TEDAVİ OLMAK İSTEYENLERE

Hamd Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, din gününün sahibi Aziz, Cebbar, Mütekebbir olan ALLAH(Celle Celaluhu)’a mahsustur.

Salat ve Selam alemlere rahmet olarak gönderilen, örneğimiz, önderimiz, baş komutan Hz. Muhammed (s.a.v)’e, aline, ashabına ve O’nun nurlu yolunun yolcularının üzerine de selam olsun.

Daha önceki yazımızda kalbi bir hastalıktan bahsetmiştik. Hastalıktan bahsedip, tedavisinden bahsetmemek konuyu yarım bırakmak olur. O sebeple “Gaflet hastalığının tedavisi nedir ve ondan nasıl kurtuluruz?” derse bir kişi, şöyle cevap veriliyor;

Gaflet tedavisi çeşitli şekillerde olur. Sırayla bahsedecek olursak;

1) Zikirle; “ALLAH (Celle Celaluhu) şöyle buyurmaktadır;

“Rabbini içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah-akşam zikret ve gafillerden olma” (ARAF 205)

Zikrin gaflet karşısında güçlü bir etkisi vardır. O Müslümanı gafletten çıkaran en önemli yollardandır.

2) Duayla; Dua gafleti yok etmeye yardımcı olur. Özellikle de Peygamber (s.a.v)’in bu konuyla ilgili yaptığı sahih dualara sığınarak;

“ALLAH(C.C)’IM (Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, düşkünlük derecesine varan ihtiyarlıktan, cimrilikten sana sığınırım. Keza kabir azabından sana sığınırım. Hayat ve Ölüm fitnesinden sana sığınırım.” İbn Hibban

3) Gece Namazıyla; Abdullah b. Amr b. El-As’tan rivayet edildiğine göre Rasulullah(s.a.v) şöyle buyurmuştur;

“On ayet tilavet eden kimse gafillerden sayılmaz. Yüz ayet okuyan kimse geceyi ihya edenlerden sayılır. Bin ayet okuyan da (sevabı) kantarlarla verilenlerden yazılır.” Ebu Davud

4) Kabir ziyaretinde bulunmakla; Kabir ziyareti yapmak gafleti giderir. Gafillerin üzerindeki rehaveti alır.

“Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Ancak kabir ziyaretinin kalpleri yumuşattığını, gözleri yaşarttığını ve ahireti hatırlattığını gördüm. Bundan dolayı kabirleri ziyaret edin.” Ahmed B. Hanbel

5) Dünya halini düzeltmekle; Çünkü dünya halini düzelten kişi kederi yok eder ve dünya lezzetlerini güzel görmez.

Dünya sevgisi, ehlinin hazırladığı ateştir. Zühd ise ehlinin hazırladığı cennettir. Dünya şeytanın içkisidir. Kim onunla sarhoş olursa hüsranlar arasında pişman bir şekilde ölüm askeri onu aldığında farkına varır.

6) Cennet ve Cehennemi zikretmekle; Cennet içinde kalanların ölmeyeceği, yapısının yıkılmayacağı, gencinin yaşlanmayacağı, iyiliğin değişmeyeceği bir yerdir. Havası temizdir, içeceği çok daha güzeldir. Cennet nimetlerini düşünmek gafleti defeder.

Aynı zamanda ALLAH(C.C.)’ın cehennem ehli için hazırladığı azabı düşünmek de gafleti defeder.

Kocaman bir taş cehennem çukuruna atılmış ki yetmiş sonbahar (seneden) beri yol almaktadır. Yani o kadar büyük bir yerdir.

İbn Kayyım şöyle demiştir; “Zikir meclisleri, meleklerin meclisleridir. Eğlence ve gaflet meclisleri şeytanın meclisleridir. Kul içlerinden beğendiğini seçer. O dünyada ve ahirette seçtiği ehliyle birliktedir.”

Zamanımız gaflet zamanıdır. Bunu doğrulamak istersen dünyada yürü, ikamet edenleri ve dünyayı düşün. Ne görmeyi umarsın?

Önünde oyun mağazaları ve uydu kanalları vs. göreceksin. Ondan sonra onları ve ibadet mekanları ile ilim halkalarını karşılaştır. Hangisinin daha çok ALLAH(C.C.)’ı ve ahiret gününü hatırlattığını göreceksin.

Eğlence ve gaflet mekanlarını terk edenler, ALLAH(C.C.)’ın evlerinde ve ilim halkalarından Salihlerle birlikte otururlar. Bu tercihlerinden dolayı ALLAH(C.C.) onlara büyük bir karşılık verir. Çünkü onun mücadelesi arttıkça, onlara her karşı çıkışında insanın ecri artar. Bundan dolayı ahir zamanda çeşitli fitnelerle mücadele ettikleri için Salihlerin ecri daha fazladır.

ALLAH(C.C.)’tan bizi gafletten, gafletin yollarından, sebeplerinden ve kötü sondan korumasını dileriz. Zikri ve şükrüyle rızıklandırmasını ve O’na ibadet için bize yardım etmesini dileriz. Muhakkak ki ALLAH(C.C.) işitendir ve duaları kabul edendir.

KIPIRDAMA BİZDEN, TEVFİK ALLAH(C.C.)’TANDIR

VELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN