بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

Hamd âlemlerin Rabbi Rahman ve Rahim, ölüden diriyi- diriden ölüyü çıkartan, geleceğinde hiç şüphe bulunmayan günün sahibi, mümin kullarına merhametli, inkârcılara şiddetli, indirmiş olduğu Kur’an ile bizlere izzet bahşeden ALLAH(CC) aittir.

Salât ve selam âlemlere rahmet olarak gönderilen kendi döneminde ve kendisinden sonra var kılınan mükelleflerin ona(sas) itaatten başka kurtuluşunun mümkün olmadığı önderimiz komutanımız Hz. Muhammed sas’e âline ashabına, bugünden önce yaşamış bugün yaşamakta olan ve kıyamete kadar yaşayacak, hakkın gönüllerini aydınlattığı mücahid müminlere selam olsun.

İnsanlığın kurtuluşunu temin eden yegane dinin İSLAM oluşu her akıl sahibi tarafından malumdur. Allah’ın azabından azade oluşunda İSLAM şeriatına bağlılıkta olduğu bir gerçektir. Bu iki açıklama; “Mutluluğu temin ve zararlardan emin olma” hususunda insanın gayreti kendi açısından zaruridir.
“Şüphesiz insana kendi emeğinden başkası yoktur”(Necm 39) Bu itibarla biz bizi alakadar eden kısmı ile bizi alakadar eden kadarı ile meşgul olmamızı sağlayamazsak “ Kesbi” olarak kazancımızın olma durumu değişkenlik göstermez. Lakin kazanılanın faydalı ve zararlı oluşu değişkenlik gösterebilir. Allah(cc) Kur’an’ı Kerimin bir çok ayeti kelimesinde veya Resulullah(sas) bir çok hadislerinde bize bazı hedefler göstermiştir. Bu hedefe giden yolu göstermede de Allahu Teala insanoğluna ayrıca rahmette bulunmuştur. Mesela; Ebu hureyre’den rivayet edilen bir hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır; Bütün gücünüzle temiz olmaya çalışınız. Çünkü Allah, İslam binasını temizlik üzerine kurmuştur. Cennete de ancak temiz olanlar girer.[1] İslam hakkında azda olsa bilgi sahibi olan herkes İslam’ın kaynaklarında temizliğe işaret ve davet eden bir çok delilin varlığını da bilir. Öyleyse özel temizlikten önce genel bir temizliğe ihtiyacın olduğunu da kesinlikle bilmelidir ki arzulanan hedefe(Cennet) ulaşabilmenin önündeki engeller kaldırılabilmiş olsun. Allahu Teala Aziz kitabında açıklamıştır;

“O ki ümmilere kendi içlerinden ALLAH’IN AYETLERİNİ OKUYAN, ONLARI TEMİZLEYEN, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderdi halbuki bundan önce açık bir sapıklık içindeydiniz(Cuma 2 )

Yukarıda büyük harflerle işaretlenen bölüm dikkatli olarak incelendiğinde Allah’ın ayetlerinin okunması ve temizlenilmesi arasında sıkı bir bağın olduğu anlaşılmaktadır. Bu okumada gözlerin okuması yetmez. Yahut kulakların işitmesi de yetmez. Bu bilgilerin sindirilip iç âlemin çehresini kuşatan her türlü maddi ve manevi pisliklerden arındırması için atılacak adım kalbin ve aklın okuması veya dinlemesi olmasıdır. Mesela; Birçoğumuzun evinde bulaşık makinesi veya çamaşır makinesi bulunmaktadır. Biz yıkanmasını istediğimiz eşyalarımızı bu makinenin içine doğru bir istifle yerleştirdiğimizde arkasından deterjanı haznesine koyup çalıştırma düğmesine bastığımızda kendi adımıza atmamız gereken adımları atmış oluruz. Eğer ki su kesik değilse ve elektriğin makineye ulaşmasında bir problem yok ise kurduğumuz program süresi dolduğunda bu eşyaların yıkanmış olmasını bekleriz. Sonuç olarak kapağı açıp çamaşırlarına veya tabak, çatal, bıçağına baktığında temizlenmemiş olduğunu görmen senin zihninde bir problemin varlığı hususunda bilgi sahibi olman için yeterli olacaktır. Bu hususta girişimde bulunup servis görevlisini çağırdığında sana şöyle demiş olsaydı; “Deterjan veya toz madde haznesinden aşağıya akmamış dolayısıyla eşyalar temizleyici madde ile bağ kuramadığı için temizlenmemiş”  Senin tepkin ne olurdu. Bu problemin varlığını bilmek yetmiyor kesinlikle bunun giderilmesi temizlik için şart.

Dolayısıyla ifade edilen Ayeti Kerime’yi bu açıdan ele alırsak kafada taşınan ve kalplere etki etmeyen ayetlerde bizim adımıza yeterli olmayacaktır. Ruhu arındırıp maddi ve manevi: Küfür, Şirk, Bidat, Hurafe, Fısk, Fücur, Günah, Gaflet, Tembellik, Eşya sevgisi gibi hastalıklardan temizlenemeyecektir. İşte bu konular her akıl sahibi insanın üzerinde düşünmesi gereken en önemli konulardır. Rabbim Kur’an’ı muradı üzere anlayan ve gereğinde amel eden halis kullarından eylesin. Amin.

Selam ve dua ile   اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ

[1] Camiussağir 3369)