Samimi olmak
Bismillahirahmanirahim
Hamd alemlerin rabbi, rahman ve din gününün sahibi olan ALLAH(cc) mahsustur. salat ve selam hz.muhammed(sav)’e, aline, ashabına ve bütün müminlere olsun
Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez(bakara 286)
İmtihan sahasında ALLAH(cc) kullarını sınarken emrettikleri ve neyh ettikleri sorumluluklar kullarının kapasitesi dahilindedir.eger sınırı aşan sorumluluklar olsaydı bu mukellefe zülum olurdu du ALLAH(cc) için düşünulemez ALLAH(cc) adalet sahibidir.o zaman dinin ferde yüklediği sorumluluklar yerine getirilebilir sorumluluklardır.sorumlulukların yerine getirilememesi fertle alakalıdır.kuldaki zafiyetlerden kaynaklanmaktadır. mükellefiyeti yerine getirme sartlarına bağlıdır. örnğ: nisab miktarı paran yoksa zekat farizasıdan sorumlu tutulmamaktasın.aynı şekilde ayakta namaz kılamıyacak gibiysen oturarak oturarakta mümkün değilse uzanarak kılınmalıdır.dinin yüklediği mükellefiyetle beraber şartlarda hazırsa eğer sorumluluk yerine getirimiyorsa bu durum hesap ve suçlu olmayı gerektirir.bu tür tutum sergileyen fert ve topluluğa karşı samimi olmadıklarını kur’an nın diliyle ALLAH(cc) nitelendiriyor.nekadarda bu insanlar samimi olduklarını söylesede, ALLAH(CC) kulluk etmek istediklerini söylesede durumun böyle olmadığını samimi olmadıklarını ve istemediklerini belirtiyor.
Eğer (savaşa) çıkmak isteselerdi, herhalde ona bir hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, (savaşa) gönderilmelerini çirkin gördü de ayaklarını doladı ve; “(Onlara) Siz de oturanlarla birlikte oturun” denildi. (tevbe 46)
Müfessirler bu ayette hazırlık durumu olup yani sefere çıkacak ihtiyaçlar olarak binek,yiyecek ,içecek,kılıç vb.. kendi adına karşılayacak durumu olan kişilerin resulullah (sav) gelerek savaşa çıkamayacaklarını bildirmişler ve çeşitli mazaretler arkasına sığınmış oldukların dan bahseder. bu sebebden ALLAH (cc) bu kişileri samimi olmadıklarını ve aslında istemediklerini bildiriyor.o zaman eldeki imkanlar varken sorumluluk yerine gelmiyorsa bu samimiyetsizliktir. tam tersi sorumluluğa karşı imkan varsa yerine getirme adına sarf ediliyorsa buda samimiyettir. sorumluluğu yerine getirmeye güç, durum yoksa bu bir sorumluluk olmadığını söylemiştik. ayeti kerimede
Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde “Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum” dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur(tevbe 92)
Resûl-i Ekrem (s.a.s) bir hadisinde اَلدِّينُ النَّصِيحَةُ “Din samimiyettir.” buyurmuştur. Sahabe-i kiram merak edip, “Kime karşı samimiyet Yâ Resûlallah?” diye sorunca Sevgili Peygamberimiz şöyle cevap vermiştir: “Allah’a, Kitabı’na, Resûlü’ne, Müslümanların idarecilerine ve bütün Müslümanlara.”(Müslim iman)
ALLAH(cc) karşı samimiyet O’nu tevhid etmek ve yalnızca ALLAH(cc) kulluk etmektir.
Kitabına karşı samimiyet kitablara iman ve kuran dışında başka anayasa kitab kabul etmemek
Resulu için samimiyet peygamberlere iman ve resulullah sav önder ve lider kabul etmek
Müminlerin emiri için samimiyet marufu etrettikçe itaatten ayrılmamak ve kafir yoneticilerin boyunduruğu altına girmemek
Müslümalar için samimiyet ise İslam kardeşliğine riayet ve iyiliği emir kötölükten nehy etmek,öğüt,nasihat etmek
Şimdi bunları yerine getire bilecek sorumluluk akıl sahibi olmak ve buluğa ermektir.eğer bunlar yerine gelmiyorsa samimiyetsizliktir.istememektir.akıl varsa buluğa ermişse ozaman sorumluluğu yerine getirmek samimi olmak adına kaçınılmazdır.aksi takdirde iddialar bir anlam ifade etmez.
ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN SELAM ALEYKÜM
TEVFİK ALLAHTANDIR