UZUN EMEL

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd yerleri ve gökleri emsalsiz bir şekilde yaratan yoktan var eden hesap gününün sahibi Maliki Allah c.c Salat ve Selam son peygamber son yol göstericimiz Hz. Muhammed s.a.v aline ashabına ve onun yolunu takip eden tüm müslümanların üzerine olsun.

İnsan geçici olan ve bir anda bitecek olan bu dünya hayatı için birktirmeyi, ölmicekmiş gibi yaşamayı ve hep ileriki hayatı için  çalışıp hayal kurmayı sever .Yalnızca dünyasını inşa etemek ister alacaği evi arabayı düşünür elli altmış yılını geçici olana satar. Daha doğmamış çocuğu icin  nerde nasıl yasaması gerektiğine  okuyup ne olacağına  karar vermiş ve butun hayatını bu sisteme kurmuştur bile. O an öleceğini düşünmezde ölüm zamanını bile haşa kendisi zamanlamaya kalkışır hep uzn yaşayacağını sanır bu yuzden  kendisine uzun emeller biriktirir.

Bir gün Peygamberimiz eline üç çomak aldı . Bunlardan birini önüne ikincisini yan tarafına koydu. Üçüncüsünü ise uzakça bir yere attı . Sonra sordu:

_Nedir bu ?

Sahabe “Doğrusunu Allah ve Rasulü bilir ” deyince Allah Rasulü şöyle söyledi:

_şu önümdeki insan, şu yanımdaki ecel, şu uzağa attığım ise emeldir.İnsan kendisinden çok uzaklarda bulunan emeline yetişmek iser ve hızlıca koşar . Fakat ecel kendisine yakın olduğu için o emele yetişemeden ecel onu yakalayı verir.

ölüm gerçeği şu dunya hesaplarımıza katılsa bir adım dahi atamayız ve geçici olana değil tek gerçek olan Allah c.c için yaşarız.Uzaklara yerleştirdiğimiz bu emeller şüphesiz bize Allah’ı unutturmakta ,çetin bir hesaba doğru sürüklemekte ve yaratılış gayesinin tersine doğru yaşatmaktasır.

Yine Allah Rasulü şöyle buyurdu :

Ben üç şeyin üç kişiye üç şeyi mutlaka getireceğine  kefilim:

1_bütün varlığıyla dünyaya sarılmak bu öyle bir fakirlik getirir ki artık ondan sonra zenginlik olmaz .Yani bütün varlığını dünyaya hasreden kimse ne kadar çok kazanırsa kazansın kendini zengin olmuş görmez .

2_Dünyaya haris olmak bu öyle bir meşkale getirirki artık ondan sonra hiç bir ibadet , hiç bir hayırlı iş için boş zaman kalmaz.Harisane dünyaya sarılan kimsenin ibadet ve diğer hayırlı işler için hiç boş zamanı yoktur.

3_dünya malı ile cimri olmak.Bu öyle bir keder öyle bir tasa getirir ki artık ondan sonra sevinç  ve ferahlık yoktur.Hem kendisine hemde başkasına cimri olan kimse fazla mal biriktirmemekten devamlı üzüntü içindedir.

Her insan bu dünyada elbetteki belli başlı seylere sahip olabilir fakat nezaman sahip oldukları için yaşmaya başlar işte ozaman nekadar çok şeyede sahip olsa ,  hayallerinede kavuşsa hep bi mutsuzluk huzursuzluk içinde olacaktır. çunkü bir gün,  bir saat yada daha az bir vakitte o anda   sahp olduğu , kavuştuğu herşeyi gerçek sahip olan Allah c.c vermek zorunda kalacak.

Ebudderda r.a bize şöyle nasihat etmekte:

_Ey insanlar utanmaz mısınız ? bina yaparsınız , içinde oturamayacaksınız. Uzun emellerde bulunursunuz yetişemeyeceksiniz. Sizden önceki kavimler sizden önce daha sağlamlarını yapmışlar , sizden daha çok dünyalık toplamışlar  ve sizden daha çok uzun emellerde bulunmuşlardı.  Fakat gün doldu şatafatlı binaları mezarlığa döndü. uzun emelleri onları aldattı topladıkları dünyalıklar mahvoldu…

Bugün yaşadığımız yerlerde bizden öncede başka insanlar vardı ve bizden sonrada başka insanlar olacaktır bize hiçbir zaman ait olmayacak  bir yer için ebedi hayatımzı önemsemiyor Allah’ın istediği bir hayatı hep erteliyoruz. kendi nefislerimize okadar çok güveniyoruzki sonra yaparız deyip geçiştiriyoruz.Sanki kulluğun belli bir yaşı varmış gibi halbuki  anne olmadan önce ,baba olmadan önce, patron ,işçi, yönetici olmadan önce kişi Allah c.c. kuludur. Allah’ a kulluk yapılması gerekirken Allah tan başka sahte olanlara kulluk yapıyoruz ve bu hayatın hesabını yalnızca Allah c.c vereceğiz. sizce bu hesaptan kurtulabılırmıyız elbetteki hayır

Adalet terazilerini Kıyamet Günü için kurarız. Hiç kimseye zulmedilmez. Hardal tanesi ağırlığında (basit bir şey dahi) olsa onu getiririz. Hesap sorucu olarak biz yeteriz. (Enbiyâ 47)

Bir defasında Allah Rasulü ashabından bir topluluğa hitaben şöyle buyurdu:

_hepiniz cennete girmek istermisiniz.

Ashab dedi _evet ey Allah ‘ın Rasulü

Rasul buyurdu_uzun emelleri bırakın Allah’tan hakkıyla haya edin.

Ashab dedi: _ biz hepimiz Allah’tan haya ederiz.

Rasul buyurdu:_Allah’tan haya etmek bu değildir. Allah’tan haya etmek kabri ve yok olmayı hatırlamaktır.Allah’tan haya etmek içini dışını ve kalbini kötü niyetlerden ve düşüncelerden korumaktır.Kim ki canı ahiret hayatını kazanmayı çekerse dünyanın şatafatından sıyrılsın.İşte bu noktada kişinin Allah’tan hakkıyla hayası başlar ve bu haya onu Allah dostluğuna göturur.

Ertelediklrerimiz hep Allah’ın razı olacağı işler ,fakat dünya içinde sahip olmak istediklerimiz için  nefsimizn istediği hiç bir şeyi ertelemiyor uzun vadede bu dünya için yatırımlar  yapıyoruz. Allah c.c ebdedi hayat olan ve  hesap soracağı  o gün için mücadele edebilmeyi ve ogüne yatırım yapabilmeyi tüm müslümanlara nasip etsin.

_VELHAMDULİLLAHİ RABBİLALEMİN _