TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA HUD SURESİ 41. VE 45. AYETLER

- Nuh, kavminden iman edenlere dedi ki: “Siz gemiye binin, onun yürümesi de durması da Allah’ın ismiylcdir. Şüphesiz ki rabbim, çok affeden ve çok merhamet edendir.
Nuh, kendisiyle beraber gemiye bindirilmesi emredilen kişilere şöyle dedi: “Siz bu gemiye binin. Bunun su üzerinde yürümesi de Allah’ın adıyla, yolculuğu bittikten sonra durması da Allah’ın emriyledir. Şüphesiz ki kâfirleri helak edip iman edenleri kurtaran rabbim, çok affeden ve çok merhamet edendir. [1][48]
- Gemi onlarla, dağlar gibi yükselen dalgalar üstünde seyrediyordu. O sırada Nuh, gemiden ayn bir yerde bulunan oğluna: “Ey oğulcağizım, bizimle beraber gemiye bin, kâfirlerle beraber olma” diye seslendi.
Nuh aleyhisselam, ailesiyle birlikte bütüm iman edenleri gemiye aldıktan sonra, oğullarından biri olan Kenan veya Yam, suyun erişemeyeceğini zannettiği yüksekçe bir yere çekilip gemiye binmemekte ısrar etti. Nuh ona: “Bizimle beraber gemiye bin, boğulan kâfirlerle birlikte olma” diye seslenmiş fakat oğlu yine binmemekte ısrar ederek şöyle demiştir: [2][49]
- Oğlu: “Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım” dedi. Nuh: “Bugün Allah’ın esirgediği hariç, onun hükmünden koruyacak hiçbir şey yoktur” dedi. Nihayet oğulla babası arasına bir dalga girdi. Böylece oğul, boğulanlardan oldu.
Görüldüğü gibi Nuh aleyhisselam bir Peygamber olmasına rağmen, kâfirlikte ısrar eden oğlu ona iman etmemiş, Allah’ın gönderdiği tufan gibi dehşetli bir azabı bile hafife almış ve helak olup gitmeştir. İlahi davete karşı çıkan herkesin akıbeti de böyledir. Bu hususta Peygamber oğlu olmak da fayda vernıez. [3][50]
- Nihayet: “Ey arz suyunu yut, ey gök yağmurunu kes” denildi. Bunun üzerine su yerden çekildi, iş olup bitti. Gemi “Cûdî” denilen yerde durdu. “Zalim kavim helak olsun” denildi.
Nuh kavmi, tufanla boğulup helak olduktan sonra Allah, yeryüzüne “Suyunu yut” göğe de “Yağmurunu kes” dedi. Bunun üzerine su çekildi. Allah’ın, Nuh kavmini helak etme emri yerine gelmiş oîdu. Nuhu ve onunla birlikte bulunanları taşıyan gemi ise Cûdî dağında kaldı. Nuh kavminden, Allah’ı inkâr eden zalimlere ise “Hüsrana uğrayın” denildi.
Bir kısım müfessirler, Cûdî dağının, Musul şehri civarında olduğunu söylemişler; bazıları da geminin Tur dağında kaldığını beyan etmişlerdir. [4][51]
- Nuh, rabbine nida ederek: “Ey Rabbim, şüphesiz ki oğlum ailemdendi. Senin, ailemi helak etmeme vaadin haktır. Sen de hükmedenlerin en âdilisin” dedi.
Geçen âyetlerde ifade edildiği gibi, Nuh aleyhisselamın oğlu, kendisini dinlemeyerek gemiye binmemiş ve: “Ben yüksek bi/ğâğa çıkar kurtulurum” demişti. Fakat tufan kopunca sular dağlan da yutmuş, W arada Nuh’un oğlu da
dalgalar arasında boğulmaktan kurtulamamıştı. Nuh aleyhisselam: “Daha Önce helakine hükmettiğimiz hariç, aile fertlerini ve iman edenleri gemiye yükle”[5][52]âyetine dayanarak, “Ey rabbim, senin, ailemi helak etmeme vaadin haktır” demiş ve oğlunun boğulmasına üzüldüğünü beyan etmiştir. Allah teala İse ona, bundan sonra gelen âyette şöyle cevap vermiştir: [6][53]