B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

64- M\u00fcjde, d\u00fcnya hayat\u0131nda ve ahirette onlar\u0131nd\u0131r. Allah’\u0131n s\u00f6zleri i\u00e7in de\u011fi\u015fiklik yoktur. \u0130\u015fte b\u00fcy\u00fck ‘kurtulu\u015f ve mutluluk’ budur.<\/strong>
\n65- Onlar\u0131n s\u00f6zleri seni \u00fczmesin. \u015e\u00fcphesiz ‘izzet ve g\u00fcc\u00fcn’ t\u00fcm\u00fc Allah’\u0131nd\u0131r. O, i\u015fitendir, bilendir.<\/strong>
\n66- Haberiniz olsun; \u015f\u00fcphesiz g\u00f6klerde kim var, yerde kim var t\u00fcm\u00fc Allah’\u0131nd\u0131r. Allah’tan ba\u015fkas\u0131na tapanlar bile, \u015firk ko\u015ftuklar\u0131 varl\u0131klara ve g\u00fc\u00e7lere (ger\u00e7ekte) uymazlar. Onlar yaln\u0131zca bir zanna uyarlar ve onlar ancak ‘zan ve tahminde bulunarak yalan s\u00f6ylemektedirler.’<\/strong>
\n67- O, dinlenmeniz i\u00e7in geceyi, g\u00fcnd\u00fcz\u00fc de ayd\u0131nlat\u0131c\u0131 (mubsir) olarak sizin i\u00e7in yaratm\u0131\u015ft\u0131r. \u015e\u00fcphesiz i\u015fitebilen bir topluluk i\u00e7in bunda ger\u00e7ekten ayetler vard\u0131r.(65)<\/strong>
\n68- “Allah, \u00e7ocuk edindi” dediler.(66) O, (bundan) y\u00fccedir; O, hi\u00e7 bir \u015feye ihtiyac\u0131 olmayand\u0131r.(67) G\u00f6klerde ve yerde ne varsa O’nundur.(68) Kendinizde buna ili\u015fkin ispatlay\u0131c\u0131 bir delil de yoktur. Allah’a kar\u015f\u0131 bilmeyece\u011finiz bir \u015feyi mi s\u00f6yl\u00fcyorsunuz?<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

65. Bu \u00e7ok \u00f6nemli bir konunun k\u0131saca anlat\u0131lmas\u0131d\u0131r ve ayr\u0131nt\u0131l\u0131 bir a\u00e7\u0131klama gerektirir. Kur’an birka\u00e7 kelimeyle \u015funu bildirmi\u015ftir ki, vahyedilmi\u015f olan\u0131n d\u0131\u015f\u0131ndaki t\u00fcm dinler bat\u0131ld\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc kainat\u0131n men\u015fei, mebdei, sebebinin yaln\u0131zca felsefi ak\u0131lla ara\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 \u00fczerine temellenmektedirler. Felsefi ara\u015ft\u0131rma ise, zann \u00fczerine temellenir ve tabiat\u0131 gere\u011fi Hakikat’a ula\u015fmaya g\u00fc\u00e7 yetiremez. Hakikata ula\u015fman\u0131n do\u011fru yolu Rasullerin getirdi\u011fi vahyin anla\u015f\u0131lmas\u0131ndan ge\u00e7er. Hakikat\u0131 ke\u015ffetmenin tek yolu budur: Aksi takdirde, yanl\u0131\u015f yollar izleyen kimse daima yanl\u0131\u015f sonu\u00e7lara ula\u015facakt\u0131r. \u015eimdi \u00e7e\u015fitli kesimlerden insanlar\u0131n bu bilgiye ula\u015fmak i\u00e7in izledikleri yollar\u0131 g\u00f6zden ge\u00e7irelim:
\nM\u00fc\u015frikler, ara\u015ft\u0131rmalar\u0131n\u0131 b\u00fct\u00fcn\u00fcyle ve yaln\u0131zca hurafe \u00fczerinde temellendirirler.
\nM\u00fcnzevi ve zahidler bu bilgiye m\u00fc\u015fahede ve tefekk\u00fcrle ula\u015facaklar\u0131n\u0131 ve ger\u00e7e\u011fi s\u0131rlar\u0131 aralamak suretiyle g\u00f6rebileceklerini iddia ederler. Fakat asl\u0131nda ger\u00e7e\u011fi g\u00f6remezler; g\u00f6rd\u00fckleri sadece muhayyilelerinin bir marifetidir (oyunudur) . Onlar zihni bir hayali tasavvur edip, sonra onun \u00fczerinde zihinlerini yo\u011funla\u015ft\u0131r\u0131rlar ve b\u00f6ylece bu tasavvur “ger\u00e7ek”in sureti olur.
\nFilozof denen kimseler, ara\u015ft\u0131rmalar\u0131n\u0131 ak\u0131lc\u0131l\u0131k (rasyonalizm) \u00fczerine temellendirdiklerini ileri s\u00fcrerler fakat ger\u00e7ekte her ne kadar “mant\u0131ki” deliller ve “yeter” sebeplerle destekleseler bile dayand\u0131klar\u0131 yaln\u0131zca zan ve \u015f\u00fcphedir.
\n\u015eu halde bu gruplar hi\u00e7 de\u011fi\u015fiklik arzetmeden \u00f6nyarg\u0131lar\u0131na dayan\u0131yorlar ve kendilerinden farkl\u0131 bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131lar\u0131na sahip kimseleri anlamaya yana\u015fm\u0131yorlar. Bu y\u00fczden de kendi teorilerine ba\u011flan\u0131p kal\u0131yorlar.
\n66. ve 67. ayetlerin metninde Kur’an, bilginin bu t\u00fcrl\u00fc ara\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131n\u0131n temelde yanl\u0131\u015f oldu\u011funu anlatmak istemektedir: “Sizin sapman\u0131z\u0131n ger\u00e7ek sebebi, ara\u015ft\u0131rmalar\u0131n\u0131z\u0131 zan ve \u015f\u00fcphe \u00fczerine dayand\u0131rman\u0131zd\u0131r. Ve bu t\u00fcrl\u00fc \u00f6nyarg\u0131lar\u0131n\u0131z y\u00fcz\u00fcnden en makul \u015feylere bile kulak vermek istemiyorsunuz. Sonu\u00e7ta yaln\u0131zca hakikata ula\u015famamakla kalm\u0131yor, ayn\u0131 zamanda nebiler taraf\u0131ndan bildirilmi\u015f semavi dinleri do\u011fru de\u011ferlendiremiyorsunuz.”
\nYukar\u0131daki ara\u015ft\u0131rma yollar\u0131n\u0131n aksine, Kur’an kendi yolunu bildirir ve hakikata ula\u015fman\u0131n yegane sahih, akli ve ilmi yolunun o yol oldu\u011funu ileri s\u00fcrer. Hakikat\u0131 ara\u015ft\u0131rman\u0131n yolu \u015fudur: “Ara\u015ft\u0131rmaya ba\u015flamadan \u00f6nce daha evvel edindi\u011finiz \u00f6nyarg\u0131lar\u0131n\u0131zdan vazge\u00e7meli ve hakikat hakk\u0131ndaki haberlerinin zan, \u015f\u00fcphe, d\u00fc\u015f\u00fcnce m\u00fc\u015fahede ve soyut \u00e7\u0131kar\u0131mlar \u00fczerine de\u011fil, do\u011frudan do\u011fruya “vahy” \u00fczerine temellendi\u011fini ileri s\u00fcren kimselerin mesaj\u0131na kulak vermelisiniz. Sonra Kur’an’\u0131n dikkate \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131 kainat ayetleri \u00fczerinde derin derin d\u00fc\u015f\u00fcnmelisiniz. E\u011fer bu ayetler, nebilerin if\u015fa ettiklerini s\u00f6yledikleri Hakikat’a delalet ediyorsa, o zaman onlar\u0131n \u00f6\u011fretti\u011fi Hakikat\u0131 reddetmeniz i\u00e7in hi\u00e7bir mazeretiniz kalm\u0131yor demektir. \u0130slam felsefesinin temeli budur. Ne yaz\u0131k ki m\u00fcsl\u00fcman filozoflar bile bu yolu izlememi\u015f, Eflatun ve Aristo’yu izlemi\u015flerdir.
\nKur’an bu y\u00f6ntemi bir\u00e7ok yerde zikreder ve birer Hakikat delili olarak bir\u00e7ok tezah\u00fcr\u00fc tekrar tekrar g\u00f6zler \u00f6n\u00fcne serer. B\u00f6ylece insanlara Hakikat\u0131 idrak etme yolunda do\u011fru sonu\u00e7lara nas\u0131l ula\u015faca\u011f\u0131n\u0131 \u00f6\u011fretir. Nitekim, 67. ayette gece ve g\u00fcnd\u00fcz birer ayet olarak zikredilmekte ve insanlar bu ayetler \u00fczerinde derin derin d\u00fc\u015f\u00fcnmeye \u00e7a\u011fr\u0131lmaktad\u0131r. Gece ve g\u00fcnd\u00fcz\u00fcn d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcmleri ola\u011fan\u00fcst\u00fc birer ayettir ve Musavvir olan, her\u015feye kadir bulunan Allah’a delalet etmektedir. Zira bu d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm arz\u0131n matematiksel bir kesinlikle kendi ekseni ve g\u00fcne\u015f etraf\u0131nda d\u00f6nmesi ile olu\u015fur. Bu ardarda geli\u015f, Musavvir olan Allah’\u0131n y\u00fcce hikmetine mebnidir ve arkas\u0131nda b\u00fcy\u00fck bir gaye yatmaktad\u0131r. Nitekim bu d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm\u00fcn arz \u00fczerinde bulunan t\u00fcm varl\u0131klara say\u0131s\u0131z faydalar sa\u011flad\u0131\u011f\u0131 ortadad\u0131r. Bu ayn\u0131 zamanda Yarat\u0131c\u0131n\u0131n arz \u00fczerindeki nimetine i\u015faret eder ve sonu\u00e7 olarak yarat\u0131klar\u0131 i\u00e7in ne m\u00fckemmel d\u00fczenlemelerde bulundu\u011funu g\u00f6sterir. Dahas\u0131, bu d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm evrensel Musavvir’in tek oldu\u011funu, oyun oynamad\u0131\u011f\u0131n\u0131 aksine alemi bir gaye ve hikmete g\u00f6re yaratt\u0131\u011f\u0131na delalet eder. Ayr\u0131ca \u015fu b\u00fcy\u00fck Hakikat’e delalet eder ki, tap\u0131n\u0131lmaya en lay\u0131k olan, Veli ve Rabb olarak Allah’t\u0131r, ba\u015fkas\u0131 de\u011fil. Zira, O’nun d\u0131\u015f\u0131nda olan her varl\u0131k gece ile g\u00fcnd\u00fcz\u00fcn ard arda geli\u015fiyle ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 giderir. Bu ihtiya\u00e7lar\u0131 ba\u015fka hi\u00e7 kimse gideremez, bu y\u00fczden bu muhta\u00e7 varl\u0131klardan hi\u00e7biri Rabb ve Veli olamaz. Bu ayetlerin \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131nda, yaln\u0131zca \u015f\u00fcphe ve zan \u00fczerinde temellenen di\u011fer dinlerin, b\u00f6yle apa\u00e7\u0131k ayetlere dayanan semavi dinle kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131nda hakiki din olduklar\u0131 nas\u0131l d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclebilir?
\n66. Daha \u00f6nceki b\u00f6l\u00fcmlerde insanlar yaln\u0131zca \u015f\u00fcphe ve zan \u00fczerine bat\u0131l dinler bina ettiklerinden dolay\u0131 muaheze edilmi\u015flerdi ya, bu b\u00f6l\u00fcmde de H\u0131ristiyanlar ve di\u011ferleri -yani Allah’\u0131n bir erkek \u00e7ocuk edindi\u011fine inananlar- kuru zandan ba\u015fka hi\u00e7bir delile dayanmayan bu k\u00fcf\u00fcrlerinden dolay\u0131 hesaba \u00e7ekilmektedirler.
\n67. Arap\u00e7a “” ibaresi izah\u0131 gayri kabil bir durum kar\u015f\u0131s\u0131ndaki \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131\u011f\u0131 ifade etmek \u00fczere kullan\u0131l\u0131r. Fakat bu ibarenin lugavi manas\u0131 \u015fudur: “Allah mutlak anlamda m\u00fcnezzehtir; her t\u00fcrl\u00fc eksik, kusur ve lekeden azadedir.” B\u00f6ylece iki anlamdan her ikisi de tazammun edilmi\u015f olur. Hem onlar\u0131n Allah’a o\u011ful isnad ederek d\u00fc\u015ft\u00fckleri k\u00fcfr\u00fcn kar\u015f\u0131s\u0131nda duyulan \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131\u011f\u0131 ifade eder, hem de bu acayip kafirli\u011fi, “Her bak\u0131mdan m\u00fckemmel ve m\u00fcnezzeh olan Allah’\u0131n o\u011ful edinmeye ihtiyac\u0131 yoktur” anlam\u0131yla reddeder.
\n68. Onlar\u0131n bu kafirliklerini reddetmek \u00fczere, \u00fc\u00e7 \u015fey s\u00fcr\u00fcl\u00fcr \u00f6ne: a) Allah her t\u00fcrl\u00fc noksanl\u0131ktan m\u00fcnezzehtir, b) Allah ganidir, m\u00fcsta\u011fnidir. c) Allah yerde ve g\u00f6klerde olan her\u015feyin sahibidir. \u015eimdi bu \u00fc\u00e7 \u015feyin s\u00f6zkonusu k\u00fcfr\u00fc nas\u0131l merdut k\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 k\u0131saca a\u00e7\u0131klayal\u0131m:
\nBesbelli ki, bir o\u011fula ya evlilikle ya da evlat edinmeyle sahip olunur. Birinci durumda Allah kavram\u0131 \u015furaya var\u0131r: O, di\u011fer varl\u0131klar gibi \u00f6l\u00fcml\u00fcd\u00fcr, bu y\u00fczden, di\u011fer varl\u0131klar gibi z\u00fcrriyetini s\u00fcrd\u00fcrmek i\u00e7in bir zevceye ihtiyac\u0131 vard\u0131r. \u0130kinci durumda da Allah’\u0131n m\u00fclk\u00fcn\u00fc miras b\u0131rakaca\u011f\u0131 bir o\u011fula muhta\u00e7 oldu\u011fu varsay\u0131l\u0131r. G\u00fcya b\u00f6ylece \u00e7ocuksuz olman\u0131n getirdi\u011fi noksanl\u0131k b\u00fcy\u00fck \u00f6l\u00e7\u00fcde izale edilmi\u015f olacakt\u0131r. (Ha\u015fa) . Yahut da Allah insan soyu gibi pederane sevgi duymaktad\u0131r ve bu y\u00fczden milyonlarca kulundan birini evlat edinmi\u015ftir.
\nDurum ne olursa olsun, \u015fu apa\u00e7\u0131k ki, b\u00f6yle bir k\u00fcf\u00fcr ister istemez Allah’\u0131n t\u00fcrl\u00fc eksiklik, zay\u0131fl\u0131k, ihtiya\u00e7 ve isteklerle muallel oldu\u011fu varsay\u0131m\u0131 \u00fczerinde dayan\u0131r. Kur’an, “o, m\u00fcnezzehtir ve bu y\u00fczden her t\u00fcrl\u00fc eksiklikten beridir. Ve de, ganidir, m\u00fcsta\u011fnidir” diyerek b\u00f6ylesi m\u00fc\u015frik\u00e7e itikatlar\u0131 reddeder; Allah’\u0131n \u00f6l\u00fcml\u00fcleri \u00e7ocuk sahibi olmaya iten zaaf ve isteklerden beri oldu\u011funu bildirir. Son olarak, \u015funu a\u00e7\u0131k\u00e7a ifade eder ki, g\u00f6klerde ve yerde olan her\u015fey O’nundur ve bu \u015feylerden hi\u00e7birinin O’nun o\u011flu, “biricik o\u011flu” ya da miras\u00e7\u0131s\u0131 olmak gibi bir nisbeti yoktur. Ger\u00e7i Allah’\u0131n kullar\u0131ndan kimilerini, kemalleri y\u00fcz\u00fcnden di\u011ferlerinden daha fazla sevdi\u011fi do\u011frudur, fakat bu demek de\u011fildir ki, Allah bir tak\u0131m kullar\u0131n\u0131 kendi uluhiyetine ortak etmektedir. Nitekim Allah’\u0131n y\u00fcksek payesi, ba\u011f\u0131\u015flad\u0131\u011f\u0131 kimseler, O’nun velileridir: “Onlar Allah’a iman edip de O’ndan sak\u0131n\u0131rlar. Bu y\u00fczden onlar i\u00e7in ne bir korku ne de \u00fcz\u00fcnt\u00fc s\u00f6zkonusudur. D\u00fcnya ve ahiret hayatlar\u0131nda onlara m\u00fcjde vard\u0131r” (62-63. ayetler) .<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 64- M\u00fcjde, d\u00fcnya hayat\u0131nda ve ahirette onlar\u0131nd\u0131r. Allah’\u0131n s\u00f6zleri i\u00e7in de\u011fi\u015fiklik yoktur. \u0130\u015fte b\u00fcy\u00fck ‘kurtulu\u015f ve mutluluk’ budur. 65- Onlar\u0131n s\u00f6zleri seni \u00fczmesin. \u015e\u00fcphesiz ‘izzet ve g\u00fcc\u00fcn’ […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":10018,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n