TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUSUF SURESİ 41. VE 45. AYETLER

41- Ey zindan arkadaşlarım, biriniz efendisine içki sunacak diğeriniz ise asılacak ve kuşlar başından yiyecektir. Sorduğunuz mesele artık olup bitmiştir.
Ey iki zindan arkadaşım, rüyasında üzümü sıkarak içki yaptığını göreniniz, zindandan çıkacak Krala içki sunacak, Başının üzerinde ekmek taşıdığını ve kuşların gelip o ekmekten yediğini göreniniz ise idam edilecek ve kuşlar gelip onun başından yiyecektir. Bana sormuş olduğunuz olay aynen böyle çıkacaktır: “Biz bu rüyayı gerçekten görmüştük veya görmemiştik.” demeniz neticeyi değiştirmeyecektir. [1][42]
42- Yusuf, iki gençten, zindandan kurtulacağını umduğuna: “Efendinin yanında benden söz et.” dedi. Şeytan ona, efendisinin huzurunda Yusufu hatırlatmayı unutturdu. Yusuf birkaç yıl daha zindanda kaldı.
Yusuf iki zindan arkadaşından, zindandan çıkıp kurtulacağına kannaat getirdiği kişiye şöyle dedi: “Benim, suçsuz olduğum halde zindana atıldığımı Krala hatırlat. “Fakat Şeytan, zindandan kurtulan bu kişiye, Kraîa, Yusuftan söz etmeyi unutturdu. Böylece Yusuf zindanda birkaç yıl daha kaldı.
Anlaşılıyor ki Yusuf aleyhisselam zindana atılırken Kral yanıltılmıştır. Ve, Hz.Yusuf, durumunun ona hatırlatılması halinde hatasını anlayacağını ümit etmektedir. Bu sebepledir ki Hz. Yusuf zindandan çıkan arkadaşına: “Efendinin yanında beni hatırlat.” demiştir. Fakat Allah teajanın hikmeti icabından olarak, Şeytan o kişiye Hz.Yusuftan söz etmeyi unutturmuştur. Böylece, Yusuf aleyhisselamın suçsuzluğunun anlaşılmasıyla zindandan çıkarılması, birkaç yıl daha geri kalmıştır. Bu sürenin ne kadar olduğu âyette açıkça belirtilmemektedir. Bu müddetin, üç, beş, yedi veya dokuz yıl olduğuna dair görüşler ileri sürülmüşse de, kaç yıl olduğu tam olarak bilinememektedir. Taberi, yedi yıl diyen görüşü tercih etmiştir. [2][43]
43- Hükümdar: “Ben rüyamda yedi semiz ineği, yedi zayıf ineğin yediğini, yedi yeşil başak ve bir o kadar da kuru başak gördüm. Ey ileri gelenler, eğer rüya tabirini biliyorsanız bu rüyamı tabir ediniz.” dedi.
Mısır hükümdarı, etrafında bulunan kimselere şöyle dedi: “Ben rüyamda pördümki yedi tane zayıf sığır, yine yedi adet besili sığın yiyor. Yine yedi adet vesil başak, yedi’ adet de kuru başak gördüm. Ey ileri gelenler, eğer rüya tabirinden anlıyorsanız bu rüyamın tabirin bana söyleyin. Zira ben bu rüyamdan korktum.”
*Hz. Yusufun zindandan çıkma zamanı gelince, Allah teala onun için bir sebap yaratıyor ve ülkenin hükümdarı dikkat çekici bir rüya görüyor. Rüyasını önce etrafında bulunan güvendiği kişilere söyleyerek tabir etmelerini istiyor fakat onlar, bu rüyayı tabir etmekten âciz kalıyor ve şöyle diyorlar: [3][44]
44- Onlar da: “Bunlar, karışık rüyalardır. Biz, böyle rüyaların tabirini bilmeyiz.” dediler.
Hükümdarın etrafında bulunan kişiler ona şu cevabı verdiler: “Senin bu gördüğün şeyler, birtakım karışık ve aldatıcı rüyalardır. Biz, böyle şeylerin yorumunu bilmiyoruz.”
Hükümdarın ileri gelen adamları rüyanı tabiri konusunda ona bu cevabı verdiklerinde, Hz.Yusufun, zindanda kendisiyle beraber olduğu arkadaşı Yusufu hatırlamış, bu rüyayı ancak onun tabir edebileceğini düşünmüş ve gidip zindanda onunla konuşmayı teklif etmiştir.
Alimler, rüya hakkında çeşitli bilgiler vermiş ve onun üç kısma ayrıldığını söylemişlerdir.
Birincisi: Allah tarafından kişiye uyku esnasında ilham edilen ve o kişinin geleceğiyle alakalı olan telkinlerdir. Asıl rüya işte budur.
İkincisi: Kişiye uyku esnasında gelen Şeytani bir telkindir. Buna, karışık rüyalar, denir.
Üçüncüsü: Kişinin bizzat kendi nefsinden kaynaklanan vesveselerdir[4][45]Peygamber efendimiz (s.a.v.) rüya hakkında bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmaktadır:
“Güzel rüya Allah tarafındandir. Sizden kim, hoşuna giden bir rüya görecek olursa onu sadece sevdiği bir kimseye anlatsın. Kim de hoşuna gitmeyen bir rüya görecek olsa onun ve Şeytanın şerrinden AHaha sığınsın. Üç kere (sol tarafına) tükürsün. Onu kimseye anlatmasın. Böyle yaptığı takdirde o rüya ona asla zamr vprpmp”wohir nu ki rüya ona asla zarar veremeyecektir. [5][46]
45- Yusufun, zindandaki iki arkadaşından, kurtulanı, aradan uzun bir zaman geçtikten sonra birgün Vusufu hatırlayarak: “Rüyanın tabirini ben yaptırayım, beni, rüya tabir eden biri var ona yollayın.” dedi.
Yusufun, zindandaki iki arkadaşından, zindandan kurtulanı, aradan uzun bir müddet geçtikten sonra, hükümdarın gördüğü rüya üzerine Yusufu hatırladı. Ve hükümdarın rüyasını da ona tabir ettirmek istedi ve onlardan, kendisini, Yusufun yanına göndermelerini istedi. Yusufun yanına varıp şöyle dedi: [6][47]