TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUNUS SURESİ 71. VE 75. AYETLER

71- Onlara Nuh’un kıssasını oku. O, bir zaman kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim, aranızda bulunmam ve Allahın âyetlerini hatırlatmam size ağır geliyorsa, bilin ki ben, sadece Allaha güvenmekteyim. Siz de ortak-larnızla bir araya gelerek yapacağınızı kararlaştırın. Sonra yapacağınız iş, sizi üzüntüye düşürmesin. Ve nihayet bana hiç mühlet vermeden, hükmünüzü uygulayın.
Ey Muhammed, sen o müşriklere, Nuh’un, kavmi ile olan hadisesini an-lat.Bir zaman Nuh, kavmine şöyle demişti: “Eğer sizin aranızda bulunmam ve size, Allahın âyet ve delillerini hatırlatarak nasihat etmem gücünüze gidiyorsa, bir karara varın. Bu karara, Allaha ortak koştuğunuz şeyleri de çağırın. Böylece işiniz gizli kalmasın, açığa çıksın. Sonra, içinizden geçirdiğiniz ve bana yapma-kistediğiniz şeyi derhal uygulayın, geri koymayın.
Allah teala bu âyet-i kerime’de, Nuh’un, Allahın yardımına güvendiğini, kâfirlerin hile ve desiselerinden korkmadığını beyan ediyor, son Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)’i de Nuh’un izini takibetmeye tevsik etiyor. [1][98]
72- Eğer yüzçcvirirscniz bilinki, ben sizden bir ücret istemiyorum. Benim mükâfaatım ancak Allaha aittir. Bana, Müslümanlardan olmam emredilmiştir.
Nuh, devamla dedi ki: “Ey insanlar, şayet sizi davet ettiğim haktan yüz-çevirirserüz bana bir zarar veremezsiniz. Zira ben sizden ne bir ücret ne de bir sevap istiyorum. Benim mükâfatım ancak Allaha aittir.Ben, rabbımın emrine boyun eğen ve ona itaat eden Müslümanlardan olmakla emrolundum. [2][99]
73- Buna rağmen onu yalanladılar. Biz Nuh’u ve kendisiyle gemide bulunan müminleri kurtardık. Onları yeryüzünde halifeler kıldık. Âyetlerimizi yalanlayanları ise suda boğduk. Uyarılanların akıbeti nasıl olurmuş bir bak.
Bu âyet-i kerime, Hz. Nuh’u yalanlayan kavminin, sonunda helak olduğunu, onu yalanlamaları sebebiyle suda boğularak yok olduklarını beyan etmekte, onlara benzeyecek olan her kavmin de akıbetlerinin felaket olacağına işaret etmektedir.
Nitekim âyet-i kerime’nin sonundaki “Ey Muhammed, uyarılanların akıbeti nasıl olurmuş bir bak.” cümlesi bunu ifade etmektedir. [3][100]
74- Biz Nuhtan sonra, kavimlerine birçok Peygamberler gönderdik. Onlara apaçık delillerle geldiler. Onlar, daha önce yalanladıklarına iman edecek değillerdi. Haddi aşanların kalblcrini işte böylece mühürleriz.
Biz Nuhtan sonra gelen kavimlere de Peygamberler gönderdik. Peygamberleri onlara, Allanın elçileri olduklarını gösteren ve söylediklerinin gerçek olduğunu ortaya koyan apaçık mucize ve deliller getirdiler. Fakat Nuh’u yalanlayan insanlar Nuhtan sonra gelen Peygamberlere iman edecek değillerdi. Zira Nuh kavminin yakalandığı şüphe ve gurur hastalığı onlarda da vardı. İşte biz, Peygamberlerini yalanlayan böyle kavimlerin kalblerîni, işledikleri günahlar sebebiyle mühürlediğimiz gibi, rablerine karşı isyan edip emirlerini tanımayanların kalblerini de yine isyanlarının cezası olarak mühürleriz de artık gerçeği anlayamaz olurlar. [4][101]
75- Bunlardan sonra da Musa ve Harunu, Firavun ve topluluğuna mucizelerimizle gönderdik. Fakat onlar kibirlendiler ve suçlu bir kavim oldular.
Nuhun arkasından gönderdiğimiz Peygamberlerden sonra da Musa ve Harunu Mısır Kralı Firavuna ve kavminin ileri gelenlerine, onların doğruluklarını gösteren delil ve mucizelerle gönderdik. Fakat Firavun ve etrafındakiler, Musa ve Harun’un hak yola davetlerini kabul etmeyi gururlarına yedirmediler. Böylece rablerini inkâr ederek suçlu bir kavim oldular. [5][102]