TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUSUF SURESİ 106. VE 110. AYETLER

106- Onların çoğu ancak müşrik olarak Allaha iman ederler.
Kafirlerin çoğu Allaha, aynı zamanda putları da ortak koşarak iman ederler. Onlar, kendilerini Allanın yarattığını ve rızıklandirdığıni söylerler. Bununla beraber Allanın dışındaki varlıkları ilahlık mertebesine yükseltirler ve onlan Allaha ortak koşarlar. [1][114]
107- Onlar, Allahın azabından, çepeçevre kuşatan bir belanın kendilerine gelmeyeceğinden veya kıyametin, hissetmedikleri bir zamanda, ansızın kopmayaçağmdan emin midirler?
Bu müşrikler, Allahın herhangi bir azabının, ansızın gelip kendilerin kuşatmayacağından veya idrak edemedikleri sir anda kıyametin aniden kopup, kendilerinin cehenneme sürüklenmeyeceklerinden emin midirler?
Evet, Allah teala kullarını cezalandırırken aniden cezalandırabilir. Kul, kendisine verilen mühletten dolayı şimarmamalı, devamlı olarak rabbine yönelmelidir. Aksi takdirde aniden cezaya çarpılır da artık sızlanması ona bir fayda temin etmez. Bu hususta başka âyetlerde de şöyle buyurulmaktadır: “O memleketler halkı, azabımızın onlara uyurlarken gece gelmeyeceğinden emin midirler?” “Ve yine o memleketler halkı, azabımızın kendilerine kuşluk vakti eğlenirken gelmeyeceğinden emin midirler?” “Yoksa onlar, Allahın kendilerini ansızın yakalayıvermesinden emin mi oldular? Allahın ansızın yakalamasından ancak hüsrana uğrayan bir topluluk emin olur. [2][115]
108- Ey Muhammcd de ki: “İşte benim yolum budur. Ben ve bana uyanlar, insanları Allahın yoluna körü körüne değil, bilgiyle davet ederiz. Allahı, layık olmadığı şeylerden tenzih ederim. Ben müşriklerden değilim.”
Evet, Hz.Muhammed; (s.a.v.)in yolu tevhid yoludur. İnsanları sadece Allaha kulluk etmeye davet etme yoludur. Hz.Muhammed ve ona tabi olanlar, insanları tevhid inancına davet ederlerken ne yaptıklarını bilerek davet ederler. Onlar, bilgisizce bir saplantı içerisinde değildirler. [3][116]
109- Ey Muhmmcd, biz, senden önce de şehirler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz erkekleri Peygamber olarak gönderdik. Onlar, yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce geçmiş kavimlerin akıbetlerinin ne olduğuna bakmazlar mı? Allahtan korkanlar için âhiret yurdu daha hayırlıdır. Hiç düşünmez misiniz?
Alimlerin çoğunluğu bu ve benzeri âyetlerin delaletiyle, Peygamberlerin,
Sadece erkeklerden görevlendirilidiğini söylemişlerdir. Azınlıkta kalan bir kısım âlimler ise, Hz.İbrahimin hanımı Sare’nin, Hz. Musanın annesi Meryemin Peygamber olduklarını söylemişler şu âyetleri de bu husuta deül olarak zirketmişlerdir: “O sırada İbrahimin hanımı ayaktaydı ve güldü. Biz ona İshaki ve İshakın ardından da Yakubu müjdeledik. [4][117]Biz Musanın annesine şöyle ilham ettik; “Çocuğu emzir. Başına birşey gelmesinden korkunca da, onu hemen sandığa koyup Nil nehrine bırak. Sakın korkma, mahzun da olma. biz onu sana geri döndüreceğiz ve onu Peygamberlerden yapacağız. [5][118]Melekler de şöyle demişti: “Ey Meryem, şüphesiz ki Allah seni seçti, ve tertemiz kıldı. Ve seni, âlemlerin kadınlarına üstün kıldı. [6][119]
Taberi ve İbn-i Kesir, çoğunluğun görüşünü benimsemiş ve kendilerine göre ilave deliller zikretmişlerdir. [7][120]
110- Peygamberler, ümmetlerinin iman etmelerinden ümitsizliğe düşüp yalanlandıklarının sanınca, onlara yardımımız ulaşmıştır. Böylece dilediğimizi kurtarırız. Suçlu bir kavme olan azabımız reddolunamaz.
Ayet-i Kerimede, insanların ve özellikle de Peygamberlerin, daraldıkları anlarda Ailahın yardımı ve zaferinin, kendilerine eriştiği beyan edilmektedir. Zira’her zulmün bir sonu vardır. Allah, hakkı temsil eden kuluna, o hak yoldaki mücadelesinde sıkıştığı anda yardım eder. Yeter ki kul, rabbinin emirleri istikametinde hareket etsin.
Bu âyet-i Kerimeyi şu şekilde izah edenler de vardır: “Peygamberler, kavimlerinin iman etmelerinden ümit kesip, kavimleri de Peygamberlerinin yalancı olduklarını sanınca Peygamberlere zaferimiz geldi. İşte böylece dilediğimizi azaba uğramaktan kurtarırız.”
Yine şu şekilde izah edenler de vardır: “Peygamberler, kavimlerinin iman etmelerinden ümit kesip, kendilerine iman edenler de, iman etmeyenler tarafından yalanlandıkları kanaatine varınca, Peygamberlere ve onlara iman edenlere yardımımız ulaştı. Böylece diîediğimizi kurtardık. Zira suçlu olan bir kavme gelecek olan azabımıza kimse engel olamaz.” [8][121]