BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

GÖREN GÖZLERE, İŞİTEN KULAKLARA

Ey insanlar şüphe yok ki, Allah’ın vaadi haktır.

Hamd gökleri ve yeri emsalsiz yaratan, yarattıklarını başıboş bırakmayan her şeyin üzerinde mutlak hâkim gökler de ve yerde yegâne İlah, Rab ibadetin ve itaatin kendisine has kılındığı Allah subhane ve Teâlâ’ya. Salat ve Selam son Rasul Hz. Muhammed (s.a.v)’e aline, ashabına ve müminlerin üzerine olsun.

De ki: “Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka size ışık getirecek ilah kimdir? Hâlâ işitmeyecek misiniz?”

 De ki: “Haber verin bakayım, eğer Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek ilah kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?”

Rahmetinden dolayı, Allah, geceyi ve gündüzü yarattı ki geceleyin dinlenesiniz (gündüzün) ise O’nun lütuf ve kereminden (rızkınızı) arayasınız. Umulur ki şükredersiniz.

Kasas Suresi 71-72-73. Ayetler

أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ

              Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”                                                                                                                                       

Müminun Suresi 115. Ayet

Allah subhane ve Teâlâ’nın Kasas Suresi 71-72-73. Ayetler de gece veya gündüzün sürekli sabit bırakılmasını misal getirerek bizleri üzerinde düşünmeye sevk ve davet ettiği olağan üstü bu haller insanlar ve canlılar için hatta Allah’a subhane ve Teâlâ yönelebilecek iradeye sahip olacak her şeyi yakından ilgilendiren önemli bir meseledir. Fakat düşünememe ve idrak yetersizliğinden bu olağan üstü olayın cereyan etmesi durumunda oluşacak olaylar genelleme yapıldığın da basite alındığı karşılaşılmadığı için hafife alınan dikkat kesilmek yerine rahat davranılan bir olay gibi algılanmakta çoğunluk ve yaşadıkları hayatlar bunu ispatlamaktadır.

Bu olayı daha net anlayabilmek adına daha evvel duygu ve düşüncelerde somutlaşmış bir misal ile zihinlere ve gönüllere hitap etmek için;

İnsanlar Dünya’nın süsüne ve nefsi ihtiraslarına kapılarak Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın kendilerinden istediği hayatı umursamazcasına yaşadıkları hayat ile Allah subhane ve Teâlâ’nın kanunları çatışma halinde. Başlarına Allah subhane ve Teâlâ deprem gibi bir musibet dilediğin de dini yalnız Allah’a has kılarak O’na yönelirler. Artık başlarına gelen musibeti kendi nefisleri başta olmak üzere hiç kimse def edemez. Hayatınızın kaçta kaçı Allah’ın subhane ve teala’nın razı olduğu O’na kulluk ile geçiyor? Ya da siz Allah’a (c.c) kulluk etmek yalnız O’na yönelmek için gecenin ya da gündüzün üzerinizde sabit kalmasını mı bekliyorsunuz? Gece veya gündüz üzerimiz de sabit kalsa ağır ağır helake gideriz bütün düzenimiz bozulur sadece bizim mi? üzerine bastığımız arzda kendisinden faydalandığımız her şey fesada uğrar ve bu deprem den daha etkili ve perişan edici bir vakıadır. Ve İnsan bu tabloda bilir ve anlar ki bunu üzerinden Âlemlerin Rabbi olan Allah’tan başka kimse kaldırmaya değiştirmeye güç yetiremez soruyorum size bu tablodaki bunu anlayan ve hisseden kimseye siz böyle bir durum da kime kulluk edersiniz kime yönelir kime sığınır kimden yardım dilersiniz? Peki, neden bu gün yöneldikleriniz, sığındıklarınız, yardımını umduklarınız ve kulluk ettikleriniz O’nun dışındakiler?

Rahmetinden dolayı, Allah, geceyi ve gündüzü yarattı ki geceleyin dinlenesiniz (gündüzün) ise O’nun lütuf ve kereminden (rızkınızı) arayasınız. Umulur ki şükredersiniz. 

Kasas Suresi 73. Ayet

Yaratılmış her mahlûkun yaratılış amacı var. Bir başka ayette “O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır. Hiç bir şey başıboş yaratılmamış “Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.” (Nahl 12) Hizmetimize verilseler de onlar bize değil Âlemlerin Rabbi olan Allah’a (c.c) ibadet ve itaat ile kulluk etmekteler.

“Elif Lâm Râ. Bu Kur’an; ayetleri, hüküm ve hikmet sahibi (olan ve her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah tarafından muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır. (De ki:) “Şüphesiz ben size O’nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.” Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O’na tevbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye (ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum. Dönüşünüz ancak Allah’adır. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”

Hud Suresi 1-2-3-4

ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN