VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 15. VE 16. AYETLER

Teşriin İlk Dönemlerinde Ahlaksızlığın Cezası
15- Kadınlarınızdan fuhşu irtikap edenlere karşı içinizden dört şahit getirin. Şayet şehadet ederlerse ölüm onları alıp götürünceye kadar yahut Allah onlara bir çıkar yol gösterinceye kadar onları evlerde alıkoyun.
16- Sizlerden fuhşu irtikap edenlerin her ikisine de eziyet edin. Eğer tevbe edip ıslah olurlarsa, artık onlardan yüz çevirin. Şüphesiz Allah Tevvâb’dır, Ra-hîm’dir.
Açıklaması
İslâm’ın ilk dönemlerinde hüküm şuydu: Kadın zina eder ve zina ettiği adaletli dört şahidin şahitliği ile sabit olursa, evde hapsedilir ve ölünceye kadar oradan çıkmasına imkân verilmezdi. Erkeklerin cezası ise sözlü olarak tahkir edilmek, ayıplanmak ve ayakkabı ve benzeri şeylerle vurulmak şeklindeydi. Şanı Yüce Allah evlenmemiş olanlar için sopa cezası ve muhsan (evli) erkek ve kadınlar için de recm ile neshedinceye kadar hüküm böylece sürüp gitti. [1][21]
Zina Eden Kadınların Cezası:
Ayetin ifadesine göre fuhşu irtikap eden -ki fuhuş çirkin ve kötü iş demek olup bundan kasıt zinadır- kadınların zina ettiklerine dair erkeklerden dört şahit tutulur. Eğer dört erkek şahitlik ederlerse, ölüm meleği bunları alıp götü-riinceye yahut da Yüce Allah onlara bir çıkış gösterinceye kadar evlerde alıkonulur.
Bu, başlangıçta böyleydi. Daha sonra Yüce Allah onlara bir çıkar yol gösterdi ki, bu da (duruma göre) sopa ve recimdir. İbni Cerir et-Taberî, Yüce Allah’ın, “Kadınlarınızdan fuhşu irtikap edenlere… yahut Allah onlara bir çıkar yol gösterinceye kadar onları evlerde alıkoyun” buyruğu hakında İbni Abbas’tan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Kadın zina ettiği vakit ölünceye kadar evde hapsedilirdi. Bundan sonra ise Yüce Allah, “Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüzer değnek vurun…” (Nur, 24/2) buyruğunu indirdi. Eğer her ikisi de muhsan (evli) iseler recm edilirlerdi. İşte Allah’ın kendilerine gösterdiği çıkar yolları budur.
Müslim ile Sünen sahipleri Übade b. es-Sâmit’ten, o da Peygamber (s.a.)’den şu lafızla bir hadis-i şerif rivayet etmişlerdir: “Benden öğreniniz, benden öğreniniz! Allah o kadınlar için bir yol göstermemiş bulunuyor. Evlenmemiş olan erkek evlenmemiş olan kız ile zina ederse yüz sopa ve bir yıl sürgün; evli erkek ile evli kadın birbiriyle zina ederse yüz sopa ve recm cezası vardır.”.
İlim adamlarının nihaî görüşü ise Ubade’nin hadisinin son bölümünün nesholunduğu ve Yüce Allah’ın evli zina edenler için gösterdiği yolun sopa cezası olmaksızın sadece recm olduğu şeklindedir. Çünkü Resulullah’ın recm etmekle birlikte sopa cezası vurmadığına dair sahih hadisler de gelmiştir. Onlar da Peygamber (s.a.)’in sahih olarak gelen bu fiilî uygulamasını Ubade’nin hadi-sindeki sözüne karşı delil göstermişlerdir. [2][22]
Zina Eden Erkeklerin Cezası:
Ayet-i kerimenin manası şöyledir: Mücahid’in görüşüne göre “fuhşu irtikap eden” burada zina eden erkeklerdir. es-Süddî ile İbni Zeyd’in görüşüne göre fuhşu irtikap eden evlenmemiş erkek ve kadın -tevbe etmedikleri takdirde- sözlü olarak yaptıkları bu iş dolayısıyla ayıplanıp azarlanmahdırlar. Şayet tevbe eder, işlerini düzeltir, hallerinde bir değişiklik yapar ve işledikleri o ahlâksızlıktan vazgeçip pişman olurlarsa, onlara eziyet etmeyi bırakınız. Çünkü günahından tevbe edenin günahı yok gibidir. Daha sonra Yüce Allah onlardan yüz çevirmenin gerekçesini şu buyruğu ile açıklamaktadır: Şüphesiz Allah kullarının tevbesini çokça kabul edendir, onlara karşı çok merhametli olandır. Onlardan yüz çevirmek, burada onları terk etmek değildir, fakat daha önce işlemiş oldukları masiyet sebebiyle onları hakir görerek onlarla ilişkiyi kesmektir.
Burada hitap ise yönetici olan ulul-emredir. Ayet-i kerime hem zina eden bu kadınların hükmünü hem de bekâr erkek ve kadınların zinalarının hükümlerini kapsamakta, fakat evli olup zina eden erkeğin hükmünü açıklamamak-tadır. Muhtemelen bu evli kadının hükmüne kıyas edilmiştir.
Bu ceza İslâm’ın ilk dönemlerinde keyfiyet ve miktarı ile ümmete havale edilmiş tazir kabilindendi. Daha sonra bu, Nur suresinde yer alan, “Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüzer değnek vurun” (Nur, 24) ayeti ve yukarıda geçen hadis-i şeriflerle neshedilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de neshin varlığını kabul etmeyen Müslim el-Isfahanî’nin görüşüne göre ise, birinci ayet-i kerimeden kasıt, kadınlar arası görülen ve si-hâk tabir edilen (lezbiyenlik)dir. ikinci ayet-i kerime ile kastedilenler ise Lût kavminin fiilini işleyenlerdir. Bu açıklamaya göre ise nesih söz konusu değildir. [3][23]