TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NAHL SURESİ 21. VE 25. AYETLER

21- O tapılanlar, ölülerdir. Diri değillerdir. Onlar ne zaman dirileceklerini de bilmezler.
Ayet-i Kerimenin bu mealine göre, müşriklerin tapmış oldukları şeyler, put ve benzeri bir takım cansız varlıklardır.
Bu âyet-i Kerimeyi şu şekilde izah edenler de vardır: O müşriklerin taptıkları şeyler, ölmeye muhkumdurlar. Onlar, devamlı din kalamazlar Onlar, kendilerinin veya kendilerine tapanların ne zaman dirileceğini de bilemezler.
Bu izah şekline göre ise müşriklerin taptıkları şeyler, canlı varlıklardır. Her iki izah şekline göre de âyet-i Kerimede müşrikleri kınama vardır. [1][32]
22- İlahınız tek bir ilahtır. Bununla beraber, âhirete iman etmeyenlerin kalbleri inkarcı, kendileri kibirlidir.
Gerçekten ibadet edilmeye layık olan ilahınız tek bir ilahtır. Ne var ki öldükten sonra dirilmeye, Aİlahm orada gerçekleştireceğini vaadettiği cezalandırma veya mükâfaatlandırmaya iman etmeyenlerin kalbleri, Aİlahm kudretini, büyüklüğünü ve birliğini inkâr etmektedir. Onlar, hakkı kabul ve Allanın birliğini ikrar etmekten kibirlenen kimselerdir. [2][33]
23- Şüphesiz ki Allah, gizledikleri ve açığa vurdukları herşeyi bilir. Muhakkak ki Allah, büyüklük taslayanları sevmez.
Şurası bir gerçektir ki Allah, müşriklerin gizlemiş oldukları kibirlenmeyi ‘de, açığa vurdukları inkâr ve iftiralarını da bilir. Ve Allah, putları bırakıp ta kendisine ibadet etmeyi gururlarına yediremeyenleri sevmez. [3][34]
24- Onlara: “Rabbiniz ne indirdi?” diye sorulduğunda, onlar: “Öncekilerin efsanelerini” dediler,
Allaha ortak koşan ve Peygamberlerini yalanlayan o kâfirlere: “Rabbiniz Peygambere ne indirdi?” diye sorulduğunda onlar: “O birşey indirmedi. Bize okunan bu şeyler, Öncekilerden nakledilen efsanelerdir.” derler.
Taberi diyor ki: “Müşrikler, Hz.Muhammed (s.a.v.) e giden yollan tutuyor, oralardan geçmek isteyen müminlere: “Onun söyledikleri, geçmiş insanlann anlattıkları efsanelerdir.” diyorlardı.”
Bu hususta başka bir âyet-i Kerimede de şöyle buyurulmaktadır: “Kâfirler: “Bu Kur’an, Muhammedin uydurduğu iftiradan başka birşey değildir. Başka bir topluluk ta kendisine yardım etmiştir.” dediler. Böylece haksızlığa ve yalancılığa saptılar.” “Kur’an, öncekilerin efsaneleridir. Muhammed onu başkalarına yazdırmış da, sabah akşam kendisine tekrarlanıp okunuyor.” dediler.” “Ey Muhammed, sen onlara şöyle de: “Onu, göklerde ve yerdeki sırlan bilen Allah indirdi. Şüphesiz ki o, çok affeden ve çok merhamet edendir. [4][35]
25- Böyle demekle kıyamet gününde kendi günahlarının hepsini ve bilgisizce sapıttıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yükleneceklerdir. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür.
Ayet,i Celilede, insanları hak yoldan saptıran kimselerin, saptırdıklarının günahlarının bir bölümünü de yüklenecekleri ifade edilmektedir. Bu ifadeden, saptmlanların günahlarının hafifleyeceği anlaşılmamalıdır.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyuruyor:
“Kim, insanları doğru yola davet ederse, ona, kendisine tabi olacak kimselerin mükâfaatı kadar müklfaat vardır. Verilen bu mükâfaat, onlardan herhangi birinin mükâfaatını eksiltmeyecektir. Kim de sapıklığa çağırırsa, ona, kendisine uyan kişinin günahı kadar günah vardır. Yüklenilen bu günah da, onlardan herhangi birinin günahını eksiltmeyecektir. [5][36]