KÖTÜ ALIŞKANLIK

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, din gününün sahibi Allah c.c. mahsustur. Salat ve Selam kendisine itaat edilmediği sürece kurtuluşun asla mümkün olmadığı, yaşayan Kur’an örneğimiz liderimiz Hz. Muhammed s.a.v’e Onun ehli beytine, sahabesine ve derdi yalnızca Allah’ın rızası olan bütün Mü’min kulların üzerine olsun İnşallah.

Alışmak insanı bir özelliktir. Birşeyi tekrar tekrar görmekten ve duymaktan hasıl olan bir durumdur. Başlangıçta insana yabancı gelir, tuhaf karşılar. Uzun uzun bakar, derinliğine inceler, sessizce seyreder. Bu durum tekrarlanınca alışır, artık garipsemez, üzerinde düşünme gereği duymaz, incelemez.

İnsanın bu doğal özelliğinin tehlikeli yanı insanın gerek kendisinin işlediği gerekse başkasının işlediği günaha, tekrarlanmasından dolayu alışmasıdır. Örneğin İnsan açık, saçık bir kadın görse, bunun caiz olmayan bir tavır olduğunu düşünerek bakışını kaçırır. Sonra bir kez daha baksa şeytan bu tavrı ona çekici, süslü gösterir. Bakışların tekrarlanmasıyla birlikte bu günaha alışır. Ya da günah işlemenin huzursuzluğunu hissetmez hale gelir. Çok tekrarlanıp alıştığı için.

Mesela, ameliyata girecek bir hastaya belinden Anestezik bir ilaç uygulandığında ilacın etkisiyle, vücudun o kısmında yapılacak ameliyatın vereceği ağrıyı hissetmez. Çünkü ilaç o bölgedeki duyuların yok olmasına sebebiyet verdi yani duyumsuzlaştırdı. Aynen bunun gibi alışılmış bir günah, tekrarlanan günah, kişide suçluluk duygusunu öldürmüştür. İnsan münkere alışınca o münker onun nazarında marufa dönüşür. Hatta onun açısından maruf münker olarak belirginleşir. Marufu garipser. Bu aşama ‘’Fıtratın ters yüz olması’’ aşamasıdır. Bu aşamadaki insan varlıkları Allah’ın yarattığı özellikleriyle görmez, onları ters yüz hallderiyle görür, kendi fıtratı ters yüz olduğu için.

‘Onlara, yeryüzünde fesat çıkarmayın denildiği zaman ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ derler. Şunu bilinki onlar bozguncuların ta kendileridir. Lakin anlamazlar. (Bakara 11-12)

Hakkın taraftarları bu insanları bozgunculuk yapmamaları hususunda uyarırlar, ama onlar fıtratlarının ters yüz olması, münkere karşı duyarlılıklarının büsbütün ölmesi nedeniyle yapıp ettiklerinin bozgunculuk olmadığını düşünürler.

‘’Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer mi? (Fatır 8)

Burada işaret edilen insan tipi, günah işleyen ama şeytan tarafından ameli süslü gösterilen kimsedir. Şeytan bu insana deliller, belgeler, bahaneler gerekçeler vererek yaptıklarını hak olduğunu doğru şeyler yaptığını sanması sağlar. Bunun nedeni de bu kimsenin fıtratının ters yüz olmasıdır. Bunların tümü ğeşğeşe işlemelerinden tekrarlanmasından dolayı, tevbe etmeyen münkere alışmış insanlardır. Artık bunlarda kötülüğe karşı bir duyartlılık kalmamıştır. Hiçbir günahı önemsiz küçük görme kücük günahların nelere mal olabileceğini bi bilseydik…

• Ebu hureyre’den r.a rivayet edildiğine göre Rasulullah s.a.v şöyle buyurmuştur. ‘Mümin bir kul günah işlediği zaman bu günah onun kalbine siyah bir nokta olarak işlenir. Eğer kul bu günahtan tevbe ederse, onun kalbi tekrar parlak ve benbeyaz olur. Yok kul ısrar eder ve bir günah daha işleyecek olursa, onun kalbine bir siyah nokta daha işlenir. O’nun kalbini tamamen kaplayana kadar bu böyle devam eder işte kalbe çöken pas budur.
• ‘’Hayır (öyle değildir) doğrusu kazandıkları (kötü) şeyler, onların kalplerinin üzerinde pas bağlamıştır. (Mutaffifin 14)

VELHAMDULİLAHİRRABBİLALEMİN