İMANDAKİ SEBAT

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd, Sena, Yücelik gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri yoktan var eden Allah’a (c.c.) mahsustur.

Salat ve Selam son Nebi Hatemul Enbiya Hz. Muhammed (sav)’e Selam ise bütün Müslümanların üzerine olsun İnşaAllah.

Kur’an’daki hissemiz olan yine bizim önümüzü aydınlatacak kıssalardan bir tanesi aktarmaya hayatları aydınlatmaya vesile olacak olayla karşı karşıyayız.

Firavunun sihirbazları iken mucizeyi görerek iman edip hayat bulan cengaver yürekleri tabiri caizse sabah müşriktiler öğlen Müslüman oldular. Akşam şehid çok karlı bir alışveriş belki kısa gelebilir. Zaman okuyana dinleyene sen hiç ecel teri döktün mü hayır mı o zaman biz o zamanı anlayamayız.

Musa(as) davetine başladığında başta basite alan firavun sonra Musa (as) davasında samimi ve sabit olduğunu anlayınca tehdit göz dağı vermeye başladı ve Musa (as) ona ben Alemlerin Rabbi olan Allah tarafından gönderildim. O da öyleyse sende üstün özellikler olması lazım dedi ve yanındaki danışmanları ona firavuna memleketteki en iyi sihirbazları bulup onu mağlup edip sesini kestirebilirsin dediler. O da bunu onayladı ve kalabalık bir sihirbaz silsilesi, ordusu Musa (as)’a karşı firavunun tahtı saltanatı için hünerlerini sergilemek için toplandılar ve o topluluk şöyle dedi firavuna “Galip gelirsek bize ne var dediler.” (Araf 113) “firavun benim yakınımda olacaksınız.”(Araf 114) Yani firavun onlara siz sihrinizle Musa’yı alt edin dileyin benden ne dilersiniz mal, şan, şöhret danışmanlarım yaparım diyor. Bugünde Musa (as) getirdiğinin aynısını getiren Muhammed (as) yolunu takip eden İslam davetçilerine karşı beşeri firavuni düzenler yardakçı ılımlı İslamcılarına görev vererek dillere ve bedenlere kisveye İslam’ı sığdırarak sosyal hayatla işi olmayan basit aşağı bir din ortaya atıyorlar aslında Musa (as) karşısına çıkan o sihirbazların aynı ayetin benzetmesiyle canlanıyor.

“Biz de Musa’ya bırak asanı dedik birde ne olsun onların bütün uyduklarını yakalayıp yuttu ve sihrin en ince ayrıntısını bilen bu adamlar sihirle mucizeyi ayırt ederek hemen secdeye kapandılar ve şöyle dediler”(Araf 117)

“Alemlerin Rabbine iman ettik dediler. Musa’nın ve Harun’un Rabbine”(Araf 121-122)

İşte bu bilgi o ilim bunların iman etmesine sebep oldu oysaki orada onların dışın insanlarda var ayette onlarında hayrete düştükleri söyleniyor ama iman ettikleri zikredilmiyor. Sebep sihirbazların kavradığını anladığını onlar anlayamadı da ondan ve bugün hakikati insanlara götüren her davetçinin önüne o günün sihirbazları çıkacak o batıl düzenleri hakmış gibi gösterecekler ama mesele burada iman ettiğin şeyde istikamet üzere emin olmaktadır. Firavunun tehdit ve işkencesine karşı taviz vermeyen eğilmeyen mahzun olmayan bir karakter çıkıyor burada elleri ve ayakları çaprazlama kesilme pahasına olsa dahi zerre kadar tedirginlik taşımayan bir kalbe sahip oldular.

“Senin bize kızman da sırf Rabbimizin ayetleri gelince onlara iman etmemizden dolayıdır. Ey Rabbimiz üzerimize sabır yağdır ve canımızı Müslüman olarak al.”(Araf 126)

Firavun o zalimliğine ve iktidarına karşı iman edip hemen canını ortaya koyacak iman Rabbim bize de nasip et.

Kelimeyi tevhidi gönülden getirip hayat programı kabul eden hiçbir Müslüman zalim tuğyan karşısında eğilmez ezilmez.

Gelen bütün hallere Allah’tan geldiğine ve onu izin verdiği kadarıyla zarar verecekleri hatta İbrahim (as) yakmayan ateşin, onu da yakmayacağı şuuru hakim olması gerekiyor kalplerimize. Rabbim iman küfür savaşında bizlere muzaffer olmayı nasip etsin.

Selam ve dua ile