MUTLULUK

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

Kaç zamandır kafamı kurcalayan bir soru vardı. Cevabını merak ettiğim, etrafıma bakıp emarelerini aradığım insanların eylem ve söylemlerine bakıp çözmeye çalıştığım bir soru…

Tanıdığım ve tanıyamadığım insanları düşündüm… Okuduğum ve okuyamadığım kitaplar geçti zihnimde… Bildiğim ve bilemediğim kavimleri hayal ettim… Duyduğum ve duyamadığım şiirler, hikâyeler, kıssalar, destanlar canlandı beynimde… Dünü düşündüm ve dünden öncesini ve ondan öncesini ve ondan öncesini… Yarını düşündüm ve yarından sonrasını ve ondan sonrasını ve ondan sonrasını… Ve bugünü düşündüm!..

Abdullah amcaları düşündüm; Hele şu çocukları okutayım, okuttu… Hele çocukları evlendireyim, evlendirdi… Hele onlara bir ev alayım, aldı… Hele, hele ve heleler bitmeden ömür bitti!..

Ali dayıları düşündüm; Bir iş yeri açayım yeter, açtı… işi biraz büyüteyim yeter, büyüttü… Güzel bir daire alayım yeter, aldı… Emekli olayım yeter, oldu… yeter, yeter ve yeterler bitmeden ömür bitti!..

Mehmetleri düşündüm; Bir iş bulup çalışayım tamam, buldu… Biraz para biriktireyim tamam, biriktirdi… Bir araba alayım tamam, aldı… Evlenip yuva kurayım tamam, kurdu… Tamam, tamam ve tamamlar bitmeden ömür bitti!..

Ve daha sayısızca gerçekleşmeyen hayaller, yıkılan ümitler, bitmeyen arzu ve istekler, boş ve anlamsız mücadeleler, doymak bilmeyen obur nefisler, bir türlü tatmin olamayan şehvetler, hal olmamış heleler, yetmeyen yeterler, tamamlanmayan tamamlar?!!

Sahi nerde mutluluk? Hani mutluluk ve nedir mutluluk?…

Bakalım etrafımıza, mutlaka her insanın elde etmek için uğraştığı bir şeyler vardır. Hep eksik olan bir şeyleri vardır. Bir şeyi elde ederken hemen, yeni bir şeyi elde etmek için bir mücadele vardır…

Ama Hak olsun, ama batıl olsun hayatlarını onu elde etmek için feda ettikleri hayalleri, özlemleri, arzu ve istekleri vardır…

Peki nerde mutluluk?

Acaba kaf dağının ardında mı ki ulaşılması bu kadar zor? Yoksa devler ülkesinde mi kaldı eski masallar gibi?

Fosilleşip petrol mü oldu ki bunca kavganın sebebi?

Afrika’da su mu oldu, Avrupa’da haya mı oldu, Asya’da ekmek mi oldu, Amerika’da adam mı oldu, kutuplarda güneş mi oldu?!!

Hani mutluluk?

Şairin son dizesinde mi kaldı, öykünün son sayfasında, filmin son sahnesinde, belkide hayallerin çok çok ötesinde?..

Nedir mutluluk?

MUTLULUK: Bütün özlemlere, bütün isteklere eksiksiz bir biçimde ve sürekli olarak erişmektir.

Boşuna çırpınmayalım ve kendimizi aldatmayalım dünyada mutluluk yok. ancak ebedi mutluluk diyarına hazırlık var. Zaten Rabbimiz dünyayı mutlu olunsun diye yaratmıştır, mutlu olacak olanları belirlemek için yaratmıştır.

“Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir.”(Muhammed 36)

“Ey kavmim şu dünya hayatı gelip geçici bir avuntudur.” (Mü’min 39)

“O hanginizin daha iyi amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır…” (Mülk 2)

Arkadaşlar Cennette girmeden kimse mutlu olduğunu ya da olacağını düşünmesin. Cennet mutsuzluğun, derdin, yorgunluğun, hüznün bittiği yerdir.

Ve yine Cehennem Ebedi mutsuzluğun, derdin, ıstırabın, hüznün başladığı yerdir.

“Onlardan kimisi mutsuz, kimisi de mutludur.” (Hud 105)

“Mutsuzlara gelince onlar cehennemdedir.”(Hud 106)

“Mutlulara gelince onlar cennettedir.” (Hud 108)

Bu dünya mutluluk diyarına hazırlık yeridir. Yani bu dünya hüznün, kederin, özlemin, hasretin yeridir, mücadele ve amelin yeridir, ebedi mutluluğa var gücüyle koşanların yeridir.

Unutmayalım cennete adım atacaklar şöyle diyecekler;

“Bizden hüznü gideren Allah’a hamdolsun” (Fatır 34)

Dünyada yaşarken İlam(dünyadaki hayatının neticesi)için hüzünlenip mutsuz olan yarın ahirette ebedi mutluluğa erişecek kullar olma duası ile…

Esselamu Aleykum

Bir milyon mu bir milyar mı bilmem kaç sene?

Böylece geçiyor haydi dur desene…

Sayamazsın âleme, gelip gideni.

Göremezsin âlemde candan güleni.

Bazıları saltanat gücün peşinde,

Bazısı da yandı aşk ateşinde!..

Bazıları olmuştu paranın kulu,

Bazılarının şehvetten çıkmıyor yolu.

Bazıları putlarla putçuluk oynar,

Bazılarının hayatı kadın ve kumar.

Bazıları dünyayı fetih derdinde!

Bazıları fesadı saklar derinde…

Bazıları firavun, bazısı Musa,

Bazısında Kılıç var, bazısında asa.

Bazıları putlara secde duruyor,

Bazısı da putlara balta vuruyor.

Hep bir mücadele koşturmaya bak,

Birazı çok akıllı, çoğu biraz salak.

Sayamazsın âleme gelip gideni.

Göremezsin âlemde candan güleni.

Hayat bu işte insanoğlu bu.

Ahirete mutsuz dünyaya mutlu.