ÖLÜM VE SONRASI

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

Hamd gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri emsalsiz yaratan, yarattıklarına sayısız nimetler bahşeden kainatın hakimi tek ve yegane mabud, mutlak İlahı ve Rabbı Allah’a..

Salat ve Selam ahir zamanda alemlere rahmet olarak gönderilen son Rasul Hz. Muhammed’e (s.a.v), aline, ashabına ve müminlere..

YUNUS SURESİ 24-25

24- Dünya hayatı şuna benzer: Biz gökten su yağdırdık, su sayesinde yörenin çeşitli bitkileri birbirine karıştı, insanların yiyeceği bitkiler ile hayvanların yiyeceği bitkiler içiçe girdi. Sonunda bu yöre süsünü takındı, alabildiğine güzelleşti, yöre halkı da bu ürünleri artık ellerine geçirilmiş sayıyorlardı. Derken bir gece ya da gündüz sırasında, yoketmeye ilişkin emrimiz o yöreye geldi de orayı biçilmiş, çıplak bir arazi parçasına dönüştürdük. Sanki bir gün önceki yeşillikle-meyvalı yer orası değilmiş gibi oldu. İşte biz düşünen kimselere ayetlerimizi böylesine ayrıntılı biçimde açıklarız.

25- Allah insanları esenlik-barış yurduna çağırır ve dilediği kimseleri doğru yola iletir.

Bütün aldatıcı süsü ile Dünya hayatı ve Ademoğlu..

Hani üç günlük, kısa ve yarına çıkmaya garantimiz yok dediğimiz dünya hayatı.. İnsan kendisine sunduğu güzellikleri ve onun nimetlerinden faydalandığı Dünya hayatına sarılır, ahiret hayatını unutur varı yoğu dünya hayatı haline gelir. Dünya’nın fani olduğunu hayatın kısa olduğunu söyler ama söylediğine inanmıyormuşcasına bir tavır ile hayat yaşar gündeminde ahiret yokmuşcasına.. Ölüm ve sonrası ile ilgili hadiseler arka planda kalmıştır. Ölüm hep ertelenir veya uzaklaştırılır zihinlerden.. İlk sırada hayatın tadını çıkarmak ve rahat bir yaşam fikri.. Oysa dünya hayatının ve nimetlerinin garantisi yoktur şüphesiz Allah Subhanehu ve Teala rızka kefildir fakat emir gelip biçilip çıplak bir araziye dönüşen arz gibi insanın hakkında ki emir gelip ölüm meleği göründüğünde arz biçilmiş çıplak bir arazi gibi ondan ayrılır ve uzaklaşır dünya yok olur, insan öyle mi ? hayır ebedi bir yurda yolculuğu başlar ve Allah insanları darusselam’a çağırıyor.. Allah ayetlerini açıklıyor insanları bu deliller karşısında düşünmeye davet ediyor ki akıllarını kullanabilsinler, acizliklerinin farkına varabilsinler dünya hayatının gerçek mahiyetini idrak edebilsinler.. Gerçekten anlamak idrak etmek beraberinde nefsin kötü istek ve arzularına karşı çetin bir mücadeleyi gerektirir. Bu mücadeleyi başarılı bir şekilde sürdürebilmenin tek formülü tükenmeyen bir güce sığınarak teslim olmak ve o gücün yardımıyla rızıklanmak.. Hidayet Allah subhanehu ve teala’dandır. Ve O kendisine samimi ve ihlas ile yöneleni doğru yola iletir.

Bir hadîste şöyle buyurulur :Dünya halkının en çok nîmete kavuşmuş olanı getirilir, cehenneme bir kere daldırılır ve kendi­sine : Hiç hayır gördün mü, sana hiç nimet uğradı mı? diye sorulur da; hayır, der. Dünyada insanların en şiddetli azaba dûçâr olanı ge­tirilir ve bir kere nimete daldırılır, sonra kendisine :Hiç bir sıkıntı ve yoksulluk gördün mü? diye sorulur ve o da; hayır, der.

ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN