sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUSUF SURESİ 86. VE 90. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUSUF SURESİ 86. VE 90. AYETLER
30.06.2025
3
A+
A-

86- Yakub şöyle dedi: “Ben, sıkıntı ve üzüntümü ancak Allaha havale ederim. Ben, Allahtan, sizin bilmediğiniz şeyicri biliyorum.

Hz.Yakub tarafından bilinen fakat oğullan tarafında bilinmeyene şeyin ne olduğu hususunda şunlar söylenmektedir: Yakub aleyhisselam, oğlu Yusufun gördüğü rüyayı bilmekte ve nihayet sonunda, onbir oğlunun, karısının ve kendisinin onu yücelterek takdir edeceklerine inanmaktaydı. Bu sebple Yusufun ölmemiş olabileceğini, Bünyaminin tutuklanmasının da bu meseleye ışık tutacak bir hadise olduğunu düşünüyor ve bu sebeple oğullarına diyordu ki: [1][88]

 

87- Ey oğullarım, gidin, Yusufu ve kardeşini iyice arayın. Allanın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allahın rahmetinden ancak kâfir bir millet ümidini keser.

Yakub aleyhisselam sözlerine devamla şöyle demiştir: “Ey oğullarım, kardeşiniz Rubil’i bıraktığınız yere tekrar dönün. Orada Yusufun ve kardeşi Bünyaminin âkibetilerinin ne olduğunu iyice araştırın. Sakın Allahın merhametinden ümidinizi kesmeyin. O, merhametinin gereği olarak, Yusufu ve iki kardeşini de birlikte bize iade edebilir. Allahın rahmetinden ancak kâfir olan bir topluluk ümidini keser. Çünkü onlar, Allahın herşeye kadir olduğunu bilmezler. [2][89]

 

88- Kardeşleri Yusufun huzuruna çıkınca şöyle dediler: “Ey Aziz, biz ve ailemiz sıkınüy^düştük. Size değersiz bedeller getirebildik, Sen, istediğimiz yiyecek maddelerini bize tam ver. Ayrıca sadaka da ihsan et. Şüphesiz ki Aîlah, sadaka verenleri mükâfaatlandırır.”

Yusuf aleyhisselamın kardeşleri Mısıra vardılar, Yusuf aleyhisselamın huzuruna çıktılar ve kendilerine açındırarak şöyle dediler: “Ey Aziz, biz ve ailemiz, kuraklık ve kıtlık yüzünden sıkıntıya düştük. Sana, pek değeri olmayan bedeller getirebildik. Sen bizelere, yine de ölçeği tam olarak ver. Bize lütufta bulun. Bedenlerimiz az diye ölçeği eksik tutma. Zira Allah, muhtaç olanlara lütufkâr davrananın mükâfaatını verendir.” [3][90]

 

89-Yusuf: “Siz cahilken Yusuf ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?” dedi.

Kardeşleri, Yusuf aleyhisselami kuyuya atarak onu öz kardeşi Bünyaminden ayırmışlar ve dolayısıyla hem Yusufa hem de Bünyamine kötülük yapmışlardı. Kardeşleri sıkıntı içinde bulunduklarını, kıtlık sebebiyle ailelerinin zor durumda kaldıklarının anlatınca artık kendini tutamıyor, babasının ve kardeşlerinin yardımına koşmak için kendini tanıtıyor ve onlara: “Daha önce Yusuf ve kardeşi Bünyamine, cahil oldukları bir zamanda neler yaptıklarını soruyor onlar da, Mısır Azizinin, kardeşleri Yusuf olduğunu anlıyorlar ve şaşkınlık içerisinde ona şöyle diyorlar: [4][91]

 

90-Kardeşleri: “Gerçekten sen Yusuf musun?” dediler. Yusuf: “Ben Yusufum. Bu da kardeşim. Allah bize lütufta bulundu. Kim Allahtan korkar ve sabrederse, şüphesiz ki Allah, iyilikte bulunanların mukafaatını zayi etmez.” dedi.

Yusuf kendisini tanıtınca, kardeşleri ona: “Gerçekten Yusuf musun?” dediler. Yusuf: “Evet, ben Yusufum, bu da kardeşim Bünyamin. Allah, ayrılıktan sonra bizleri tekrar bir araya getirerek bize lütufta bulundu. Zira kim Allahtan korkar, farzlarını yerine getirip günahlardan kaçınarak Allanın kendisi­ni kontrol ettiğini kalbinden çıkarmaz, Aİlahın kendisine haram kıldığı söz ve işlerden çekinir ve Allah tarafından gelen musibetlere karşı sabrederse, şüphesiz ki Allah ona sevabını eksiksiz verir. Zira Allah, iyilikte bulunanların mükâfaatını asla zayi etmez.” dedi. [5][92]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.