NAMAZ’I AŞKLA KILMAK NASIL OLUR? “İŞTE BİR ÖRNEK…”

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Allah’a hamd eder O’ndan yardım ve mağfiret dileriz.Nefsimizin ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız.Allah’tan başka İlah olmadığına O’nun bir ve tek olduğuna ortağı bulunmadığına şahitlik ederiz.Yine Muhammed’in O’nun kulu ve resulü olduğuna şahitlik ederiz.

İslam’ın ilk farzı iman,münferit ibadetlerden olarak ikinci farzı ise namazdır.Resulullah’a gelen hüküm tevhid den sonra namaz olmuştur.Oku şeklinde başlayan ilk vahiy alak suresin birinci ayetidir.Surenin sonu ise secdeyi emreder.İlk vahiyden sonra ikinci olarak inzal olunan müddesir suresinin ilk beş ayetinden üçüncüsü ”ve rabbeke fe-kebbir”emridir.Bu ”Rabbini tekbir et yani O’nu büyük tanı ve büyüklüğünü bildir söyle”demektir.İşte namazın temeli ve esası bu iki cümledir.Allah’u Teala şöyle buyuruyor:”Onlar ki,Kitaba sımsıkı sarılırlar ve namazı dosdoğru kılarlar,elbette biz salih olanların ecrini zayi etmeyiz.”(araf-170)

     Bizlerin sorgulaması gereken şudur ki namazımız dosdoğru mu?Günde 5 kez kıldığın namaz sana ne ifade etmekte?Namazın nasıl kılınması gerektiğinden oturuştan kalkıştan bahsetmeyeceğiz ele alacağımız konu şudur ki namazdayken hangi ruh haline bürünmekteyiz?Kalbimiz ne durumda?Ezan okunduğunda kalbinde Rabbinin huzuruna çıkmanın sevincini mi yaşamaktasın yoksa üzerinde sanki çok büyük bir yük varmış da hemen kılayım da rahatlayım şuuruyla mı yaklaşmaktasın o secdeye.

Bir müslümanın şunu unutmaması lazım,namaz bizlere tevhidi anlatmaktadır,Allah’ın huzurunda huşu ile boyun eğip ona isyan edenlere,onun dinine düşman olanlara karşı bir baş kaldırıştır namaz.Allah’ı tekbir ederken beşeri sistemleri red etmektir namaz.Allah’tan başka ilah olmadığını,büyüklük sıfatının yalnızca O’na ait olduğunu,hamd şükür ve övgünün yalnızca O’na yapılacağını ibadet edilmeye ve yardım dilenmeye layık yegane ilahın alemlerin meliki ve mailki Allah azze ve celle olduğunu ilan eden bir eylemdir namaz.

Bizden önceki insanların islam adına vermiş oldukları mücadelelerden azimlerinden,çektikleri sıkıntılardan çok bahsederiz ve hayret ederiz nasıl yapmış ya?Nasıl dayanmış o kadar işkenceye?Ben olsam yapabilir miydim acaba diye sorgularız.Şu nu da söyleriz ruhsat verilmiş ya canım tamam dille islamdan yüz çevirdim desin geçsin ne olcak?Gibi sözler söyleyip üzerine bide yorumlar yaparız ama düşünmemiz gereken bir nokta vardır ki iman eden bu insanlar o imanı nasıl bozmadan yıpratmadan muhafaza edebiliyorlar dı?

işte onların sağlam kalabilmesinin sebepleri namazı hakkıyla eda etmeleri Allah azze ve celle ile aralarında ki bağı asla kopartmamaları aşkla ve huşuyla yaradanın huzuruna çıkmalarıydı.Başların agelen musibetlere namaz kılarak sabrediyorlardı.

”onlar Allah anıldığı zaman kalpleri ürperen başlarına gelen musibetlere sabreden,namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayan kimselerdir.(hac-35)

    Şimdi Allah’ın adı anıldığında,O’nun ayetleri okunduğunda ve konu namaz olduğunda sahabenin tutumu nasıl oluyormuş bir misal vereceğiz inşallah..

Hz.Peygamber(s.a.v.)bir gazveden dönüyordu.Geceleyin bir yerde konakladı ve şöyle buyurdu:Bu gece kim nöbet tutacak ?Biri muhacir biri ensar olan Ammar bin Yasir radıyallahu anh ve Abbad bin Bişr radıyallahu anh biz ikimiz tutarız dediler.Resulullah düşmanın gelebileceği bir tepe yolunu haber vererek orada beklemelerini söyledi.İkiside oraya gittiler ve ensardan olan kişi muhacire;geceyi ikiye bölelim,bir bölümünde sen uyursun,ben uyanık kalırım,diğer bölümünde sen uyanık kalırsın,ben uyurum.Çünkü ikimizinde bütün gece uyanık kalmasından dolayı bir anda ikimize de uyku galip gelirde uyuruz.Bizden uyanık olan bir tehlike hissedince arkadaşını uyandırsın dedi.

   Nitekim gecenin ilk yarısında ensardan olan kişinin uyanık kalması kararlaştırıldı ve muhacir uyudu.Ensardan olan namaza durdu.Düşman tarafından bir kişi gelerek,uzakta ayakta durmakta olan birini gördü.Bir ok attı,hiç bir kıpırdama göremeyince ikinciyi attı,aynı şekilde bir hareket göremeyince üçüncüsünü attı.Okların üçüde ona isabet ediyordu,oda okları vücudundan çıkarıp atıyordu.Sonra sukunetle ruku etdi,secde etti.Namazı tamamladıktan sonra arkadaşını kaldırdı.Düşman bir kişinin yanında ikincisini görünce ‘kim bilir bunlar kaç kişilerdir’ diyerek kaçtı arkadaşı kalkınca ensardan olan vücudunun üç yerinden kanlar aktığını gördü.Muhacir olan:subhanallah sen beni baştan niye kaldırmadın dedi.

   Verilen cevaptan şimdi anlayacağız ki onlar Allah’ın ayetleri okurken nasıl bir ruh haline giriyorlar,namazı nasıl bir şuur ile kılıyorlar.

Ensardan olan Abbad bin bişr şu cevabı verdi;ben kehf suresini okumaya başlamıştım gönlüm onu bitirmeden ruku’ya gitmeye razı olamdı.Şuan da bile üst üste isabet eden oklardan ölürsem Resullullah’ın vermiş olduğu vazifeyi yerine getirememiş olurum diye endişe ediyorum.Eğer bu endişem olmasaydı,sureyi bitirmeden ruku’ya gitmezdim dedi.(beyhaki ebu davud)

İşte onların namazı ve namazdan aldıkları haz böyleydi.Ok üzerine ok yesin kan revan içinde kalsın da namazdaki lezzetde bir değişme olmasın.Dikkat edin namazı bozmak aklından bile geçmiyor sadece ruku’ya erken gitmek zorunda kaldığına üzülüyor.Bizim namazımıza gelince bir sivrisinek ısırsa namazda olduğumuzu unuturuz şekilden şekile gireriz hele birde namazda arının sokmasını sormaya hiç gerek yok ne hale gelir nasıl kaçarız kim bilir.

İşte sahabenin ensarın muhacirin övgüyle anılmalarının sebepleri onların bu fiilleriydi.İmanlarını namazla sağlaştırmışlar,tevhidi hakkıyla yaşamışlar ve tüm nesle örnek olmuşlar.Peki ya biz bizden sonrakilere örnek olacak amellerde fiillerde bulunmakta mıyız?Tevhidle namazla dirildik mi ve namazdan güç alarak başkalarının da dirilmesine sebep olduk mu?

Arınan ve Rabbinin adını anıp,namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer.(ala-14-15)

   Rabbim bizleri kurtuluşa erenlerden eylesin inşallah..

Velhamdulillahirabbilalemin