EVLİLERE ÖNEMLİ TAVSİYELER

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd; erkeği ve kadını birbirine huzur sebebi kılan ve onları birbirleriyle imtihan eden aralarına adaletli ve saadet kaynağı olacak hukuk belirleyen Latif, Vehhab, Fettah olan yegane ilah ve rabb olan Allah (cc)’a mahsustur.

Salat ve selam; ehline karşı en iyi davranan, en iyi koca, en güzel örnek olan Allah Rasulu (sav)’e tertemiz ehl-i beytine sahabesine ve tüm müminlerin üzerine olsun.

Kadınların azgınlaştığı ve erkeklerin görevlerini ihmal ettiği ve böylelikle bu ailede yetişen gençlerin çığırından çıktığı şu fitne döneminde İslam’ın hakimiyetine olan ihtiyaç ciddi oranda kendisini göstermektedir. Ne dersek diyelim, ne kadar izah edersek edelim fitnenin en temel sebebi Kur’an’ın hakimiyet makamından kaldırılmış olmasıdır. Bu demek olur ki Kur’an-ı Kerime ve Sünnet-i Seniyye hakimiyyet makamına gelirse bu fitnelerin hepsi ortadan kalkar ve kökü kazınır. Bunun için merkezden muhite doğru bu eylemi gerçekleştirmek gerekir. Müslümanların görevi öncelikle budur.

Geçen yazımızda kadın ve erkek üzerine bir değerlendirme yapıp erkeklerin ve kadınların birbirlerinden neler istediğine bir sonraki yazımızda değineceğimizi söylemiştik. Bu ay ki yazımızda merkezden başlatmamız gereken Kur’an ve Sünnetin hakimiyetini tesis etmek adına evlilik namına bize yönelik tavsiyeleri ele alacağız inşaAllah.

Öncelikle evlilik bir hayat birleştirmedir, yatak birleştirme değil. Ne yazık ki evliliği böyle anlayanlar bu yaklaşımlarından ötürü ciddi zararlar görmüşlerdir. Erkeğin kadını cinsel arzularını tatmin ettiği bir varlık olarak görmemeli kadınların da erkekleri dünya süsü ve rahatını temin edecekleri bir memur gibi görmemelidir. Peki evli olan erkek ve kadın birbirlerini nasıl görmeliler? Birbirlerine karşı değerlendirmeleri nasıl olmalı? Gelin bunu Kur’an’dan öğrenelim;

“…Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz…”(Bakara/187) 

Bu açık bir istiaredir. Açıklanacak olursa mânâ şu olur. İki noktadan böyle birbirinizin elbisesi durumundasınız:

1. a) Bir taraftan elbise gibi birbirinize sarılır, sarmalaşırsınız,
2. b) Diğer taraftan elbisenin ayıpları örtmesi, soğuk ve sıcaktan koruması gibi, her biriniz, diğerinin hâlini gizleyip örter, namusunu muhafaza edip, günahlardan korur. Aranızda böyle bir beraberlik ve ilişki vardır.(Hak Dini Kur’an Dili)

Elbise, örtünme ve korunma aracıdır. Karı-koca arasındaki ilişki de tıpkı böyledir. Herbiri, karşı tarafın üzerine örtü çeker, onu korur.(Fi Zilalil Kur’an)

İbn Abbâs Mücâhid, Saîd İbn Cübeyr, Hasan, Katâde, Süddî ve Mukâtil İbn Hay­yân, onlar sizin için huzur kaynağı, siz de onlar için huzur kaynağısınız, diye tefsir etmişlerdir.(Tefsirul Kur’an’il Azim)

Karı ile koca arasındaki ilişki, elbiselerle beden arasındaki ilişki gibidir. Nasıl bu ikisi birbirine çok yakın, uygun ve aralarında hiçbir şey yoksa, aynı şekilde karı ve koca birbirleriyle çok yakın ilişki içindedirler ve birbirleri için karşılıklı birer sükûnet ve mutluluk kaynağıdırlar.(Tefhimul Kur’an)

İşte Kur’an-ı Kerim karı ile kocanın birbirleri arasındaki ilişkiyi harika bir şekilde tarif ediyor. Birbirleri için korunaklı bir sığınak olduklarını ve birbirlerine huzur kaynağı olduklarını ifade ediyor. Yakınlıklarını ise elbisenin bedene olan yakınlığı ile açıklıyor. Bir erkek ve kadın, eşine bir elbise gibi olmalıdır. Öncelikle her iki tarafın elbise görevini yerine getirip getirmediğini sorgulaması gerekiyor. Ben gerçekten eşim için huzur kaynağı mıyım? Ona korunaklı bir sığınak olabiliyor muyum? Ona olan yakınlığım sadece yatakta mı? Beni kendisine yakın hissediyor  mu? Gibi bir çok soruyu sorması gerekiyor her iki tarafın. Genellikle yargılar hep karşı tarafa yöneliyor. Onun görevlerini yerine getirmemesinden, yahut elbise olma vasfını elde etmediğinden şikayet ediyor. Peki ya sen? Sen kendini hiç sorguladın mı? Sen yap. Bu görevi yerine getirmeye sen başla. Yoksa gururun, kibirin mi el vermiyor? O senin eşin. Dışarıdan geçen birisi değil. O aranızdaki buzlar ne öyle? Neden birbirinize karşı rahat değilsiniz? Siz gerçekten evli misiniz? Bunu biraz irdeleyelim;

Bu ayetten anlaşılıyor ki kadın ve erkek eşinden huzur bulmak isteyecektir. İşte erkeklerin ve kadınların birbirlerinden istediği şeylerin başında bu gelir. Huzur. Peki kadının erkeğe erkeğinde kadına huzur vermesi nasıl olur? Peygamberimiz (sav)’e bir kulak verelim;

Ebu Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v)’e: “Hangi kadınlar daha hayırlıdır?” diye soruldu. Rasûlullah (s.a.v)’de şöyle buyurdu: “Kocası kendisine baktığı an onu neşelendiren, emrettiğinde ona itaat eden, kocasının hoşlanmadığı şeyi malında ve kendinde bulundurmayan kadın.” (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)

Abdullah b. Amr b. As (r.a)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Dünya’nın tamamı istifade edilecek şeylerle doludur. Dünya’da istifade edilecek en hayırlı şey de iyi huylu bir kadındır.” (İbn Mâce, Nikah: 5; Müslim, Rada: 18)

Âişe (Radtyaîlâhü anhâyâan rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle demiştir:

«Eğer ben her hangi bir kimseye, her hangi bir kimsenin secde etmesini emretmiş olsaydım kadına, kocasına secde etmesini emredecektim. Ve eğer bir erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa ve siyah bir dağdan kırmızı bir dağa taş taşımasını emretseydim kadının görevi ve uygun olan hareketi bu işi yapmak idi.»”(İbn Mace/Nikah/4)

Muâz (bin Cebel) (Radıyallâhü anh) (Şam’dan Medîne-i Münevvere’ye) geldiği zaman Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’e secde etti. Efendimiz (onun bu hareketini red etmek üzere) :

“Bu ne Yâ Muâz?” buyurdu. Muâz:

Ben Şam’a vardım, onların, reislerine ve emirlerine secde ettik­lerine rastladım. Bu (secde) işini zâtınıza yapmamızı içimden arzu­ladım, diye cevap verdi. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahü Aley­hi ve Sellem) :

–Sakın (böyle bir şey) yapmayın. Çünkü eğer ben Allah’tan baş­kasına secde etmeyi her hangi bir kimseye emir etmeyi caiz görseydim, karının kendi kocasına secde etmesini emrederdim. Muhammed’in nefsi (kudret) elinde olan (Allah) ‘a yemin ederim ki kadın, kocasının hakkını Ödeyinceye kadar, Rabbinin hakkını ödemiş olmaz ve eğer kadın deve (sırtındaki) semer üzerinde (binmiş) iken kocası kendisini (cinsi münâsebet için) istemiş olsa kadın kocasına mani olamaz.” (İbn Mace/Nikah/4)

Muaviye el-kuşeyri’den; demiştir ki: (Peygambere hitaben); Ya Rasûlullah, bizim birimizin üzerinde, zevcesinin hakkı ne­dir?” diye sordum da, “Yediğin zaman ona da yedirmen, elbise aldığın zaman ona da almandır. (Sakın) yüze vurma, (onu) kötüleme evin dışında (onu) terk etme.” diye cevap verdi.(Ebu Davud Nikah 42-43)

«Sizin en hayırlınız, ailesine en iyi olanınızdır. Ben de ailesine en iyi olanınızım.”(İbni Mace/Nikah/50)

Veda haccında Re sûlullah (Sallallahü Aleyhi ve SelJem) ile beraber bulunmuş ve Re-sûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (meşhur Veda hutbesinde) Allah’a hamd ve sena ettikten sonra vaaz ve nasihat ederek (ez cüm­le) şöyle buyurmuştur:

«(Ey Ashabım!) Kadınlarınıza karşı iyi olmanızı tavsiye ederim. (Bu tavsiyeme riâyet ediniz). Çünkü onlar sizin yanınızda (sizlere bağlılık bakımından) esirler (gibi)dir. Şu (malum cinsel ilişkilerden başka onların hiç bir şeyine mâlik değilsiniz. Ancak apaçık çirkin ve haddi aşan hatâları olduğu zaman (onlar hakkında şu şeylere sahip­siniz:) Eğer (böyle çirkin ve haddi aşan hareketler) işlerler ise on­ların yataklarını terkediniz ve eziyet verici olmayan şekilde onları dövünüz. Eğer bundan sonra size itaat ederlerse onları takbih ve ezi­yet verme yoluna tevessül etmeyiniz. (Geçmiş kusurları bağışlayın) Şüphesiz karılarınızdan (istediğiniz birtakım) hakkınız vardır. Karı­larınız için de üzerinizde (birtakım) hak dar) vardır. Karılarınız üzerindeki hakkınıza gelince, karılarınız sizin hoşlanmadığınız hiç bir kimseyi evlerinize alıp onlarla konuşmasınlar ve hoşlanmadığınız hiç bir kimsenin evlerinize girmesine izin vermesinler. Bilmiş olunuz ki: Karılarınızın üzerindeki hakkı ise onları giydirmek ve yedirmek hususunda onlara İyi davran man izdir.»(İbn-i Mace/Nikah/3)

“Kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Hep seni hoşnut edecek şekilde davranamaz. Eğer ondan faydalanmak istersen bu haliyle de faydalanabilirsin. Şayet doğrultayım dersen kırarsın. Kadının kırılması da boşanmasıdır.”(Müslim/Emzirme/59)

Bu konuyla ilgili hadisler gerçekten çoktur. Ancak buraya hepsini almak durumunda değiliz. Ayetler ve hadislerden almış olduğumuz işaretler ile kadın ve erkeklerin birbirilerinden ne beklediğini ve nelere dikkat etmesi gerektiğini maddeler halinde ele alacağız; maddelere ise, bir sonraki yazımızda devam edeceğiz İNŞAALLAH.