sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA RAD SURESİ 6. VE 10. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA RAD SURESİ 6. VE 10. AYETLER
06.07.2025
8
A+
A-

6- Kâfirler senden, iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini isterler. Halbuki kendilerinden önce, ibret alınacak cezalandırılmalar geçti. Şüphesiz rabbin, zulmetmelerine rağmen, tevbe eden insanlara af sahibidir. Aynı zamanda rabbin, cezası çok şiddetli olandır.

Müşrikler, Hz.Muhammed (s.a.v.)i yalanlamışlar ve “Eğer senin söylediklerin doğruysa bize vaadetüğin cezalan derhal getir.” demişlerdir. Hatta bazan alaylı bir eda ile Allaha bile: “Ey Allahım, eğer bu Kur’an, nezdinden indirilmiş bir kitap ise gökten üzerimize taşlar yağdır veya bize can yakıcı bir azap ver.” demişlerdi. [1][8]İşte Allah teala bu âyet-i Kerimede, müşriklerin ve inkarcıların, azabı acele istemekle akılsız olduklarını, azaba uğrayan geçmiş ümmetlerden ibret almaları gerektiğini, azabı erteleme sebeplerinden birinin de, yaptıklarından vaz geçmeleri için bir lütuf olduğunu beyan etmektedir. [2][9]

 

7- Kâfirler, Peygambere: “Rabbinden bir mucize inse ya.” derler. Sen ancak uyarıcısın. Her ümmetin, bir, doğru yolu göstereni vardır.

Kâfirler, diğer âyetlerde de belirtildiği gibi,’ Resulullah (s.a.v.) e iman etmek için, ondan, çeşitli mucizeler getirmesini istemişlerdir. Bu hususa işaret eden âyetlerde şöyle buyuruluyor: “Kâfirler şöyle dediler: “Bizim için yerden, suyu kesilmeyen bir kaynak çıkarmadıkça sana iman etmeyeceğiz.” “Veya içinde üzüm ve hurma bulunan bir bahçen olsun. Ortasından şanl şanl ırmaklar akıt.” “Yahut sandığın gibi göğü başımıza parça parça düşür veya Allahı ve Melekleri karşımıza getir.” “Yahut altından bir evin olmalı veya göğe çıkmalısın. Allahtan, Peygamber olduğunu yazan, okuyabildiğimiz bir kitap getirmedikçe göğe çıktığına da inanmayız. “Ey Muhammed, sen onlara şöyle de:.”Rabbimi tenzih ederim. Nihayet ben def Peygamber olan insandan başka birşey değilim. [3][10]

Allah  teala,  Resulullaha,  müşriklerin  aruzalnna  göre mucize gönderilmeyeceğini, Resulullahm sadece bir uyarıcı olduğunu, mucize göndermenin ise sadece Allahm elinde olduğunu, her kavim için de doğru yolu gösteren bir peygamber gönderdiğini beyan etmektedir. Zira Allah teala, hiçbir topluluğa, Peygamber göndermeden sorumluluk yüklememiştir. Bu hususu beyan eden diğer bir âyette de şöyle buyurulmaktadır; “Kirn doğru yola giderse ancak kendisi için doğru yola gitmiş olur. Kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Hiçbir kimse başakısmın günahını yüklenmez. Biz, bir Peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz. [4][11]

Allah tealamn, kullarına doğru yolu göstermesi için lütfundan olmak üzere bir Peygamber göndermesi, o Peygambere, herkesin keyfine göre mucize vermesini gerektirmez. O halde kâfirler, kendi arzılarına göre mucize isteyedursunlar, bu konuda karar Allah tealanındır. İsterse mucize verir istemezse vermez. [5][12]

 

8- Her dişinin neye hamile olduğunu, rahimlerin neyi azaltıp neyi çoğalttığını Allah bilir. Allah katında herşey bir ölçüye tabidir.

Allah, her dişinin neye hamile olduğunu, o dişinin kamındakinin, şeklinin, huyunun, inancının, ömrünün, rızkının vb. şeylerin nasıl olacağım bilir. Rahimlerin, zamanından evvel doğum yapmak, içlerinde bulunan şeyleri dışarı atmakla neleri eksilttiğini de bilir. Yine Allah, bu rahimlerin, zamanı geldiği halde doğum yapmaması ve orada ceninin oluşması gibi şeylerden neyi çoğalttığını da bilir. Herşey, Allah katında bir ölçüye tabidir. [6][13]

 

9- O, gizli ve aşikârı bilendir. Uludur, yüceler yücesidir.

Allah, gözlerin göremediklerini de bilir gördüklerini de. Kalblerde gizli olanları da bilir, açığa vurulanları da. Bu itibarla Peygamberden mucize isteyenlerin ne niyetle istediklerini de çok iyi bilir. Allah, yüceler yücesidir. Herhangi bir şeyi yapmaması, onun acizliğinden değil, o şeyi yapmak isteyip istememes indendir. [7][14]

 

10- Allaha göre, içinizden sözünü gizleyenle açığa vuran, geceleyin saklananla gündüzün ortaya çıkan arasında hiçbir fark yoktur.

Allanın ilmi herşeyi kuşatmaktadır. Herhangi bir şeyi ondan gizlemek imkânsızdır. İnsanlara karşı gizli konuşmakla aşikâr konuşmak bir fark ifade eder fakat böyle davranmak Allaha karşı hiçbir mânâ ifade etmez. Zira o, herşeyi bilendir. O halde gizlice veya aşikâr olarak söylenen bir sözle, işlenen günahı veya sevabı Allah bilir. Geceleyin, saklanarak yapılan isyanı da, gündüzleyin açıkça işlenen günahı da bilir. [8][15]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.