u00fcklenmi\u015ftir.<\/p>\n

“Bunun sebebi onlar\u0131n ayetlerimizi yalanlamalar\u0131, umursamamalar\u0131d\u0131r.”<\/strong><\/p>\n

-Ayetlerimizi ve ahiret kar\u015f\u0131la\u015fmas\u0131n\u0131, hesapla\u015fmas\u0131n\u0131 yalanlayanlar\u0131n t\u00fcm amelleri bo\u015fa gitmi\u015ftir. G\u00f6recekleri ceza i\u015flediklerinin kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey mi olacak ki?<\/strong><\/p>\n

Amellerin bo\u015fa gidi\u015fine ili\u015fkin ayeti kerimenin metninde ge\u00e7en “hubut” kavram\u0131, “Habatatin-Nakatu” deyiminden al\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r. Hayvan zehirli bir ot yedi\u011finde, \u00f6nce karn\u0131 \u015fi\u015fer, sonra da \u00f6l\u00fcrse, b\u00f6yle deniyordu. Bu nitelik \u00e0yn\u0131 zamanda, Allah’\u0131n ayetlerini ve ahiretteki bulu\u015fmay\u0131 yalanlayanlar\u0131n i\u015fledi\u011fi bo\u015f hareketin karakteri ile de ba\u011fda\u015fmaktad\u0131r. B\u00f6yle sa\u00e7ma bir i\u015f yapan ki\u015fi, insanlar\u0131n onu g\u00fc\u00e7l\u00fc ve b\u00fcy\u00fck zannetmesine yola\u00e7acak tarzda \u015fi\u015fmekte, kabarmakta, daha sonra zehirli otu yemi\u015f hayvan\u0131n \u00f6ld\u00fc\u011f\u00fc gibi \u00f6lmektedir!<\/p>\n

Ayr\u0131ca bu ceza, Allah’\u0131n ayetlerini ve ahiretteki bulu\u015fmay\u0131 yalanlayanlar\u0131n amellerini bo\u015fa \u00e7\u0131karmas\u0131 ve yok etmesi a\u00e7\u0131s\u0131ndan da ger\u00e7ekten do\u011fru olan bir cezad\u0131r. Yaln\u0131z s\u00f6zkonusu olan, bu amelleri nas\u0131l yok etmektedir?<\/p>\n

\u0130nan\u00e7 sistemi a\u00e7\u0131s\u0131ndan bu kesin sonuca ayk\u0131r\u0131 d\u00fc\u015fen olaylar, ne olursa olsun, biz Allah’\u0131n azab\u0131n\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na ve buna ili\u015fkin haberlerin do\u011fru oldu\u011funa inan\u0131yoruz. Nerede olursa olsun bir ki\u015fi, Allah’\u0131n ayetlerini ve ahiret bulu\u015fmas\u0131n\u0131 ink\u00e2r etti\u011finde, b\u00fct\u00fcn yapt\u0131klar\u0131 bo\u015fa gider, yok olur. Sonu\u00e7ta hel\u00e2k olur ve kaybolup gider.<\/p>\n

Teorik a\u00e7\u0131ndan biz, insan\u0131n hayat\u0131ndaki sebepleri apa\u00e7\u0131k olarak g\u00f6r\u00fcyoruz. \u0130nsan\u0131n g\u00f6zleri \u00f6n\u00fcne serilmi\u015f olan k\u00e2inat\u0131n sayfalar\u0131na serpi\u015ftirilen Allah’\u0131n ayetlerini veya peygamberlik misyonu ile birlikte g\u00f6nderilen ayetlerini (mucizelerini) veyahut peygamberlerin insanlara ula\u015ft\u0131rd\u0131\u011f\u0131 ayetlerini yalan sayanlar ve buna ba\u011fl\u0131 olarak, ahiret g\u00fcn\u00fcnde Allah’la bulu\u015fmay\u0131 ink\u00e2r edenler, evet bu t\u00fcr f\u0131trat\u0131 bozulmu\u015f yarat\u0131klar, iman ve teslimiyet sahibi olan bu evrenin ve evrende ge\u00e7erli olan il\u00e2hi yasalar\u0131n \u00e7izgisinden sapan anormal bir ruhi yap\u0131ya sahip tiplerdir. Onlar\u0131 bu k\u00e2inata ba\u011flayan hi\u00e7bir ba\u011f yoktur. Bunlar varolu\u015fun amac\u0131 ve hedefine ili\u015fkin sa\u011fl\u0131kl\u0131 bir hareketle t\u00fcm ba\u011flar\u0131n\u0131 koparan kimselerdir. B\u00f6yle f\u0131trat\u0131 bozulmu\u015f ve evrenle ili\u015fkileri kesilmi\u015f yarat\u0131klar\u0131n b\u00fct\u00fcn \u00e7abalar\u0131 bo\u015fa giden, zayi olan \u00e7abalard\u0131r. \u0130sterse g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fte bu \u00e7abalar\u0131n ba\u015far\u0131ya ula\u015ft\u0131\u011f\u0131, sonu\u00e7. verdi\u011fi kabul edilsin, farketmez. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu t\u00fcr \u00e7abalar, bu varl\u0131\u011f\u0131n b\u00fcnyesinde k\u00f6kl\u00fc ve engin bi\u00e7imde yer eden nedenlerden kaynaklanmamaktad\u0131r. B\u00fct\u00fcn bu evrenin kendisine y\u00f6neldi\u011fi b\u00fcy\u00fck hedefe y\u00f6nelmemektedir. Onlar\u0131n durumu ana kayna\u011f\u0131 kuruyan bir p\u0131nar gibidir. Er veya ge\u00e7 bir g\u00fcn, o da kuruyacak ve yok olacakt\u0131r.<\/p>\n

Bu iman\u00ee de\u011ferler ile insanl\u0131k tarihinin seyri aras\u0131nda sa\u011flam ba\u011f\u0131 g\u00f6rmeyenler, bu de\u011ferleri kabul etmeyenlerin sonlar\u0131na ili\u015fkin Allah’\u0131n kaderinden habersiz olanlar, evet i\u015fte bunlar, y\u00fcce Allah’\u0131n kendilerine ili\u015fkin dilemesinde a\u00e7\u0131klad\u0131\u011f\u0131 kimselerdir. \u00ce\u015fte Allah’\u0131n ayetlerini g\u00f6remeyecek ve yasalar\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcp de\u011ferlendiremeyecekler onlard\u0131r. Allah’\u0131n kaderi onlar\u0131 \u00e7epe\u00e7evre ku\u015fatm\u0131\u015fken, onlar bundan habersizdirler.<\/p>\n

Bu iman\u00ee de\u011ferlerden habersiz olan birtak\u0131m kimseler, ba\u015far\u0131ya ula\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131<\/p>\n

ve sonuca vard\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcp aldananlar, k\u0131sa s\u00fcreli ge\u00e7ici \u015feylere aldananlard\u0131r. Bunlar zehirli bir bitki yiyen hayvan\u0131n \u015fi\u015fmesine aldananlard\u0131r. Bunlar o \u015fi\u015fmanl\u0131\u011f\u0131n semizlik, g\u00fcrb\u00fczl\u00fck, sa\u011fl\u0131k ve ya\u011f oldu\u011funu sanmaktad\u0131rlar. Halbuki bu hayvan, az sonra alabildi\u011fine \u015fi\u015fecek ve yok olup gidecektir!<\/p>\n

Tarihte daha \u00f6nce ya\u015fam\u0131\u015f olan milletler bu konuda canl\u0131 \u00f6rneklerdir. Fakat onlardan ibret alm\u0131yorlar. Y\u00fcce Allah’\u0131n bir saniye geri kalmayan s\u00fcrekli i\u015fleyen yasalar\u0131n\u0131, asla duraklamayan s\u00fcrekli bi\u00e7imde ak\u0131p giden Allah’\u0131n kaderini g\u00f6remiyorlar. Halbuki Allah, onlar\u0131 ta \u00f6telerinden ku\u015fatm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

Hz. Musa (sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun) y\u00fcce Allah’\u0131n huzurunda iken; g\u00f6zlerinin onu g\u00f6rmekten aciz d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc,ruhu taraf\u0131ndan alg\u0131land\u0131\u011f\u0131 halde, d\u00fc\u015f\u00fcncelerinin hayrete d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fc o e\u015fsiz makamda iken… Musa’n\u0131n kavmi kendisinden sonra davadan vazge\u00e7iyor, geriye d\u00f6n\u00fc\u015f yap\u0131yor. Hayat izi ta\u015f\u0131mayan, yaln\u0131z b\u00f6\u011f\u00fcrmesi bulunan bir buza\u011f\u0131ya y\u00f6neliyorlar. Allah’\u0131 b\u0131rak\u0131p ona tapmaya ba\u015fl\u0131yorlar!<\/p>\n

D\u00d6NEKLER<\/strong><\/p>\n

Kur’an-\u0131 Kerim’in ak\u0131\u015f\u0131, bizi ans\u0131z\u0131n dokuzuncu sahneden onuncu sahneye at\u0131veriyor. Bu, geni\u015f dualar\u0131, arzular\u0131, niyazlar\u0131 ve s\u00f6zleri ile gayet \u00fcst\u00fcn, apayd\u0131nl\u0131k y\u00fcce bir atmosferden, saplant\u0131lar\u0131, hurafeleri, d\u00f6neklikleri ve kaypakl\u0131klar\u0131 ile alabildi\u011fine d\u00fc\u015f\u00fck ve al\u00e7ak bir atmosfere yap\u0131lan korkun\u00e7 bir ge\u00e7i\u015ftir:<\/p>\n

 <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 143- Musa belirledi\u011fimiz vakitte gelip de Rabbi O’nunla konu\u015funca “Ey Rabbim, kendini g\u00f6ster de seni g\u00f6zlerimle g\u00f6reyim ” dedi. Allah O’na “Sen beni g\u00f6remezsin, ama \u015fu da\u011fa […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":11811,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n