TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUNUS SURESİ 51. VE 55. AYETLER

51- Azap başınıza geldikten sonra mı ona inanıyorsunuz? Onlara “Şimdi mi inanıyorsunuz?” Halbuki onu acele istiyordunuz.” denir.
Ahirette, artık iman etseniz bile, size o imanın fayda vermediği bir yerde azap gelip size çattıktan sonra mı uyanacak ve iman edeceksiniz? O zaman sizlere şöyle denecektir: “Şimdi mi iman ediyorsunuz? Halbuki daha önce bununla alay ediyor, size gelip çatacağını yalanlıyordunuz.” [1][71]
52- Sonra da (kıyamet gününde) zalimlere “Ebedî azabı tadın,sizler sadece yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz?” denir.
Kıyamet gününde zalimlere: “Şimdi, Allahın, sonu gelmeyen azabını tadın. Sizler dünyada hayattayken işlediğiniz günahların cezası dışında başka bir azabı tatmıyorsunuz. O halde sızlanmayın, yaptığınızın karşılığını çekin.” denir.
Bu konuda diğer âyet-i kerimelerde de şöyle buyurulmaktadın “O gün onlar cehennem ateşine sürülüp itileceklerdir.” O, gün onlara şöyle denecektir: “Dünyada yalanladığınız cehennem ateşi işte budur.” “Bu bir sihir midir. Yoksa hâlâ görmüyors musunuz?” Girin cehenneme. Sabredin veya sabretmeyin.sizin için değişen bir şey olmayacaktır. Siz, sadece yaptıklarınızın cezasını göreceksiniz.’[2][72]
53- “Bu anlattığın gerçek midir?” diye sana sorarlar. De ki: “Evet, rabbime yemin ederim ki, o haktır .Siz, Allahı âciz bırakamazsınız.
Ey Muhammed, müşrikler sana: “Bize vaadettiğin azap gerçek midir? diye sorarlar. Onlara de ki; “Evet, rabbime yemin olsun ki bu gerçektir. Sizler, rabbinizin azabından kaçıp kurtulamaz ve onu âciz bırakamazsınız. Çünkü sizler onun mülkünde ve onun tasarrufunda bulunuyorsunuz. O, sizi tekrar diriltmekten âciz değildir.
Allah teala bu âyet-i kerimede Peygamberine, kıyameti inkâr edenlere karşı rabbine yemin ederek cevap vermesini ve kıyamet ve azabın kendilerine mutlaka geleceğini söylemesini emretmektedir. Kur*an-ı kerimde bu konuya temas eden başka âyetler de vardır. Bu âyetlerde de buyuruluyor ki: “Kâfirler, “Kıyamet saati bize gelmeyecektir.” dediler. Ey Muhammed, sen onlara şöyle de “Hayır, gaybı bilen rabbime yemin olsun ki, kıyamet saati size mutlaka gelecektir. Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey onun ilmi dışında değildir. Bundan daha küçük ve daha büyük hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta yazılmış olmasın. [3][73]“Kâfirler, öldükten sonra hiç dirilmeyeceklerini iddia ederler.Ey Muhammed de ki: “Hayır, rabbime yemin ederim ki, öldükten sonra mutlaka dirileceksiniz. Sonra da yaptıklarınız size bildirilecektir. Bu Allaha çok kolaydır. [4][74]
54- Nefsine zulmeden herkes, yeryüzünde ne varsa kendinin olsa, azaptan kurtulmak için onu feda ederdi. Azabı görünce, pişmanlıklarını gizlemeye çalışırlar. Zulme uğratılmaksızın aralarında adaletle hükmolu-nur.
Allahtan başkasına taparak ve Alîaha itaati terederek kendisine zulmeden her kişi, yeryüzünde bulunan herşeye sahip olacak olsa, Allahın azabını gözleriyle görünce, mutlaka o şeyleri verip azaptan kurtulmak ister. Onlann ileri gelenleri, kendilerini kuşatan azabı görünce pişmanlıklarını gizlemeye çalışacaklardır. Fakat ileri gelenlerle onlara tabi olanlar arasında adaletle hüküm verilecek, hiçbir kimse, başkasının günahından dolayı cezalandırılarak zulme uğratılmayacaktır. [5][75]
55- İyi bilinmelidir ki göklerde ve yerde bulunanlar ancak Allahın-dır. Yine iyi bilinmelidir ki, Allahın vaadi haktır. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allahın mülküdür, Hiçbir kimsenin onlarda bir hakkı yoktur. O halde kâfirler neye sahiptirler ki, Allahın azabından kurtulmak için onu fidye versinler? Allanın, müşriklere ve inkarcılara vaadettiği azabı ise kesindir. Onda şüphe yoktur. Fakat onlann çoğu, işin gerçeğini bilmezler. Bu sebeple Allahın azabını yalanlarlar. [6][76]