UNUTMA!!! SAHİBİMİZ ALLAH (C.C.)

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

İnsan sahibi olmadığı bir şey üzerinde mutlak bilgi ve yetki sahibi değildir. Bu bağlamda bizler neyin sahibiyiz ki hangi atomun ,hangi hücrenin ,hangi duygunun sahibiyiz biz mi yarattık? biz mi tasarladık ?evrene nizamı biz mi verdik ? Aklı olan herkes muhakkak bunların cevabının tek olduğunu tüm bu güce ve yetkilere tabi ki yine o varlıkların sahibinin muktedir olduğunu itiraf edecektir. Bu itiraf bir hakikati de ortaya çıkarır ki o da yaratan kimse , sahip kimse O emreder kanunu hükmü O belirler son söz O’nundur.

Fakat ne zaman insan kendisinde olanın sahibinin kendisi olduğu yanılgısına düşerse işte o zaman kendi hükmünü kanununu helalini haramını yine kendisi belirler ve haddi aşar.

Bir kişinin bu halde olmasının birden çok sebebi olabilir. En başta Kuran ve sünnetten gafil olması ,yaşamış olduğu toplumun itikadı , yaşam tarzı ,atalar dini ,yetiştirilme şekli hakkın kendisinden gizlenmesi ,Rabbini peygamberini dinini hak olan kaynağından öğrenememiş olması bunun eğitimini alamamış olması gibi.

Haliyle bu insanlarda ölüm ve ahiret kaygısı hesap verme korkusu akıbet endişesi bulunmamaktadır. Bunun yerine dertleri dünyadır rahat bir yaşam güzel bir kazanç mal ve mülk elde etme ve evlatlarıdır. Dünya için üzülürler dünya için ağlarlar dünya için sevinirler dünya için gülerler. Allah için olanı hep ertelerler dünya için olanı ise hiç bekletmezler. Allah için cimridirler zamanlarından, uğraşlarından, mallarından vermezler ama dünyaya çok cömerttirler dünyalık zevkler lezzetler rahatlıklar için elleri çok açıktır. Allah için hiddetlenmezler O’nun hükmünün geçersiz kılınmasına, dininin yaşanmaz hale getirilmesine, İslam’a kötü söz söylenmesine kayıtsızdırlar. Fakat iş kendi ideolojilerine, kendi şahsiyetlerine, otoritelerine mallarına ,tuttuğu takıma ,sevdiği lidere gelince aslan kesilirler.

Bu kimseler mülkün mutlak sahibinin Allah olduğunu unutan kimselerdir. Bu sebeple hayatlarını kendi istek ve arzularına göre yaşarlar çünkü bu hayat benim hayatım inancı kalplerine yerleşmiştir.

Fakat ne zamana kadar Cum’a Suresi, 8. ayet: De ki: “Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir.” Bu kaçınılmaz mutlak hükümdür. İşte o zaman gerçek ve tek hükümdarın kim olduğunu çok iyi anlayacaklar da fayda etmeyecek.

İşte Rabbimiz bizleri uyarıyor “Allah’ı unutup da Allah’ın da kendilerini kendilerine unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan kimselerdir.” (Haşir, 59/19)

Bu sebeple mutlak Sahip olan Allah CC hatırlatacağız. Çünkü O’nu unutmuşlar, unutturulmuşlar.

Kainatı anlatacağız.

De ki: “Size gökten ve yerden kim rızık veriyor? O kulak ve gözlerin sahibi kim? Kim ölüden diriyi çıkarıyor, diriden de ölüyü çıkarıyor? Kim bütün işleri düzenliyor?” Hemen diyecekler: “Allah!” De ki: “O halde (O’nun azabından) sakınmaz mısınız? (Yunus 31)

Elmalılı tefsirinde :

Bunları anlayınca derhal “Allah’dır” diyecekler. Bu soruların cevabı gayet açık ve anlaşılır olduğundan, müşrikler bile bunları biraz düşününce, bütün bunları Allah yapıyor demekte tereddüt göstermeyecekler. O halde, de ki; korkmuyor musunuz? Bu böyle iken siz nasıl oluyor da O’nun kahrından korkmaz, ona karşı şirk ve isyandan, emirlerine karşı gelmekten sakınmaz, başınıza gelecek felaketten kendinizi korumaz, başkalarını bırakıp O’nun himayesine ve korunmasına girmezsiniz?’’

Ayette ki soruların cevabı bizim için nedir ? Eğer Allah’tan başka bir cevabımız yoksa O’na teslim olmamız yönelmemiz korkmamız gerekmez mi? Akıl bunu emretmez mi ? İşte samimiyetle böyle bir tefekkür tüm hakimiyeti gerçek Sahibine yani Allah CC vermeye sebep olacaktır inşAllah.

Selam ve dua ile