MÜSLÜMAN’IN GÜNLÜK GÜNDEMİ ÖLÜM

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Yeryüzünde insanca ve Müslümanca bir hayat yaşamamız için bize hayat programı olarak Şeriat-ı Garrayı gönderen mutlak hakimiyet sahibi Allahu Teala’ya (c.c.) sonsuz hamd ve senalar olsun. Hayat programınızı bizlere öğreten hayat muallimiz Hz. Muhammed (sav)’e O’nun, Aline, Ashabına ve kıyamete kadar İslam cephesindeki yerini alarak şirk cephesine karşı savaşan tüm Müslümanlarına selam olsun.

Hiç şüphesiz biliyoruz ki yeryüzünde Mü’minleri, kafirlerden ayıran özelliklerden biriside dünya hayatından ziyade Ahiret hayatıyla meşgul olmaktır. Ölüm gelmeden önce hazırlık yapmaktır.

Ölüm-ölümsüz hayata açılan bir kapıdır. Daha doğrusu ölüm ölümsüzlüğe giden bir yoldur.

Ölüm insanoğlu için bitiş değil yepyeni bir hayat için başlangıçtır. Çünkü ölüm yeryüzü tarlasında devam etmekte olan imtihan süresinin bitişini ve ecrin verilme vaktinin başlangıcını haber veren bir hakikat.

“Şüphesiz ki her nefis ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir. Kim ki ateşten uzaklaştırılır cennete sokulursa işte o kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir.” (Al-i imran 185)

Allah (c.c.) ayetinde bildirmiş olduğu üzere bütün insanlık ölüm gerçeğiyle karşılaşacaktır. Ondan kurtulmak asla mümkün değildir.

Peki ölümün hak olduğunu bilen bizlerin gündemi ne?

Bizleri ilgilendirmeyen işlerle mi uğraşmak?

Akşama kadar gezip tozup günümüzü gün etmek mi?

Bize faydası olmayan ortamlarda mı bulunmak?

Ev iş çocuk vs. bunlar hayatlarımıza bakarak çoğaltabiliriz.

Şimdi kendini bir hesaba çek ey Müslüman senin gündemin ne?

Eğer senin gündemin ölüm gerçeğini bildiğin halde Allah’ın rızasının dışında bir hayatsa vay haline şunu hiçbir zaman unutma ki senin bir amacın gayen var sen bir halifesin senin gündemin Allah’ın dini için ilim öğrenip mücadele edip Ahireti kazanmaktır. Çünkü bazı insanlar bu ölüm gerçeğini düşünmemek için dünyevileşmeye önem verirler. Ve bazı Müslümanları da dünyevileşme tehlikesine çekmeye çalışırlar. Ama güçler bilirler ki onların düzenlerini yıkan ölüm hakikatini bilen Müslümanlardır.

Dikkat edersek kalbini, kalıbını Kur’an’a ve Sünnete bağlayanların gündemi hep Rabbini razı etmek bu dini hakim kılmak için mücadele etmek oturmadan yavaş hareket etmeden koşarak bu din için çalışıp gayeleri ölümden sonrası için hazırlık olmuştur.

Rasulullah (sav)’in huzurunda Hz. Muaz (R.A.) şöyle diyor;

“Dünya da hiçbir adım atmadım ki ikinci adımı atabilirim diye düşünmedim”

Evet İslam hayatın bereketi ölümü ve ölüm sonrası hayatı düşünerek adım atmaktır.

Şunu herkesin bilmesi gerekir ki hayat için gerekli olan imandır. İman için en büyük tehlikelerden birisi de  dünyevileşme tehlikesidir. Dünyevileşme tehlikesinden kurtulmanın çaresi ölümü  gündeme oturtarak ölüm sonrası için hazırlıkta bulunmaktır.

“Lezzetleri yok edici olanı yani ölümü çokça hatırlayın.” (İbni Mace)

“Ölüme hazır olmayan insanları korkutan ölüm değil ölümden sonrasıdır.”

Yazımızı inşaAllah Hz. Ali’nin sözüyle bitirelim.

“Ey benim gibi nefis taşıyan dostlarım! Dikkat edin! Dünya arkasını dönmüş gidiyor. Ahiret önünü dönmüş geliyor. İkisinin de talipleri var. Siz ahirete talip olun zira bugün amel var hesap yok yarın ise hesap var amel yok.” Hz. Ali (R.A.)

Selam ve dua ile