İLİM TALEBESİ NASIL TAKVALI OLUR?

Alemlerin Rabbi olan Allah (cc)’a hamdolsun. Emin Resulüne (sav), aline, ashabına, nurlu yolundan giden talebelerine selam olsun.

Şüphesiz ilim talebesinin takvadan büyük bir pay sahibi olması gerekir. Çünkü takva, ilmin artmasının ve gelişmesinin sebeplerinden biridir. O, Allah’tan ilim talebesine bir yardımcıdır. Rabbimiz şöyle buyuruyor;

“Allah’tan sakının. Allah size öğretiyor. Allah her şeyi bilendir.” Bakara/282

Takva Allah’ın ilklere ve sonlara tavsiyesidir. Şöyle buyurdu;

“Andolsun, biz sizden önce kitap verilenlere ve sizlere: ‘Allah’tan korkup sakının’ diye tavsiye ettik.” Nisa/131

Takva Allah’tan gizli ve açık durumlarda korkmaktır. Allah kulların kalbinde sakınılmaya, korkulmaya, yüceltilmeye ve tazim edilmeye en layık olandır. Ta ki O’na kulluk ve itaat etsinler.

Anlıyoruz ki ilim talebesinin muttakilerden(takva sahibi) olana dek takva yolundan gitmesi ve Allah’a itaatle yaklaşması gerekmektedir. Bundan dolayı talebe, çoğu zaman kendi nefsini unutur; çünkü bunu takvanın kemalinden sayar. Tabi ki de Rabbine karşı sakınması gereken durumlar vardır. Bunların en önemlileri şunlardır:

Birincisi, Kur’an-ı Kerim’i okumak: Talebenin her gün Kur’an-ı Kerim’i düşünerek- anlayarak okuyup onunla ilgilenmesi, bununla birlikte kendisine müşkil gelen anlamların da tefsirine bakması ve ondan ezberleyebileceği kadar ezberlemesi gerekir. Kur’an nurdur. Allah’ın nuru ise asilere verilmez.

İkincisi, sabah akşam zikirleri: ilim talebesinin, sabah akşam zikirlerini, her namazdan sonraki teşbihlerini, zikirlerini, dualarını, günlük virdini muhafaza etmesi gerekir.

Üçüncüsü, nefis muhasebesi: bu, nefsine her an dönmesi(gözetlemesidir). Nefsini, kendi nefsinin, ailesinin, dininin ve toplumun hakkında kusurlu davranması sebebiyle hesaba çekmesidir.

Dördüncüsü, nafilelere devamlılık: bu şer’i ilimler talebesinin özellikle nafile olan oruçlara, gece namazına devam etmesi ve onu korumasıdır.

Beşincisi, sadaka: kişinin sadaka niyetiyle her verdiğidir. Velev ki az bir şey olsa! Sadaka nefsin cömertlik, cesaret özelliklerini kazanması ve cimriliği atması için bir alıştırmadır.

Altıncısı, Resulün heybeti: insanlarla sohbetinde Rasulullah (sav)’in heybetini bulundurmasıdır. Hz. Muhammed (sav) yöneticiniz ve efendinizdir. O’nun hadislerini anlatırken heybetini hazır bulundurmayınca, o hadislerin insanların nefislerine bir etkisi olmaz. Sanki O’ndan dinliyormuşçasına okumalıdır. Her gün defalarca O’na salat ve selam getirmelidir.

Yedincisi, dili tutmak: faydasız konuşmalarını azaltmalıdır. Çünkü kim fazla konuşursa hata eder. Kim çok hata ederse günahları artar. Kimin de günahları çoğalırsa, ateş ona daha layıktır. Dilin afetleri pek çoktur. İlim talebesi haram olan boş konuşmaktan, çirkin ve iğrenç kelamdan, faydasız konuşmalardan dilini korumaya en layık olandır.

İşte bu takvaya götüren sebepler ilim talebesinin ilmini artırması için önemlidir. Takva yolu ise ilim talebesinin Allah’a ulaştıracak yoldan gitmesidir.

Rabbim bizleri bu yoldan ayırmasın. Amin.

“ O halde yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının. O kafirler için hazırlanmıştır.” Bakara/24

Kıpırdama bizden, Tevfik Allah’tan.

Velhamdulillahi Rabbil Alemin