VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA EN’AM SURESİ 27. VE 29. AYETLER

Müşriklerin Cehennem Karşısındaki Konumları Veya Nasıl Helak Edilecekleri
27- Ateşin karşısında durdurulup da: “Ne olurdu geri döndürülsek de Rabbi-mizin ayetlerini yalanlamasak, müminlerden olsak?” diyecekleri vakit (onları) bir görsen!
28- Bilakis evvelce gizledikleri şeyler kendilerine açıkça gösterilecektir. Eğer geri döndürülürlerse elbette alıkonduklarına yine geri dönerler. Çünkü onlar şüphesiz yalancıdırlar.
29- Onlar “Bu, dünya hayatımızdan başka bir şey değildir. Bir daha diriltilecek de değiliz” dediler.
Açıklaması
Yüce Allah, kâfirlerin kıyamet gününde durumlarını açıkça görüp cehennemi tanıyarak dehşetli ve korkulu hallerine tanık olacaklarını söz konusu etmektedir. Ey bu buyrukları dinleyen kişi, sen onların melekler tarafından cehennem azabına arz olunacakları, sonra da oraya girip onun dehşetini görecekleri vakit kapılacakları korku ve dehşeti bir görsen! Pişman olacaklar ve şu sözleriyle dünyaya döndürülmeyi temenni edeceklerdir: “Ne olurdu geri döndü-rülsek de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak…” Yani keşke dünya hayatına bir döndürülsek, Allah’ın ayetlerini, O’nun birliğine, peygamberlerinin doğruluğuna delâlet eden belgelerini yalanlamasak, Allah’a, ahiret gününe, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman etsek, günahlarımızdan tevbe edip Yüce Allah’ı razı edecek salih ameller işlesek!
Ancak Yüce Allah “bilakis” ifadesi ile onların bu temennilerinin dikkate alınmayacağını, böyle bir isteğin yerine getirilmeyeceğini belirtmekte, iman isteklerinin doğru bir istek olmadığını açıklamaktadır. Onlar yeniden dünyaya döndürülecek olsalar dahi durumlarında bir değişiklik olmayacaktır. İçlerinde gizlemiş oldukları küfür, inatlaşma ve yalanlama kıyamet günü kendileri tarafından da açıkça görülecektir. Her ne kadar onlar dünyada ve ahirette küfürlerini inkâr etseler de durum aynıdır. Böylelikle onların gerçek yüzleri ortaya çıkacaktır. Çünkü onlar küfrü gizliyor ve bunu açıklamıyorlardı. Gerçek mümin ise imanını açığa vurur ve onu gizlemez. Böylelikle onların küfür ve inkârlarının akibeti olan oldukça ağır cezaya katlanacaklardır. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “O gün arz olunacaksınız ve sizin hiç bir şeyiniz gizli kalmayacaktır.” (Hakka, 69/18). Yani onların yaptıkları kendilerine de gizli kalmayacaktır; Rablerinden zaten gizli kalmıyordu. Bir başka yerde de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Ve Allah’tan hesaba katmadıkları şeyler onlara görünecektir. Kazandıkları kötü şeyler onlara görünecek, alaya aldıkları şey kendilerini çepeçevre kuşatacaktır.” (Zümer, 39/47-48)
Daha sonra bu pişmanlık veya temennilerinde yalancı olduklarını Yüce Allah açık bir şekilde ifade ederek şöyle buyurmaktadır: “Eğer geri döndürülürler se elbette alıkonulduklarına yine geri dönerler…” Yani dünyaya döndürülecek olsalar dahi, yine Yüce Allah’ın kendilerine yasaklamış olduğu küfür, inat ve masiyetlere geri döneceklerdi. Çünkü isyankârlık onların içinde yer etmiştir. İnat onların alışageldikleri bir âdet halini almıştır. Yalanlamak onların karakteridir. Dünyaya döndürülecek olsalar dahi, yine de, öldükten sonra dirilişi, hesabı ve cezayı inkâr edecekler. Dünya hayatının her şey olduğunu ifade edecek, ahirete inanmayacak ve şöyle diyeceklerdir: Bu sadece dünya hayatımızdır ve biz bu hayatta yaşayıp gideriz. Bizi yok eden sadece zamandır. Ahi-rette sevap ve ceza diye bir şey yoktur. Hatta ahiretin kendisi dahi yoktur ve biz diriltilecek de değiliz. Yani varsa yoksa bu dünya hayatıdır. Ondan sonra diriliş diye bir şey olmayacaktır. İşte bunlar gayba iman etmeyen inkarcı materyalistlerdir. [1][11]